Türkiye'de yaklaşık 22 milyon erişkin, bir veya birden fazla kronik hastalıkla yaşıyor.Uzmanlar, kronik hastalıklar içerisinde hipertansiyon görülme sıklığının erişkinlerde yüzde 31.4 olduğunu ve Türkiye'de 15 milyon erişkinde hipertansiyon bulunduğunu, koroner arter hastalıklarının ise tüm ölümlerin yüzde 43'ünü kapsadığını ve erişkinlerde yüzde 7.2 oranında diyabet görüldüğünü belirtiyor.
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Akalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kronik hastalıkların yavaş ilerleyen, 3 ay ve daha uzun süreli, birden fazla risk faktörünün neden olduğu, genellikle komplike bir seyir gösteren ve kişinin yaşam kalitesini etkileyen hastalıklar olarak tanımlandığını söyledi.
Kalp hastalıkları (kronik koroner kalp hastalıkları, kalp yetmezliği), hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalıkları ve astım, kronik böbrek hastalıkları, inme (felç), kanser, osteoporoz (kemik erimesi), osteoartirit ve diğer bazı romatizmal hastalıkları ve depresyonun, kronik hastalıklar içinde yer aldığını belirten Akalın, kronik hastalıkların gelişmesinde değiştirilebilen veya önlenebilen en önemli üç risk faktörü bulunduğunu ifade etti.
Akalın, bunların sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve tütün kullanımı olduğunu vurgulayarak, ''Yapılan çalışmalar, hiçbir şey yapılmazsa 2015 yılında dünyada 1,5 milyar kişinin fazla kilolu olacağını göstermektedir. Aynı yılda Türkiye ile ilgili projeksiyonlar, erkeklerin yüzde 61, kadınların ise yüzde 77'sinin fazla kilolu olacağını belirtmektedir. Bugün dünyada 5 yaş altında 22 milyon çocuk fazla kiloludur. Tütün kullanımı her yıl dünyada 5 milyon ölüme neden olmaktadır'' diye konuştu.
Akalın, Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, bu üç risk faktörünün elimine edilmesi halinde kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve inmenin yüzde 80 oranında, kanser gelişmesinin ise yüzde 40 oranında önlenebileceğine dikkati çekti.
Kronik hastalıkları olan kişilerin bu hastalıklarının geçici olmadığını, bu hastalıkla birlikte uzun ve kaliteli bir yaşamları olabileceğini kabul etmeleri gerektiğine işaret eden Akalın, çoğu kronik hastalıklı hastanın, erken tanı ve tedavi, uygun ve doğru sağlık eğitimi ve iyi bir kronik hastalık yönetimi ile normal bir yaşam sürdürebildiğini ifade etti.
-''KRONİK HASTALIKLAR, TÜM ÖLÜMLERİN YÜZDE 60'INDAN SORUMLU''-
Kronik hastalıkların tüm dünyada, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin tümünde, ölüm nedenlerinin başında yer aldığını ifade eden Akalın, ''Sağlık harcamalarının yüzde 60-80'i bu hastalıkların tedavisi için yapılmaktadır'' dedi.
Akalın, şunları kaydetti:
''Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre kronik hastalıklar, dünyada tüm ölümlerin yüzde 60'ından (36 milyon kişi) sorumludur. Kronik hastalıkları olan kişilerin yüzde 80'i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Ölümlerin yüzde 50'si 70 yaş ve altındadır.
Bu hastalıkların görülme sıklığı ve ölüm oranları kadın ve erkeklerde eşittir. Amerika Birleşik Devletleri'nde son raporlar, erişkin toplumun yarısında (yaklaşık 130 milyon) bir veya birden fazla kronik hastalık olduğunu göstermektedir. Sağlık harcamalarının yüzde 83'ü kronik hastalıklara yapılmaktadır.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Kronik Hastalıklar Raporuna (16 Şubat 2006) göre, yaklaşık 22 milyon erişkin bir veya birden fazla kronik hastalıkla yaşamaktadır. Çeşitli uzmanlık derneklerinin yaptığı bilimsel çalışmaların esas alındığı bu rapora göre, erişkinlerde hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31.4 olup, 15 milyon erişkinde hipertansiyon olduğu varsayılmaktadır. Koroner arter hastalıklarının tüm ölümlerin yüzde 43'üne neden olduğu bildirilmektedir. Yine yapılan çalışmalar erişkinlerde diyabet görülme sıklığının yüzde 7.2 olduğunu göstermiştir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Sağlık Bakanlığı ve Başkent Üniversitesi'nin birlikte yaptıkları 'Hastalık Yükü' çalışmasına dayanarak hazırladığı raporda, Türkiye'de 2002 yılındaki ölümlerin yüzde 79'u kronik hastalıklara bağlıdır. Ölüm nedenlerinin başında kardiovasküler hastalıklar geliyor.''
-''YAKLAŞIK 15 MİLYON ERİŞKİNDE HİPERTANSİYON BULUNUYOR''-
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı çalışmada da erişkin nüfusta yaklaşık 15 milyon kişide hipertansiyon varlığı ortaya konuluyor. Bunların ancak yüzde 40'nın kan basıncı yüksekliğinin farkında olduğu belirtiliyor. Daha da önemlisi bu hastaların sadece yüzde 31'i tedavi ediliyor ve tüm hipertansiflerin ancak yüzde 8'inde, tedavi alanların ise sadece yüzde 20'sinde kan basıncı istenilen düzeyde tespit ediliyor. Kolesterol yüksekliği ile ilgili çalışmalar da benzer sonuçları ortaya koyuyor.
Kronik hastalıklarla mücadele için topluma ve sağlık çalışanlarına yönelik farkındalık yaratılması, önleyici-koruyucu önemlerin alınması, eğitim, sağlık okuryazarlığının kazanılması, erken tanı, tedavi ve rehabilitasyonun geliştirilerek, yaygınlaştırılması gerekiyor.
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdal Akalın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kronik hastalıkların yavaş ilerleyen, 3 ay ve daha uzun süreli, birden fazla risk faktörünün neden olduğu, genellikle komplike bir seyir gösteren ve kişinin yaşam kalitesini etkileyen hastalıklar olarak tanımlandığını söyledi.
Kalp hastalıkları (kronik koroner kalp hastalıkları, kalp yetmezliği), hipertansiyon, diyabet, kronik akciğer hastalıkları ve astım, kronik böbrek hastalıkları, inme (felç), kanser, osteoporoz (kemik erimesi), osteoartirit ve diğer bazı romatizmal hastalıkları ve depresyonun, kronik hastalıklar içinde yer aldığını belirten Akalın, kronik hastalıkların gelişmesinde değiştirilebilen veya önlenebilen en önemli üç risk faktörü bulunduğunu ifade etti.
Akalın, bunların sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve tütün kullanımı olduğunu vurgulayarak, ''Yapılan çalışmalar, hiçbir şey yapılmazsa 2015 yılında dünyada 1,5 milyar kişinin fazla kilolu olacağını göstermektedir. Aynı yılda Türkiye ile ilgili projeksiyonlar, erkeklerin yüzde 61, kadınların ise yüzde 77'sinin fazla kilolu olacağını belirtmektedir. Bugün dünyada 5 yaş altında 22 milyon çocuk fazla kiloludur. Tütün kullanımı her yıl dünyada 5 milyon ölüme neden olmaktadır'' diye konuştu.
Akalın, Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, bu üç risk faktörünün elimine edilmesi halinde kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve inmenin yüzde 80 oranında, kanser gelişmesinin ise yüzde 40 oranında önlenebileceğine dikkati çekti.
Kronik hastalıkları olan kişilerin bu hastalıklarının geçici olmadığını, bu hastalıkla birlikte uzun ve kaliteli bir yaşamları olabileceğini kabul etmeleri gerektiğine işaret eden Akalın, çoğu kronik hastalıklı hastanın, erken tanı ve tedavi, uygun ve doğru sağlık eğitimi ve iyi bir kronik hastalık yönetimi ile normal bir yaşam sürdürebildiğini ifade etti.
-''KRONİK HASTALIKLAR, TÜM ÖLÜMLERİN YÜZDE 60'INDAN SORUMLU''-
Kronik hastalıkların tüm dünyada, gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin tümünde, ölüm nedenlerinin başında yer aldığını ifade eden Akalın, ''Sağlık harcamalarının yüzde 60-80'i bu hastalıkların tedavisi için yapılmaktadır'' dedi.
Akalın, şunları kaydetti:
''Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre kronik hastalıklar, dünyada tüm ölümlerin yüzde 60'ından (36 milyon kişi) sorumludur. Kronik hastalıkları olan kişilerin yüzde 80'i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. Ölümlerin yüzde 50'si 70 yaş ve altındadır.
Bu hastalıkların görülme sıklığı ve ölüm oranları kadın ve erkeklerde eşittir. Amerika Birleşik Devletleri'nde son raporlar, erişkin toplumun yarısında (yaklaşık 130 milyon) bir veya birden fazla kronik hastalık olduğunu göstermektedir. Sağlık harcamalarının yüzde 83'ü kronik hastalıklara yapılmaktadır.
Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca hazırlanan Kronik Hastalıklar Raporuna (16 Şubat 2006) göre, yaklaşık 22 milyon erişkin bir veya birden fazla kronik hastalıkla yaşamaktadır. Çeşitli uzmanlık derneklerinin yaptığı bilimsel çalışmaların esas alındığı bu rapora göre, erişkinlerde hipertansiyon görülme sıklığı yüzde 31.4 olup, 15 milyon erişkinde hipertansiyon olduğu varsayılmaktadır. Koroner arter hastalıklarının tüm ölümlerin yüzde 43'üne neden olduğu bildirilmektedir. Yine yapılan çalışmalar erişkinlerde diyabet görülme sıklığının yüzde 7.2 olduğunu göstermiştir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Sağlık Bakanlığı ve Başkent Üniversitesi'nin birlikte yaptıkları 'Hastalık Yükü' çalışmasına dayanarak hazırladığı raporda, Türkiye'de 2002 yılındaki ölümlerin yüzde 79'u kronik hastalıklara bağlıdır. Ölüm nedenlerinin başında kardiovasküler hastalıklar geliyor.''
-''YAKLAŞIK 15 MİLYON ERİŞKİNDE HİPERTANSİYON BULUNUYOR''-
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı çalışmada da erişkin nüfusta yaklaşık 15 milyon kişide hipertansiyon varlığı ortaya konuluyor. Bunların ancak yüzde 40'nın kan basıncı yüksekliğinin farkında olduğu belirtiliyor. Daha da önemlisi bu hastaların sadece yüzde 31'i tedavi ediliyor ve tüm hipertansiflerin ancak yüzde 8'inde, tedavi alanların ise sadece yüzde 20'sinde kan basıncı istenilen düzeyde tespit ediliyor. Kolesterol yüksekliği ile ilgili çalışmalar da benzer sonuçları ortaya koyuyor.
Kronik hastalıklarla mücadele için topluma ve sağlık çalışanlarına yönelik farkındalık yaratılması, önleyici-koruyucu önemlerin alınması, eğitim, sağlık okuryazarlığının kazanılması, erken tanı, tedavi ve rehabilitasyonun geliştirilerek, yaygınlaştırılması gerekiyor.