Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar, tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişiriyor.
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği
Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Peker, ''Cep telefonlarından yayılan
mikrodalga ışınlar, tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir'' dedi.
Peker, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
insanlığın yararına olabilecek birçok buluşun yan etkileri de olabileceğini belirterek,
Türkiye'de yaklaşık 35-40 milyon aktif kullanıcısı bulunan iletişim
çağının değişmez araçlarından biri olan cep telefonlarının,
buna en iyi örnek olduğunu kaydetti.
Peker, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik ışınımın
tüm canlılar tarafından soğurulduğunu ve soğurulan bu enerjinin,
hücre proteinlerinde bozulmalara,
hücrelerde ısınmalara, ısınmalardan kaynaklı hücre değişikliklerine
ve DNA tahribatına kadar birçok olumsuz etkiye yol açtığını belirterek,
şöyle devam etti:
''Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'nın cep telefonlarından
ve baz istasyonlarından yayılan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna alması
ve İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu'nun cep telefonlarının
küçük çocuklarda tümör riski yarattığını açıklaması, bunların zararlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Ayrıca, cep telefonlarının uzun vadede kalp rahatsızlıklarına,
hafıza zayıflaması ve
beyin tümörü riskine,
kalıcı işitme bozukluklarına,
embriyo gelişiminin zarar görmesine,
kadınlarda düşük riskinin artmasına,
bağışıklık sisteminin bozulmasına,
yüksek tansiyona,
sperm sayısının azalmasına
ve cilt kanseri gibi olumsuz sonuçlara sebep olabileceği düşünülmektedir.''Cep telefonlarının konuşma sırasında karşıdan gelen sinyalleri alıp
aynı zamanda karşı tarafa sinyal ilettiği için hem alıcı hem de
verici olarak görev yaptığını vurgulayan Peker,
konuşma olmasa bile cihaz sürekli sinyal alışverişi yapacağı için kullanıcıların sürekli elektromanyetik dalgaya maruz kaldıklarını anlattı.
Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun
mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının,
bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda
fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır.
Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir.
Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir.
Ayrıca çocuklar ve
hamile kadınlar cep telefonu kullanmamalı,
kullanmaları gerektiğinde ise mutlaka kulaklık takmalılar.
Uyunulan odada, özellikle de yatağın başucunda cep telefonu bulundurulmaması gereklidir.''
Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının,
bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır.
Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir. Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir. Ayrıca çocuklar ve hamile kadınlar cep telefonu kullanmaları gerektiğinde mutlaka kulaklık takmalılar. Çünkü, telefon açılır açılmaz kulağa götürüldüğünde beyin yüzde 50 daha fazla enerji ile karşılaşır.
Bu etkiyi azaltmak için kulaklık kullanılmasını öneriyoruz. Kulaklık yoksa da telefona açma düğmesine bastıktan birkaç saniye sonra cevap verilmelidir.'' AA
Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği
Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Peker, ''Cep telefonlarından yayılan
mikrodalga ışınlar, tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir'' dedi.
Peker, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
insanlığın yararına olabilecek birçok buluşun yan etkileri de olabileceğini belirterek,
Türkiye'de yaklaşık 35-40 milyon aktif kullanıcısı bulunan iletişim
çağının değişmez araçlarından biri olan cep telefonlarının,
buna en iyi örnek olduğunu kaydetti.
Peker, cep telefonlarından yayılan elektromanyetik ışınımın
tüm canlılar tarafından soğurulduğunu ve soğurulan bu enerjinin,
hücre proteinlerinde bozulmalara,
hücrelerde ısınmalara, ısınmalardan kaynaklı hücre değişikliklerine
ve DNA tahribatına kadar birçok olumsuz etkiye yol açtığını belirterek,
şöyle devam etti:
''Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'nın cep telefonlarından
ve baz istasyonlarından yayılan radyo dalgalarını içine alan elektromanyetik alanları, muhtemel kanserojen içeren 2-B grubuna alması
ve İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu'nun cep telefonlarının
küçük çocuklarda tümör riski yarattığını açıklaması, bunların zararlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Ayrıca, cep telefonlarının uzun vadede kalp rahatsızlıklarına,
hafıza zayıflaması ve
beyin tümörü riskine,
kalıcı işitme bozukluklarına,
embriyo gelişiminin zarar görmesine,
kadınlarda düşük riskinin artmasına,
bağışıklık sisteminin bozulmasına,
yüksek tansiyona,
sperm sayısının azalmasına
ve cilt kanseri gibi olumsuz sonuçlara sebep olabileceği düşünülmektedir.''Cep telefonlarının konuşma sırasında karşıdan gelen sinyalleri alıp
aynı zamanda karşı tarafa sinyal ilettiği için hem alıcı hem de
verici olarak görev yaptığını vurgulayan Peker,
konuşma olmasa bile cihaz sürekli sinyal alışverişi yapacağı için kullanıcıların sürekli elektromanyetik dalgaya maruz kaldıklarını anlattı.
Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun
mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının,
bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda
fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır.
Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir.
Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir.
Ayrıca çocuklar ve
hamile kadınlar cep telefonu kullanmamalı,
kullanmaları gerektiğinde ise mutlaka kulaklık takmalılar.
Uyunulan odada, özellikle de yatağın başucunda cep telefonu bulundurulmaması gereklidir.''
Prof. Dr. Peker, özellikle elektromanyetik spektrumun mikrodalga bölgesinde ışın yayan cep telefonlarının,
bu bağlamda da oldukça tehlikeli olduklarına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bilindiği gibi mikrodalgalar aynı zamanda fırınlarımızda ısıtma amaçlı da kullanılmaktadır.
Cep telefonlarından yayılan mikrodalga ışınlar tıpkı fırınlarda olduğu gibi beynimizi pişirmektedir. Tüm bu olumsuz etkilerinden dolayı cep telefonlarını mümkün olabildiğince az ve kısa sürelerde kullanmak gereklidir. Ayrıca çocuklar ve hamile kadınlar cep telefonu kullanmaları gerektiğinde mutlaka kulaklık takmalılar. Çünkü, telefon açılır açılmaz kulağa götürüldüğünde beyin yüzde 50 daha fazla enerji ile karşılaşır.
Bu etkiyi azaltmak için kulaklık kullanılmasını öneriyoruz. Kulaklık yoksa da telefona açma düğmesine bastıktan birkaç saniye sonra cevap verilmelidir.'' AA