Uzm. Dr. Tülay Türksoy Akvardar, tüm medikal estetik uygulamaların polikliniklerde yapılmasının öngörülmesine rağmen yüzlerce güzellik salonunda pek çok uygulamanın yapıldığını kaydetti.Akdavar, Türkiye"de medikal estetik uygulamalardaki yasal boşluklar ve birbiri ardına açılan güzellik merkezlerinin denetimin güçleşmesi nedeniyle hayata geçirilen yeni düzenleme ile artık epilasyon da dahil tüm medikal estetik uygulamaların polikliniklerde yapılmasının zorunlu hale getirildiğini belirtti. Buna rağmen, güzellik salonlarının hala bu işlemleri yapmaya devam ettiğini ifade eden Akdavar, Sağlık Bakanlığı"nın da güzellik salonları artık kendi denetiminden olmadığı için herhangi bir yaptırım uygulayamadığını belirterek, Belediyeleri göreve çağırdı. Bu durumda en çok bu uygulamaları alanların zarar göreceğine dikkat çeken Akvardar, "Epilasyon, anti aging uygulamaları, kılcal damar tedavileri, kimyasal peeling, botox, dolgu gibi hizmetleri almak isteyenlerin mutlaka hekim kontrolünde çalışan ve bu konuda tecrübeli poliklinik, hastane, muayenehane ortamlarına başvurulmalıdır" dedi.
Kavitasyon, epilasyon, botox kampanyası vb. kampanyalarla gündeme gelen bu tür yetki alanını aşan kimi Güzelik Salonlarının kullanılan eski teknolojiler, kalitesiz malzeme ve uzman hekim bulunmayışından dolayı hastaları mağdur edebileceğini vurgulayan Akvardar; bu tür sorunlarla karşılaşanların bağlı bulunduğu belediyelere şikayette bulunabileceğini de sözlerine ekledi.
-SÜRE KAYGILANDIRIYOR-
Dr. Levent Türbedar ise yönetmelikte tanınan poliklinik olma için tanınan, geçici süre içinde birçok merkezin bu şartlar yerine getirmekte zorlanacağını ifade etti. Türbedar; "Hükümetin sağlıkla ilgili planlamaları gereği, daha önceleri Güzellik Merkezleri adıyla verilen "neştersiz estetik hizmetleri" sağlık kuruluşları sistemine çekilerek, artık devletin daha iyi kontrol edebileceği poliklinikler haline dönüştürüldü. Sağlık Bakanlığı, bu polikliniklerin kuruluş şartlarında çıtayı o kadar yükseltti ki, neredeyse büyük şehirlerde bulunması mümkün olmayan fazla ideal fiziki şartlar öne sürülerek, bir bakıma dolaylı bir kısıtlanmaya uğramış olduk. Bugün Türkiye çapında güzellik ve estetikle uğraşan poliklinik sayısı 670 den 280"e düşmüşken, verilen geçici sürenin sonunda bu şartların gerçekleştirilemeyecek olması hepimizi daha da kaygılandırmaktadır" dedi.
Türbedar, Bu koşullar altında doğal olarak güzellik merkezlerinin hepsi poliklinik olamadığının bir kısmı salon olup aynı işleri yapmaya devam ederek birden bire kanunsuz duruma düştüğünü; bir kısmının ise kapanmak zorunda kaldığını belirtti.
Kavitasyon, epilasyon, botox kampanyası vb. kampanyalarla gündeme gelen bu tür yetki alanını aşan kimi Güzelik Salonlarının kullanılan eski teknolojiler, kalitesiz malzeme ve uzman hekim bulunmayışından dolayı hastaları mağdur edebileceğini vurgulayan Akvardar; bu tür sorunlarla karşılaşanların bağlı bulunduğu belediyelere şikayette bulunabileceğini de sözlerine ekledi.
-SÜRE KAYGILANDIRIYOR-
Dr. Levent Türbedar ise yönetmelikte tanınan poliklinik olma için tanınan, geçici süre içinde birçok merkezin bu şartlar yerine getirmekte zorlanacağını ifade etti. Türbedar; "Hükümetin sağlıkla ilgili planlamaları gereği, daha önceleri Güzellik Merkezleri adıyla verilen "neştersiz estetik hizmetleri" sağlık kuruluşları sistemine çekilerek, artık devletin daha iyi kontrol edebileceği poliklinikler haline dönüştürüldü. Sağlık Bakanlığı, bu polikliniklerin kuruluş şartlarında çıtayı o kadar yükseltti ki, neredeyse büyük şehirlerde bulunması mümkün olmayan fazla ideal fiziki şartlar öne sürülerek, bir bakıma dolaylı bir kısıtlanmaya uğramış olduk. Bugün Türkiye çapında güzellik ve estetikle uğraşan poliklinik sayısı 670 den 280"e düşmüşken, verilen geçici sürenin sonunda bu şartların gerçekleştirilemeyecek olması hepimizi daha da kaygılandırmaktadır" dedi.
Türbedar, Bu koşullar altında doğal olarak güzellik merkezlerinin hepsi poliklinik olamadığının bir kısmı salon olup aynı işleri yapmaya devam ederek birden bire kanunsuz duruma düştüğünü; bir kısmının ise kapanmak zorunda kaldığını belirtti.