Doğumsal kalp hastalıklarında erken tanı
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Rıza Türköz, doğumsal kalp hastalığının, anne karnında tespit edilmesinin bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde dünyaya gelmesi açısından avantaj olduğunu belirtti.
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Rıza Türköz, doğumsal kalp hastalığının, anne karnında tespit edilmesinin bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde dünyaya gelmesi açısından avantaj olduğunu belirtti. Türköz, çocuk kalp hastalıkları ve tedavi yöntemlerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada,çocuklarda kalp hastalıklarının ciddi bir problem olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağlık alanındaki imkanların geliştiğini dile getiren Türköz, "Her 100 doğumdan birinde doğumsal kalp hastalığı var. Doğumsal kalp hastalığı, doğumsal anomaliler içerisinde en sık görüleni. Türkiye'de yaklaşık her yıl 12 bin civarında doğumsal kalp hastalıklı bebek dünyaya geliyor. Bunların yaklaşık yarısı, bir müdahale ya da ameliyat gerektiriyor" diye konuştu.
Türköz, günümüzdeki gelişmeler sayesinde bu çocukların büyük bir kısmını ameliyatla sağlıklarına kavuşturabildiklerini anlatarak, erkenin tanının önemli olduğunu vurguladı.
"Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde anne karnında müdahale olabilecek"
Türköz, doğumsal kalp hastalıklarının tespit edilebileceğini, ancak anne karnında müdahale için henüz şartların tam olarak oluşmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Çalışmalar şu anda deneysel aşamada devam ediyor. Ancak klinikte düzenli bir kullanıma girmedi. Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde anne karnına dışarıdan girilerek dar olan damarlar, kapaklar genişletilerek doğum sonrasının rahatlatılmasının önü açılacak. Ancak şu anda bu, tam olarak istenilen düzeyde değil. Çok büyük avantaj sağlayacak ama şu an rutin kullanım açısından da çok tehlikeli."
Doğumsal kalp hastalıklı bebeklerin risk analizi yapılarak doğum şekline karar verildiğini, ancak daha önemlisi bu bebeklerin tam teşekküllü bir hastanede dünyaya gelmesinin olduğunu anlatan Türköz, "Doğumsal kalp hastalığı, anne karnında tespit edilebilirse bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde doğması çok büyük bir avantaj. Diğer türlü risk önemli derece artıyor. Bu yüzden anne karnında tanı çok önemli. Çocuğun anne karnında uygun hastaneye gelmesi, ambulans uçakla gelmesinden çok daha önemlidir" diye konuştu.
"Doğumsal kalp hastalıklarının çoğunun nedeni tam olarak bilinmiyor"
Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Nimet Cındık da doğumsal kalp hastalıklarının gebeliğin 16. haftasından itibaren tespit edilebileceğini söyledi.
Cındık, doğumsal kalp hastalıklarının çoğunun nedeninin tam olarak bilinmemesine rağmen, bazı faktörlerin bu hastalıklara neden olabileceğinin kabul gördüğünü anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anne, baba veya yakın akrabalarından birinde doğumsal bir kalp hastalığı bulunması, akraba evliliği, hamileliğin özellikle erken döneminde bilinçsiz ilaç kullanımı ve geçirilen enfeksiyonlar (kızamıkçık), hamilelikte radyasyona veya röntgen ışınlarına maruz kalınması, annenin şeker hastası olması ve hamilelikte alkol kullanılması bu nedenlerden bazılarıdır. Bunların dışında, Down ve Turner sendromu gibi genetik hastalıklarda doğuştan kalp hastalığı daha sık görülür."
Yenidoğanda görülen kalp hastalıklarının tespitinde ailelerin gözleminin önemli olduğunu ifade eden Cındık, anne karnında en fazla yüzde 60'lara kadar tanı koyabildiklerini kaydetti.
Cındık, doğuştan kalp rahatsızlığında erken tanının önemli olduğuna dikkati çekerek, aksi halde hastanın ameliyat şansını kaybedebileceği uyarısında bulundu.
Doğduktan 15 gün sonra kalp rahatsızlığı tanısı konulan ve tedavi edilen 9 aylık Murat Yağız Dinç'in annesi Nergiz Dinç, çocuğunun sağlığına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Oğlunun dünyaya geldikten 3 gün sonra yapılan rutin kontrollerinde kalbinde "üfürüm" olduğunun tespit edildiğini anlatan Dinç, "Yağız'ın kalbinde bir delik tespit edildi. Bu delik ilaç tedavisiyle kapanmayınca ameliyata karar verildi. Oğlum çok terliyordu ve çabuk yoruluyordu. Gelişimi, kilo alımı çok yavaştı. Ancak ameliyattan sonra gelişim hızı arttı. Şu anda sağlık durumu çok iyi" ifadelerini kullandı.
Â*
Kaynak: AA
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Rıza Türköz, doğumsal kalp hastalığının, anne karnında tespit edilmesinin bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde dünyaya gelmesi açısından avantaj olduğunu belirtti.
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Rıza Türköz, doğumsal kalp hastalığının, anne karnında tespit edilmesinin bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde dünyaya gelmesi açısından avantaj olduğunu belirtti. Türköz, çocuk kalp hastalıkları ve tedavi yöntemlerine ilişkin düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada,çocuklarda kalp hastalıklarının ciddi bir problem olduğunu söyledi.
Türkiye'de sağlık alanındaki imkanların geliştiğini dile getiren Türköz, "Her 100 doğumdan birinde doğumsal kalp hastalığı var. Doğumsal kalp hastalığı, doğumsal anomaliler içerisinde en sık görüleni. Türkiye'de yaklaşık her yıl 12 bin civarında doğumsal kalp hastalıklı bebek dünyaya geliyor. Bunların yaklaşık yarısı, bir müdahale ya da ameliyat gerektiriyor" diye konuştu.
Türköz, günümüzdeki gelişmeler sayesinde bu çocukların büyük bir kısmını ameliyatla sağlıklarına kavuşturabildiklerini anlatarak, erkenin tanının önemli olduğunu vurguladı.
"Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde anne karnında müdahale olabilecek"
Türköz, doğumsal kalp hastalıklarının tespit edilebileceğini, ancak anne karnında müdahale için henüz şartların tam olarak oluşmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"Çalışmalar şu anda deneysel aşamada devam ediyor. Ancak klinikte düzenli bir kullanıma girmedi. Önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde anne karnına dışarıdan girilerek dar olan damarlar, kapaklar genişletilerek doğum sonrasının rahatlatılmasının önü açılacak. Ancak şu anda bu, tam olarak istenilen düzeyde değil. Çok büyük avantaj sağlayacak ama şu an rutin kullanım açısından da çok tehlikeli."
Doğumsal kalp hastalıklı bebeklerin risk analizi yapılarak doğum şekline karar verildiğini, ancak daha önemlisi bu bebeklerin tam teşekküllü bir hastanede dünyaya gelmesinin olduğunu anlatan Türköz, "Doğumsal kalp hastalığı, anne karnında tespit edilebilirse bebeğin tüm imkanları olan bir doğum ünitesinde doğması çok büyük bir avantaj. Diğer türlü risk önemli derece artıyor. Bu yüzden anne karnında tanı çok önemli. Çocuğun anne karnında uygun hastaneye gelmesi, ambulans uçakla gelmesinden çok daha önemlidir" diye konuştu.
"Doğumsal kalp hastalıklarının çoğunun nedeni tam olarak bilinmiyor"
Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Nimet Cındık da doğumsal kalp hastalıklarının gebeliğin 16. haftasından itibaren tespit edilebileceğini söyledi.
Cındık, doğumsal kalp hastalıklarının çoğunun nedeninin tam olarak bilinmemesine rağmen, bazı faktörlerin bu hastalıklara neden olabileceğinin kabul gördüğünü anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anne, baba veya yakın akrabalarından birinde doğumsal bir kalp hastalığı bulunması, akraba evliliği, hamileliğin özellikle erken döneminde bilinçsiz ilaç kullanımı ve geçirilen enfeksiyonlar (kızamıkçık), hamilelikte radyasyona veya röntgen ışınlarına maruz kalınması, annenin şeker hastası olması ve hamilelikte alkol kullanılması bu nedenlerden bazılarıdır. Bunların dışında, Down ve Turner sendromu gibi genetik hastalıklarda doğuştan kalp hastalığı daha sık görülür."
Yenidoğanda görülen kalp hastalıklarının tespitinde ailelerin gözleminin önemli olduğunu ifade eden Cındık, anne karnında en fazla yüzde 60'lara kadar tanı koyabildiklerini kaydetti.
Cındık, doğuştan kalp rahatsızlığında erken tanının önemli olduğuna dikkati çekerek, aksi halde hastanın ameliyat şansını kaybedebileceği uyarısında bulundu.
Doğduktan 15 gün sonra kalp rahatsızlığı tanısı konulan ve tedavi edilen 9 aylık Murat Yağız Dinç'in annesi Nergiz Dinç, çocuğunun sağlığına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Oğlunun dünyaya geldikten 3 gün sonra yapılan rutin kontrollerinde kalbinde "üfürüm" olduğunun tespit edildiğini anlatan Dinç, "Yağız'ın kalbinde bir delik tespit edildi. Bu delik ilaç tedavisiyle kapanmayınca ameliyata karar verildi. Oğlum çok terliyordu ve çabuk yoruluyordu. Gelişimi, kilo alımı çok yavaştı. Ancak ameliyattan sonra gelişim hızı arttı. Şu anda sağlık durumu çok iyi" ifadelerini kullandı.
Â*
Kaynak: AA