Adana'da, özel bir hastane tarafından ilk kez yenidoğan ambulansı hizmete sunuldu. İki kuvözün yanı sıra solunum cihazlarından laboratuvara kadar düşük doğum ağırlıklı bebeklere tam donanımlı müdahale etme imkanına sahip ambulanstan hastanedeki doktorlarla naklen görüntülü haberleşme yapılabiliyor.Özel bir hastanenin Yenidoğan Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Nejat Narlı AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de tüm hastane nakillerinin 112 birimince yapıldığını, ancak ''prematüre ya da düşük doğum ağırlıklı'' diye tabir edilen bebeklerin naklinin diğer hastalardan farklı tıbbi donanım gerektirdiğini söyledi.
Narlı, hastane bünyesinde, 112 acil sistemi ile koordineli çalışacak ve herhangi bir ücretin alınmayacağı ''Yenidoğan Ambulansını'' hizmete sunduklarını, ambulansın içini de tamamen kendilerinin dizayn ettiğini belirtti.
''İki transport kuvözün yanı sıra solunum cihazından laboratuvara kadar düşük doğum ağırlıklı bebeklere tam donanımlı müdahale etme kapasitesine sahip ambulanstan hastanedeki doktorlarla naklen görüntülü haberleşme yapılabildiğini'' ifade eden Narlı, ''Ambulansta yenidoğan uzmanı doktorun yanı sıra bu alanda özel eğitim almış hemşireler, yardımcı sağlık personeli, elektronik teknisyen, acil tıp teknisyeni bulunuyor'' dedi.
Narlı, Türkiye'de ilk olduğunu düşündükleri yenidoğan ambulansıyla bir bebeğin hastanedeki yoğun bakım ortamından farksız 8 saat taşınabildiğini kaydetti.
YENİDOĞAN
Nejat Narlı, gelişmekte olan ülkelerde, bebek ölümlerinin yaklaşık yarısının yenidoğan döneminde görüldüğünü, bu dönemdeki ölümlerin 3'te 2'sinin ise doğum ve doğum sonrasındaki sorunlarla ilgili olduğunu belirterek, ''Bu nedenle yenidoğan için hayat kaynağı kuvöz ve uygun donanımla nakildir'' diye konuştu.
Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin bebeğin dünyaya geldiğini ve yenidoğan transferinin (Neonatal transport) istenilen düzeyden çok uzak olduğunu savunan Narlı, şu görüşleri dile getirdi:
''Sorunlu yenidoğanların yüzde 60-70'i önceden belirlenmiş yüksek riskli gebeliklerden doğarken, yüzde 30-40'ında sorunları önceden belirlemek mümkün değildir ve bu nedenle de yenidoğan bebeklerin nakli kaçınılmaz olmaktadır. Yenidoğanların yaklaşık yüzde 3'ünde yaşamı tehdit eden problemler oluyor. Bunların kardiyoloji, çocuk cerrahisi dahil tüm yenidoğan yoğun bakım olanaklarının olduğu üst düzey ünitelerde tedavi edilmeleri gerekir.''
Narlı, başta beyin olmak üzere tüm organ dokuları çok hassas olan yenidoğan bebeklerin naklinin uzmanlık gerektirdiğini, bu nedenle 200 bin dolarlık harcamayla donanımını sağladıkları, bu ambulansı ücretsiz olarak hastaların hizmetine sunduklarını bildirdi.
Narlı, hastane bünyesinde, 112 acil sistemi ile koordineli çalışacak ve herhangi bir ücretin alınmayacağı ''Yenidoğan Ambulansını'' hizmete sunduklarını, ambulansın içini de tamamen kendilerinin dizayn ettiğini belirtti.
''İki transport kuvözün yanı sıra solunum cihazından laboratuvara kadar düşük doğum ağırlıklı bebeklere tam donanımlı müdahale etme kapasitesine sahip ambulanstan hastanedeki doktorlarla naklen görüntülü haberleşme yapılabildiğini'' ifade eden Narlı, ''Ambulansta yenidoğan uzmanı doktorun yanı sıra bu alanda özel eğitim almış hemşireler, yardımcı sağlık personeli, elektronik teknisyen, acil tıp teknisyeni bulunuyor'' dedi.
Narlı, Türkiye'de ilk olduğunu düşündükleri yenidoğan ambulansıyla bir bebeğin hastanedeki yoğun bakım ortamından farksız 8 saat taşınabildiğini kaydetti.
YENİDOĞAN
Nejat Narlı, gelişmekte olan ülkelerde, bebek ölümlerinin yaklaşık yarısının yenidoğan döneminde görüldüğünü, bu dönemdeki ölümlerin 3'te 2'sinin ise doğum ve doğum sonrasındaki sorunlarla ilgili olduğunu belirterek, ''Bu nedenle yenidoğan için hayat kaynağı kuvöz ve uygun donanımla nakildir'' diye konuştu.
Türkiye'de yılda yaklaşık 1 milyon 300 bin bebeğin dünyaya geldiğini ve yenidoğan transferinin (Neonatal transport) istenilen düzeyden çok uzak olduğunu savunan Narlı, şu görüşleri dile getirdi:
''Sorunlu yenidoğanların yüzde 60-70'i önceden belirlenmiş yüksek riskli gebeliklerden doğarken, yüzde 30-40'ında sorunları önceden belirlemek mümkün değildir ve bu nedenle de yenidoğan bebeklerin nakli kaçınılmaz olmaktadır. Yenidoğanların yaklaşık yüzde 3'ünde yaşamı tehdit eden problemler oluyor. Bunların kardiyoloji, çocuk cerrahisi dahil tüm yenidoğan yoğun bakım olanaklarının olduğu üst düzey ünitelerde tedavi edilmeleri gerekir.''
Narlı, başta beyin olmak üzere tüm organ dokuları çok hassas olan yenidoğan bebeklerin naklinin uzmanlık gerektirdiğini, bu nedenle 200 bin dolarlık harcamayla donanımını sağladıkları, bu ambulansı ücretsiz olarak hastaların hizmetine sunduklarını bildirdi.
