Sigara ve alkol mide kanserine yol açıyor
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre her yıl yaklaşık 900 bin kişiye mide kanseri tanısı konuluyor.
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre her yıl yaklaşık 900 bin kişiye mide kanseri tanısı konuluyor. Uzmanlar, sigara ve alkolün mide kanserine yol açtığını belirterek, bu tür zararlı alışkanlıklardan uzak durulmasını tavsiye ediyor.
Mide kanserinin sebepleri hakkında Hisar Intercontinental Hospital Gastroenterohepatoloji Uzmanı Dr. Özgür Bahadır bilgi verdi. Mide kanserinin dünyada erkeklerde 2. kadınlarda 4. sırada en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Bahadır, "Türkiye'de ise tüm kanserler içinde erkeklerde ve kadınlarda 2. en sık görülen kanserdir. Türkiye'de saptanan kanserlerin erkeklerde yüzde 7.4, kadınlarda yüzde 6'sı mide kanseridir." İfadelerini kullandı.
Mide kanserinden korunma yollarını da sıralayan Bahadır şöyle devam etti: "Midenizde helikobakter pilori bakterisi varsa mutlaka tedavi ettirin. Bu bakteri Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserojen bakteri olarak kabul edilmiştir. Mide kanseri sigara ve alkolü sever. Bunlardan uzak durun. Mide kanserinin sigara kullanımı ile ilişkisi de yüzde 95'in üzerindedir. Kullanım süresinin artışı ve sigara miktarı ile mide kanseri arasında doğrudan bir ilişki vardır. Karbonhidratların, turşuların, tuzlanmış et ve balıkların mide kanseri riskini artırdığı; süt, taze sebzeler, C vitamininden zengin besinlerin mide kanseri riskini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle riski artıran besinleri sofranızdan kaldırın. Yağ oranı aşırı düşük ya da aşırı yüksek olması kanseri gelişiminde risk faktörüdür. Mangalda pişirilmiş gıdaları aşırı tüketmeyin. Tütsülenmiş gıdalardan uzak durun ve tuzu hayatınızdan çıkarın. Diyette en çok suçlananlar tuzlu ve tütsülenmiş gıdalardır. Neon ve nitrat bileşikleri mide kanseri gelişiminde önemli ajanlar olarak görülür. Taze sebze ve meyve tüketimini artırın. Ailenizde mide-bağırsak kanseri olan yakınınız varsa Gastroenteroloji uzmanına kontrol olun. Mide kanseri, insanlardaki en saldırgan tümörlerden biridir ve erken evrede teşhis edildiği zaman izlenen 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 90-100 iken, ileri evre tümörlerde bu oran yüzde 15-25'lere kadar geriler. Erken tanıda en önemli yöntemlerden biri doğru yapılan Gastroskopi işlemidir. Gastroskopik inceleme, mide kanseri tanısı koymada en önemli yöntemdir. Gastroskopik inceleme sırasında midenin bütün bölümleri dikkatle gözden geçirilir. Özellikle yeni başlayan yakınmalar nedeniyle başvuran hastalarda 40 veya 45 yaş üstü olgular mutlaka dikkatle incelenmelidir. En az hasta yaşı kadar önemli olan bir diğer durumda, şiddetle mide kanserine işaret eden ve mutlaka ileri tetkikini zorunlu kılan muayenede karında kitlenin ele gelmesi, 45 yaşından büyük olmak, yutma güçlüğü, ağrılı yutma, devam eden kusma, kilo kaybı, mide ülseri öyküsü, gastrit öyküsü, demir eksikliği anemisi, gastrointestinal kanama ve sarılık alarm bulgu ve belirtileridir. Reflü belirtileri de çoğu zaman mide kanserinin belirtileriyle karıştırılabilir ve mide kanseri olanlar reflü hastası olarak takip edilerek, tanı koymada gecikme yaşanabilir."
Kaynak: CİHAN
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre her yıl yaklaşık 900 bin kişiye mide kanseri tanısı konuluyor.
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre her yıl yaklaşık 900 bin kişiye mide kanseri tanısı konuluyor. Uzmanlar, sigara ve alkolün mide kanserine yol açtığını belirterek, bu tür zararlı alışkanlıklardan uzak durulmasını tavsiye ediyor.
Mide kanserinin sebepleri hakkında Hisar Intercontinental Hospital Gastroenterohepatoloji Uzmanı Dr. Özgür Bahadır bilgi verdi. Mide kanserinin dünyada erkeklerde 2. kadınlarda 4. sırada en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Bahadır, "Türkiye'de ise tüm kanserler içinde erkeklerde ve kadınlarda 2. en sık görülen kanserdir. Türkiye'de saptanan kanserlerin erkeklerde yüzde 7.4, kadınlarda yüzde 6'sı mide kanseridir." İfadelerini kullandı.
Mide kanserinden korunma yollarını da sıralayan Bahadır şöyle devam etti: "Midenizde helikobakter pilori bakterisi varsa mutlaka tedavi ettirin. Bu bakteri Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserojen bakteri olarak kabul edilmiştir. Mide kanseri sigara ve alkolü sever. Bunlardan uzak durun. Mide kanserinin sigara kullanımı ile ilişkisi de yüzde 95'in üzerindedir. Kullanım süresinin artışı ve sigara miktarı ile mide kanseri arasında doğrudan bir ilişki vardır. Karbonhidratların, turşuların, tuzlanmış et ve balıkların mide kanseri riskini artırdığı; süt, taze sebzeler, C vitamininden zengin besinlerin mide kanseri riskini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle riski artıran besinleri sofranızdan kaldırın. Yağ oranı aşırı düşük ya da aşırı yüksek olması kanseri gelişiminde risk faktörüdür. Mangalda pişirilmiş gıdaları aşırı tüketmeyin. Tütsülenmiş gıdalardan uzak durun ve tuzu hayatınızdan çıkarın. Diyette en çok suçlananlar tuzlu ve tütsülenmiş gıdalardır. Neon ve nitrat bileşikleri mide kanseri gelişiminde önemli ajanlar olarak görülür. Taze sebze ve meyve tüketimini artırın. Ailenizde mide-bağırsak kanseri olan yakınınız varsa Gastroenteroloji uzmanına kontrol olun. Mide kanseri, insanlardaki en saldırgan tümörlerden biridir ve erken evrede teşhis edildiği zaman izlenen 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 90-100 iken, ileri evre tümörlerde bu oran yüzde 15-25'lere kadar geriler. Erken tanıda en önemli yöntemlerden biri doğru yapılan Gastroskopi işlemidir. Gastroskopik inceleme, mide kanseri tanısı koymada en önemli yöntemdir. Gastroskopik inceleme sırasında midenin bütün bölümleri dikkatle gözden geçirilir. Özellikle yeni başlayan yakınmalar nedeniyle başvuran hastalarda 40 veya 45 yaş üstü olgular mutlaka dikkatle incelenmelidir. En az hasta yaşı kadar önemli olan bir diğer durumda, şiddetle mide kanserine işaret eden ve mutlaka ileri tetkikini zorunlu kılan muayenede karında kitlenin ele gelmesi, 45 yaşından büyük olmak, yutma güçlüğü, ağrılı yutma, devam eden kusma, kilo kaybı, mide ülseri öyküsü, gastrit öyküsü, demir eksikliği anemisi, gastrointestinal kanama ve sarılık alarm bulgu ve belirtileridir. Reflü belirtileri de çoğu zaman mide kanserinin belirtileriyle karıştırılabilir ve mide kanseri olanlar reflü hastası olarak takip edilerek, tanı koymada gecikme yaşanabilir."
Kaynak: CİHAN