Meme kanseri sadece kadınları değil, erkekleri de tehdit ediyor.Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesine bağlı Yaka köyünde yaşayan 65 yaşındaki 3 çocuk babası Ramazan Bülüç, meme kanseri teşhisiyle Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı.
Bülüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 16 ay önce meme kanserine yakalandığını öğrendiğini anlattı.
Göğsünün altında yara oluşması nedeniyle doktora gittiğini ve yağ bezesi teşhisi konulduğunu kaydeden Bülüç, bezenin patlaması ve yaranın kemiğe kadar açılması üzerine SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geldiğini ve burada meme kanseri teşhisi konulduğunu bildirdi.
''Meme kanserini genellikle kadınlardan duyardık ben de yüz binde bir görülen bir hastalığı yakalanmışım. Özellikle eşim bu teşhisi bir hayli yadırgamıştı'' diyen Bülüç, teşhisin ardından tedaviye başlandığını belirtti.
İlaç tedavisiyle kısa sürede yaraların kapandığını aktaran Bülüç, hayata yeniden tutunmasında en büyük destekçisi olan eşi Havvana Bülüç'e teşekkür ederek, eşinin sürekli yanında olduğunu vurguladı.
Erkeklerin de meme kanseri olabileceğini öğrendiğinde çok şaşırdığını anlatan ve göğsünde yara olan erkeklerin hiç vakit kaybetmeden doktora gitmelerini isteyen Ramazan Bülüç, ''Korkunun ecele faydası yok. En büyük destek, moral. Moralinizi yüksek tutun'' diye konuştu.
Eşini hiç yalnız bırakmayan Havvana Bülüç ise eşine meme kanseri teşhisi konulmasının köyde yadırgandığını bildirerek, kendisinin de ilk duyduğu anda şaşkınlık yaşadığını kaydetti.
-BUGÜNE KADAR 3 ERKEĞE MEME KANSERİ TEŞHİSİ KONULDU-
SDÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Koçer, Isparta'da bugüne kadar 3 erkek hastaya meme kanseri teşhisi konulduğunu ve bunlardan birinin de Ramazan Bülüç olduğunu bildirdi.
Bülüç'ün göğüs ön duvarında iyileşmeyen bir yara ile hastaneye başvurduğunu belirten Koçer, kemoterapi sonrası kan düzeyinin düşmesine bağlı bir enfeksiyon sorunu yaşadığını ifade etti. Hastaneye geç başvurduğunu ve bu nedenle radyoterapi ve ameliyat şansı olmadığını söyleyen Koçer, hastaya kemoterapi uyguladıklarını, olumlu sonuçlar aldıklarını ve mevcut yaranın iyice küçüldüğünü kaydetti.
Ramazan Bülüç'ün tedavisine devam edildiğini dile getiren Koçer, ailesinin de bu tedavi sürecine önemli ölçüde katkı sağladığını anlattı.
Erkeklerde ortalama 65 yaş civarında meme kanseri görüldüğünü bildiren Koçer, erkeklerde meme kanseri görülme sıklığının yüz binde bir olduğunu vurguladı. Erkeklerin meme kanserini kendilerine konduramadıkları için hastaneye gelmediklerine ve geç teşhis konulduğuna dikkati çeken Koçer, ''Haliyle geç dönemde başvuran insanlarda ileri evrede başvurmuş oluyorlar'' dedi.
Erkeklerdeki meme kanseri belirtilerinin kadınlardaki gibi ele gelen kitle, meme üstünde iyileşmeyen yaralar, şişlikler, göğüs duvarını invaze eden akıntılar olduğunu aktaran Koçer, biyopsiyle, patolojik tanı konulduğunu belirtti.
Tedavi yönteminin de kadın ve erkeklerde aynı olduğunu dile getiren Koçer, radyoterapi ve kemoterapi uygulandığını bildirdi. Erkeklerde fazla meme kanserinin görülmemesi nedeniyle hastaya teşhis konulduğunda hem kanser hem de meme kanseri şoku yaşandığını ifade eden Koçer, hastalara hastalığının net bir şekilde anlatılması gerektiğini vurguladı.
Koçer, ''Uygun ifadelerle, yapılabilecekler hastaya net ifadelerle açıkça anlatılmalı. Tabi hastadaki şokun da fazla uzun sürmemesi gerekiyor ki hızlıca tedaviye başlayalım'' diye konuştu.
Bülüç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 16 ay önce meme kanserine yakalandığını öğrendiğini anlattı.
Göğsünün altında yara oluşması nedeniyle doktora gittiğini ve yağ bezesi teşhisi konulduğunu kaydeden Bülüç, bezenin patlaması ve yaranın kemiğe kadar açılması üzerine SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geldiğini ve burada meme kanseri teşhisi konulduğunu bildirdi.
''Meme kanserini genellikle kadınlardan duyardık ben de yüz binde bir görülen bir hastalığı yakalanmışım. Özellikle eşim bu teşhisi bir hayli yadırgamıştı'' diyen Bülüç, teşhisin ardından tedaviye başlandığını belirtti.
İlaç tedavisiyle kısa sürede yaraların kapandığını aktaran Bülüç, hayata yeniden tutunmasında en büyük destekçisi olan eşi Havvana Bülüç'e teşekkür ederek, eşinin sürekli yanında olduğunu vurguladı.
Erkeklerin de meme kanseri olabileceğini öğrendiğinde çok şaşırdığını anlatan ve göğsünde yara olan erkeklerin hiç vakit kaybetmeden doktora gitmelerini isteyen Ramazan Bülüç, ''Korkunun ecele faydası yok. En büyük destek, moral. Moralinizi yüksek tutun'' diye konuştu.
Eşini hiç yalnız bırakmayan Havvana Bülüç ise eşine meme kanseri teşhisi konulmasının köyde yadırgandığını bildirerek, kendisinin de ilk duyduğu anda şaşkınlık yaşadığını kaydetti.
-BUGÜNE KADAR 3 ERKEĞE MEME KANSERİ TEŞHİSİ KONULDU-
SDÜ Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Koçer, Isparta'da bugüne kadar 3 erkek hastaya meme kanseri teşhisi konulduğunu ve bunlardan birinin de Ramazan Bülüç olduğunu bildirdi.
Bülüç'ün göğüs ön duvarında iyileşmeyen bir yara ile hastaneye başvurduğunu belirten Koçer, kemoterapi sonrası kan düzeyinin düşmesine bağlı bir enfeksiyon sorunu yaşadığını ifade etti. Hastaneye geç başvurduğunu ve bu nedenle radyoterapi ve ameliyat şansı olmadığını söyleyen Koçer, hastaya kemoterapi uyguladıklarını, olumlu sonuçlar aldıklarını ve mevcut yaranın iyice küçüldüğünü kaydetti.
Ramazan Bülüç'ün tedavisine devam edildiğini dile getiren Koçer, ailesinin de bu tedavi sürecine önemli ölçüde katkı sağladığını anlattı.
Erkeklerde ortalama 65 yaş civarında meme kanseri görüldüğünü bildiren Koçer, erkeklerde meme kanseri görülme sıklığının yüz binde bir olduğunu vurguladı. Erkeklerin meme kanserini kendilerine konduramadıkları için hastaneye gelmediklerine ve geç teşhis konulduğuna dikkati çeken Koçer, ''Haliyle geç dönemde başvuran insanlarda ileri evrede başvurmuş oluyorlar'' dedi.
Erkeklerdeki meme kanseri belirtilerinin kadınlardaki gibi ele gelen kitle, meme üstünde iyileşmeyen yaralar, şişlikler, göğüs duvarını invaze eden akıntılar olduğunu aktaran Koçer, biyopsiyle, patolojik tanı konulduğunu belirtti.
Tedavi yönteminin de kadın ve erkeklerde aynı olduğunu dile getiren Koçer, radyoterapi ve kemoterapi uygulandığını bildirdi. Erkeklerde fazla meme kanserinin görülmemesi nedeniyle hastaya teşhis konulduğunda hem kanser hem de meme kanseri şoku yaşandığını ifade eden Koçer, hastalara hastalığının net bir şekilde anlatılması gerektiğini vurguladı.
Koçer, ''Uygun ifadelerle, yapılabilecekler hastaya net ifadelerle açıkça anlatılmalı. Tabi hastadaki şokun da fazla uzun sürmemesi gerekiyor ki hızlıca tedaviye başlayalım'' diye konuştu.