Kur’ân-ı Kerîm’de;
“Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır. Size, onların karınlarındaki fers ile kan arasından çıkardığımız, içimi kolay, hâlis bir süt içirmekteyiz.” (en-Nahl, 66) buyruluyor.
Bu âyette, hayvandaki sütün “fers” ile “kan” arasından çıktığı ifade edilmektedir. Fers, “sindirilen gıdaların bağırsaklardaki tortusuna” denir. Buna halk dilinde “fışkı” adı verilir. İşte hayvanlardaki sütün, bağırsaklardaki fışkı ile damarlardaki kan arasında yaratıldığı ifade edilmektedir ki, bu, büyük bir mûcizedir. Yani Yüce Allâh’ın, vücudun bir yanında kan, öbür yanında fışkı varken; özelliği tamamen bunlardan ayrı, oldukça lezzetli, içenlere son derece yararlı, bembeyaz ve tertemiz sütü yaratması, O’nun sonsuz hikmet ve kudretinin işaretlerinden birisidir.
Sütle ilgili Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de; “Bir kimseye süt ikram edilirse, o kimse şöyle desin: «Allâh’ım! Bu sütü bize bereketli kıl, bize daha fazla süt ver.» Çünkü yiyeceklerin ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka gıda yoktur.” Buyururlar. (Ebû Dâvud, Eşribe, 20; Tirmîzî, Deavât, 55; İbni Mâce, Et’ime, 35)
Başka bir hadîs-i şerîfte de; “Ölüm dışında, yüce Allah, şifâsını vermediği hiçbir hastalık yaratmamıştır. Sizlere inek sütünü tavsiye ederim. Zîrâ inek, her çeşit ottan otlamaktadır.” buyruluyor.(Hâkim, Müstedrek, IV, 196)
Peygamber Efendimiz, koyun sütü de içerlerdi. Fakat koyun sütünün biraz ağır olması sebebiyle, içine su karıştırırlardı.
Gıda literatüründe süt; dişi memeli hayvanların, meme bezlerinden salgılanan, özel kıvamı, tadı ve kokusu olan, içinde pek çok besleyici unsur barındıran, beyaz ve sıvı bir gıda maddesi olarak ifade edilir. Süt ifadesi, genellikle inek sütü için kullanılır. Diğer hayvanların sütleri ise, kendi isimleri ile birlikte söylenir; “koyun sütü”, “kısrak sütü” gibi…
İnsanoğlu yüzyıllardır sütü, gıda maddesi olarak kullanmıştır. Hatta bir zamanlar süt için:
“-Süt içilmez, yenir.” denmiş, böylece sütün, son derece besleyici ve doyurucu bir gıda olduğu ifade edilmiştir.
İnsanoğlunun doğduğu andaki ilk gıdası, anne sütüdür. Herhangi bir memeli hayvanın yavrusuna verdiği ilk gıda da, kendi sütüdür. Dolayısıyla süt, fıtrata en uygun besin kaynağıdır.
Bitkisel (nebâtî) ve hayvanî gıdalar içinde, kolayca sindirilebilen ve çok azı vücuttan atılan besin, şüphesiz süttür. Yine kemiklerin ideal ölçüde kemikleşmesi için gerekli kalsiyumun, en fazla bulunduğu tek besin de süttür. Sütte kolaylıkla sindirilebilen özel bir şeker vardır ki, buna “laktoz” denir. Laktoz, organizmanın iyi çalışması için gerekli sinir dokusunun oluşumunda birinci derecede kullanılan bir maddedir. Zira süt, vücûdumuzun dengesi için vazgeçilmez olan bütün unsurları ihtivâ eder.
Sütün bileşimi
Ortalama inek sütünün bileşimi şöyle sıralanabilir:
% 87,3 su, % 3,4 protein, % 3,5 yağ, % 4,7 laktoz, % 0,75 mineral maddeler, % 0,35 vitaminler…
Sütün bileşiminden anlaşıldığına göre; protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral gibi vücûdumuzun günlük ihtiyaç duyduğu hemen her türlü besin maddesi sütte bulunmaktadır.
alıntı
“Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır. Size, onların karınlarındaki fers ile kan arasından çıkardığımız, içimi kolay, hâlis bir süt içirmekteyiz.” (en-Nahl, 66) buyruluyor.
Bu âyette, hayvandaki sütün “fers” ile “kan” arasından çıktığı ifade edilmektedir. Fers, “sindirilen gıdaların bağırsaklardaki tortusuna” denir. Buna halk dilinde “fışkı” adı verilir. İşte hayvanlardaki sütün, bağırsaklardaki fışkı ile damarlardaki kan arasında yaratıldığı ifade edilmektedir ki, bu, büyük bir mûcizedir. Yani Yüce Allâh’ın, vücudun bir yanında kan, öbür yanında fışkı varken; özelliği tamamen bunlardan ayrı, oldukça lezzetli, içenlere son derece yararlı, bembeyaz ve tertemiz sütü yaratması, O’nun sonsuz hikmet ve kudretinin işaretlerinden birisidir.
Sütle ilgili Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de; “Bir kimseye süt ikram edilirse, o kimse şöyle desin: «Allâh’ım! Bu sütü bize bereketli kıl, bize daha fazla süt ver.» Çünkü yiyeceklerin ve içeceklerin yerini tutan, açlığı ve susuzluğu gideren sütten başka gıda yoktur.” Buyururlar. (Ebû Dâvud, Eşribe, 20; Tirmîzî, Deavât, 55; İbni Mâce, Et’ime, 35)
Başka bir hadîs-i şerîfte de; “Ölüm dışında, yüce Allah, şifâsını vermediği hiçbir hastalık yaratmamıştır. Sizlere inek sütünü tavsiye ederim. Zîrâ inek, her çeşit ottan otlamaktadır.” buyruluyor.(Hâkim, Müstedrek, IV, 196)
Peygamber Efendimiz, koyun sütü de içerlerdi. Fakat koyun sütünün biraz ağır olması sebebiyle, içine su karıştırırlardı.
Gıda literatüründe süt; dişi memeli hayvanların, meme bezlerinden salgılanan, özel kıvamı, tadı ve kokusu olan, içinde pek çok besleyici unsur barındıran, beyaz ve sıvı bir gıda maddesi olarak ifade edilir. Süt ifadesi, genellikle inek sütü için kullanılır. Diğer hayvanların sütleri ise, kendi isimleri ile birlikte söylenir; “koyun sütü”, “kısrak sütü” gibi…
İnsanoğlu yüzyıllardır sütü, gıda maddesi olarak kullanmıştır. Hatta bir zamanlar süt için:
“-Süt içilmez, yenir.” denmiş, böylece sütün, son derece besleyici ve doyurucu bir gıda olduğu ifade edilmiştir.
İnsanoğlunun doğduğu andaki ilk gıdası, anne sütüdür. Herhangi bir memeli hayvanın yavrusuna verdiği ilk gıda da, kendi sütüdür. Dolayısıyla süt, fıtrata en uygun besin kaynağıdır.
Bitkisel (nebâtî) ve hayvanî gıdalar içinde, kolayca sindirilebilen ve çok azı vücuttan atılan besin, şüphesiz süttür. Yine kemiklerin ideal ölçüde kemikleşmesi için gerekli kalsiyumun, en fazla bulunduğu tek besin de süttür. Sütte kolaylıkla sindirilebilen özel bir şeker vardır ki, buna “laktoz” denir. Laktoz, organizmanın iyi çalışması için gerekli sinir dokusunun oluşumunda birinci derecede kullanılan bir maddedir. Zira süt, vücûdumuzun dengesi için vazgeçilmez olan bütün unsurları ihtivâ eder.
Sütün bileşimi
Ortalama inek sütünün bileşimi şöyle sıralanabilir:
% 87,3 su, % 3,4 protein, % 3,5 yağ, % 4,7 laktoz, % 0,75 mineral maddeler, % 0,35 vitaminler…
Sütün bileşiminden anlaşıldığına göre; protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral gibi vücûdumuzun günlük ihtiyaç duyduğu hemen her türlü besin maddesi sütte bulunmaktadır.
alıntı