Yemek borusu kanserine yakalanan ve yemek borusu kapandığı için yeyip içemeyen 61 yaşındaki Veli Saygun, midesinden yapılan yemek borusu ile hayata tutundu.Emekli memur Veli Saygun'a reflü hastalığı şüphesiyle başvurduğu Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. Yemek borusu kapandığı için su bile içemeyen Veli Saygun, Akdeniz Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Hastane Başhekimi Doç. Dr. Abdullah Erdoğan ve ekibinin yaptığı ameliyatla hayata döndü. 2 ay içerisinde 20 kilogram zayıflayan Saygun, ameliyattan sonra kendi deyimiyle yeniden doğdu.
Veli Saygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Manavgat'ta reflü teşhisi konularak Antalya'ya gönderildiğini belirterek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde yemek borusu kanseri olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Yediklerini yutamaz hale geldiğini kaydeden Saygun, ''Manavgat'ta doktora gittim reflü dediler. Yemek yiyemez hale gelmiştim, su bile içemiyordum. 2 ayda 85 kilodan 65 kiloya düştüm. Abdullah Erdoğan ve ekibinin midemden yaptığı yemek borusu ile hayata döndüm'' dedi.
Ameliyat olduktan bir süre sonra Başhekim Abdullah Erdoğan'ın 1 bardak su vererek 'içebilecek misin?' dediğini söyleyen Saygun duygularını şöyle ifade etti:
''Korkarak bir yudum aldım. Rahatça bir yudum su içmenin önemini o zaman anladım. Bir bardak suyu içince akşama kadar ağladım. Benim gibi yutkunma güçlüğü çekip önemsemeyen insanlar hiç tereddüt etmeden doktora gitsin. Bu hastalığın tedavisi var. Abdullah Erdoğan ve ekibine ne kadar teşekkür etsem az.''
-ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ-
Doç. Dr. Abdullah Erdoğan, Veli Saygun'un kendilerine başvurduğunda yemek borusunun kapandığını ve yeyip içemez hale geldiğini belirterek, ''Hastaya yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. Yemek borusunun altında mide girişinde kitle vardı. Yemek borusu kapanmıştı'' diye konuştu.
Hastanın yemek borusunun alındığını, midenin ise uzatılarak yemek borusu oluşturulduğunu kaydeden Erdoğan, ''Veli Saygun mideden yaptığımız yemek borusu ile tekrar yemeye içmeye başladı. Artık hayatını normal bir şekilde sürdürebilir'' dedi.
Erdoğan, hastaların genellikle tümör oluştuktan bir iki ay içerisinde yemek borularında bir takıntı hissederek doktora başvurduğunu belirterek şöyle devam etti:
''3-4 ay sonra katı gıda yutamazlar, 5-6 ay sonra sulu gıda da yutamaz hale gelirler. 6-8 ay sonra su bile içemez hale gelirler. 8-10 ay sonra tükürüklerini dahi yutamazlar. Bu arada da hızla kilo kaybetmeye başlarlar. En sonunda beslenemediği için kişi yaşamını yitirir.''
Hastaların, hastalığın ilk 3-6 aylık dönemi içerisinde doktora başvurursa ameliyat şansının olduğunu belirten Erdoğan, ''Böyle durumda tümör yayılmamış olur. Kemoterapiye gerek olmadan ameliyatla sonuç alınır. Erken dönemde hasta doktora başvurursa mide yemek borusu olarak kullanılabilir'' diye konuştu.
-BELLİ IRK VE BÖLGELERDE SIK GÖRÜLÜYOR-
Yemek borusu kanserinin belli ırk ve bölgelerde sık görüldüğünü belirten Erdoğan şu bilgileri verdi:
''Japonya, Çin, İran ile Türkiye'nin doğu bölgelerde ve Kanada'nın bir kısmında bu hastalığın görülme oranı sıktır. Çevresel faktörlerin yanı sıra, beslenme şekli; çok veya az pişirilmiş yemek, iste pişirme, aşırı yanmış kebap türlerinin bu hastalığa etken olduğu düşünülüyor. Düzensiz beslenme, aşırı sıcak ve aşırı soğuk beslenme, alkol ve sigara da risk faktörleri arasında.''
Veli Saygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Manavgat'ta reflü teşhisi konularak Antalya'ya gönderildiğini belirterek, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde yapılan tetkiklerde yemek borusu kanseri olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Yediklerini yutamaz hale geldiğini kaydeden Saygun, ''Manavgat'ta doktora gittim reflü dediler. Yemek yiyemez hale gelmiştim, su bile içemiyordum. 2 ayda 85 kilodan 65 kiloya düştüm. Abdullah Erdoğan ve ekibinin midemden yaptığı yemek borusu ile hayata döndüm'' dedi.
Ameliyat olduktan bir süre sonra Başhekim Abdullah Erdoğan'ın 1 bardak su vererek 'içebilecek misin?' dediğini söyleyen Saygun duygularını şöyle ifade etti:
''Korkarak bir yudum aldım. Rahatça bir yudum su içmenin önemini o zaman anladım. Bir bardak suyu içince akşama kadar ağladım. Benim gibi yutkunma güçlüğü çekip önemsemeyen insanlar hiç tereddüt etmeden doktora gitsin. Bu hastalığın tedavisi var. Abdullah Erdoğan ve ekibine ne kadar teşekkür etsem az.''
-ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ-
Doç. Dr. Abdullah Erdoğan, Veli Saygun'un kendilerine başvurduğunda yemek borusunun kapandığını ve yeyip içemez hale geldiğini belirterek, ''Hastaya yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. Yemek borusunun altında mide girişinde kitle vardı. Yemek borusu kapanmıştı'' diye konuştu.
Hastanın yemek borusunun alındığını, midenin ise uzatılarak yemek borusu oluşturulduğunu kaydeden Erdoğan, ''Veli Saygun mideden yaptığımız yemek borusu ile tekrar yemeye içmeye başladı. Artık hayatını normal bir şekilde sürdürebilir'' dedi.
Erdoğan, hastaların genellikle tümör oluştuktan bir iki ay içerisinde yemek borularında bir takıntı hissederek doktora başvurduğunu belirterek şöyle devam etti:
''3-4 ay sonra katı gıda yutamazlar, 5-6 ay sonra sulu gıda da yutamaz hale gelirler. 6-8 ay sonra su bile içemez hale gelirler. 8-10 ay sonra tükürüklerini dahi yutamazlar. Bu arada da hızla kilo kaybetmeye başlarlar. En sonunda beslenemediği için kişi yaşamını yitirir.''
Hastaların, hastalığın ilk 3-6 aylık dönemi içerisinde doktora başvurursa ameliyat şansının olduğunu belirten Erdoğan, ''Böyle durumda tümör yayılmamış olur. Kemoterapiye gerek olmadan ameliyatla sonuç alınır. Erken dönemde hasta doktora başvurursa mide yemek borusu olarak kullanılabilir'' diye konuştu.
-BELLİ IRK VE BÖLGELERDE SIK GÖRÜLÜYOR-
Yemek borusu kanserinin belli ırk ve bölgelerde sık görüldüğünü belirten Erdoğan şu bilgileri verdi:
''Japonya, Çin, İran ile Türkiye'nin doğu bölgelerde ve Kanada'nın bir kısmında bu hastalığın görülme oranı sıktır. Çevresel faktörlerin yanı sıra, beslenme şekli; çok veya az pişirilmiş yemek, iste pişirme, aşırı yanmış kebap türlerinin bu hastalığa etken olduğu düşünülüyor. Düzensiz beslenme, aşırı sıcak ve aşırı soğuk beslenme, alkol ve sigara da risk faktörleri arasında.''
