Havaların soğumasıyla birlikte fazla tüketilen çay ve kahvenin aşırı tüketimine karşı uzmanlar uyardı. Diyetisyen Afife Aydemir, “günde 1–2 fincan kahve, 5–6 fincan çay tüketilmesi vücut için yararlıdır” dedi.Ayrıca Aydemir, kahve tüketimine karşı dikkatli olunmasına dikkat çekerken çayın ise kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterdiğini belirtti.
Parkmed Tıp Merkezi doktorlarından Diyetisyen Afife Aydemir, ANKA"ya yaptığı açıklama ile vatandaşları günlük hayatımızın vazgeçilmezleri olan çay ve kahve tüketimi ve etkileri hakkında bilgi verdi.
-ÇAY VE KAHVE BAŞLICA KAFEİN KAYNAĞI-
Diyetisyen Afife Aydemir, başlıca kafein kaynağının çay ve kahve olduğuna dikkat çekerek "Kahvenin yaklaşık yüzde 1,2"si kafeindir. Bazen içilmeden dökülse de hepimiz gün içinde kim bilir ne miktar kafein almaktayız? Başlıca kafein kaynağı çay ve kahvedir. Kafein kola gibi gazlı içecekler tat vermesi için de eklenmektedir. Ayrıca çikolata"da keyifli bir kafein kaynağıdır. Genel kural bir fincan kahve için 7 gram kavrulmuş ve çekilmiş kahve kullanmaktır. Kahvenin yaklaşık yüzde 1,2"si kafeindir, bu hesaptan yola çıkarsak 84 mg kafein yapar" dedi.
Kafeinin bağımlılık yaratacağını kaydeden Diyetisyen Aydemir, kafeinin vücuda etkilerine yönelik ise şöyle konuştu:
"Kafein merkezi sinir sistemine etki ederek beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırıp stimulan(uyarıcı) etki yapar. Bu uyarıcı etki bizi uyanık tutar, 6 saat olan yarılanma süreci ile tekrar içme ihtiyacı doğar. İşte bağımlılık bununla başlar. Neyse ki sigara, içki bağımlılığından bahsetmiyoruz, çok daha masum ve hatta birçok durumda faydalı olarak değerlendirilebilecek bir bağımlılık. Kafeinin vücutta kalma süresi oldukça uzundur. Saat 18.00'de 200 mg kahve içseniz saat 24.00"de kafein miktarı 100 mg etkisini devam ettirir. Kahve çok fazla alınırsa çarpıntı, tansiyonda yükselme ve uykusuzluk yapar. Özellikle günde çok fazla kahve içenler bu olumsuz etkiyi yok etmek ve kahve keyfine varabilmek için kafeinsiz kahveyi tercih ederler."
-ÇAY DİŞ ÇÜRÜMESİNİ ENGELLİYOR-
Diyetisyen Aydemir, çayın sudan sonra en çok tüketilen içecek olduğuna vurgu yaparak çayın kalp ve damar hastalıklarından ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterdiğini belirtti. Aydemir, çayın faydalarını ise "Çay; sebze, meyve, pekmez ve kırmızı şarapta bulunan flavanoidler bakımından zengin bir içecek olması nedeni ile kalp damar hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki göstermektedir. Yapılan çalışmalarda çay flavonoidlerinin güçlü antioksidan özelliğinden dolayı hücre ve dokuları serbest radikallere karşı koruyabileceğini göstermiştir. Çayın etken maddelerinde epigallokateşingallat (EGCG) metabolizmayı hızlandıran bir moleküldür. Özellikle yeşil çay bu özelliğinden dolayı fiziksel aktivite ile birlikte metabolizmayı hızlandırır" sözleriyle ifade etti.
Çayın yemekte tüketilmesinin demir emilimini olumsuz etkileyeceğini kaydeden Aydemir, çay içenlerde diş çürüklerinin ve böbrek taşının daha az görüldüğünü belirtti. Aydemir çayın risklerine karşı ise "Sağlıklı yetişkin bireylerde alınan kafeinin yüzde 99"u emilir ve alındıktan 5dk sonra tüm dokularda görülmeye başlar. Gebe ve emziklilerin 300mg (3 fincan) üzerinde kafein almaları düşük tehlikesine ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumuna neden olur. Sindirim sistemi hastalıklarında çayın ve kahvenin kontrollü tüketilmesi gerekir. Günde en fazla iki fincan kahve içilebilir. Kahve idrar söktürücü olduğu için kahveden sonra bol su içilmelidir. Kahvenin 3 fincandan fazla içilmesi osteoporoz denen kemik erimesini artırır.
Sonuç olarak sağlıklı yetişkin bireylerde günde 1-;2 adet kahve, 5-;6 fincan çay tüketilmesi vücut için yararlıdır" dedi.
Çay ve kahvelerdeki kafein miktarları:
Kafein İçecekler miktarı (mg)
Türk kahvesi(1 fincan) 57
Filtre Kahve(1 fincan) 135-200
Dekafein Kahve(1 fincan) 5
Demleme çay(1 fincan) 30-110
Cola(1 kutu) 30-56
Çikolata(60.gr) 10-55
Parkmed Tıp Merkezi doktorlarından Diyetisyen Afife Aydemir, ANKA"ya yaptığı açıklama ile vatandaşları günlük hayatımızın vazgeçilmezleri olan çay ve kahve tüketimi ve etkileri hakkında bilgi verdi.
-ÇAY VE KAHVE BAŞLICA KAFEİN KAYNAĞI-
Diyetisyen Afife Aydemir, başlıca kafein kaynağının çay ve kahve olduğuna dikkat çekerek "Kahvenin yaklaşık yüzde 1,2"si kafeindir. Bazen içilmeden dökülse de hepimiz gün içinde kim bilir ne miktar kafein almaktayız? Başlıca kafein kaynağı çay ve kahvedir. Kafein kola gibi gazlı içecekler tat vermesi için de eklenmektedir. Ayrıca çikolata"da keyifli bir kafein kaynağıdır. Genel kural bir fincan kahve için 7 gram kavrulmuş ve çekilmiş kahve kullanmaktır. Kahvenin yaklaşık yüzde 1,2"si kafeindir, bu hesaptan yola çıkarsak 84 mg kafein yapar" dedi.
Kafeinin bağımlılık yaratacağını kaydeden Diyetisyen Aydemir, kafeinin vücuda etkilerine yönelik ise şöyle konuştu:
"Kafein merkezi sinir sistemine etki ederek beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırıp stimulan(uyarıcı) etki yapar. Bu uyarıcı etki bizi uyanık tutar, 6 saat olan yarılanma süreci ile tekrar içme ihtiyacı doğar. İşte bağımlılık bununla başlar. Neyse ki sigara, içki bağımlılığından bahsetmiyoruz, çok daha masum ve hatta birçok durumda faydalı olarak değerlendirilebilecek bir bağımlılık. Kafeinin vücutta kalma süresi oldukça uzundur. Saat 18.00'de 200 mg kahve içseniz saat 24.00"de kafein miktarı 100 mg etkisini devam ettirir. Kahve çok fazla alınırsa çarpıntı, tansiyonda yükselme ve uykusuzluk yapar. Özellikle günde çok fazla kahve içenler bu olumsuz etkiyi yok etmek ve kahve keyfine varabilmek için kafeinsiz kahveyi tercih ederler."
-ÇAY DİŞ ÇÜRÜMESİNİ ENGELLİYOR-
Diyetisyen Aydemir, çayın sudan sonra en çok tüketilen içecek olduğuna vurgu yaparak çayın kalp ve damar hastalıklarından ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki gösterdiğini belirtti. Aydemir, çayın faydalarını ise "Çay; sebze, meyve, pekmez ve kırmızı şarapta bulunan flavanoidler bakımından zengin bir içecek olması nedeni ile kalp damar hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı koruyucu etki göstermektedir. Yapılan çalışmalarda çay flavonoidlerinin güçlü antioksidan özelliğinden dolayı hücre ve dokuları serbest radikallere karşı koruyabileceğini göstermiştir. Çayın etken maddelerinde epigallokateşingallat (EGCG) metabolizmayı hızlandıran bir moleküldür. Özellikle yeşil çay bu özelliğinden dolayı fiziksel aktivite ile birlikte metabolizmayı hızlandırır" sözleriyle ifade etti.
Çayın yemekte tüketilmesinin demir emilimini olumsuz etkileyeceğini kaydeden Aydemir, çay içenlerde diş çürüklerinin ve böbrek taşının daha az görüldüğünü belirtti. Aydemir çayın risklerine karşı ise "Sağlıklı yetişkin bireylerde alınan kafeinin yüzde 99"u emilir ve alındıktan 5dk sonra tüm dokularda görülmeye başlar. Gebe ve emziklilerin 300mg (3 fincan) üzerinde kafein almaları düşük tehlikesine ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğumuna neden olur. Sindirim sistemi hastalıklarında çayın ve kahvenin kontrollü tüketilmesi gerekir. Günde en fazla iki fincan kahve içilebilir. Kahve idrar söktürücü olduğu için kahveden sonra bol su içilmelidir. Kahvenin 3 fincandan fazla içilmesi osteoporoz denen kemik erimesini artırır.
Sonuç olarak sağlıklı yetişkin bireylerde günde 1-;2 adet kahve, 5-;6 fincan çay tüketilmesi vücut için yararlıdır" dedi.
Çay ve kahvelerdeki kafein miktarları:
Kafein İçecekler miktarı (mg)
Türk kahvesi(1 fincan) 57
Filtre Kahve(1 fincan) 135-200
Dekafein Kahve(1 fincan) 5
Demleme çay(1 fincan) 30-110
Cola(1 kutu) 30-56
Çikolata(60.gr) 10-55