Kuduz hakkında bilgi veren Dr. Abdullah Yılmaz, virüsün bulaşmasından sonraki ilk 24 saat içinde tedavinin mutlaka başlatılması gerektiğini söyledi. İşte hastalığın belirtileri:BSK Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloj Uzmanı Dr. Abdullah Yılmaz kuduz hastalığı haftasında hastalık ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dr. Abdullan Yılmaz hastalık hakkında şu bilgileri verdi; "Kuduz virüsü Rhabdoviridae ailesinin Lyssavirus genusunda yer alır ve tipik olarak memelilerin tükrüğünde bulunur, ısırık ile bulaşır. İnsan kuduzunun ortalama inkübasyon periyodu,yani hastalığın kuluçka süresi, birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişmektedir. Nadiren birkaç gün kadar kısa, birkaç yıl kadar uzunda olabilir. Hayvanın ısırdığı yer, kafaya ne kadar yakın olursa kuluçka süresi de o kadar kısa olur.Virüs akut (ani başlangıçlı), progresif (hızlı seyirli) seyirli çoğunlukla tamamı ölümle sonuçlanan ensefalomiyelite, yani merkezi sinir sistemi enfeksiyonuna neden olur ve şu ana kadar hayatta kalan sadece 6 vaka bildirilmiştir ve bu 6 vakaların 5 tanesi daha önce aşılanmış kişilerdir. Bu da bize şüpheli hayvan ile temastan sonra aşılanmanın hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor ki buna temas sonrası kuduz profilaksisi diyoruz.""
HASTA SUDAN KORKAR
Kuduzun belirtileri hakkında da konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloj Uzmanı Dr. Abdullah Yılmaz kuduz hastalıağının belirtileri hakkında şu bilgileri verdi; "Kuduza neden olan virüs beyne ve omuriliğe yerleştikten sonra kuduzun ilk belirtileri ortaya çıkar. Bundan sonra hayvanın, kuduz olup olmadığını anlamak çok kolaydır. Hayvan, huzursuz, tedirgin ve hırçındır. Çünkü virüsün yerleşmesiyle merkezi sinir sistemi uyarılmıştır. Hayvan daha sonra saldırgan bir hal alır ve diğer hayvanları ve insanları ısırmaya başlar. Bu döneme kudurma evresi denir. Bu süre içinde hayvanda felç belirtileri ortaya çıkar. Dolayısıyla su içmek istemez, tükürüğünü yutamaz ve ağzından salyalar akmaya başlar. Havlaması, boğazında bir şey varmış gibi boğuktur ve ışıktan rahatsız olur. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra 4-5 gün içinde hayvan ölür. Bazı vakalarda saldırma ve kudurma belirtileri görülmez ve hayvan ağır bir felç geçirerek ölür. İnsanda ortaya çıkan belirtiler de hemen hemen aynıdır. İlk dönemde çırpınma, huzursuzluk görülür. Bunu takiben kaslar ağrılı bir şekilde kasılmaya başlar ve felç gelişir. Şiddetli boğaz kası kasılmaları oldukça acı vericidir. Bu yüzden hasta kişi suyu içmekten ve görmekten çok korkar. Eğer hastalık belirtileri ortaya çıkarsa, merkezi sinir sistemindeki yutkunma ve nefes alıp verme refleksleri durur. Bu yüzden belirtiler başlayınca tedavi imkanı yoktur.""
İLK 24 SAAT ÇOK ÖNEMLİ
Dr. Abdullah Yılmaz kuduz tedavisinin mümkün oldğuğunu belirtti. Yılmaz tedavi sürecini şöyle anlattı; ""Hastalığın ancak kuluçka döneminde uygulanan koruyucu tedavi oldukça başarılı sonuçlar verir. Bu yüzden kuduz artık eskisi gibi korkutucu hastalıklar arasında değildir. Hastalığın bulaşmış olduğu düşünülen kişilere, vakit kaybetmeden aşı ya da bağışık serum uygulanır. Koruyucu tedavinin amacı budur. Etkisi zayıflatılmış kuduz virüslerinin hayvanlara aşılanmasıyla ve hayvanların kan serumunun insanlara şırınga edilmesiyle hayvanın kanında bulunan antikorlar kuluçka döneminde virüsleri öldürerek insanları ölümden kurtarır. 1885 yılında Fransız bilimci Louis Pasteur ilk olarak bu serumu uygulamıştır. Fakat virüs vücuda girdikten sonraki 24 saat içinde etkilidir. Bu yüzden kazanılan bağışıklık geçicidir. Bu sebeple, kuduz olduğu şüphelenilen bir hayvan ısırdığında 1 günü geçmeden koruyucu tedaviye başlamak gerekir. Kuşkulanılan her vakada aşı ya da serum uygulanmalıdır. Çünkü aşı da serum gibi geçici bağışıklık kazandırır.""
ZEDHABER-KONYA
Dr. Abdullan Yılmaz hastalık hakkında şu bilgileri verdi; "Kuduz virüsü Rhabdoviridae ailesinin Lyssavirus genusunda yer alır ve tipik olarak memelilerin tükrüğünde bulunur, ısırık ile bulaşır. İnsan kuduzunun ortalama inkübasyon periyodu,yani hastalığın kuluçka süresi, birkaç hafta ile birkaç ay arasında değişmektedir. Nadiren birkaç gün kadar kısa, birkaç yıl kadar uzunda olabilir. Hayvanın ısırdığı yer, kafaya ne kadar yakın olursa kuluçka süresi de o kadar kısa olur.Virüs akut (ani başlangıçlı), progresif (hızlı seyirli) seyirli çoğunlukla tamamı ölümle sonuçlanan ensefalomiyelite, yani merkezi sinir sistemi enfeksiyonuna neden olur ve şu ana kadar hayatta kalan sadece 6 vaka bildirilmiştir ve bu 6 vakaların 5 tanesi daha önce aşılanmış kişilerdir. Bu da bize şüpheli hayvan ile temastan sonra aşılanmanın hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor ki buna temas sonrası kuduz profilaksisi diyoruz.""
HASTA SUDAN KORKAR
Kuduzun belirtileri hakkında da konuşan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloj Uzmanı Dr. Abdullah Yılmaz kuduz hastalıağının belirtileri hakkında şu bilgileri verdi; "Kuduza neden olan virüs beyne ve omuriliğe yerleştikten sonra kuduzun ilk belirtileri ortaya çıkar. Bundan sonra hayvanın, kuduz olup olmadığını anlamak çok kolaydır. Hayvan, huzursuz, tedirgin ve hırçındır. Çünkü virüsün yerleşmesiyle merkezi sinir sistemi uyarılmıştır. Hayvan daha sonra saldırgan bir hal alır ve diğer hayvanları ve insanları ısırmaya başlar. Bu döneme kudurma evresi denir. Bu süre içinde hayvanda felç belirtileri ortaya çıkar. Dolayısıyla su içmek istemez, tükürüğünü yutamaz ve ağzından salyalar akmaya başlar. Havlaması, boğazında bir şey varmış gibi boğuktur ve ışıktan rahatsız olur. Bu belirtiler ortaya çıktıktan sonra 4-5 gün içinde hayvan ölür. Bazı vakalarda saldırma ve kudurma belirtileri görülmez ve hayvan ağır bir felç geçirerek ölür. İnsanda ortaya çıkan belirtiler de hemen hemen aynıdır. İlk dönemde çırpınma, huzursuzluk görülür. Bunu takiben kaslar ağrılı bir şekilde kasılmaya başlar ve felç gelişir. Şiddetli boğaz kası kasılmaları oldukça acı vericidir. Bu yüzden hasta kişi suyu içmekten ve görmekten çok korkar. Eğer hastalık belirtileri ortaya çıkarsa, merkezi sinir sistemindeki yutkunma ve nefes alıp verme refleksleri durur. Bu yüzden belirtiler başlayınca tedavi imkanı yoktur.""
İLK 24 SAAT ÇOK ÖNEMLİ
Dr. Abdullah Yılmaz kuduz tedavisinin mümkün oldğuğunu belirtti. Yılmaz tedavi sürecini şöyle anlattı; ""Hastalığın ancak kuluçka döneminde uygulanan koruyucu tedavi oldukça başarılı sonuçlar verir. Bu yüzden kuduz artık eskisi gibi korkutucu hastalıklar arasında değildir. Hastalığın bulaşmış olduğu düşünülen kişilere, vakit kaybetmeden aşı ya da bağışık serum uygulanır. Koruyucu tedavinin amacı budur. Etkisi zayıflatılmış kuduz virüslerinin hayvanlara aşılanmasıyla ve hayvanların kan serumunun insanlara şırınga edilmesiyle hayvanın kanında bulunan antikorlar kuluçka döneminde virüsleri öldürerek insanları ölümden kurtarır. 1885 yılında Fransız bilimci Louis Pasteur ilk olarak bu serumu uygulamıştır. Fakat virüs vücuda girdikten sonraki 24 saat içinde etkilidir. Bu yüzden kazanılan bağışıklık geçicidir. Bu sebeple, kuduz olduğu şüphelenilen bir hayvan ısırdığında 1 günü geçmeden koruyucu tedaviye başlamak gerekir. Kuşkulanılan her vakada aşı ya da serum uygulanmalıdır. Çünkü aşı da serum gibi geçici bağışıklık kazandırır.""
ZEDHABER-KONYA