Memiş: Aile hekimleri acil servislerde nöbet tutmamalı
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Metin Memiş, Tam Gün Yasası'nda hocayla kurum ve kurumla hastanın karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Metin Memiş, Tam Gün Yasası'nda hocayla kurum ve kurumla hastanın karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini söyledi. Aile hekimlerinin acil servislerde nöbet tutmaması gerektiğini vurgulayan Memiş, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların, 6 ay boyunca sağlık giderlerinin SGK tarafından değil, kendisi tarafından ödenmesinin caydırıcı olacağını belirtti.
Metin Memiş, basın mensupları ile bir araya gelerek gündemdeki konuları değerlendirdi. Sağlık çalışanlarının yıpranmalarına karşın, fiili hizmet zammı alamadıklarını ifade eden Metin Memiş, bir trafik kazası sonrası olay yerine gelen ekiplerden yıpranma payı alamayan tek meslek grubunun sağlıkçılar olduğunu, bir an önce düzenleme yapılarak sağlık çalışanlarına da yıpranma payı verilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlık çalışanlarının fedakârlıklarına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak adına 'Bedel Ödeyenler' ismiyle bir film çektiklerini hatırlatan Memiş, filmdeki hikâyelerin sağlık çalışanlarının yaşadığı gerçek hikâyeler olduğunu dile getirdi.
"HASTALARDAN DAHA FAZLA KATILIM PAYI ALINMAYA BAŞLANDI"
Tam Gün Yasası'nın 4 yıldır konuşulmasına karşın hiçbir sivil toplum kuruluşunun, tam günle ilgili 'yanındayız' veya 'karşısındayız' diye bir cümle kurmadığını ifade eden Memiş, "Tam Gün Yasası'nın halk gözüyle önemli kazanımlar ve hizmette iyileştirmeler getirdi. Bugün sağlıkta gelinen noktada vatandaş memnuniyetinde tam günün etkisi büyüktür. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği süre 1 Temmuz'da dolduğundan Tam Gün'de yasal bir boşluk oluşmuştur. Biz Sağlık-Sen olarak önemli değer olan hocalarımızı geri kazanma çabasını takdirle karşılıyoruz. Ancak birkaç noktanın da altını çizmek istiyoruz. Birincisi bu süreçte hocaları para için dönmüyormuş gibi göstermemeliyiz. Bunun yanında hocaları kazanma çabamızla yüzde 95'i tam güne uyum sağlamış hoca ve hekimlerimizi göz ardı etmemeliyiz. Sağlık Uygulamaları Tebliği'nde (SUT) yapılan düzenlemeyle hocalardan hizmet alma hususunda hastalardan daha fazla katılım payı alınmaya başlanmıştır. Bu uygulamada hoca ile kurum ve kurumla hastayı karşı karşıya getirmeme hususuna dikkat etmeliyiz. Tam Gün ile 8 saate düşmüş mesai saatleri, fiilen de 8 saate düşürülmelidir. Sağlık çalışanlarının tamamının kazanılacağı iyileştirmeler muhakkak bir an önce hayata geçirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
"HASTAYA DEĞİL PUANA ÖNEM VERİLİYOR"
Performans sistemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Memiş, "Şu anda uygulanmakta olan performans sistemi ilk yıllarda performansa dayalı ek ödeme sisteminde tüm çalışanlarda yüksek bir memnuniyet ve kabul mevcutken ilerleyen yıllarda çalışanların neredeyse tamamının tepkisini çeken bir uygulama haline geldi. Son yıllarda performans ile daha fazla puan, daha fazla gelir adına sistemde çarpık uygulamalar dikkat çekmeye başlamıştır. Sistemde niteliğe değil niceliğe bakıldığından hizmetin sonuçları üzerinde çok durulmamakta, tamamen yapılan işleme odaklanılmakta, hastaya değil puana önem verilmektedir. Performans sistemiyle hekimlerin kendi aralarında ve diğer çalışanlarla arasında ciddi bir gelir dengesizliği oluşmuştur.
Bu durumda tüm sağlık çalışanlarını olumsuz etkilemiştir. Tamamen ödüllendirme, motivasyon artırma kaynağı ve aracı olarak kurgulanacak yeni bir modelde, garanti gelirin yüzde 75, performans sisteminin yüzde 25 karşılık bulduğu, çalışanların ek ödemelerinin de emekliliğe yansıtıldığı ve vergiden muaf tutulduğu, çalışma barışını sağlayacak bir ek ödeme yönetmeliğinin hazırlanması elzem hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların, 6 ay boyunca sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından değil, kendisi tarafından ödenmesinin caydırıcı olacağını vurgulayan Memiş, "Şiddetin artmasında personel yetersizliği, yoğun iş yükü, hastaların sosyo-kültürel durumları ve medya etkeni gibi unsurların rol oynuyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sona ermesi ve soruna dikkat çekmek için birçok etkinlik gerçekleştirdi. Konuyu ilgili platformlarda dile getirdik. Sağlıktaki şiddet olaylarının medya tarafından abartılı olarak da verilmemelidir." dedi.
"AİLE HEKİMLERİNİN İŞ YÜKÜ ARTTI"
Aile hekimlerinin sorunlarına da değinen Memiş, "İş yükü zaten ağır olan aile hekimlerine nöbet tutturulmaması gerekiyor. Aile hekimlerinin nöbetlerden muaf tutulması için Sağlık Bakanlığı'na talepte bulunduk. Türkiye'nin AB ülkeleri standardını yakalayabilmesi için 120 bin hekime ihtiyacı varken, acil servislerdeki hekim açığını gidermek amacıyla uzman hekim ve aile hekimlerine nöbet tutturmanın sorunu çözmeyecek. Hekim açığının ivedilikle kapatılması gerektiğini, tıp fakültelerine öğrenci alımının yeniden planlanmasının ise sorunun çözümünün seçeneklerinden biridir. Ayrıca yeni çıkartılacak aile hekimliği ücret yönetmeliğinde, aile hekimlerinin hayal kırıklığı yaşamasını istemiyoruz ve emeklerinin karşılığının verilmesini bekliyoruz." açıklamasını yaptı.
Kaynak: CİHAN
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Metin Memiş, Tam Gün Yasası'nda hocayla kurum ve kurumla hastanın karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Metin Memiş, Tam Gün Yasası'nda hocayla kurum ve kurumla hastanın karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini söyledi. Aile hekimlerinin acil servislerde nöbet tutmaması gerektiğini vurgulayan Memiş, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların, 6 ay boyunca sağlık giderlerinin SGK tarafından değil, kendisi tarafından ödenmesinin caydırıcı olacağını belirtti.
Metin Memiş, basın mensupları ile bir araya gelerek gündemdeki konuları değerlendirdi. Sağlık çalışanlarının yıpranmalarına karşın, fiili hizmet zammı alamadıklarını ifade eden Metin Memiş, bir trafik kazası sonrası olay yerine gelen ekiplerden yıpranma payı alamayan tek meslek grubunun sağlıkçılar olduğunu, bir an önce düzenleme yapılarak sağlık çalışanlarına da yıpranma payı verilmesi gerektiğini kaydetti. Sağlık çalışanlarının fedakârlıklarına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak adına 'Bedel Ödeyenler' ismiyle bir film çektiklerini hatırlatan Memiş, filmdeki hikâyelerin sağlık çalışanlarının yaşadığı gerçek hikâyeler olduğunu dile getirdi.
"HASTALARDAN DAHA FAZLA KATILIM PAYI ALINMAYA BAŞLANDI"
Tam Gün Yasası'nın 4 yıldır konuşulmasına karşın hiçbir sivil toplum kuruluşunun, tam günle ilgili 'yanındayız' veya 'karşısındayız' diye bir cümle kurmadığını ifade eden Memiş, "Tam Gün Yasası'nın halk gözüyle önemli kazanımlar ve hizmette iyileştirmeler getirdi. Bugün sağlıkta gelinen noktada vatandaş memnuniyetinde tam günün etkisi büyüktür. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği süre 1 Temmuz'da dolduğundan Tam Gün'de yasal bir boşluk oluşmuştur. Biz Sağlık-Sen olarak önemli değer olan hocalarımızı geri kazanma çabasını takdirle karşılıyoruz. Ancak birkaç noktanın da altını çizmek istiyoruz. Birincisi bu süreçte hocaları para için dönmüyormuş gibi göstermemeliyiz. Bunun yanında hocaları kazanma çabamızla yüzde 95'i tam güne uyum sağlamış hoca ve hekimlerimizi göz ardı etmemeliyiz. Sağlık Uygulamaları Tebliği'nde (SUT) yapılan düzenlemeyle hocalardan hizmet alma hususunda hastalardan daha fazla katılım payı alınmaya başlanmıştır. Bu uygulamada hoca ile kurum ve kurumla hastayı karşı karşıya getirmeme hususuna dikkat etmeliyiz. Tam Gün ile 8 saate düşmüş mesai saatleri, fiilen de 8 saate düşürülmelidir. Sağlık çalışanlarının tamamının kazanılacağı iyileştirmeler muhakkak bir an önce hayata geçirilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
"HASTAYA DEĞİL PUANA ÖNEM VERİLİYOR"
Performans sistemi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Memiş, "Şu anda uygulanmakta olan performans sistemi ilk yıllarda performansa dayalı ek ödeme sisteminde tüm çalışanlarda yüksek bir memnuniyet ve kabul mevcutken ilerleyen yıllarda çalışanların neredeyse tamamının tepkisini çeken bir uygulama haline geldi. Son yıllarda performans ile daha fazla puan, daha fazla gelir adına sistemde çarpık uygulamalar dikkat çekmeye başlamıştır. Sistemde niteliğe değil niceliğe bakıldığından hizmetin sonuçları üzerinde çok durulmamakta, tamamen yapılan işleme odaklanılmakta, hastaya değil puana önem verilmektedir. Performans sistemiyle hekimlerin kendi aralarında ve diğer çalışanlarla arasında ciddi bir gelir dengesizliği oluşmuştur.
Bu durumda tüm sağlık çalışanlarını olumsuz etkilemiştir. Tamamen ödüllendirme, motivasyon artırma kaynağı ve aracı olarak kurgulanacak yeni bir modelde, garanti gelirin yüzde 75, performans sisteminin yüzde 25 karşılık bulduğu, çalışanların ek ödemelerinin de emekliliğe yansıtıldığı ve vergiden muaf tutulduğu, çalışma barışını sağlayacak bir ek ödeme yönetmeliğinin hazırlanması elzem hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların, 6 ay boyunca sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından değil, kendisi tarafından ödenmesinin caydırıcı olacağını vurgulayan Memiş, "Şiddetin artmasında personel yetersizliği, yoğun iş yükü, hastaların sosyo-kültürel durumları ve medya etkeni gibi unsurların rol oynuyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin sona ermesi ve soruna dikkat çekmek için birçok etkinlik gerçekleştirdi. Konuyu ilgili platformlarda dile getirdik. Sağlıktaki şiddet olaylarının medya tarafından abartılı olarak da verilmemelidir." dedi.
"AİLE HEKİMLERİNİN İŞ YÜKÜ ARTTI"
Aile hekimlerinin sorunlarına da değinen Memiş, "İş yükü zaten ağır olan aile hekimlerine nöbet tutturulmaması gerekiyor. Aile hekimlerinin nöbetlerden muaf tutulması için Sağlık Bakanlığı'na talepte bulunduk. Türkiye'nin AB ülkeleri standardını yakalayabilmesi için 120 bin hekime ihtiyacı varken, acil servislerdeki hekim açığını gidermek amacıyla uzman hekim ve aile hekimlerine nöbet tutturmanın sorunu çözmeyecek. Hekim açığının ivedilikle kapatılması gerektiğini, tıp fakültelerine öğrenci alımının yeniden planlanmasının ise sorunun çözümünün seçeneklerinden biridir. Ayrıca yeni çıkartılacak aile hekimliği ücret yönetmeliğinde, aile hekimlerinin hayal kırıklığı yaşamasını istemiyoruz ve emeklerinin karşılığının verilmesini bekliyoruz." açıklamasını yaptı.
Kaynak: CİHAN