ABD'deki bilim adamlarınca yapılan bir araştırma, aralarından ölümcül H1N1 domuz gribi virüsü ve ölümcül H5N1 kuş gribi virüsünün de bulunduğu başlıca grip virüsü türlerini etkisiz hale getirecek tek tip aşı geliştirilmesinin yolunu açtı.Chicago Üniversitesi ile Emory Üniversitesi Tıp Okulu'ndan bilim adamlarınca ortak yapılan araştırma, domuz gribini atlatan kişilerin vücutlarında oluşan antikorların, bu kişilere, başlıca grip virüsü türlerine karşı az rastlanan nitelikte bir bağışıklık kazandırdığını gösterdi.
Journal of Experimental Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırmaya katılan bilim adamları, bu kişilerin vücudunda oluşan antikorların, geçen on yılda gelişen tüm mevsimsel H1N1 domuz gribi virüsü türleri, 1918 yılında ortaya çıkan ölümcül ''İspanyol gribi'' virüsü ve hatta ölümcül H5N1 kuş gribi virüsünün bir türüne karşı koruyabilecek nitelikte olduğunu belirledi.
Araştırmaya katılan Chicago Üniversitesi bilim adamlarından Patrick Wilson, araştırmada ulaştıkları bulguların tek tip bir grip aşısının mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi.
İlk ölümcül domuz gribi salgınında, hastalığı atlatan 9 kişinin vücudundaki antikorları, sağlık çalışanlarını koruyabilecek bir yol bulma ümidiyle 2009 yılında üretmeye başlayan Wilson ve ekip arkadaşları, Emory Üniversitesi Tıp Okulu'ndan araştırmacılarla birlikte çalışarak, H1N1 virüsüne tepki veren 86 antikor üretmeyi başardı.
Araştırmacılar, farklı grip türleri üzerinde yaptıkları deneylerin ardından, ürettikleri antikorlardan 5'inin, aralarında, ''İspanyol gribi'' ile ölümcül H5N1 kuş gribi virüsünün bir türünün de bulunduğu çok sayıda grip türüne karşı koruyucu özelliğinin bulunduğunu keşfetti. Fareler üzerinde yapılan deneylerde,normalde ölümcül miktarda grip virüsü verilen farelerin antikorlar sayesinde hastalıktan korunduğu gözlendi.
Emory Üniversitesi bilim adamlarından Jens Wrammert, konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, ''Önceleri, bu çeşit geniş koruyucu özelliği olan, vücuda sinsice sızan virüslere tepki gösteren antikorların çok nadir ortaya çıktığı sanılıyordu. Ancak H1N1 hastalarında bu antikorlar şaşırtıcı derecede fazlaydı'' ifadelerini kullandı.
Wilson da telefonla yaptığı açıklamada, yaptıkları araştırmanın, vücudun bağışıklık sisteminin, doğru şekilde harekete geçirilmesi durumunda, bunun, süper antikorları üretecek duruma getirilebileceğini kanıtladığına dikkati çekti. Wilson, kendisi ve birlikte çalıştığı ekibin, adı açıklanmayan bir biyoteknoloji şirketinde, bir aşı ve amaca uygun ilaçlar geliştirilmesi yönünde çalışmalara başladığını kaydetti.
Journal of Experimental Medicine adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırmaya katılan bilim adamları, bu kişilerin vücudunda oluşan antikorların, geçen on yılda gelişen tüm mevsimsel H1N1 domuz gribi virüsü türleri, 1918 yılında ortaya çıkan ölümcül ''İspanyol gribi'' virüsü ve hatta ölümcül H5N1 kuş gribi virüsünün bir türüne karşı koruyabilecek nitelikte olduğunu belirledi.
Araştırmaya katılan Chicago Üniversitesi bilim adamlarından Patrick Wilson, araştırmada ulaştıkları bulguların tek tip bir grip aşısının mümkün olduğunu gösterdiğini söyledi.
İlk ölümcül domuz gribi salgınında, hastalığı atlatan 9 kişinin vücudundaki antikorları, sağlık çalışanlarını koruyabilecek bir yol bulma ümidiyle 2009 yılında üretmeye başlayan Wilson ve ekip arkadaşları, Emory Üniversitesi Tıp Okulu'ndan araştırmacılarla birlikte çalışarak, H1N1 virüsüne tepki veren 86 antikor üretmeyi başardı.
Araştırmacılar, farklı grip türleri üzerinde yaptıkları deneylerin ardından, ürettikleri antikorlardan 5'inin, aralarında, ''İspanyol gribi'' ile ölümcül H5N1 kuş gribi virüsünün bir türünün de bulunduğu çok sayıda grip türüne karşı koruyucu özelliğinin bulunduğunu keşfetti. Fareler üzerinde yapılan deneylerde,normalde ölümcül miktarda grip virüsü verilen farelerin antikorlar sayesinde hastalıktan korunduğu gözlendi.
Emory Üniversitesi bilim adamlarından Jens Wrammert, konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, ''Önceleri, bu çeşit geniş koruyucu özelliği olan, vücuda sinsice sızan virüslere tepki gösteren antikorların çok nadir ortaya çıktığı sanılıyordu. Ancak H1N1 hastalarında bu antikorlar şaşırtıcı derecede fazlaydı'' ifadelerini kullandı.
Wilson da telefonla yaptığı açıklamada, yaptıkları araştırmanın, vücudun bağışıklık sisteminin, doğru şekilde harekete geçirilmesi durumunda, bunun, süper antikorları üretecek duruma getirilebileceğini kanıtladığına dikkati çekti. Wilson, kendisi ve birlikte çalıştığı ekibin, adı açıklanmayan bir biyoteknoloji şirketinde, bir aşı ve amaca uygun ilaçlar geliştirilmesi yönünde çalışmalara başladığını kaydetti.