Sağlık turizminin son 10 yılda çok hızlı bir büyüme ile dünya çapında bir endüstri haline geldiğini vurgulayan Peker, turistin artık gittiği yerde hem tatil yapma hem de uygun fiyatlara tedavi olma imkanı da araştırdığını kaydetti.Dünya Göz Hastaneler Grubu İcra Kurulu Üyesi ve Strateji ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selin Yıldırım Peker, bu yıl dünyanın yaklaşık 107 ülkesinden gelen 25 bine yakın yabancı hastaya hizmet verdiklerini, yeni açılan ve açılacak şubelerle 2011'de 50 bin hastayı Türkiye'ye getirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
AA muhabirine açıklama yapan Peker, Avrupa, Asya, Orta Doğu'ya 3-4 saatlik uçuş mesafede yer almasının pek çok sektörde olduğu gibi sağlık turizmi alanında da Türkiye'yi bir adım öne taşıdığını ifade ederek, Türkiye'nin dünya sağlık turizminden aldığı payı her yıl giderek arttırdığını söyledi.
Sağlık turizminin son 10 yılda çok hızlı bir büyüme ile dünya çapında bir endüstri haline geldiğini vurgulayan Peker, turistin artık gittiği yerde hem tatil yapma hem de uygun fiyatlara tedavi olma imkanı da araştırdığını kaydetti.
Birçok insanın artık göz veya diş gibi alanlarda tedavi alırken aynı anda gezmek ve görmek için başka ülkelere seyahat ettiğini anlatan Peker, tedavi ve hizmetlerin çeşitli ülkelerdeki maliyeti kıyaslandığında Hindistan, Tayland ve Singapur ile birlikte Türkiye'nin ön plana çıktığını dile getirdi.
Peker, Türkiye'de verilen sağlık hizmetinin Avrupa ile aynı kalitede ve daha ucuz olduğunu vurguladı.
1996'da hizmet vermeye başlayan Dünya Göz Hastaneler Grubunun, yurt içi ve yurt dışında toplam 16 merkezde sağlık hizmeti verdiğine dikkati çeken Peker, 150 kişilik deneyimli kadrosu, bine yakın personeli ile dünyanın sayılı birkaç merkezi arasında yer aldığını belirtti.
Dünya Göz Hastaneler Grubunun Türkiye genelinde 16 şubesi bulunduğunu, yurt dışında da Berlin, Amsterdam, Köln, Londra, Heusden (Belçika) ve Tiran olmak üzere 6 noktada ön muayene teşhis şubeleri bulunduğunu anlatan Peker, yurt dışındaki şubelerde cerrahi girişimler yapılmadığını, ameliyat olacakların Türkiye'ye getirildiğini vurguladı.
Dünya Göz Hastaneler Grubu İcra Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Selin Yıldırım Peker, şöyle devam etti:
''Türkiye'ye en çok Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa ve Norveç'ten hasta geliyor. Bu yıl dünyanın yaklaşık 107 ülkesinden gelen 25 bine yakın yabancı hastaya hizmet verdik. İstanbul'daki şubelerimize ağırlıklı Avrupa ve İskandinav ülkelerinden hasta geliyor. Bu yıl Mayıs ayında açılan Antalya hastanemizle birlikte yeni pazarları içimize aldık. Sağlık turizmi hedefleyerek büyük bir kapasiteyle açılan Antalya'daki hastanemize Orta Doğu, Rusya ve Ukrayna'dan hastalar rağbet ediyor. 1 Aralık'ta açılan Gaziantep'deki hastanemiz sayesinde Lübnan, Suriye, Irak ve Mısır'dan hasta transferi yapmaya başladık. Adana ve Samsun'da da 1 Nisan 2011'de şube açılacak. Samsun'daki şubenin açılmasıyla Karadeniz kıyısı olan ülkelere hizmet vermeye başlayacağız. Yeni açılan ve açılacak şubelerle 2011'de 50 bin hastayı Türkiye'ye getirmeyi hedefliyoruz''
Peker, yabancı hastanın, Dünya Göz Hastaneler Grubunun toplam kapasitemizin yüzde 10'unu oluşturduğunu ifade ederek, ''Göz alanında yılda 20-25 bin yabancı hasta tedavisi Avrupa'da da rekor boyuttadır'' dedi.
Hiçbir Avrupalının sadece ucuz olduğu için sağlığını yabancı bir ülkeye tercih etmeyeceğini vurgulayan Peker, en iyi kalite, en son teknoloji, komplikasyon oranlarının en düşük başarının en yüksek olduğu merkezler ve deneyimli doktorların sayısının hastaların öncelikli kriterleri olduğunu belirtti.
Peker, ''Bunların yanı sıra daha düşük maliyetlerle ameliyat olma imkanı var. Kendi ülkesinde 3 bin avro sadece ameliyata ödeyecekken bize gelip 2 bin avro karşılığında ameliyatını, İstanbul'da Boğaz turu dahil, tatilini de gerçekleştiriyor. Hem gözlüklerden kurtuluyor hem de İstanbul'u gerçek renkleri ile daha avantajlı görüyor'' şeklinde konuştu.
Yaygın olarak miyop tedavisi, göz kusuru düzeltme ve katarak ameliyatlarının yapıldığını dile getiren Peker, göz için Türkiye'yi seçenlerin uçağından konaklamasına kadar her şeyiyle ilgilendiklerini kaydetti.
Herkesin aynı sistemle aynı teknoloji ile ameliyat edilmediğini, 12 farklı teknoloji bulunduğunu ve hastanın, göz yapısına göre en başarılı hangisi olacaksa doktorunun o teknolojiyi seçtiğini ifade eden Peker, ''Mecburi bir ameliyat olmasa bile aslında hiç lüks değil, dünyanın en büyük mucizesi. Gözlüksüz yaşamak kadar keyifli ya da havuz veya denizden çıktıktan sonra çevreyi net görmek kadar keyifli bir şey yok'' dedi.
AA muhabirine açıklama yapan Peker, Avrupa, Asya, Orta Doğu'ya 3-4 saatlik uçuş mesafede yer almasının pek çok sektörde olduğu gibi sağlık turizmi alanında da Türkiye'yi bir adım öne taşıdığını ifade ederek, Türkiye'nin dünya sağlık turizminden aldığı payı her yıl giderek arttırdığını söyledi.
Sağlık turizminin son 10 yılda çok hızlı bir büyüme ile dünya çapında bir endüstri haline geldiğini vurgulayan Peker, turistin artık gittiği yerde hem tatil yapma hem de uygun fiyatlara tedavi olma imkanı da araştırdığını kaydetti.
Birçok insanın artık göz veya diş gibi alanlarda tedavi alırken aynı anda gezmek ve görmek için başka ülkelere seyahat ettiğini anlatan Peker, tedavi ve hizmetlerin çeşitli ülkelerdeki maliyeti kıyaslandığında Hindistan, Tayland ve Singapur ile birlikte Türkiye'nin ön plana çıktığını dile getirdi.
Peker, Türkiye'de verilen sağlık hizmetinin Avrupa ile aynı kalitede ve daha ucuz olduğunu vurguladı.
1996'da hizmet vermeye başlayan Dünya Göz Hastaneler Grubunun, yurt içi ve yurt dışında toplam 16 merkezde sağlık hizmeti verdiğine dikkati çeken Peker, 150 kişilik deneyimli kadrosu, bine yakın personeli ile dünyanın sayılı birkaç merkezi arasında yer aldığını belirtti.
Dünya Göz Hastaneler Grubunun Türkiye genelinde 16 şubesi bulunduğunu, yurt dışında da Berlin, Amsterdam, Köln, Londra, Heusden (Belçika) ve Tiran olmak üzere 6 noktada ön muayene teşhis şubeleri bulunduğunu anlatan Peker, yurt dışındaki şubelerde cerrahi girişimler yapılmadığını, ameliyat olacakların Türkiye'ye getirildiğini vurguladı.
Dünya Göz Hastaneler Grubu İcra Kurulu üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Selin Yıldırım Peker, şöyle devam etti:
''Türkiye'ye en çok Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa ve Norveç'ten hasta geliyor. Bu yıl dünyanın yaklaşık 107 ülkesinden gelen 25 bine yakın yabancı hastaya hizmet verdik. İstanbul'daki şubelerimize ağırlıklı Avrupa ve İskandinav ülkelerinden hasta geliyor. Bu yıl Mayıs ayında açılan Antalya hastanemizle birlikte yeni pazarları içimize aldık. Sağlık turizmi hedefleyerek büyük bir kapasiteyle açılan Antalya'daki hastanemize Orta Doğu, Rusya ve Ukrayna'dan hastalar rağbet ediyor. 1 Aralık'ta açılan Gaziantep'deki hastanemiz sayesinde Lübnan, Suriye, Irak ve Mısır'dan hasta transferi yapmaya başladık. Adana ve Samsun'da da 1 Nisan 2011'de şube açılacak. Samsun'daki şubenin açılmasıyla Karadeniz kıyısı olan ülkelere hizmet vermeye başlayacağız. Yeni açılan ve açılacak şubelerle 2011'de 50 bin hastayı Türkiye'ye getirmeyi hedefliyoruz''
Peker, yabancı hastanın, Dünya Göz Hastaneler Grubunun toplam kapasitemizin yüzde 10'unu oluşturduğunu ifade ederek, ''Göz alanında yılda 20-25 bin yabancı hasta tedavisi Avrupa'da da rekor boyuttadır'' dedi.
Hiçbir Avrupalının sadece ucuz olduğu için sağlığını yabancı bir ülkeye tercih etmeyeceğini vurgulayan Peker, en iyi kalite, en son teknoloji, komplikasyon oranlarının en düşük başarının en yüksek olduğu merkezler ve deneyimli doktorların sayısının hastaların öncelikli kriterleri olduğunu belirtti.
Peker, ''Bunların yanı sıra daha düşük maliyetlerle ameliyat olma imkanı var. Kendi ülkesinde 3 bin avro sadece ameliyata ödeyecekken bize gelip 2 bin avro karşılığında ameliyatını, İstanbul'da Boğaz turu dahil, tatilini de gerçekleştiriyor. Hem gözlüklerden kurtuluyor hem de İstanbul'u gerçek renkleri ile daha avantajlı görüyor'' şeklinde konuştu.
Yaygın olarak miyop tedavisi, göz kusuru düzeltme ve katarak ameliyatlarının yapıldığını dile getiren Peker, göz için Türkiye'yi seçenlerin uçağından konaklamasına kadar her şeyiyle ilgilendiklerini kaydetti.
Herkesin aynı sistemle aynı teknoloji ile ameliyat edilmediğini, 12 farklı teknoloji bulunduğunu ve hastanın, göz yapısına göre en başarılı hangisi olacaksa doktorunun o teknolojiyi seçtiğini ifade eden Peker, ''Mecburi bir ameliyat olmasa bile aslında hiç lüks değil, dünyanın en büyük mucizesi. Gözlüksüz yaşamak kadar keyifli ya da havuz veya denizden çıktıktan sonra çevreyi net görmek kadar keyifli bir şey yok'' dedi.