Kızamık vaka sayısı azalıyor
Sağlık Bakanlığı, yurt dışından ülkeye geldiği belirtilen kızamık virüsüne bağlı vaka sayısının 2012-2013 dönemi için yaklaşık 3 bin olduğunu, son haftalarda vaka sayısının düştüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığı, yurt dışından ülkeye geldiği belirtilen kızamık virüsüne bağlı vaka sayısının 2012-2013 dönemi için yaklaşık 3 bin olduğunu, son haftalarda vaka sayısının düştüğünü belirtti. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de görülen kızamık vakalarına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'de aşılamanın yapılmadığı 1980'den önceki dönemde yılda 70 bine yakın kızamık vakası görüldüğünü belirten Torunoğlu, daha sonra aşılama programına başlandığını söyledi. Türkiye'de kızamık aşısının ilk olarak tek doz yapıldığını ve o dönemde aşılama oranının düşük olduğunu anlatan Torunoğlu, daha sonra iki doz aşıya geçildiğini ve aşılama oranlarında artış elde edildiğini ifade etti.
-"2012-2013 döneminde yaklaşık 3 bin vakamız var"-
Torunoğlu, aşılama oranlarının artmasıyla birlikte vaka sayılarında da önemli düşüşler olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"2001 yılında 31 bin vaka vardı, 2006 yılından itibaren vaka sayılarımız düştü. Bunlar da yurt dışı orijinli vakalardı.
Daha sonra 2011 yılında 110 vaka görüldü, 2012 yılının Mayıs ayından itibaren de Romanya'dan Türkiye'ye gelen ve müzik yaparak geçimini sağlayan bir grubun getirdiği virüs nedeniyle İstanbul'da başlayan bir vaka grubumuz ortaya çıktı. Daha sonra bu vakalar diğer illere de sirayet etti ve sonuç itibariyle şu anda 2012-2013 döneminde laboratuvar teyitli yaklaşık 3 bin vakamız var. Bunlar, kontrollü bir vaka artışı şeklinde karşımıza çıkıyor.
Vaka sayılarımızda sevindirici olan durum, son 3-4 haftadır azalma başlamış durumda. Bazı haftalarda vaka sayımız 200'ün üzerine çıkmıştı, son 3-4 haftadır vaka sayılarımız 100-200 arasındaki periyota oturmuş durumda. Gittikçe de azalmasını bekliyoruz. Çünkü, kızamık damlacık yoluyla ve kış döneminde daha çok görülen bir hastalık. Yazın gelmesiyle ve insanların açık alanlara çıkmasıyla birlikte hem bulaşma azalacak hem de yaptığımız aşıların koruyucu etkileri ortaya çıkacak."
Vakaların üçte birinin 0 yaş grubu olduğunu dile getiren Torunoğlu, "Bunlar henüz aşılama zamanı gelmemiş olanlardır. Üçte biri de 20 yaş üzerinde yine üçte biri de 1-19 yaş arasındaki eksik aşılı ya da aşılandığı halde bağışıklığı gelişmemiş çocuklardır" dedi.
-"Bu, bir salgın değil"-
Torunoğlu, kızamık tespit edilen vakaların her birinin tek tek takip edildiğini belirterek, "Kızamık, ciddi komplikasyonları olan ciddi bir hastalıktır. Bu vakalardan hastaneye yatış gerektiren, bazen yoğun bakım ihtiyacı olan vakalarımız da oldu. Şuana kadar herhangi bir kaybımız olmadı" diye konuştu.
Kızamığın görülmesinin beklenen bir durum olduğunu, dünyada zaman zaman böyle durumların yaşandığını vurgulayan Torunoğlu, "Bunun temel nedeni de halen bize yakın ilişkisi olması nedeniyle Avrupa bölgesinde vakaların çok yoğun şekilde görülüyor olmasıdır. Bunlar, çeşitli nedenlerle geliş gidişler sırasında Türkiye'ye bu sırada sirayet edebiliyor. Bilim Kurulu da yaptığı değerlendirmede, bunun bir salgın olmadığını, kontrollü bir vaka artışı olduğunu ortaya koydu" diye konuştu.
-"Vakalar en çok İstanbul, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adana'da"-
Torunoğlu, önümüzdeki yıllarda da benzer bir durumla karşılaşılabileceğini belirterek, bunun doğal olduğunu söyledi. Benzer bir durumun Fransa'da görüldüğünü ifade eden Torunoğlu, "Orada vaka sayısı 40 bine çıkmıştı. Çünkü, aşılama oranları yüzde 70'ler dolayındaydı. Bizde ise aşılama oranları yüzde 98'lere kadar ulaştığından vaka sayımız böyle alt düzeyde. Daha da azalacak" dedi.
Vakaların, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adana gibi illerde daha çok tespit edildiğini belirten Torunoğlu, bunun il nüfusunun büyük ve çocuk sayısının daha fazla olmasından kaynaklandığını söyledi.
Torunoğlu, bu bölgelerde de aşılama oranının iyi olduğunu ifade ederek, "Tek doz aşı yüzde 100 korumadığından, hassas olan grup, ortamdaki virüsle karşılaştığında hastalanabiliyor" dedi.
-"Tek doz aşı yeterli değil"-
Dünyada kızamığın hala çok yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Torunoğlu, bu nedenle virüsün de ortamda bulunduğunu söyledi. Torunoğlu, kızamıktan korunmada yapılacak en önemli tedbirin "aşılama" olduğunu vurgulayarak, aşının çok güvenilir, etkinliği yüksek olduğunu, 1950'li yıllardan beri kullanıldığını belirtti.
Söz konusu aşının tek doz yapılmasının yeterli olmadığını, 2 doz uygulanması gerektiğini dile getiren Torunoğlu, şöyle devam etti:
"Biz de Bakanlık olarak bütün çabamızı bu alana vermiş durumdayız. Aşı yaparak, hastalığı engellemek için çaba sarf ediyoruz.
Genellikle bir yaşına gelmemiş çocuklarımızda görüldüğü için Bilim Kurulu kararıyla ilk aşılama yaşını 9. aya çektik, 12. ayda bir daha tekrarlıyoruz. Ayrıca 1-4 yaş grubunda olup, eksik aşısı olanları aile hekimlerimiz kanalıyla aşılamaya davet ediyoruz. Bu seneye özel olarak yine ana sınıfı çocuklarımızı aşıladık. Bunları, gelecek yıl bir daha aşılamayacağız. Bunun dışında da özellikle 1980-1991 yılları arasında doğan tek doz aşılı ya da aşısız olan bir grubumuz var, bunlarda da hastalık yoğun görülüyor. Bu kişiler gerek askere gittiklerinde mutlaka aşılanıyorlar, gerekse de kurumumuza müracaat ettiklerinde aşılarını yaptırabiliyorlar. Eğer, bir vakanın etrafında tek doz aşılı kişi varsa ona da 2. doz aşı yapıyoruz."
Torunoğlu, tek doz aşının yüzde 100 koruma sağlamadığının altını çizerek, aşılı olmasına rağmen bazı kişilerin nadiren hastalanabileceğini, ancak hafif atlatacağını söyledi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Torunoğlu, kızamığın hava yoluyla kolay bulaşan bir hastalık olduğundan, her vakanın çok ciddi şekilde takip edildiğine işaret etti. Her bir vakanın geriye dönük olarak temasa geçtiği kişilerin de tespit edildiğini anlatan Torunoğlu, şöyle devam etti:
"Temas kurulan kişilerin aşı durumlarını kontrol ediyoruz. Yaklaşık 3 bin vakanın temas ettiği 30 bine yakın kişiyi belirledik. Bunların her birinin durumlarını kontrol edip, gerektiğinde aşılarını tamamlıyoruz. Kızamık tespit edilmiş kişilerle aynı evi, sınıfı paylaşan kişileri buluyoruz. Bazı vakalarımız hastaneden çıkıyor, o saatlerde hastanede bulunan kişelere ulaşıp, aşılama durumlarını kontrol ediyoruz. Bu kişiler, kızamık değildi. Kontrol amaçlı, eğer döküntüleri çıkarsa kan alarak kızamık hastası olup olmadıklarına bakıyoruz.
Torunoğlu, çocuklarda ateş, döküntü gözlenmesi halinde anne babaların dikkatli olması gerektiğini belirten Torunoğlu, çocuğun tek aşısının yapıldığı durumlarda da hemen hekime başvurulması gerektiği uyarısında bulundu.
Kaynak: AA
Sağlık Bakanlığı, yurt dışından ülkeye geldiği belirtilen kızamık virüsüne bağlı vaka sayısının 2012-2013 dönemi için yaklaşık 3 bin olduğunu, son haftalarda vaka sayısının düştüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığı, yurt dışından ülkeye geldiği belirtilen kızamık virüsüne bağlı vaka sayısının 2012-2013 dönemi için yaklaşık 3 bin olduğunu, son haftalarda vaka sayısının düştüğünü belirtti. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de görülen kızamık vakalarına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye'de aşılamanın yapılmadığı 1980'den önceki dönemde yılda 70 bine yakın kızamık vakası görüldüğünü belirten Torunoğlu, daha sonra aşılama programına başlandığını söyledi. Türkiye'de kızamık aşısının ilk olarak tek doz yapıldığını ve o dönemde aşılama oranının düşük olduğunu anlatan Torunoğlu, daha sonra iki doz aşıya geçildiğini ve aşılama oranlarında artış elde edildiğini ifade etti.
-"2012-2013 döneminde yaklaşık 3 bin vakamız var"-
Torunoğlu, aşılama oranlarının artmasıyla birlikte vaka sayılarında da önemli düşüşler olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"2001 yılında 31 bin vaka vardı, 2006 yılından itibaren vaka sayılarımız düştü. Bunlar da yurt dışı orijinli vakalardı.
Daha sonra 2011 yılında 110 vaka görüldü, 2012 yılının Mayıs ayından itibaren de Romanya'dan Türkiye'ye gelen ve müzik yaparak geçimini sağlayan bir grubun getirdiği virüs nedeniyle İstanbul'da başlayan bir vaka grubumuz ortaya çıktı. Daha sonra bu vakalar diğer illere de sirayet etti ve sonuç itibariyle şu anda 2012-2013 döneminde laboratuvar teyitli yaklaşık 3 bin vakamız var. Bunlar, kontrollü bir vaka artışı şeklinde karşımıza çıkıyor.
Vaka sayılarımızda sevindirici olan durum, son 3-4 haftadır azalma başlamış durumda. Bazı haftalarda vaka sayımız 200'ün üzerine çıkmıştı, son 3-4 haftadır vaka sayılarımız 100-200 arasındaki periyota oturmuş durumda. Gittikçe de azalmasını bekliyoruz. Çünkü, kızamık damlacık yoluyla ve kış döneminde daha çok görülen bir hastalık. Yazın gelmesiyle ve insanların açık alanlara çıkmasıyla birlikte hem bulaşma azalacak hem de yaptığımız aşıların koruyucu etkileri ortaya çıkacak."
Vakaların üçte birinin 0 yaş grubu olduğunu dile getiren Torunoğlu, "Bunlar henüz aşılama zamanı gelmemiş olanlardır. Üçte biri de 20 yaş üzerinde yine üçte biri de 1-19 yaş arasındaki eksik aşılı ya da aşılandığı halde bağışıklığı gelişmemiş çocuklardır" dedi.
-"Bu, bir salgın değil"-
Torunoğlu, kızamık tespit edilen vakaların her birinin tek tek takip edildiğini belirterek, "Kızamık, ciddi komplikasyonları olan ciddi bir hastalıktır. Bu vakalardan hastaneye yatış gerektiren, bazen yoğun bakım ihtiyacı olan vakalarımız da oldu. Şuana kadar herhangi bir kaybımız olmadı" diye konuştu.
Kızamığın görülmesinin beklenen bir durum olduğunu, dünyada zaman zaman böyle durumların yaşandığını vurgulayan Torunoğlu, "Bunun temel nedeni de halen bize yakın ilişkisi olması nedeniyle Avrupa bölgesinde vakaların çok yoğun şekilde görülüyor olmasıdır. Bunlar, çeşitli nedenlerle geliş gidişler sırasında Türkiye'ye bu sırada sirayet edebiliyor. Bilim Kurulu da yaptığı değerlendirmede, bunun bir salgın olmadığını, kontrollü bir vaka artışı olduğunu ortaya koydu" diye konuştu.
-"Vakalar en çok İstanbul, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adana'da"-
Torunoğlu, önümüzdeki yıllarda da benzer bir durumla karşılaşılabileceğini belirterek, bunun doğal olduğunu söyledi. Benzer bir durumun Fransa'da görüldüğünü ifade eden Torunoğlu, "Orada vaka sayısı 40 bine çıkmıştı. Çünkü, aşılama oranları yüzde 70'ler dolayındaydı. Bizde ise aşılama oranları yüzde 98'lere kadar ulaştığından vaka sayımız böyle alt düzeyde. Daha da azalacak" dedi.
Vakaların, İstanbul, Ankara, Gaziantep, Şanlıurfa ve Adana gibi illerde daha çok tespit edildiğini belirten Torunoğlu, bunun il nüfusunun büyük ve çocuk sayısının daha fazla olmasından kaynaklandığını söyledi.
Torunoğlu, bu bölgelerde de aşılama oranının iyi olduğunu ifade ederek, "Tek doz aşı yüzde 100 korumadığından, hassas olan grup, ortamdaki virüsle karşılaştığında hastalanabiliyor" dedi.
-"Tek doz aşı yeterli değil"-
Dünyada kızamığın hala çok yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Torunoğlu, bu nedenle virüsün de ortamda bulunduğunu söyledi. Torunoğlu, kızamıktan korunmada yapılacak en önemli tedbirin "aşılama" olduğunu vurgulayarak, aşının çok güvenilir, etkinliği yüksek olduğunu, 1950'li yıllardan beri kullanıldığını belirtti.
Söz konusu aşının tek doz yapılmasının yeterli olmadığını, 2 doz uygulanması gerektiğini dile getiren Torunoğlu, şöyle devam etti:
"Biz de Bakanlık olarak bütün çabamızı bu alana vermiş durumdayız. Aşı yaparak, hastalığı engellemek için çaba sarf ediyoruz.
Genellikle bir yaşına gelmemiş çocuklarımızda görüldüğü için Bilim Kurulu kararıyla ilk aşılama yaşını 9. aya çektik, 12. ayda bir daha tekrarlıyoruz. Ayrıca 1-4 yaş grubunda olup, eksik aşısı olanları aile hekimlerimiz kanalıyla aşılamaya davet ediyoruz. Bu seneye özel olarak yine ana sınıfı çocuklarımızı aşıladık. Bunları, gelecek yıl bir daha aşılamayacağız. Bunun dışında da özellikle 1980-1991 yılları arasında doğan tek doz aşılı ya da aşısız olan bir grubumuz var, bunlarda da hastalık yoğun görülüyor. Bu kişiler gerek askere gittiklerinde mutlaka aşılanıyorlar, gerekse de kurumumuza müracaat ettiklerinde aşılarını yaptırabiliyorlar. Eğer, bir vakanın etrafında tek doz aşılı kişi varsa ona da 2. doz aşı yapıyoruz."
Torunoğlu, tek doz aşının yüzde 100 koruma sağlamadığının altını çizerek, aşılı olmasına rağmen bazı kişilerin nadiren hastalanabileceğini, ancak hafif atlatacağını söyledi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Torunoğlu, kızamığın hava yoluyla kolay bulaşan bir hastalık olduğundan, her vakanın çok ciddi şekilde takip edildiğine işaret etti. Her bir vakanın geriye dönük olarak temasa geçtiği kişilerin de tespit edildiğini anlatan Torunoğlu, şöyle devam etti:
"Temas kurulan kişilerin aşı durumlarını kontrol ediyoruz. Yaklaşık 3 bin vakanın temas ettiği 30 bine yakın kişiyi belirledik. Bunların her birinin durumlarını kontrol edip, gerektiğinde aşılarını tamamlıyoruz. Kızamık tespit edilmiş kişilerle aynı evi, sınıfı paylaşan kişileri buluyoruz. Bazı vakalarımız hastaneden çıkıyor, o saatlerde hastanede bulunan kişelere ulaşıp, aşılama durumlarını kontrol ediyoruz. Bu kişiler, kızamık değildi. Kontrol amaçlı, eğer döküntüleri çıkarsa kan alarak kızamık hastası olup olmadıklarına bakıyoruz.
Torunoğlu, çocuklarda ateş, döküntü gözlenmesi halinde anne babaların dikkatli olması gerektiğini belirten Torunoğlu, çocuğun tek aşısının yapıldığı durumlarda da hemen hekime başvurulması gerektiği uyarısında bulundu.
Kaynak: AA