Başbakan Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelgede, sağlıklı topluma ulaşmak için de sağlık alanında sektörler arası işbirliğini güçlendiren politikaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelgede, ulusal sağlık politikalarının ana hedefinin sağlıklı bireylerden oluşan sağlıklı bir topluma ulaşmak olduğu vurgulanarak, sağlıklı topluma ulaşmak için de sağlık alanında sektörler arası işbirliğini güçlendiren politikaların geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Bilim ve teknolojinin hızla gelişmesiyle ortaya çıkan yeniliklerin insanlığın hizmetine sunulması ile insanların yaşam tarzlarının gün geçtikçe değiştiği belirtilen genelgede, bu değişimin, insanların daha az hareket etmelerine neden olmakla birlikte beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkilediği kaydedildi.
Beslenme tarzındaki değişikliklerin, fiziksel hareket azlığı, sigara ve alkol tüketimi gibi birtakım olumsuz şartlarla bir araya geldiğinde obezite (şişmanlık) riskinin arttığına dikkat çekilen genelgede, yapılan araştırmaların dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek arttığını ve obezitenin özellikle çocukları ve gençleri etkisi altına almaya başladığını gösterdiği ifade edildi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre önlenebilir bir hastalık olarak kabul edilen fazla kiloluluk ve obezitenin, her yıl bir milyondan fazla ölüme neden olduğuna işaret edilen genelgede, ''Obezite ile mücadele, gerçekte pek çok hastalıkla mücadele anlamına gelmektedir. Obezite; kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık probleminin oluşmasına zemin hazırlamakta, hayat kalitesi ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple obezite ile mücadele ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır'' denildi.
Obezite ile mücadelede esas unsurun vatandaşların bu konuda göstereceği bireysel gayret olmakla birlikte tüm kurum ve kuruluşların vatandaşların bu gayretine destek vermelerinin önem arz ettiği vurgulanan genelgede, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında, sağlık otoriteleri ve bu otoriteler ile işbirliği yapacak ilgili tüm kuruluşlar tarafından, toplumun her kesimine ulaşılması, örgün ve yaygın eğitim çalışmalarının hızla yaşama geçirilmesi; birey, aile ve toplumun yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Yaşam kalitesini düşüren ve tüm dünyada hızla artan hastalıklardan bir tanesi olan obezitenin önlenmesine yönelik bilimsel ve politik kararlılığın oluşturulması ve sektörler arası işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesi amacıyla ilgili tüm kuruluşların katılımıyla ''Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı''nın hazırlandığı belirtilen genelgede, Sağlık Bakanlığının www.beslenme.saglik.gov.tr adresinden ulaşılabilecek söz konusu programda, çeşitli kurum ve kuruluşların konuya ilişkin görev ve sorumluluklarının belirlendiği bildirildi.
Yerine getirilmesi gereken görevler ve eylem planının uygulanması sürecinde ihtiyaç duyulacak her türlü bilginin Sağlık Bakanlığınca sağlanacağı; bilgilendirme, işbirliği ve koordinasyon toplantıları düzenleneceği ve uygulamaların yakından takip edileceği ifade edilen genelgede, bu programın etkin bir şekilde uygulanması ve eylem planında yer alan görevlerin yerine getirilmesi konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarınca gereken destek ve yardımın sağlanması istendi.
Bilim ve teknolojinin hızla gelişmesiyle ortaya çıkan yeniliklerin insanlığın hizmetine sunulması ile insanların yaşam tarzlarının gün geçtikçe değiştiği belirtilen genelgede, bu değişimin, insanların daha az hareket etmelerine neden olmakla birlikte beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkilediği kaydedildi.
Beslenme tarzındaki değişikliklerin, fiziksel hareket azlığı, sigara ve alkol tüketimi gibi birtakım olumsuz şartlarla bir araya geldiğinde obezite (şişmanlık) riskinin arttığına dikkat çekilen genelgede, yapılan araştırmaların dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fazla kilolu olma ve obezite sıklığının giderek arttığını ve obezitenin özellikle çocukları ve gençleri etkisi altına almaya başladığını gösterdiği ifade edildi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre önlenebilir bir hastalık olarak kabul edilen fazla kiloluluk ve obezitenin, her yıl bir milyondan fazla ölüme neden olduğuna işaret edilen genelgede, ''Obezite ile mücadele, gerçekte pek çok hastalıkla mücadele anlamına gelmektedir. Obezite; kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık probleminin oluşmasına zemin hazırlamakta, hayat kalitesi ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple obezite ile mücadele ülkemizin geleceği için büyük önem taşımaktadır'' denildi.
Obezite ile mücadelede esas unsurun vatandaşların bu konuda göstereceği bireysel gayret olmakla birlikte tüm kurum ve kuruluşların vatandaşların bu gayretine destek vermelerinin önem arz ettiği vurgulanan genelgede, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında, sağlık otoriteleri ve bu otoriteler ile işbirliği yapacak ilgili tüm kuruluşlar tarafından, toplumun her kesimine ulaşılması, örgün ve yaygın eğitim çalışmalarının hızla yaşama geçirilmesi; birey, aile ve toplumun yeterli ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Yaşam kalitesini düşüren ve tüm dünyada hızla artan hastalıklardan bir tanesi olan obezitenin önlenmesine yönelik bilimsel ve politik kararlılığın oluşturulması ve sektörler arası işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesi amacıyla ilgili tüm kuruluşların katılımıyla ''Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı''nın hazırlandığı belirtilen genelgede, Sağlık Bakanlığının www.beslenme.saglik.gov.tr adresinden ulaşılabilecek söz konusu programda, çeşitli kurum ve kuruluşların konuya ilişkin görev ve sorumluluklarının belirlendiği bildirildi.
Yerine getirilmesi gereken görevler ve eylem planının uygulanması sürecinde ihtiyaç duyulacak her türlü bilginin Sağlık Bakanlığınca sağlanacağı; bilgilendirme, işbirliği ve koordinasyon toplantıları düzenleneceği ve uygulamaların yakından takip edileceği ifade edilen genelgede, bu programın etkin bir şekilde uygulanması ve eylem planında yer alan görevlerin yerine getirilmesi konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarınca gereken destek ve yardımın sağlanması istendi.