Tıp dünyası kanser teşhisinde köpeklerden yararlanırken Türkiye'de de Mambo, Yulia, Zuzu ve Maggie hastalığı koklamaya hazır.Mine Duduk'un haberi
Adları Mambo, Yulia, Zuzu ve Maggie... Onlar Türkiye"de kanseri koklayarak erken teşhis yoluyla belki de birçok hastanın hayatını kurtarmaya aday. İlk kez Radikal"in görüntülediği 4 köpek, işe başlamak için etik kuruldan çıkacak kararı bekliyor.
Dünyada halen köpeklerin olağanüstü koku alma yeteneğinden faydalanarak İngiltere, Kore, Japonya ve ABD"deki merkezlerde kanser tespiti yapılıyor. Türkiye"de de bu yönde çalışmalara başlandı. Uyuşturucu madde, patlayıcı ve kayıp kişileri bulabilen eğitimli köpekler şimdi de kanserin peşinde. Bu iş için belirlenen 4 köpek Türkiye"de bir ilke imza atmak için gün sayıyor. Hassas burunlarıyla kanserli dokuları başlangıç aşamasında yakalayan köpekler sayesinde erken teşhis mümkün olacak. Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlar köpeklerin kanserli hücreyi hatasız belirme oranının yüksek olduğunu belirtiyor. İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka, "Tüm ön hazırlıklar tamamlandı" diyor:
"İstanbul Üniversitesi Etik Kurul Başkanlığı onayını bekliyoruz. Kanseri tepsit için eğiteceğimiz farklı cins, koku alma yeteneği yüksek, hareketli ve oyuncu karakterli 4 köpeği belirledik. Yaşları 1 ile 2 arasında değişen köpeklere, temel itaat eğitimleri verildi. Farklı kokularla çalıştırılarak koku ayırt etme kapasiteleri arttırıldı."
Seçilen köpeklere farklı kanser dokularının kokusunu tanıtarak işe başlayacaklarını belirten Prof. Dr. Dodurka, kanser teşhisi için av köpeği, Setter, Labrador Retriever ve Belçika çoban köpeği gibi ırkların ideal olduğunu söylüyor.
Uzmanlar köpek burnunun, koku molekülü tespit eden tıbbi cihazlardan 10 bin kez daha hassas olduğuna dikkat çekiyor. Köpekler mesane, böbrek, deri kanseri gibi idrar yoluyla koku atılan kanser türlerini yüksek koku algılama kapasiteleri sayesinde kolaylıkla buluyor.
Akciğerde biyopsiye son!
Dodurka, "Ekip olarak köpek için tespit edilmesi çok daha zor bir tür olan akciğer kanseri üzerinde çalışıyoruz. Bu daha dünyada denenmedi. Akciğer kanserini köpek ancak hastanın nefesini koklayıp ayırt eder. Hatta köpeklerimizi akciğer kanserinin A ve B tipi türlerini bile tespit edecek kadar uzmanlaştıracağız. Böylece hasta için zahmetli olan biyopsiyi bile ortadan kaldırmak mümkün" diyor.
Kokuyu bul, ödülü al
Peki köpekler kanserli dokuyu nasıl buluyor? Eğitim sistemi, narkotik ya da patlayıcı madde bulmakla aynı. Seçilen köpeklere çeşitli kanserli doku kokuları öğretilerek koku kapasiteleri arttırılıyor. Eğitimin süresi 3 ay ile 1 yıl. Köpeklerdeki av dürtüsü, av yerine oyuncak topla harekete geçiriliyor. Daha sonra top, köpeğin bulması istenilen kokuyla yer değiştiriyor. Böylece köpek, ne aratılmak isteniyorsa onu buluyor. Köpek doğru kokuyu bulduğunda ödülü olan topla oynuyor ya da okşanıyor. Dodurka "Hastanelerden talep olacağına inanıyoruz. Yurtdışında birçok merkezde köpekler kanser tespiti için çalışıyor" diyor.
"Kanser türleri de koku yayar"
Medicalpark Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Mustafa Yaylacı, kanser-koku ilişkisini şöyle anlattı:
"Yediğimiz bazı gıdaların vücuda değişik kokular yayması gibi, kanser türlerinin de değişik kokular yaydığı biliniyor. Köpeklerin kanseri koklayarak bulmasına ilişkin 7-8 yıldır dünyada çalışmalar var. Araştırmalar köpeklerin 20 kanser vakası arasında 9"unu teşhis edebildiğini gösteriyor. Hatta elektronik burun denilen cihazlar sayesinde idrar, gayta ve ağız kokusundan erken tanıyla ilgili çalışmalar var. Ama bunlar daha çok yeni. Klasik tanı yöntemleri arasında değil. Bu çalışmalar ancak zaman içinde kendilerini kanıtlayabilir."
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Şuayip Yalçın"a göre ise köpeklerin koklamasıyla kanserin hücresel dönemdeyken erken teşhisi mümkün değil:
"Bu tür çalışmalar bilimsellikten uzak. Kanserin hücresel dönemde kokusu yok. Hücresel dönemde erken tanı için moleküler yöntemlere ihtiyaç var. Köpeğin koklayarak bulabileceği tümörler belirgin olacağı için zaten klinik olarak tespit edilebilecektir."
Akciğer için nefes koklanacak
İnsanın koku alması için 1 santimetreküp havadaki molekül sayısının en az 700 milyon olması gerek. Köpek için bu sayı 10 bin. Koku molekülünü algılayan tıbbi cihazlar, henüz bir köpeğin burnu kadar hassas değil.
Bir yıldır 20 yıllık koku ve dedektör köpeği eğitmeni Şemseddin Şayan, kanser izindeki çalışma sistemlerini şöyle anlatıyor:
"Bir yıl önce İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi"yle hücre tespiti eğitimi için çalışmaya başladık. Köpekler kanserli hücreyi patlayıcı, uyuşturucu ya da kayıp kişiyi bulma esasıyla tespit ediyor. Biz tespiti daha zor olan akciğer kanserini hedefledik. Akciğerden solunumla birlikte kanserli hava molekülleri dışarıya atılır ve bu koku, sağlıklı hücre moleküllerinin kokusundan farklıdır. Köpeklere nefesten alınan kanserli hava örneklerinin kokusunu tanıtacağız. Kanserli doku ve nefes numunelerini ancak gönüllü kişilerden alacağımız için etik kurul kararını bekliyoruz."
Radikal
Adları Mambo, Yulia, Zuzu ve Maggie... Onlar Türkiye"de kanseri koklayarak erken teşhis yoluyla belki de birçok hastanın hayatını kurtarmaya aday. İlk kez Radikal"in görüntülediği 4 köpek, işe başlamak için etik kuruldan çıkacak kararı bekliyor.
Dünyada halen köpeklerin olağanüstü koku alma yeteneğinden faydalanarak İngiltere, Kore, Japonya ve ABD"deki merkezlerde kanser tespiti yapılıyor. Türkiye"de de bu yönde çalışmalara başlandı. Uyuşturucu madde, patlayıcı ve kayıp kişileri bulabilen eğitimli köpekler şimdi de kanserin peşinde. Bu iş için belirlenen 4 köpek Türkiye"de bir ilke imza atmak için gün sayıyor. Hassas burunlarıyla kanserli dokuları başlangıç aşamasında yakalayan köpekler sayesinde erken teşhis mümkün olacak. Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlar köpeklerin kanserli hücreyi hatasız belirme oranının yüksek olduğunu belirtiyor. İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka, "Tüm ön hazırlıklar tamamlandı" diyor:
"İstanbul Üniversitesi Etik Kurul Başkanlığı onayını bekliyoruz. Kanseri tepsit için eğiteceğimiz farklı cins, koku alma yeteneği yüksek, hareketli ve oyuncu karakterli 4 köpeği belirledik. Yaşları 1 ile 2 arasında değişen köpeklere, temel itaat eğitimleri verildi. Farklı kokularla çalıştırılarak koku ayırt etme kapasiteleri arttırıldı."
Seçilen köpeklere farklı kanser dokularının kokusunu tanıtarak işe başlayacaklarını belirten Prof. Dr. Dodurka, kanser teşhisi için av köpeği, Setter, Labrador Retriever ve Belçika çoban köpeği gibi ırkların ideal olduğunu söylüyor.
Uzmanlar köpek burnunun, koku molekülü tespit eden tıbbi cihazlardan 10 bin kez daha hassas olduğuna dikkat çekiyor. Köpekler mesane, böbrek, deri kanseri gibi idrar yoluyla koku atılan kanser türlerini yüksek koku algılama kapasiteleri sayesinde kolaylıkla buluyor.
Akciğerde biyopsiye son!
Dodurka, "Ekip olarak köpek için tespit edilmesi çok daha zor bir tür olan akciğer kanseri üzerinde çalışıyoruz. Bu daha dünyada denenmedi. Akciğer kanserini köpek ancak hastanın nefesini koklayıp ayırt eder. Hatta köpeklerimizi akciğer kanserinin A ve B tipi türlerini bile tespit edecek kadar uzmanlaştıracağız. Böylece hasta için zahmetli olan biyopsiyi bile ortadan kaldırmak mümkün" diyor.
Kokuyu bul, ödülü al
Peki köpekler kanserli dokuyu nasıl buluyor? Eğitim sistemi, narkotik ya da patlayıcı madde bulmakla aynı. Seçilen köpeklere çeşitli kanserli doku kokuları öğretilerek koku kapasiteleri arttırılıyor. Eğitimin süresi 3 ay ile 1 yıl. Köpeklerdeki av dürtüsü, av yerine oyuncak topla harekete geçiriliyor. Daha sonra top, köpeğin bulması istenilen kokuyla yer değiştiriyor. Böylece köpek, ne aratılmak isteniyorsa onu buluyor. Köpek doğru kokuyu bulduğunda ödülü olan topla oynuyor ya da okşanıyor. Dodurka "Hastanelerden talep olacağına inanıyoruz. Yurtdışında birçok merkezde köpekler kanser tespiti için çalışıyor" diyor.
"Kanser türleri de koku yayar"
Medicalpark Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Mustafa Yaylacı, kanser-koku ilişkisini şöyle anlattı:
"Yediğimiz bazı gıdaların vücuda değişik kokular yayması gibi, kanser türlerinin de değişik kokular yaydığı biliniyor. Köpeklerin kanseri koklayarak bulmasına ilişkin 7-8 yıldır dünyada çalışmalar var. Araştırmalar köpeklerin 20 kanser vakası arasında 9"unu teşhis edebildiğini gösteriyor. Hatta elektronik burun denilen cihazlar sayesinde idrar, gayta ve ağız kokusundan erken tanıyla ilgili çalışmalar var. Ama bunlar daha çok yeni. Klasik tanı yöntemleri arasında değil. Bu çalışmalar ancak zaman içinde kendilerini kanıtlayabilir."
Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Şuayip Yalçın"a göre ise köpeklerin koklamasıyla kanserin hücresel dönemdeyken erken teşhisi mümkün değil:
"Bu tür çalışmalar bilimsellikten uzak. Kanserin hücresel dönemde kokusu yok. Hücresel dönemde erken tanı için moleküler yöntemlere ihtiyaç var. Köpeğin koklayarak bulabileceği tümörler belirgin olacağı için zaten klinik olarak tespit edilebilecektir."
Akciğer için nefes koklanacak
İnsanın koku alması için 1 santimetreküp havadaki molekül sayısının en az 700 milyon olması gerek. Köpek için bu sayı 10 bin. Koku molekülünü algılayan tıbbi cihazlar, henüz bir köpeğin burnu kadar hassas değil.
Bir yıldır 20 yıllık koku ve dedektör köpeği eğitmeni Şemseddin Şayan, kanser izindeki çalışma sistemlerini şöyle anlatıyor:
"Bir yıl önce İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi"yle hücre tespiti eğitimi için çalışmaya başladık. Köpekler kanserli hücreyi patlayıcı, uyuşturucu ya da kayıp kişiyi bulma esasıyla tespit ediyor. Biz tespiti daha zor olan akciğer kanserini hedefledik. Akciğerden solunumla birlikte kanserli hava molekülleri dışarıya atılır ve bu koku, sağlıklı hücre moleküllerinin kokusundan farklıdır. Köpeklere nefesten alınan kanserli hava örneklerinin kokusunu tanıtacağız. Kanserli doku ve nefes numunelerini ancak gönüllü kişilerden alacağımız için etik kurul kararını bekliyoruz."
Radikal