Şeker hastalarında ayak yaraları bakamından en sık nedenlerden birinin yanıklar olduğunu belirten uzmanlar, şeker hastalarını uyarıyor.Şeker hastalarının ayaklarında sinir hasarı oluştuğu için ısınırken ayaklarını çoğu zaman yaktıkları ve bu nedenle de ısınırken çok dikkat etmeleri gerektiği belirtildi.
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Muhammet Erkan, diyabetik hastaların ayaklarında sinir hasarı söz konusu olduğundan ayaklarının yandığını geç fark ettiklerini ya da hiç fark edemediklerini bunun sonucunda da oluşan yanıkların genellikle derin yanıklar olduğunu söyledi.
Şeker hastalarında ayak yaraları bakamından en sık nedenlerden biri yanıklar olarak karşılarına çıktıklarını kaydeden Dr. Erkan, "Diyabetik hastaların ayakları az kan gittiği için soğuktur. Ayrıca Diyabetik hastaların ayak bölgesindeki sinirlerde hasar oluştuğu için bu hastalar ayaklarda sürekli bir üşüme hissinden ve ayaklarını ısıtamadıklarından yakınırlar. Hastalar ayaklarının üşüdüğünü, ısıtılınca rahatlayacağını düşünürler.
Bu yüzden ayaklarını sıcak tuğla, sıcak su torbası ile ısıtan veya soba, elektrik sobası, kalorifer radyatörlerine uzun süre yakın ya da dayalı tutan hastalar tehlikeli yanıklara maruz kalırlar. Ayrıca diyabetik hastaların ayaklarında sinir hasarı söz konusu olduğundan ayaklarının yandığını geç fark ettiklerinden ya da hiç fark edemediklerinden oluşan yanıklar genellikle derin yanıklar olmaktadır. Enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sistemi ve yara iyileşmesi bozulan diyabetik hastalarda yanık sonrası çeşitli komplikasyonlar gelişebilmektedir. Soğukların hüküm sürdüğü bu günlerde şeker hastalarımızın ve yakınlarının özellikle dikkatli olmaları, bu tür hastaların yanık oluşturabilecek ısıtıcılardan uzak durmaları gerekmektedir" dedi.
"DİYABET HASTALARI SOBA VE ELEKTRİK SOBASINDA AYAKLARINI ISITMAYI ASLA DENENMEMELİDİR"
"Diyabet hastaları soba ve elektrik sobasında ayaklarını ısıtmayı asla denenmemelidir" diyen Dr. Muhammet Erkan "Üşüdüğü için ayağa sıcak su şişesi, sıcak tuğla, elektrikli battaniye tatbik edilmemelidir. Fark edilen bir yara ya da uzun süreli devam eden bir kızarıklık varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Diyabetik ayak yaralarının önlenmesinde çok önemli bir konudur. Hastalarımızın genellikle yaşlı, düşkün ve kısmen bakıma muhtaç hastalar olması nedeniyle hasta eğitimi kadar hasta yakını eğitimi de önemlidir. Diyabet hastası ve hasta yakınlarının mutlaka yara ile uğraşan bir plastik cerrahi uzmanına başvurması ve gerekli eğitimi alması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Dr. Muhammet Erkan, diyabetik hastaların ömür boyu ayak bakımına dikkat etmelerinin yaşam kalitesi bakımından son derece önemli olduğuna dikkat çekerek "Her dört diyabetliden birisinin hayatının bir döneminde diyabetik ayakla yüzleşeceği ve beraberinde birçok istenmeyen durumla karşılaşacağı düşünüldüğünde diyabetik hastaların ve hasta yakınlarının ayak bakım eğitimi almalarının ne denli önemli olduğu ortadadır. Diyabetli bireylerde tüm yaşamları boyunca diyabetik ayak gelişme riski yüzde 25 olarak saptanmıştır. Her dört diyabetli hastadan birinde yaşamı boyunca ayak yarası gelişme riski bulunmaktadır. Gelişen her bir diyabetik ayak ülserinin iyileşme süresi ortalama 11-;14 haftadır.
Diyabetik hastalarda ayak yarası gelişmesi, hastanın yaşama kalitesini son derece olumsuz etkilemektedir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre günümüzde dünya da her 30 saniyede bir diyabete bağlı gelişen problemler nedeniyle hastaların bacağı cerrahi operasyonla kesilmektedir. Yine yapılan araştırmalarda Türkiye"de yılda 8 bine yakın diyabet hastasının ayağını veya bacağını kaybettiği saptandı. Genel toplumda uygulanan ayak kesme (ampütasyon) ameliyatlarının yüzde 50-;70 kadarının diyabetli hastalarda olduğu saptanmıştır. Parmağı kesilen bir şeker hastasında, ikinci bir ameliyat ihtiyacı riski iki yıl içinde yüzde 50 olmaktadır. Bu hastalarda hem yaşam kalitesi düşmekte hem de yaşam süresi kısalmaktadır" ifadelerini kullandı.
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Muhammet Erkan, diyabetik hastaların ayaklarında sinir hasarı söz konusu olduğundan ayaklarının yandığını geç fark ettiklerini ya da hiç fark edemediklerini bunun sonucunda da oluşan yanıkların genellikle derin yanıklar olduğunu söyledi.
Şeker hastalarında ayak yaraları bakamından en sık nedenlerden biri yanıklar olarak karşılarına çıktıklarını kaydeden Dr. Erkan, "Diyabetik hastaların ayakları az kan gittiği için soğuktur. Ayrıca Diyabetik hastaların ayak bölgesindeki sinirlerde hasar oluştuğu için bu hastalar ayaklarda sürekli bir üşüme hissinden ve ayaklarını ısıtamadıklarından yakınırlar. Hastalar ayaklarının üşüdüğünü, ısıtılınca rahatlayacağını düşünürler.
Bu yüzden ayaklarını sıcak tuğla, sıcak su torbası ile ısıtan veya soba, elektrik sobası, kalorifer radyatörlerine uzun süre yakın ya da dayalı tutan hastalar tehlikeli yanıklara maruz kalırlar. Ayrıca diyabetik hastaların ayaklarında sinir hasarı söz konusu olduğundan ayaklarının yandığını geç fark ettiklerinden ya da hiç fark edemediklerinden oluşan yanıklar genellikle derin yanıklar olmaktadır. Enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sistemi ve yara iyileşmesi bozulan diyabetik hastalarda yanık sonrası çeşitli komplikasyonlar gelişebilmektedir. Soğukların hüküm sürdüğü bu günlerde şeker hastalarımızın ve yakınlarının özellikle dikkatli olmaları, bu tür hastaların yanık oluşturabilecek ısıtıcılardan uzak durmaları gerekmektedir" dedi.
"DİYABET HASTALARI SOBA VE ELEKTRİK SOBASINDA AYAKLARINI ISITMAYI ASLA DENENMEMELİDİR"
"Diyabet hastaları soba ve elektrik sobasında ayaklarını ısıtmayı asla denenmemelidir" diyen Dr. Muhammet Erkan "Üşüdüğü için ayağa sıcak su şişesi, sıcak tuğla, elektrikli battaniye tatbik edilmemelidir. Fark edilen bir yara ya da uzun süreli devam eden bir kızarıklık varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Diyabetik ayak yaralarının önlenmesinde çok önemli bir konudur. Hastalarımızın genellikle yaşlı, düşkün ve kısmen bakıma muhtaç hastalar olması nedeniyle hasta eğitimi kadar hasta yakını eğitimi de önemlidir. Diyabet hastası ve hasta yakınlarının mutlaka yara ile uğraşan bir plastik cerrahi uzmanına başvurması ve gerekli eğitimi alması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Dr. Muhammet Erkan, diyabetik hastaların ömür boyu ayak bakımına dikkat etmelerinin yaşam kalitesi bakımından son derece önemli olduğuna dikkat çekerek "Her dört diyabetliden birisinin hayatının bir döneminde diyabetik ayakla yüzleşeceği ve beraberinde birçok istenmeyen durumla karşılaşacağı düşünüldüğünde diyabetik hastaların ve hasta yakınlarının ayak bakım eğitimi almalarının ne denli önemli olduğu ortadadır. Diyabetli bireylerde tüm yaşamları boyunca diyabetik ayak gelişme riski yüzde 25 olarak saptanmıştır. Her dört diyabetli hastadan birinde yaşamı boyunca ayak yarası gelişme riski bulunmaktadır. Gelişen her bir diyabetik ayak ülserinin iyileşme süresi ortalama 11-;14 haftadır.
Diyabetik hastalarda ayak yarası gelişmesi, hastanın yaşama kalitesini son derece olumsuz etkilemektedir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre günümüzde dünya da her 30 saniyede bir diyabete bağlı gelişen problemler nedeniyle hastaların bacağı cerrahi operasyonla kesilmektedir. Yine yapılan araştırmalarda Türkiye"de yılda 8 bine yakın diyabet hastasının ayağını veya bacağını kaybettiği saptandı. Genel toplumda uygulanan ayak kesme (ampütasyon) ameliyatlarının yüzde 50-;70 kadarının diyabetli hastalarda olduğu saptanmıştır. Parmağı kesilen bir şeker hastasında, ikinci bir ameliyat ihtiyacı riski iki yıl içinde yüzde 50 olmaktadır. Bu hastalarda hem yaşam kalitesi düşmekte hem de yaşam süresi kısalmaktadır" ifadelerini kullandı.