Yetkililer bu yıl kışın erken geleceğini ve sert geçeceğini söylüyor. Havaların soğumasıyla hastalık riski de arttı. Peki, kışı hastalanmadan geçirebilmek için hangi önlemleri almakta fayda var?Üst solunum yolu enfeksiyonları tehlikeli mi? Zatürrenin ilk belirtileri neler? Akut bronşit tedavi edilmezse ne olur? Grip aşısı ne zaman yapılmalı?
Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü"nden Prof. Dr. Levent Tabak ve Dr. Elif Altuğ Kolsuk, bu soruların cevabını verdi ve hastalıklardan korunma yollarını anlattı:
NEDEN HER YIL GRİP AŞISI OLMALIYIZ?
"Grip, influenza virüsünün neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. 3 tip influenza virüsü vardır. A ve B tipi virüsler çok şiddetli olmakla beraber, bu virüslerin yapıları sürekli değişmekte ve her yıl farklı tipler belirebilmektedir. Vücudun doğal savunma sistemi, bu değişikliklere ayak uyduramadığı için grip aşısı her yıl tekrarlanır. Çok hafif olan C tipi virüsler ise yakınmaya neden olmadığı gibi halk sağlığını tehdit eden özelliklere de sahip değildir. Ancak yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde grip hastalığı ölümcül olabilir.
EN ÇOK BU BELİRTİLERE NEDEN OLUYOR
Grip belirtileri, soğuk algınlığında görülen belirtilerden daha şiddetlidir ve belirtiler aniden başlar. Erişkinlerde, yüksek ateş, öksürük, baş, boğaz, vücut, kas ağrısı ve halsizlik olur. Okul çağı çocuklarındaki ve gençlerdeki yakınmalar, erişkinlerdekilere benzer ancak bebeklerde tanı koymak zordur. Çünkü belirtiler, diğer virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar gibidir.
İyileşme süreci 1-2 hafta içerisinde tamamlanır. Özellikle yaşlılarda halsizlik, kuvvetsizlik gibi yakınmalar, iyileşmenin ardından da uzun süre devam edebilir. Etkili bir tedavi ile hastalık süresi kısaltılır ve yaşam kalitesi artırılabilir. Ağrı kesici, ateş düşürücü, antihistaminik ilaçlar, sıvı ve beslenme desteği ile yatak istirahati grip tedavisinin temelini oluşturur.
Hastalıktan en iyi korunma yöntemi grip aşısıdır. Grip aşısı için en uygun zaman ise ekim başı ile kasım ortasıdır. Grip aşısı, her yıl tekrarlanmalıdır.
KİMLER GRİP AŞISI OLMALI?
• 50 yaş ve üzerindekiler.
• Huzurevinde yaşayan veya kronik bakım altında olanlar.
• Kalp ve akciğer hastaları ile astım gibi kronik hastalığı olanlar.
• 6 ay-;18 yaş arasında uzun süreli aspirin tedavisi gören çocuklar.
• Kronik hastalık nedeniyle son 1 yıldır hastanede yatan veya tedavi görenler.
• HIV pozitif olanlar.
• Kalabalık ortamlarda yaşayan öğrenci ve askerler ile diğer meslek gruplarındakiler.
Hastalığın en yaygın komplikasyonu ise zatürre gelişimine neden olmasıdır. Nefes darlığı ve öksürükle birlikte göğüs ağrısı görülmesi durumunda; ayrıca sarı-yeşil renkte veya kanlı balgam geliştiğinde mutlaka doktora danışılmalıdır.
ZATÜRRE ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Akciğerdeki hava keselerinin iltihap ve sıvı ile dolması sonucu kana oksijen ulaşamadığı için vücut hücreleri düzenli çalışamaz. Akciğerlerde ciddi bir enfeksiyona yol açması nedeniyle zatürre ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bakteriler, virüsler ve mikoplazmalar ile enfeksiyona sebep olan mikroplar hastalığa neden olabilir. Hastalık, ani ve şiddetli ataklarla gelen kuru öksürük, ateş, titreme, bulantı, kusma ve halsizlik ile kendisini gösterir.
UYGUN ANTİBİYOTİKLE TAMAMEN TEDAVİ EDİLİR
Genç, bağışıklık sistemi güçlü kişiler ile erken tanı konulan vakalarda ayrıca enfeksiyonun lokal olduğu kişilerde tedaviye yanıt alınır. İyi bir terleme ve gereken durumlarda oksijen alımı ile destek tedavisi sağlanır. Yakınmalar, 7 ile 10 gün içerisinde azalsa da tamamen iyileşme sağlanması haftalar sürebilir. Hastalığın tekrarını önlemek için yeterli sürede istirahat gerekir.
AKUT BRONŞİTTEN ZATÜRRE GELİŞİR
Bronşit, hava yollarında salgı artması ve diğer değişikliklerle ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık rastlanan tipleri, akut ve kronik bronşittir. Akut bronşit hava yollarının salgı zarlarının yangısıdır. Akut bronşit çoğunlukla bakteriler veya virüslere bağlı olarak ortaya çıkar. Genellikle günlük aktiviteleri kısıtlamayacak şekilde hafif seyreder ve tamamen geçer. Akut bronşit üst solunum yolları enfeksiyonlarından ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkar. Kronik sinüzit veya alerjisi olan hastalarda da görülür, hastalığın ardından zatürre gelişebilir.
Hastalığın belirtileri arasında burun akıntısı, fenalık hissi, titreme, hafif ateş, kas ağrısı, boğaz ağrısı, başlangıçta kuru öksürük, daha sonraları balgam çıkarma vardır. Tedavi; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tıbbi geçmişi, ilaçlara karşı toleransı ile hastalığın diğer hastalıklar üzerine oluşabilecek etkisi göz önünde bulundurularak düzenlenir. Akut bronşit çoğunlukla virüs enfeksiyonlarına bağlı oluştuğundan, antibiyotik tedavisi yerine daha çok, ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, öksürük şurupları ve sıvı alımının artırılması gibi destek tedaviler uygulanır.
BAŞ AĞRISININ NEDENİ SİNÜZİT OLABİLİR
Kafatasının daha çok ön bölümünde bulunan içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin görevlerini normal olarak yerine getirebilmesi için kanalların açık, salgı yapısının normal ve bunları taşıyan tüylü hücrelerin de sağlıklı olması gerekir. Sinüslerden biri, birkaçı ya da hepsinin iltihaplanması durumunda ise sinüzit oluşur. Hastalığın en önemli belirtileri; yüzde ağrı, burun tıkanıklığı, iltihaplı akıntı, koku alma bozukluğu, ağız kokusu, dişlerde ağrı, öksürük, ateş ve halsizliktir.
EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
• Sıklıkla soğuk algınlığı geçirenlerde.
• Polipleri olanlarda.
• Sigara kullananlarda.
• Alerjisi olanlarda.
• Salgı yapısı çok yapışkan olanlarda.
• Havası kirli yerlerde yaşayanlarda.
Sinüzit tedavisinde; sinüslerin havalanmasını kolaylaştıran ilaçlar ile antibiyotikler kullanılır. Eğer belirlenen durumun ilaçlarla tedavisi mümkün olmayacaksa; cerrahi tedavi önerilir. Son zamanlarda yaygın olarak kullanılan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi ile (FESS), kronik sinüzitlerin tedavisinde eskiye oranla daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN BUNLARI YAPIN
Kış hastalıkları hakkında bu bilgileri veren ve özellikle gripten korunmada aşılanmanın önemine değinen uzmanlar, diğer önerilerini ise şöyle özetliyor:
"Vücut direncini artırmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için; dengeli ve düzenli beslenmek, stresle mücadele etmek, mevsime uygun giyinmek, vitamin ve mineral kaynağı olan mevsim sebze ve meyvelerini bol tüketmek, yeteri kadar uyumak, sigaradan ve havası kirli ortamlardan uzak durmak, egzersiz yapmak."
NTV
Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü"nden Prof. Dr. Levent Tabak ve Dr. Elif Altuğ Kolsuk, bu soruların cevabını verdi ve hastalıklardan korunma yollarını anlattı:
NEDEN HER YIL GRİP AŞISI OLMALIYIZ?
"Grip, influenza virüsünün neden olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. 3 tip influenza virüsü vardır. A ve B tipi virüsler çok şiddetli olmakla beraber, bu virüslerin yapıları sürekli değişmekte ve her yıl farklı tipler belirebilmektedir. Vücudun doğal savunma sistemi, bu değişikliklere ayak uyduramadığı için grip aşısı her yıl tekrarlanır. Çok hafif olan C tipi virüsler ise yakınmaya neden olmadığı gibi halk sağlığını tehdit eden özelliklere de sahip değildir. Ancak yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde grip hastalığı ölümcül olabilir.
EN ÇOK BU BELİRTİLERE NEDEN OLUYOR
Grip belirtileri, soğuk algınlığında görülen belirtilerden daha şiddetlidir ve belirtiler aniden başlar. Erişkinlerde, yüksek ateş, öksürük, baş, boğaz, vücut, kas ağrısı ve halsizlik olur. Okul çağı çocuklarındaki ve gençlerdeki yakınmalar, erişkinlerdekilere benzer ancak bebeklerde tanı koymak zordur. Çünkü belirtiler, diğer virüslerin neden olduğu enfeksiyonlar gibidir.
İyileşme süreci 1-2 hafta içerisinde tamamlanır. Özellikle yaşlılarda halsizlik, kuvvetsizlik gibi yakınmalar, iyileşmenin ardından da uzun süre devam edebilir. Etkili bir tedavi ile hastalık süresi kısaltılır ve yaşam kalitesi artırılabilir. Ağrı kesici, ateş düşürücü, antihistaminik ilaçlar, sıvı ve beslenme desteği ile yatak istirahati grip tedavisinin temelini oluşturur.
Hastalıktan en iyi korunma yöntemi grip aşısıdır. Grip aşısı için en uygun zaman ise ekim başı ile kasım ortasıdır. Grip aşısı, her yıl tekrarlanmalıdır.
KİMLER GRİP AŞISI OLMALI?
• 50 yaş ve üzerindekiler.
• Huzurevinde yaşayan veya kronik bakım altında olanlar.
• Kalp ve akciğer hastaları ile astım gibi kronik hastalığı olanlar.
• 6 ay-;18 yaş arasında uzun süreli aspirin tedavisi gören çocuklar.
• Kronik hastalık nedeniyle son 1 yıldır hastanede yatan veya tedavi görenler.
• HIV pozitif olanlar.
• Kalabalık ortamlarda yaşayan öğrenci ve askerler ile diğer meslek gruplarındakiler.
Hastalığın en yaygın komplikasyonu ise zatürre gelişimine neden olmasıdır. Nefes darlığı ve öksürükle birlikte göğüs ağrısı görülmesi durumunda; ayrıca sarı-yeşil renkte veya kanlı balgam geliştiğinde mutlaka doktora danışılmalıdır.
ZATÜRRE ÖLÜMCÜL OLABİLİR
Akciğerdeki hava keselerinin iltihap ve sıvı ile dolması sonucu kana oksijen ulaşamadığı için vücut hücreleri düzenli çalışamaz. Akciğerlerde ciddi bir enfeksiyona yol açması nedeniyle zatürre ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bakteriler, virüsler ve mikoplazmalar ile enfeksiyona sebep olan mikroplar hastalığa neden olabilir. Hastalık, ani ve şiddetli ataklarla gelen kuru öksürük, ateş, titreme, bulantı, kusma ve halsizlik ile kendisini gösterir.
UYGUN ANTİBİYOTİKLE TAMAMEN TEDAVİ EDİLİR
Genç, bağışıklık sistemi güçlü kişiler ile erken tanı konulan vakalarda ayrıca enfeksiyonun lokal olduğu kişilerde tedaviye yanıt alınır. İyi bir terleme ve gereken durumlarda oksijen alımı ile destek tedavisi sağlanır. Yakınmalar, 7 ile 10 gün içerisinde azalsa da tamamen iyileşme sağlanması haftalar sürebilir. Hastalığın tekrarını önlemek için yeterli sürede istirahat gerekir.
AKUT BRONŞİTTEN ZATÜRRE GELİŞİR
Bronşit, hava yollarında salgı artması ve diğer değişikliklerle ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık rastlanan tipleri, akut ve kronik bronşittir. Akut bronşit hava yollarının salgı zarlarının yangısıdır. Akut bronşit çoğunlukla bakteriler veya virüslere bağlı olarak ortaya çıkar. Genellikle günlük aktiviteleri kısıtlamayacak şekilde hafif seyreder ve tamamen geçer. Akut bronşit üst solunum yolları enfeksiyonlarından ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkar. Kronik sinüzit veya alerjisi olan hastalarda da görülür, hastalığın ardından zatürre gelişebilir.
Hastalığın belirtileri arasında burun akıntısı, fenalık hissi, titreme, hafif ateş, kas ağrısı, boğaz ağrısı, başlangıçta kuru öksürük, daha sonraları balgam çıkarma vardır. Tedavi; hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tıbbi geçmişi, ilaçlara karşı toleransı ile hastalığın diğer hastalıklar üzerine oluşabilecek etkisi göz önünde bulundurularak düzenlenir. Akut bronşit çoğunlukla virüs enfeksiyonlarına bağlı oluştuğundan, antibiyotik tedavisi yerine daha çok, ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, öksürük şurupları ve sıvı alımının artırılması gibi destek tedaviler uygulanır.
BAŞ AĞRISININ NEDENİ SİNÜZİT OLABİLİR
Kafatasının daha çok ön bölümünde bulunan içi hava dolu boşluklar olan sinüslerin görevlerini normal olarak yerine getirebilmesi için kanalların açık, salgı yapısının normal ve bunları taşıyan tüylü hücrelerin de sağlıklı olması gerekir. Sinüslerden biri, birkaçı ya da hepsinin iltihaplanması durumunda ise sinüzit oluşur. Hastalığın en önemli belirtileri; yüzde ağrı, burun tıkanıklığı, iltihaplı akıntı, koku alma bozukluğu, ağız kokusu, dişlerde ağrı, öksürük, ateş ve halsizliktir.
EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR?
• Sıklıkla soğuk algınlığı geçirenlerde.
• Polipleri olanlarda.
• Sigara kullananlarda.
• Alerjisi olanlarda.
• Salgı yapısı çok yapışkan olanlarda.
• Havası kirli yerlerde yaşayanlarda.
Sinüzit tedavisinde; sinüslerin havalanmasını kolaylaştıran ilaçlar ile antibiyotikler kullanılır. Eğer belirlenen durumun ilaçlarla tedavisi mümkün olmayacaksa; cerrahi tedavi önerilir. Son zamanlarda yaygın olarak kullanılan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi ile (FESS), kronik sinüzitlerin tedavisinde eskiye oranla daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUNMAK İÇİN BUNLARI YAPIN
Kış hastalıkları hakkında bu bilgileri veren ve özellikle gripten korunmada aşılanmanın önemine değinen uzmanlar, diğer önerilerini ise şöyle özetliyor:
"Vücut direncini artırmak ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için; dengeli ve düzenli beslenmek, stresle mücadele etmek, mevsime uygun giyinmek, vitamin ve mineral kaynağı olan mevsim sebze ve meyvelerini bol tüketmek, yeteri kadar uyumak, sigaradan ve havası kirli ortamlardan uzak durmak, egzersiz yapmak."
NTV