Botolinum toksini (Botox) tedavisinin mucidi Prof. Dr. Alan Scott, Botox yöntemiyle yapılan şaşılık tedavisinde yüzde 60 oranında başarı sağlandığını ancak şaşılığın ameliyat edilmesi halinde başarı oranının daha yüksek olduğunu söyledi.11. Dünya Şaşılık Kongresi, 67 ülkeden 550 bilim insanının katılımıyla Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde başladı.
Türkiye'de ilk kez düzenlenen kongrede AA muhabirinin sorularını yanıtlayan, Botolinum toksini (Botox) tedavisinin mucidi Prof. Dr. Scott, şaşılıktaki temel tedavi yönteminin ameliyat olduğunu belirterek, Botox tedavisinin, alternatif arayışlar sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Botox'un şaşılık tedavisinde mükemmel bir yöntem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Scott, göz kaslarına direkt olarak enjekte edilen ilaç sayesinde gözü herhangi bir yan etki olmadan tedavi edebildiklerini kaydetti.
Prof. Dr. Scott, Botox tedavisini ilk olarak 1978'de şaşı bir hastada uyguladıklarını dile getirerek, ''Botox yöntemiyle yapılan şaşılık tedavisinin yüzde 60'lık bir başarı oranı var. Ameliyatta bu oran daha yüksek'' diye konuştu.
Ameliyatın da şaşılığı yüzde 100 ortadan kaldırmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Scott, ''Ameliyatlardan sonra bazen ikinci bir ameliyat gerekebiliyor. Hasta bu durumda yeniden bıçak altına yatmak istemiyor. Ya da pek çok hasta, hiçbir şekilde ameliyatı kabul etmiyor. Zaten Botox yöntemi, ameliyatla tedavi yöntemine bir alternatif olarak ortaya çıktı'' dedi.
Prof. Dr. Scott, Botox'un, tedavi sürecinden sonra anormal seyreden bazı kaslarda tekrar ilaç enjeksiyonu gerektirebildiğini anlatarak, ancak bu tür hastaların kozmetik sektöründeki gibi 6 ayda bir enjekte yaptırmaları gerekmediğini söyledi.
Ameliyatla birkaç gün içerisinde tamamlanabilecek bir tedavinin, Botox yöntemiyle 2 ay sürdüğünü belirten Prof. Dr. Scott, bunu hastanın kendi tercihine bıraktıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Scott, şaşılığın genelde küçük çocuklarda görüldüğünü belirterek, konuşmasını ''Genetik olarak geçmesinin dışında kaza sonucu da şaşı olunabiliyor. Çocuklardaki şaşılığın yüzde 50'si genlerdendir. Genetik görülen şaşılık önceden engellenemez, ama ne kadar erken tedavi edilirse o kadar iyi sonuç görülür'' diye tamamladı.
-ERKEN TEDAVİNİN ÖNEMİ-
Uluslararası Şaşılık Derneği (ISA) Başkanı Prof. Dr. Eugene M. Helveston da şaşılık hastalığında erken tedavinin önemine dikkati çekerek, çocukların doğduktan sonraki ilk 3 yıl içerisinde tedavi edilmesini önerdi.
Erken tedavinin şaşı insanların psikolojileri için önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Helveston, bu tür rahatsızlığı olan insanların genelde kendilerini kötü hissettiklerini belirtti.
Prof. Dr. Helveston, erken tedavi için dernek olarak geliştirdikleri sistemi şöyle anlattı:
''Derneğimize kayıtlı olan tüm doktor ve bilim insanlarının yararlanabildiği bir sistem geliştirdik. Diyelim ki bana gözünden rahatsız olan bir hasta geldi. Ama maalesef ben söz konusu rahatsızlık türünde çok da uzman değilim. Hemen bu hastanın bilgilerini sisteme giriyorum. Sisteme en geç bir gün içerisinde dünyanın öbür ucundaki bir göz doktoru tarafından cevap geliyor. Ki o doktor, o göz hastalığı türünde en uzman kişi oluyor. Bana nasıl bir tedavi süreci izlemem gerektiğini anlatıyor. Ben de ona göre bir yöntem uyguluyorum. Hastayla ilgili sisteme girilen bilgiler bilimsel veri olarak da kullanılabiliyor.''
Bugüne kadar 5 kıtada toplantılar düzenlediklerini, İstanbul'daki kongrenin bugüne kadarki en yüksek katılımlı toplantı olduğunu da vurgulayan Helveston, ''Toplantılarımıza genelde o bölgede yaşayan doktorlar katılırdı, ama buradaki toplantıya dünyanın birçok yerinden doktor geldi. Kayıt yapanların yüzde 80'i yabancı. Zaten bizim amacımız, şaşılık sorunu yaşayan insanların bilgilendirilmesini en üst düzeyde tutmak.'' diye konuştu.
-''BOTOX, TÜRKİYE'DE BAŞARIYLA UYGULANIYOR''-
ISA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan B. Özkan da Türkiye'deki şaşılık tedavisinin dünya üzerinde iyi bir noktada olduğunu söyledi.
Botox tedavisinin Türkiye'de başarıyla uygulandığını belirten Özkan, şöyle devam etti:
''Doğuştan olan şaşılık için öncelikle söylememiz gereken şu; Gözde bir kayma problemi varsa ailenin çocuğunu derhal bir göz hekimine götürmesi lazım. 'Çocuk büyüyünce götürelim' kanısı genelde görülen yanlış bir kanı. Büyüyünce götürmek diye bir şey söz konusu değil, çünkü bunun altında çok ciddi nedenler yatabiliyor. Yaşamı tehdit eden bir durum söz konusu olabilir. Ayrıca şaşılık tedavisinin erken yaşta olması son derece önemli. Muayene için bir alt yaş sınırı yok. Şaşılığın her yaşta hem muayenesi hem tedavisi mümkün.''
Göz hekimlerinin son gelişmeleri tartışarak öğrenmelerini amaçlayan kongre, 1966'dan beri 4 yılda bir yapılıyor. Organizasyona 67 ülkeden 550 bilim insanı katılıyor.
Uzmanlar, 26 Eylül Pazar gününe kadar şaşılık, çocuk göz hastalıkları ve göz tembelliği konularına ilişkin dünya üzerindeki son bilimsel gelişmeleri değerlendirecek.
Kongrede 240 bilimsel sunumun yanı sıra 12 sempozyum ve konferans düzenlenecek.
Türkiye'de ilk kez düzenlenen kongrede AA muhabirinin sorularını yanıtlayan, Botolinum toksini (Botox) tedavisinin mucidi Prof. Dr. Scott, şaşılıktaki temel tedavi yönteminin ameliyat olduğunu belirterek, Botox tedavisinin, alternatif arayışlar sonucu ortaya çıktığını söyledi.
Botox'un şaşılık tedavisinde mükemmel bir yöntem olduğunu ifade eden Prof. Dr. Scott, göz kaslarına direkt olarak enjekte edilen ilaç sayesinde gözü herhangi bir yan etki olmadan tedavi edebildiklerini kaydetti.
Prof. Dr. Scott, Botox tedavisini ilk olarak 1978'de şaşı bir hastada uyguladıklarını dile getirerek, ''Botox yöntemiyle yapılan şaşılık tedavisinin yüzde 60'lık bir başarı oranı var. Ameliyatta bu oran daha yüksek'' diye konuştu.
Ameliyatın da şaşılığı yüzde 100 ortadan kaldırmayacağını vurgulayan Prof. Dr. Scott, ''Ameliyatlardan sonra bazen ikinci bir ameliyat gerekebiliyor. Hasta bu durumda yeniden bıçak altına yatmak istemiyor. Ya da pek çok hasta, hiçbir şekilde ameliyatı kabul etmiyor. Zaten Botox yöntemi, ameliyatla tedavi yöntemine bir alternatif olarak ortaya çıktı'' dedi.
Prof. Dr. Scott, Botox'un, tedavi sürecinden sonra anormal seyreden bazı kaslarda tekrar ilaç enjeksiyonu gerektirebildiğini anlatarak, ancak bu tür hastaların kozmetik sektöründeki gibi 6 ayda bir enjekte yaptırmaları gerekmediğini söyledi.
Ameliyatla birkaç gün içerisinde tamamlanabilecek bir tedavinin, Botox yöntemiyle 2 ay sürdüğünü belirten Prof. Dr. Scott, bunu hastanın kendi tercihine bıraktıklarını ifade etti.
Prof. Dr. Scott, şaşılığın genelde küçük çocuklarda görüldüğünü belirterek, konuşmasını ''Genetik olarak geçmesinin dışında kaza sonucu da şaşı olunabiliyor. Çocuklardaki şaşılığın yüzde 50'si genlerdendir. Genetik görülen şaşılık önceden engellenemez, ama ne kadar erken tedavi edilirse o kadar iyi sonuç görülür'' diye tamamladı.
-ERKEN TEDAVİNİN ÖNEMİ-
Uluslararası Şaşılık Derneği (ISA) Başkanı Prof. Dr. Eugene M. Helveston da şaşılık hastalığında erken tedavinin önemine dikkati çekerek, çocukların doğduktan sonraki ilk 3 yıl içerisinde tedavi edilmesini önerdi.
Erken tedavinin şaşı insanların psikolojileri için önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Helveston, bu tür rahatsızlığı olan insanların genelde kendilerini kötü hissettiklerini belirtti.
Prof. Dr. Helveston, erken tedavi için dernek olarak geliştirdikleri sistemi şöyle anlattı:
''Derneğimize kayıtlı olan tüm doktor ve bilim insanlarının yararlanabildiği bir sistem geliştirdik. Diyelim ki bana gözünden rahatsız olan bir hasta geldi. Ama maalesef ben söz konusu rahatsızlık türünde çok da uzman değilim. Hemen bu hastanın bilgilerini sisteme giriyorum. Sisteme en geç bir gün içerisinde dünyanın öbür ucundaki bir göz doktoru tarafından cevap geliyor. Ki o doktor, o göz hastalığı türünde en uzman kişi oluyor. Bana nasıl bir tedavi süreci izlemem gerektiğini anlatıyor. Ben de ona göre bir yöntem uyguluyorum. Hastayla ilgili sisteme girilen bilgiler bilimsel veri olarak da kullanılabiliyor.''
Bugüne kadar 5 kıtada toplantılar düzenlediklerini, İstanbul'daki kongrenin bugüne kadarki en yüksek katılımlı toplantı olduğunu da vurgulayan Helveston, ''Toplantılarımıza genelde o bölgede yaşayan doktorlar katılırdı, ama buradaki toplantıya dünyanın birçok yerinden doktor geldi. Kayıt yapanların yüzde 80'i yabancı. Zaten bizim amacımız, şaşılık sorunu yaşayan insanların bilgilendirilmesini en üst düzeyde tutmak.'' diye konuştu.
-''BOTOX, TÜRKİYE'DE BAŞARIYLA UYGULANIYOR''-
ISA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seyhan B. Özkan da Türkiye'deki şaşılık tedavisinin dünya üzerinde iyi bir noktada olduğunu söyledi.
Botox tedavisinin Türkiye'de başarıyla uygulandığını belirten Özkan, şöyle devam etti:
''Doğuştan olan şaşılık için öncelikle söylememiz gereken şu; Gözde bir kayma problemi varsa ailenin çocuğunu derhal bir göz hekimine götürmesi lazım. 'Çocuk büyüyünce götürelim' kanısı genelde görülen yanlış bir kanı. Büyüyünce götürmek diye bir şey söz konusu değil, çünkü bunun altında çok ciddi nedenler yatabiliyor. Yaşamı tehdit eden bir durum söz konusu olabilir. Ayrıca şaşılık tedavisinin erken yaşta olması son derece önemli. Muayene için bir alt yaş sınırı yok. Şaşılığın her yaşta hem muayenesi hem tedavisi mümkün.''
Göz hekimlerinin son gelişmeleri tartışarak öğrenmelerini amaçlayan kongre, 1966'dan beri 4 yılda bir yapılıyor. Organizasyona 67 ülkeden 550 bilim insanı katılıyor.
Uzmanlar, 26 Eylül Pazar gününe kadar şaşılık, çocuk göz hastalıkları ve göz tembelliği konularına ilişkin dünya üzerindeki son bilimsel gelişmeleri değerlendirecek.
Kongrede 240 bilimsel sunumun yanı sıra 12 sempozyum ve konferans düzenlenecek.
