Edirne'de bazı vatandaşlar, yaşam alanlarının tavanlarına astıkları kuru soğanların kendilerini üst solunum yolu hastalıklarına karşı koruyacağı inancını taşıyorlar.Bazı ev ve iş yerlerinde son günlerde görülmeye başlanan ''gribe karşı soğan asma'' usulü, görenlerin de ilgisini çekiyor. Kuru soğanı iple tavandan sarkıtan ve soğanın yaydığı kokuyla gribe neden olan virüsleri, mikropları yok edeceğine inanan bazı vatandaşlar, kuru soğanın gribe yakalanma riskini azalttığını öne sürerek, uygulamanın işe yaradığını savunuyorlar.
Uzmanların batıl inançtan öte olmadığını belirttiği usul, Edirne'de bazı ev ve iş yerlerinde dikkat çekiyor.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan uygulamanın gribe karşı korumada bir yarar sağlayamayacağını söyledi.
Batıl inançların yerine, üst solunum yoluna yakalanan hastaların daha özenli davranarak hastalığı bulaştırmamaya dikkat etmelerinin önemine vurgu yapan Ekuklu, ''Soğan asma gibi batıl inançlara inanmak yerine grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi solunum yolu hastalıklarının topluma yayılmasının önlenmesi için sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekir'' dedi.
''DENGELİ BESLEN, MEYVE VE SEBZE TÜKET, BOL SIVI AL''
Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın tıbbi yollarının belli olduğunu ve buna dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ekuklu, sözlerine şöyle devam etti:
''Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın başlıca yolları, dengeli ve yeterli beslenme, meyve ve sebze tüketilmesi, bol sıvı alınması ve gerekmedikçe kalabalık ortamlarda fazla bulunulmaması olarak sayılabilir. Bunun dışında bebekler, gebeler, yaşlılar, kalp, akciğer hastalığı olanların özellikle dikkatli olmaları, soğuk ve kirli havalarda dışarıda fazla zaman geçirmemeleri, açık ve kirli havada egzersiz yapmaktan kaçınmaları ve solunum yolu hastalığı geçirenlerle aynı ortamda bulunmamaları, ortak eşyaları kullanmamaları önerilir.
Asıl önemli ve hemen bütün hastalıklar bakımından dikkate alınması gereken önlem el yıkamadır. Ellerin bol sabun ve suyla yıkanması solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını önemli oranda azaltmaktadır. ''
Gripten korunmada alınabilecek bir başka önlemin grip aşıları olduğunun altını çizen Ekuklu, şunları kaydetti:
''Gripten korunmada alınabilecek bir başka önlem grip aşısıdır. Ekim - Kasım aylarında yapılması ve her yıl yinelenmesi gerekir. Grip aşısının yapılmış olması solunum yolu hastalığı ya da grip geçirilmeyecek anlamına da gelmemektedir. Aşı büyük küresel salgınlardan ve ağır geçebilecek gripten korumaktadır ve grip etkeni her yıl değiştiği için aşının da yeniden yapılması gerekecektir. Nadir yan etkisi olan grip aşısı 6 aydan küçük bebekler, yumurta alerjisi bulunanlar ve gebeliğinin ilk 3 ayında olan gebeler dışındakilere yapılabilmektedir.''
Uzmanların batıl inançtan öte olmadığını belirttiği usul, Edirne'de bazı ev ve iş yerlerinde dikkat çekiyor.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Ekuklu AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan uygulamanın gribe karşı korumada bir yarar sağlayamayacağını söyledi.
Batıl inançların yerine, üst solunum yoluna yakalanan hastaların daha özenli davranarak hastalığı bulaştırmamaya dikkat etmelerinin önemine vurgu yapan Ekuklu, ''Soğan asma gibi batıl inançlara inanmak yerine grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi solunum yolu hastalıklarının topluma yayılmasının önlenmesi için sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerekir'' dedi.
''DENGELİ BESLEN, MEYVE VE SEBZE TÜKET, BOL SIVI AL''
Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın tıbbi yollarının belli olduğunu ve buna dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ekuklu, sözlerine şöyle devam etti:
''Kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmanın başlıca yolları, dengeli ve yeterli beslenme, meyve ve sebze tüketilmesi, bol sıvı alınması ve gerekmedikçe kalabalık ortamlarda fazla bulunulmaması olarak sayılabilir. Bunun dışında bebekler, gebeler, yaşlılar, kalp, akciğer hastalığı olanların özellikle dikkatli olmaları, soğuk ve kirli havalarda dışarıda fazla zaman geçirmemeleri, açık ve kirli havada egzersiz yapmaktan kaçınmaları ve solunum yolu hastalığı geçirenlerle aynı ortamda bulunmamaları, ortak eşyaları kullanmamaları önerilir.
Asıl önemli ve hemen bütün hastalıklar bakımından dikkate alınması gereken önlem el yıkamadır. Ellerin bol sabun ve suyla yıkanması solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasını önemli oranda azaltmaktadır. ''
Gripten korunmada alınabilecek bir başka önlemin grip aşıları olduğunun altını çizen Ekuklu, şunları kaydetti:
''Gripten korunmada alınabilecek bir başka önlem grip aşısıdır. Ekim - Kasım aylarında yapılması ve her yıl yinelenmesi gerekir. Grip aşısının yapılmış olması solunum yolu hastalığı ya da grip geçirilmeyecek anlamına da gelmemektedir. Aşı büyük küresel salgınlardan ve ağır geçebilecek gripten korumaktadır ve grip etkeni her yıl değiştiği için aşının da yeniden yapılması gerekecektir. Nadir yan etkisi olan grip aşısı 6 aydan küçük bebekler, yumurta alerjisi bulunanlar ve gebeliğinin ilk 3 ayında olan gebeler dışındakilere yapılabilmektedir.''