Bir kez Hepatit B aşısı olan kişinin ömür boyu bağışıklık kazandığı ancak aşı olmadığı için hastalığa yakalananların ölünceye kadar bu hastalıkla mücadele etmek zorunda olduğunu bildirildi.Mustafa Yıldırım - Viral Hepatitle Savaşım Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Selma Tosun, bir kez Hepatit B aşısı olan kişinin ömür boyu bağışıklık kazandığını ancak aşı olmadığı için hastalığa yakalananların ölünceye kadar bu hastalıkla mücadele etmek zorunda olduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan araştırmalara göre Türkiye'de her 4 kişiden 1'inin hayatının bir döneminde Hepatit B virüsüyle karşılaştığını ifade ederek, böylesi yaygın bir hastalık tehdidine karşı yapılması gerekenin bir sağlık kuruluşuna başvurup, ücretsiz olarak Hepatit B aşısı olmaktan geçtiğini söyledi.
Yapılan ilk doz aşının ardından ikinci aşının bir ay, üçüncü dozun ise 6 ay sonra yapıldığına işaret eden Doç. Dr. Tosun, ''Bir kez Hepatit B aşısı olan kişiler ölünceye kadar bir daha bu hastalığa yakalanmıyor. Aşı olmadığı için hastalığa yakalanan kişiler ise ölünceye kadar her ay bu hastalıkla mücadele etmek zorunda. Aşının devlete olan maliyeti bir lira. Ancak aşı yaptırılmadığı için virüs bulaşan hastaların devlete aylık tedavi maliyeti ise bin lirayı buluyor'' dedi.
Hepatit B aşısının önemi konusunda düzenli bilinçlendirme faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Tosun, şöyle konuştu:
''Vatandaşlara çağrıda bulunarak 'gelin sizi bedava aşılayalım' diyoruz. Özellikle hamilelerin basit bir test sonrasında aşı yaptırması gerekir. Eğer taşıyıcıysa basit bir serumla bebeği hastalıktan kurtarmak mümkün. Biz bir sivil toplum kuruluşuyuz. İnsanların bu hastalıktan korunmasını istiyoruz. Bulaştırıcılığı AIDS'ten daha yüksek olan Hepatit B'den basit bir aşıyla korunabiliriz. Hepatit B'nin aşısı var ancak AIDS'in aşısı yok. Sağlık Bakanlığı ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği'nin ortak yürüttüğü projeyle cinsel yolla ya da kesik, açık yara, yanık, dövme, piercing, kulak delme gibi işlemlerle kolaylıkla bulaşabilen Hepatit B konusunda vatandaşları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Günümüzde kronik hepatitlerin modern tedavisi başarıyla uygulanıyor. Bu hastalıklardan korunmak için harcanan zaman ve maliyet, söz konusu hastalıklar ve beraberinde gelen sorunların takibi ve tedavisine oranla çok daha ucuz ve etkili.''
HEPATİT B GİZLİ TEHLİKE
Doç. Dr. Tosun, dünyada her yıl 1 milyondan fazla kişinin yaşamını yitirdiği, Türkiye'de ise yaklaşık 4,5 milyon insanın taşıyıcı olduğundan habersiz yaşadığı Hepatit B'nin, Türkiye açısından gizli tehlike olarak değerlendirilebileceğini belirtti.
Karaciğere etki eden Hepatit B mikrobunun zaman içinde kronikleşmesi durumunda karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Tosun, sözlerine şöyle devam etti:
''Ülkemizde her yıl 5 bin kişi karaciğer kanserinden, 10-15 bin kişi ise siroz ve siroza bağlı sorunlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Hepatit C hastalığının halen etkili bir aşısı yok. Ancak Hepatit B hastalığından korunmak için son derece etkili ve güvenilir aşılar, 1982 yılından bu yana kullanılıyor. Hepatit B aşıları Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından aile sağlığı merkezlerinde, sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapılıyor. Hepatit B virüsü, vücuda ne kadar erken girerse kronikleşme riski o kadar yüksek. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar uygun şekilde aşılanarak Hepatit B hastalığından korunmalı.''
Doç. Dr. Tosun, Hepatit B virüsünün, kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaştığını, kesik, açık yara, yanık gibi deri bütünlüğünün bozulduğu durumlarda ise bulaşma riskinin arttığını, virüsün hamilelik sırasında anneden bebeğe geçtiğini belirterek, çok eşlilik ve cinsel ilişki, steril olmayan mikroplu malzemelerle yapılan diş tedavileri, berberlerde aynı jilet ve usturanın birden fazla kişiye kullanılması, steril olmayan malzemelerle yapılan manikür, pedikür, dövme, piercing, kulak delme, toplu sünnet işlemleri, kan kardeşliği, alın veya ense kestirme işlemi ile aynı enjektörün birden fazla kişinin kullanılmasıyla bulaşabildiğini sözlerine ekledi.
Doç. Dr. Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yapılan araştırmalara göre Türkiye'de her 4 kişiden 1'inin hayatının bir döneminde Hepatit B virüsüyle karşılaştığını ifade ederek, böylesi yaygın bir hastalık tehdidine karşı yapılması gerekenin bir sağlık kuruluşuna başvurup, ücretsiz olarak Hepatit B aşısı olmaktan geçtiğini söyledi.
Yapılan ilk doz aşının ardından ikinci aşının bir ay, üçüncü dozun ise 6 ay sonra yapıldığına işaret eden Doç. Dr. Tosun, ''Bir kez Hepatit B aşısı olan kişiler ölünceye kadar bir daha bu hastalığa yakalanmıyor. Aşı olmadığı için hastalığa yakalanan kişiler ise ölünceye kadar her ay bu hastalıkla mücadele etmek zorunda. Aşının devlete olan maliyeti bir lira. Ancak aşı yaptırılmadığı için virüs bulaşan hastaların devlete aylık tedavi maliyeti ise bin lirayı buluyor'' dedi.
Hepatit B aşısının önemi konusunda düzenli bilinçlendirme faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Tosun, şöyle konuştu:
''Vatandaşlara çağrıda bulunarak 'gelin sizi bedava aşılayalım' diyoruz. Özellikle hamilelerin basit bir test sonrasında aşı yaptırması gerekir. Eğer taşıyıcıysa basit bir serumla bebeği hastalıktan kurtarmak mümkün. Biz bir sivil toplum kuruluşuyuz. İnsanların bu hastalıktan korunmasını istiyoruz. Bulaştırıcılığı AIDS'ten daha yüksek olan Hepatit B'den basit bir aşıyla korunabiliriz. Hepatit B'nin aşısı var ancak AIDS'in aşısı yok. Sağlık Bakanlığı ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği'nin ortak yürüttüğü projeyle cinsel yolla ya da kesik, açık yara, yanık, dövme, piercing, kulak delme gibi işlemlerle kolaylıkla bulaşabilen Hepatit B konusunda vatandaşları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Günümüzde kronik hepatitlerin modern tedavisi başarıyla uygulanıyor. Bu hastalıklardan korunmak için harcanan zaman ve maliyet, söz konusu hastalıklar ve beraberinde gelen sorunların takibi ve tedavisine oranla çok daha ucuz ve etkili.''
HEPATİT B GİZLİ TEHLİKE
Doç. Dr. Tosun, dünyada her yıl 1 milyondan fazla kişinin yaşamını yitirdiği, Türkiye'de ise yaklaşık 4,5 milyon insanın taşıyıcı olduğundan habersiz yaşadığı Hepatit B'nin, Türkiye açısından gizli tehlike olarak değerlendirilebileceğini belirtti.
Karaciğere etki eden Hepatit B mikrobunun zaman içinde kronikleşmesi durumunda karaciğer sirozu ve karaciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Tosun, sözlerine şöyle devam etti:
''Ülkemizde her yıl 5 bin kişi karaciğer kanserinden, 10-15 bin kişi ise siroz ve siroza bağlı sorunlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Hepatit C hastalığının halen etkili bir aşısı yok. Ancak Hepatit B hastalığından korunmak için son derece etkili ve güvenilir aşılar, 1982 yılından bu yana kullanılıyor. Hepatit B aşıları Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından aile sağlığı merkezlerinde, sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapılıyor. Hepatit B virüsü, vücuda ne kadar erken girerse kronikleşme riski o kadar yüksek. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar uygun şekilde aşılanarak Hepatit B hastalığından korunmalı.''
Doç. Dr. Tosun, Hepatit B virüsünün, kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaştığını, kesik, açık yara, yanık gibi deri bütünlüğünün bozulduğu durumlarda ise bulaşma riskinin arttığını, virüsün hamilelik sırasında anneden bebeğe geçtiğini belirterek, çok eşlilik ve cinsel ilişki, steril olmayan mikroplu malzemelerle yapılan diş tedavileri, berberlerde aynı jilet ve usturanın birden fazla kişiye kullanılması, steril olmayan malzemelerle yapılan manikür, pedikür, dövme, piercing, kulak delme, toplu sünnet işlemleri, kan kardeşliği, alın veya ense kestirme işlemi ile aynı enjektörün birden fazla kişinin kullanılmasıyla bulaşabildiğini sözlerine ekledi.