Uzmanlar, kısa aralıklarla nükseden baş ağrılarının ölümcül hastalıkların habercisi olabileceğini söyledi.Günlük hayatta fazla önemsenmeyen baş ağrıları, önemli bir hastalığın habercisi de olabilir. Uzmanlar, baş ağrılarının dikkate alınması gerektiğini ve sık sık tekrarlanan ağrıların ölümcül hastalıkların habercisi olabileceğini açıkladı.
Baş ağrılarının insanlar için sinsi bir tuzak olabileceğini kaydeden omirilik ve sinir cerrahi hastalıkları uzmanı Opr. Dr. Mustafa Karaca, sık sık nükseden ve şuur bulanıklığı görülen baş ağrılarında hastaların en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna giderek kontrolden geçmesini önerdi. Karaca, "Bazı insanlar, 'Baş ağrısı da neymiş? Geçer gider' gibi düşünebilir. Burada kritik bir tuzak vardır. Damarlarda değişimler olabilir. Bunlar baş ağrısı yapmaz. Tansiyonu yüksek olan insanların damarlarında ufak bir çatlama yapar. Kan sızar. O zaman şiddetli bir baş ağrısı ve şuur bulanıklığı kendini gösterir.
Otomatik olarak vücudun kendini koruma mekanizmasıyla kanama sızıntısı durur. Hasta kısa zamanda açılır. Bu açılma kısa zamanlarda rahatlatır. Bir ya da iki defa nükseden baş ağrıları durumunda en kısa sürede beyin cerrahisine gitmek şarttır. 15-20 günden fazla devamlı olan baş ağrılarını araştırmak lazım. Her şey çıkabilir. Beyin tümörü ile de karşılaşabiliriz" dedi.
"STRESE DİKKAT"
Bazı hastalıkların gizli belirtilerle kendini gösterebileceğini belirten Karaca, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bazı hastalıklar var ki, görme bozukluklarıyla kendini gösterir. Beyinde basınç yükselmeye başlar. Bu yükselme hastalarda bulanık görmeye yol açar. Ama bazı doktorlar gözden kaçırabilir. Bu göz ardı edilmemeli. Gelişen bir durum diğer yan belirtilerle birlikte gözde görme bulanıklığı gibi sebeplerle kendini gösterebilir. Günlük hayatımızda elektromanyetik dalgalar kadar çevrede oluşan tozlar bile beyinde büyük etkiler oluşturabilir. Beyin damlarları çok sağlamdır. Dayanıklı olsa bile evdeki iş hayatı ve hastanın moralinin bozuk olması beyni yorar. Ama kronik olarak hastada bir şey vardır.
Sebebini bilmediğimiz başka hastalıklar da vardır. Bunlar zaman içerisinde beyindeki damarlarda da tahribatı artırır. Birtakım gelişmeler olur. Bunlar damar içerisindeki kan miktarını azaltır. Oksijen azlığı da nöronun beslenme yetersizliğine sebep olur. Sonuç olarak insanın evinde ve işinde stressiz bir yaşam olması gerekir.
İstenmeyen her stres, süratle artan ve birtakım hormonal oluşumlar beyin damarlarında spazm ve tansiyon yükselmelerine sebep olur. Damarlar yumuşak bir dokudur. Belli bir dirençleri vardır. Direnci kaldıramayan damarlar yırtılır ve damardaki kan beyne ulaşır. Bu kan beyne sızar ve zarar verir. Hiç istenmeyen bu durum beyin kanamalarına sebep olabilir" şeklinde konuştu.
Baş ağrılarının insanlar için sinsi bir tuzak olabileceğini kaydeden omirilik ve sinir cerrahi hastalıkları uzmanı Opr. Dr. Mustafa Karaca, sık sık nükseden ve şuur bulanıklığı görülen baş ağrılarında hastaların en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna giderek kontrolden geçmesini önerdi. Karaca, "Bazı insanlar, 'Baş ağrısı da neymiş? Geçer gider' gibi düşünebilir. Burada kritik bir tuzak vardır. Damarlarda değişimler olabilir. Bunlar baş ağrısı yapmaz. Tansiyonu yüksek olan insanların damarlarında ufak bir çatlama yapar. Kan sızar. O zaman şiddetli bir baş ağrısı ve şuur bulanıklığı kendini gösterir.
Otomatik olarak vücudun kendini koruma mekanizmasıyla kanama sızıntısı durur. Hasta kısa zamanda açılır. Bu açılma kısa zamanlarda rahatlatır. Bir ya da iki defa nükseden baş ağrıları durumunda en kısa sürede beyin cerrahisine gitmek şarttır. 15-20 günden fazla devamlı olan baş ağrılarını araştırmak lazım. Her şey çıkabilir. Beyin tümörü ile de karşılaşabiliriz" dedi.
"STRESE DİKKAT"
Bazı hastalıkların gizli belirtilerle kendini gösterebileceğini belirten Karaca, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bazı hastalıklar var ki, görme bozukluklarıyla kendini gösterir. Beyinde basınç yükselmeye başlar. Bu yükselme hastalarda bulanık görmeye yol açar. Ama bazı doktorlar gözden kaçırabilir. Bu göz ardı edilmemeli. Gelişen bir durum diğer yan belirtilerle birlikte gözde görme bulanıklığı gibi sebeplerle kendini gösterebilir. Günlük hayatımızda elektromanyetik dalgalar kadar çevrede oluşan tozlar bile beyinde büyük etkiler oluşturabilir. Beyin damlarları çok sağlamdır. Dayanıklı olsa bile evdeki iş hayatı ve hastanın moralinin bozuk olması beyni yorar. Ama kronik olarak hastada bir şey vardır.
Sebebini bilmediğimiz başka hastalıklar da vardır. Bunlar zaman içerisinde beyindeki damarlarda da tahribatı artırır. Birtakım gelişmeler olur. Bunlar damar içerisindeki kan miktarını azaltır. Oksijen azlığı da nöronun beslenme yetersizliğine sebep olur. Sonuç olarak insanın evinde ve işinde stressiz bir yaşam olması gerekir.
İstenmeyen her stres, süratle artan ve birtakım hormonal oluşumlar beyin damarlarında spazm ve tansiyon yükselmelerine sebep olur. Damarlar yumuşak bir dokudur. Belli bir dirençleri vardır. Direnci kaldıramayan damarlar yırtılır ve damardaki kan beyne ulaşır. Bu kan beyne sızar ve zarar verir. Hiç istenmeyen bu durum beyin kanamalarına sebep olabilir" şeklinde konuştu.
