Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin hazırladığı 'Alkol ve Tütün Mamulleri Kontrolünün Sınırları Ne Olmalıdır?' başlıklı raporu düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.Basın toplantısına Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Muharrem Balcı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ve raporu hazırlayan Hukukçular Avukat Adalet Canlı Akbaş ve Arzu Besiri katıldı.

Avukat Arzu Besiri, alkol, sigara ve kumar gibi konuların uluslararası alanda ve ulusal mevzuatta incelendiği zaman insanlığa karşı suçlar kategorisine girebilecek bir durumda olduğunu söyledi.

Türkiye Kızılay Cemiyeti adına raporu Başkanlık Hukuk Müşaviri Adalet Canlı Akbaş özetledi. Akbaş, son yönetmeliğini kamuoyunun en çok dikkatini çeken yönlerini el aldı.

Yaş konusunda yapılan tartışmaları hatırlatan Akbaş, kamuoyunda yapılan tartışmaların aksine alkol satışında ve tüketiminde 24 yaş gibi bir sınırlamanın olmadığını aktardı.

Akbaş, "Bu tartışmalar yönetmeliğin 4. maddesindeki "genç" kavramından kaynaklandı. Fakat alkol alınması ve tüketiminde bağlamında yönetmeliğin bu konuda getirdiği sınır 18 yaştır.

Bu da Avrupa Birliği ülkeleri arasında yapılan araştırmalara bakıldığında çok da uçuk bir yaş sınırlaması değildir. Çünkü AB ülkeleri arasında 25 yaşa kadar çıkan bir sınırlama söz konusu." diye konuştu.

Avrupa Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi"nde yapılan bir araştırmada alkolün kokain ve tütünden yaklaşık 3 kat daha zararlı olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Adalet Canlı Akbaş, bu tür zararların göz önünde bulundurulması halinde alkolün satışı ve sunumunun denetim altında tutulmasının gayet normal ve tedirginlik uyandırmayacak bir konu olduğunun anlaşılabileceğini belirtti.

"Tütün" satışı konusunda yapılan yeniliklere değinen Akbaş, yönetmelikteki en radikal değişikliğin "Tütün ürünlerinin belirli bir yerde bulunması ve satılması şartı" olduğunu aktardı.

Akbaş, "Radikalliğin bu olduğu düşünülecek olursa, tütün konusunda da önemli bir değişiklik yok" şeklinde konuştu.

TAPDK"nin yeni yönetmeliğine göre çocuklara yönelik ürünlerin bulunduğu yerlerde tütün ürünlerin bulunamayacağını aktaran Akbaş, bunun da son derece normal bir uygulama olduğunu belirtti.

Kamuoyunda sıklıkla tartışılan "Boğaz karşı bir rakı bile içemeyeceğiz" endişelerine değinen Akbaş, bu itiraz ve endişelerin çok yersiz olduğunu belirtti.

Yönetmelikte bunların açıkça belirtildiğini dile getiren Akbaş, izin alındığı takdirde belirtilen yerlerde alkollü içeceklerin perakende satışı ve sunumunun yapılabileceğini ifade etti.

SPORLA ALKOL BAĞDAŞAMAZ, EFES PİLSEN BASKETBOL TAKIMININ İSMİ DEĞİŞMELİ

En kapsamlı düzenlemenin içkilerin teşhiri ve reklamı ile ilgili alanda yapıldığına vurgu yapan Akbaş, " Bunlar da bildiğimiz gibi en popüler söylemden gidecek olursak "Efes Pilsen" isminin Basketbol takımı için yasaklanması konusudur.

Bu ismin sporla birlikte bulunamayacağı yönetmeliğin çeşitli fıkralarında belirtiliyor. Alkolle sporun yan yana bulunmaması da alkolün verdiği zararlar göz önüne alındığında çok yanlış bir düzenleme değil." dedi.

Yönetmeliğin uluslararası anlamda çok güzel maddeler içerdiğini ancak bir takım konularda eksik kaldığını söyleyen Akbaş, "Eksik bulduğumuz yanı ise artık teknolojinin çok ilerlediği bir dönemde yaşıyoruz ve alkol tüketimi internet vasıtasıyla da sağlanıyor.

Gerçi eski yönetmelikte bu konuyla ilgili hiçbir düzenleme yoktu, yeni yönetmelikte bir düzenleme geldi.

İnternet üzerinden satış yapacak firmalar adres belirtmek ve fiziki iş yerlerinin varlığını ispatlamak zorundalar.

Denetimin sağlanması için bu tür kolaylıklar getirilmiş. Fakat internet üzerinden satışın devam etmesi genç kesimi hala etkiliyor.

İnterneti aktif olarak kullanan kişiler gençler ve bunlar alkole internet üzerinden çok kolay bir şekilde ulaşabilecekler.

Bunun denetimi çok zor. Bu düzenlemenin pratikte sağlayacağı yararlar çok düşündürücü." ifadesini kullandı.

Yönetmeliğin insanları korkutacak, hayat tarzına müdahale nitelikte olmadığını vurgulayan Akbaş aksine tam anlamıyla yeterli de olmadığını aktardı.

"ALKOL , KUMAR GİBİ KONULAR "İNSANLIĞA KARŞI SUÇ" KATEGORİSİNE ALINMALI"

Ardından söz alan Avukat Arzu Besiri, alkol, sigara ve kumar gibi konuların uluslararası alanda ve ulusal mevzuatta incelendiği zaman insanlığa karşı suçlar kategorisine girebilecek bir durumda olduğunu söyledi.

Besiri: "Biz bu suçları işleyenleri insanlığa karşı suç kategorisine sokmak istiyoruz ve bütün duyarlı kişileri de arkamıza almak istiyoruz.

İnsanlığa karşı suç olarak kabul edildikten sonra bu suçlar illaki bütün bunları yargılayabilmemiz için Roma statüsüne ve uluslar arası ceza muhakemesine taraf olmamız gerekmiyor.

Sınırsız evrensellik ilkesi gereği bütün ülkeler kendi iç düzenlemelerinde bunu yapabilir." Dedi.

Bu tür konuların yaşam hakkının ihlali açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Besiri, bu konuda yapılan araştırmaları da ilerde paylaşacaklarını belirtti.