Roche ilaç firmasının, kanserli hücrenin etrafına bir hapishane duvarı inşa eden ilacı, dört ayrı kanser türüne birden çare olacak. Hedefe yönelik kanser tedavisinde kullanılan monoklonal antikor yönteminde, kolon kanseriyle savaşan ilacın, meme, akciğer ve böbrek kanserlerine sebep olan tümörlerle de mücadele ettiği ortaya çıktı. Antikor ilaç, tümörü adeta F tipi bir hücreye hapseder gibi izole ederek onun yayılmasını ve büyümesini önlüyor.
ANTİKORLA SAVAŞIYOR
İsviçre’nin Basel kentinde bu müjdeyi veren Roche İlaç Bölümü CEO’su William Burns, ilacın üretimi için açtıkları yeni biyoteknoloji üretim merkezini de tanıttı. Hücreleri öldüren ve yayılmalarını engelleyen yöntemle ilgili Burns, “Kolon kanserinin tedavisinde kullandığımız antikor ilacın bilimsel çalışmaları sürüyor. İnsan vücuduna uygun, kanseri yol edecek antikorlarla sadece bir hastalığı değil dört hastalıkla birden savaşmayı hedefliyoruz. Bu ilaçla kolon kanserinin yanı sıra meme, akciğer ve böbrek kanserinde de çok başarılı sonuçlar alıyoruz” şeklinde konuştu.
Saç dökülmesi ve bulantı yok
Kemoterapİde yaşanan saç dökülmesi, bulantı, kusma, kan bozukluğu gibi yan etkilerin bu tedavide yaşanmadığına dikkat çeken Burns, “Sadece bu ilaçta değil lenfoma ve meme kanseri tedavisinde kullandığımız ilaçlarda da kemoterapinin etkileri görülmüyor. Antikorlar, vücudun kendi savunma mekanizması örnek alınarak yapılıyor. Hemen hemen hiçbir yan etkisi olmayan antikorlar, vücuda verilince gidip kanser hücresine bağlanıyor ve yalnız onu yok etmeye çalışıyor. Monoklonal antikorlar kanser hücrelerinin yüzeyinde reseptörlere bağlanırlar. Böylece, reseptörler çalışamaz, hücre içerisinde yaşam için gerekli bir seri işlem yapılamaz ve hücre ölür. Bu yüzden yan etkiler azalıyor” diye konuştu.
‘Türk onkologlara hayran kaldım'
Roche AR-GE Grup Başkanı Jonathan Knowles, Türkiye’ye geldiğinde buluştuğu onkoloji uzmanlarından çok etkilendiğini belirtti. Türkiye’de üniversiteler ve hastanelerde çeşitli AR-GE işbirliklerinin sürdüğünü belirten Knowles, şunları söyledi: “Türkiye bizim çok önemli bir ülke ve gelecekte de öyle olacak. Şu an Türk doktorlarla iyi çalışmalar yürütüyoruz. Yaklaşık 2 bin hastamız var. Türkiye’de klinik araştırmaların dışında geliştirme bölümüne ağırlık vermek istiyoruz. İstanbul’u Avrupa ve Ortadoğu’nun klinik geliştirme merkezi yapmayı hedefliyoruz. 2008’de AR-GE’ye 8 milyar İsviçre Frangı civarında bir para ayıracağız. Türkiye de bundan pay alabilir.”
SATIŞ YÜZDE 41 ARTTI
Roche AR-GE laboratuvarlarında süren çalışmalar onkolojiyle sınırlı değil. Metabolizma üzerindeki çalışmalara da ağırlık verdiklerini belirten Roche Dünya Başkanı Franz B. Humer, diyabet tedavisinde yoğun çalışmaları olduğunu söyledi. Humer, “Onkolojik ilaçlar satışların yüzde 50’sini oluşturdu. Bu ilacın satışları ise yüzde 41 oranında arttı” diye konuştu
ANTİKORLA SAVAŞIYOR
İsviçre’nin Basel kentinde bu müjdeyi veren Roche İlaç Bölümü CEO’su William Burns, ilacın üretimi için açtıkları yeni biyoteknoloji üretim merkezini de tanıttı. Hücreleri öldüren ve yayılmalarını engelleyen yöntemle ilgili Burns, “Kolon kanserinin tedavisinde kullandığımız antikor ilacın bilimsel çalışmaları sürüyor. İnsan vücuduna uygun, kanseri yol edecek antikorlarla sadece bir hastalığı değil dört hastalıkla birden savaşmayı hedefliyoruz. Bu ilaçla kolon kanserinin yanı sıra meme, akciğer ve böbrek kanserinde de çok başarılı sonuçlar alıyoruz” şeklinde konuştu.
Saç dökülmesi ve bulantı yok
Kemoterapİde yaşanan saç dökülmesi, bulantı, kusma, kan bozukluğu gibi yan etkilerin bu tedavide yaşanmadığına dikkat çeken Burns, “Sadece bu ilaçta değil lenfoma ve meme kanseri tedavisinde kullandığımız ilaçlarda da kemoterapinin etkileri görülmüyor. Antikorlar, vücudun kendi savunma mekanizması örnek alınarak yapılıyor. Hemen hemen hiçbir yan etkisi olmayan antikorlar, vücuda verilince gidip kanser hücresine bağlanıyor ve yalnız onu yok etmeye çalışıyor. Monoklonal antikorlar kanser hücrelerinin yüzeyinde reseptörlere bağlanırlar. Böylece, reseptörler çalışamaz, hücre içerisinde yaşam için gerekli bir seri işlem yapılamaz ve hücre ölür. Bu yüzden yan etkiler azalıyor” diye konuştu.
‘Türk onkologlara hayran kaldım'
Roche AR-GE Grup Başkanı Jonathan Knowles, Türkiye’ye geldiğinde buluştuğu onkoloji uzmanlarından çok etkilendiğini belirtti. Türkiye’de üniversiteler ve hastanelerde çeşitli AR-GE işbirliklerinin sürdüğünü belirten Knowles, şunları söyledi: “Türkiye bizim çok önemli bir ülke ve gelecekte de öyle olacak. Şu an Türk doktorlarla iyi çalışmalar yürütüyoruz. Yaklaşık 2 bin hastamız var. Türkiye’de klinik araştırmaların dışında geliştirme bölümüne ağırlık vermek istiyoruz. İstanbul’u Avrupa ve Ortadoğu’nun klinik geliştirme merkezi yapmayı hedefliyoruz. 2008’de AR-GE’ye 8 milyar İsviçre Frangı civarında bir para ayıracağız. Türkiye de bundan pay alabilir.”
SATIŞ YÜZDE 41 ARTTI
Roche AR-GE laboratuvarlarında süren çalışmalar onkolojiyle sınırlı değil. Metabolizma üzerindeki çalışmalara da ağırlık verdiklerini belirten Roche Dünya Başkanı Franz B. Humer, diyabet tedavisinde yoğun çalışmaları olduğunu söyledi. Humer, “Onkolojik ilaçlar satışların yüzde 50’sini oluşturdu. Bu ilacın satışları ise yüzde 41 oranında arttı” diye konuştu
