Çalışan annelerin en büyük derdi, çocuğuyla 'kaliteli zaman' geçirememek. Evdeki sınırlı zamanı da mutfakta geçirdiğimiz düşünülürse, çocuğa pek zaman kalmıyor. Aslında çözüm çok basit: Mutfağa birlikte girmek.Günümüzde anne olmak, hele de çalışıyorsanız gerçekten zor. Çalışan bir anneyseniz ve şayet bir yardımcınız da yoksa eve gittiğinizde ilk yaptığınız şey ne oluyor? Mutfağa girip akşam yemeğini hazırlamak, değil mi?

İşten çıkıp da eve gelene kadar geçen süre içinde hatta sabahtan itibaren 'akşama ne pişirsem?' sorusu pek çok anne gibi benim de bütün gün kafamı meşgul ediyor. En zoru da bir karar vermek... Hem pratik hem besleyici olmalı, sağlıklı bir pişirme yöntemi kullanmalı, hem eşiniz hem de çocuğunuzun severek yiyeceği lezzetli bir yemek olmalı... Bir karar verdiniz ve o yemeği yapmaya koyuldunuz diyelim, bu arada çocuğunuz ne yapıyor peki?

Genelde anneler televizyonu bir kurtarıcı gibi görüyor ve 'Hadi kızım sen biraz çizgi film izle, ben de yemeği yapıp hemen yanına geliyorum' diyor. Doğrusu, bunu ben de ara sıra yapıyordum. Ama hiç de içime sinmiyordu. En kötüsü de, mutfaktan bir savaştan çıkmış gibi salona koştuğumda, bazen çok geç kalmış oluyordum. Çünkü minik kızım, televizyon karşısmda koltukta uyuyakalmış oluyordu. Hem de aç acına... Düşünsenize bir anne için bundan daha feci ne olabilir? özene bezene yaptığınız yemeği yiyememiş olmasına mı, yoksa birlikte vakit geçiremediğinize mi yanarsınız...

Bu uyarıları dikkate alın

Eğer çok titiz, sabırsız ve çabuk sinirlenen bir anneyseniz, çocukla mutfağa girmek hüsranla sonuçlanabilir. En iyisi siz hiç denemeyin. Çocuğunuzla birlikte yemek yapmaya kalktığınızda, mutfakta geçireceğiniz sürenin iki katı artacağını bilin. Az zamanınız varsa, ona yine mutfakta oyalanacağı farklı bir iş verip siz de yemeğe odaklanabilirsiniz.Mutfağın dağılacağından emin olabilirsiniz. Mümkünse siz de çocuğunuz da önlük giyin. Mutfaktaki tehlikelere karşı önlem almayı unutmayın. Eline kesici aletler vermeyin ve ocaktan, fırından uzak tutun.BIRAKIN DAĞINIK KALSIN

Bu durum birkaç kez tekrar edince, mutfağa kızımla birlikte girmeye karar verdim. Bu fikir onun da çok hoşuna gitti. Artık birlikte yapıyoruz yemekleri, pilav yapılacaksa pirinçleri yıkama işi ona ait. Yumurtalı bir yemek yapıyorsak yumurtaları o kırıyor. Hele kek, kurabiye yapmak büyük keyif. Gerçi her yana unlar saçılıp, mutfak epey bir dağılıyor ama en azından birlikte 'kaliteli zaman' geçirebiliyoruz. Anne olduktan sonra okuduğum bütün kitaplarda karşıma çıkan ve görüştüğüm bütün pedagogların ağzından düşürmediği 'kaliteli zaman' kavramının ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görmüş oluyorum.

Yemeğimizi yapıp mutfaktan birlikte çıkarken, hem onun yüzü gülüyor hem de benim. Bütün annelere çocuklarıyla birlikte mutfakta zaman geçirmelerini tavsiye ederim. Deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, mutfağa birlikte girmeyi kabul etmeyecek bir çocuk yoktur. Kız ya da erkek fark etmez, mutfak çocuklar için her zaman evin en cazibeli köşelerinden biridir. Bir köşede miskin miskin oturan çocuğa, 'Gel birlikte kek yapalım' dediğinizde bir anda gözleri parlar ve 'Hadi, hadi, hadi' diye zıplamaya başlar.

Çocukların mutfağa girmeleri konusunda çocuk gelişim uzmanları da destekleyici bir yaklaşım sergiliyor. Zaten artık birçok anaokulunda çocuklar için mutfak etkinlikleri de yapılıyor. Yemek pişirmek, anneyle vakit geçirmenin yanı sıra çocukta bir işi başarma duygusu, sorumluluk alma, neden-sonuç ilişkisini görme, yaratıcılık, paylaşma gibi pek çok beceri kazanmasına yardımcı oluyor.

Çocuk neler yapabilir?

Yumurta kırabilir.Un, şeker, yağ, vanilya, kabartma tozu gibi malzemeleri karıştırma kabına boşaltıp, hamur yoğurabilir.Kurabiye hamurunu yoğurduğu gibi, elle ya da kalıplarla şekillendirmekten büyük keyif alır. Mikseri tutabilir.Narenciye sıkacağını kullanarak sabah kahvaltısında tüm ailenin portakal suyunu sıkma görevini seve seve üstlenebilir.Katı meyve sıkacağında elma ve havuç suyu sıkma konusunda da oldukça başarı gösterebilir. Bezelye, fasulye gibi sebzeleri birlikte ayıklayabilirsiniz.Sabah