ABD'deki St.Louis Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji ve Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. George Grossberg, Alzheimer hastalığını önleyecek bir aşı üzerinde çalıştıklarını ancak bu çalışmanın sonuçlarının açıklanmasına daha 5-6 yıl olduğunu söyledi.Türk Geriatri Vakfı, Geriatri ve Gerontoloji Derneği ile Alzheimer Vakfı tarafından Antalya'daki Crowne Plaza Otel'de düzenlenen 9. Ulusal Geriatri Kongresi'ne konuk konuşmacı olarak katılan Prof. Grossberg, aşının ortaya çıkacağı güne kadar Alzheimer hastalığından korunmak veya hastalığı geciktirmek için kişilerin bazı önlemler almalarını önerdiklerini belirtti.
Alzheimer açısından kişinin aile geçmişinin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Grossberg, ''30- 40 yaşlarındaki, yani erken yaştaki hastalara baktığımızda bir takım gen mutasyonlarına uğradıklarını görüyoruz. Bunlar, yaşlı Alzheimer hastalarına göre de daha fazla risk taşıyorlar'' dedi.
Alzheimer hastalığı ile ilgili olarak, insanın kalbine iyi gelen her şeyin beynine de iyi geleceğini belirten Prof Grossberg, ''Kanape patatesleri'' diye tanımladığı hareketsiz kişilerin bu hastalığa daha çok yakalandığını söyledi.
California Üniversitesi tarafından Amerikan ordusunda hizmet vermiş 55 yaş üstü gaziler ile yapılan çalışmalarda, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan insanların diğerlerine göre 1,8 kat daha fazla Alzheimer'a yakalanma riski taşıdıklarının belirlendiğini bildiren Grossberg, diğer risk faktörlerini ise ''Yüksek tansiyon, diyabet, kronik böbrek hastalığı, yüksek lipid, sigara ve alkol kullanımı'' olarak açıkladı.
-KAFA TRAVMASINA DİKKAT-
Grossberg, Alzheimer hastalığını tetikleyen faktörlerden birinin de kafa travması olduğuna dikkati çekti. Futbolcuların topa çok fazla kafayla vurduklarının altını çizen Amerikalı profesör, futbocuların erken yaşta gelişen Alzheimer hastalığına yakalanma oranlarının da yüksek olduğunu ifade etti. Grossberg, özellikle 18 yaşından küçük çocuklar ile futbolcuların topa kafayla vurmasının yasaklanmasının da düşünülmesini istedi.
-EN İYİ ARKADAŞLARI TELEVİZYON KUMANDASI OLAN ''KANAPE PATATESLERİ''-
Alzheimer'dan korunma veya geciktirme yöntemi olarak insanlara bol bol fiziksel ve zihinsel egzersiz yapmalarını önerdiğini vurgulayan Grossberg, şöyle konuştu:
''(Kanape patatesleri) diye adlandırdığımız bir kesim var. En iyi arkadaşları, televizyonun uzaktan kumandası olan bu kişilere hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Günde 15 ile 30 dakika arası fiziksel egzersiz, 30 dakika da zihinsel egzersiz yapın. Zihinsel egzersizden kastım ise şöyle: Yeni bir şey öğrenin. Örneğin müzik enstrümanı çalma, yabancı dil öğrenme, yeni bir hobiye başlama. 40-50 yıldır yaptığınız şeyleri kastetmiyorum. 75 yaşında bunları nasıl öğreneceğim demeyin. İnsan her yaşta öğrenir. Bellek geliştirici oyunlar oynayın. Zaman zaman sürekli kullandığınız elinizi değil, diğerini kullanmayı deneyin. Okuyun. Tartışma gruplarına katılın ve yazın. Biz risk altındaki hastalarımıza otobiyografilerini yazmalarını öneriyoruz. Gerekiyorsa yaşam biçiminizi değiştirin, sosyal aktivitelere katılın. Beslenme biçiminizi gözden geçirin. Fast food bir kenarda dursun. Bol meyve ve sebze ile balık tüketimini ve tahılları içeren Akdeniz diyetini benimseyin. Bana göre, insanın kalbine iyi gelen her şey beynine de iyi gelir.''
-''YAŞLIYI KORUYACAK SİSTEM YOK''-
Geriatride ''Çıkmaz Sokaklar'' başlıklı oturumda konuşan GATA Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Doçent Dr. Harun Tuğcu da, yaşlıların fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak olumsuz koşullara maruz bırakılmasının, ''yaşlı istismarı'' olarak tanımlandığına dikkati çekti.
Tuğcu, sağlık kurumlarına başvuran veya yakınları tarafından getirilen yaşlılarda darp izine rastlanması veya fiziksel istismara maruz kaldığından şüphelenilmesi halinde, o bölgedeki emniyet birimlerine doktorların durumu rapor etmelerinin önemini vurguladı. Dinleyicilerden gelen bir soru üzerine ise Tuğcu, Türkiye'de SHÇEK bünyesinde yaşlıları ele alan bir birim olduğunu, ancak henüz faal durumda olmadığını kaydetti.
Kongre 31 ekimde sona erecek.
Alzheimer açısından kişinin aile geçmişinin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Grossberg, ''30- 40 yaşlarındaki, yani erken yaştaki hastalara baktığımızda bir takım gen mutasyonlarına uğradıklarını görüyoruz. Bunlar, yaşlı Alzheimer hastalarına göre de daha fazla risk taşıyorlar'' dedi.
Alzheimer hastalığı ile ilgili olarak, insanın kalbine iyi gelen her şeyin beynine de iyi geleceğini belirten Prof Grossberg, ''Kanape patatesleri'' diye tanımladığı hareketsiz kişilerin bu hastalığa daha çok yakalandığını söyledi.
California Üniversitesi tarafından Amerikan ordusunda hizmet vermiş 55 yaş üstü gaziler ile yapılan çalışmalarda, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan insanların diğerlerine göre 1,8 kat daha fazla Alzheimer'a yakalanma riski taşıdıklarının belirlendiğini bildiren Grossberg, diğer risk faktörlerini ise ''Yüksek tansiyon, diyabet, kronik böbrek hastalığı, yüksek lipid, sigara ve alkol kullanımı'' olarak açıkladı.
-KAFA TRAVMASINA DİKKAT-
Grossberg, Alzheimer hastalığını tetikleyen faktörlerden birinin de kafa travması olduğuna dikkati çekti. Futbolcuların topa çok fazla kafayla vurduklarının altını çizen Amerikalı profesör, futbocuların erken yaşta gelişen Alzheimer hastalığına yakalanma oranlarının da yüksek olduğunu ifade etti. Grossberg, özellikle 18 yaşından küçük çocuklar ile futbolcuların topa kafayla vurmasının yasaklanmasının da düşünülmesini istedi.
-EN İYİ ARKADAŞLARI TELEVİZYON KUMANDASI OLAN ''KANAPE PATATESLERİ''-
Alzheimer'dan korunma veya geciktirme yöntemi olarak insanlara bol bol fiziksel ve zihinsel egzersiz yapmalarını önerdiğini vurgulayan Grossberg, şöyle konuştu:
''(Kanape patatesleri) diye adlandırdığımız bir kesim var. En iyi arkadaşları, televizyonun uzaktan kumandası olan bu kişilere hareket etmelerini tavsiye ediyorum. Günde 15 ile 30 dakika arası fiziksel egzersiz, 30 dakika da zihinsel egzersiz yapın. Zihinsel egzersizden kastım ise şöyle: Yeni bir şey öğrenin. Örneğin müzik enstrümanı çalma, yabancı dil öğrenme, yeni bir hobiye başlama. 40-50 yıldır yaptığınız şeyleri kastetmiyorum. 75 yaşında bunları nasıl öğreneceğim demeyin. İnsan her yaşta öğrenir. Bellek geliştirici oyunlar oynayın. Zaman zaman sürekli kullandığınız elinizi değil, diğerini kullanmayı deneyin. Okuyun. Tartışma gruplarına katılın ve yazın. Biz risk altındaki hastalarımıza otobiyografilerini yazmalarını öneriyoruz. Gerekiyorsa yaşam biçiminizi değiştirin, sosyal aktivitelere katılın. Beslenme biçiminizi gözden geçirin. Fast food bir kenarda dursun. Bol meyve ve sebze ile balık tüketimini ve tahılları içeren Akdeniz diyetini benimseyin. Bana göre, insanın kalbine iyi gelen her şey beynine de iyi gelir.''
-''YAŞLIYI KORUYACAK SİSTEM YOK''-
Geriatride ''Çıkmaz Sokaklar'' başlıklı oturumda konuşan GATA Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Doçent Dr. Harun Tuğcu da, yaşlıların fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak olumsuz koşullara maruz bırakılmasının, ''yaşlı istismarı'' olarak tanımlandığına dikkati çekti.
Tuğcu, sağlık kurumlarına başvuran veya yakınları tarafından getirilen yaşlılarda darp izine rastlanması veya fiziksel istismara maruz kaldığından şüphelenilmesi halinde, o bölgedeki emniyet birimlerine doktorların durumu rapor etmelerinin önemini vurguladı. Dinleyicilerden gelen bir soru üzerine ise Tuğcu, Türkiye'de SHÇEK bünyesinde yaşlıları ele alan bir birim olduğunu, ancak henüz faal durumda olmadığını kaydetti.
Kongre 31 ekimde sona erecek.