Bahar Geldi, Alerjiye dikkat!
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Maden bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte artış gösterebilecek alerjiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Maden bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte artış gösterebilecek alerjiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Zeki Dursun'un haberi
Doç. Dr. Maden ilk olarak alerjiyi anlattı. Maden, "Alerji dediğimiz olay, vücuttaki belli hücrelerin belli maddelere karşı aşırı duyarlılık göstermesi ve vücudumuzun ona karşı değişik organ sistemleriyle tepki göstermesidir. Alerji değişik organ sistemlerini etkileyerek şikayetlere neden olabilir. Bu eğer burnumuz etkilenirse 'Alerjik Rinit' diğer adıyla 'Saman Nezlesi' olabilir, akciğerlerimizi etkilerse alerjik Astım olabilir. Alerji, kişilerde mide bağırsak sistemini etkileyebilir, ishal şeklinde kendisini gösterebilir, bazı insanlarda cilt döküntüsü şeklinde kendisini gösterebilir, bazı insanlarda da göz yaşarması ve kaşınmalara neden olarak alerji kendini gösterebilir. Bizim göğüs hastalıklarında esas ilgilendiğimiz konu alerjik astım ve sıklıkla birliktelik gösterdiği Alerjik Rinit (kulak, burun, boğazla bölümüyle birlikte)'tir. Diğer alerji şikâyetleriyle gelen vatandaşlarımızla da ilgileniyoruz" diye konuşarak alerjinin nasıl bir hastalık olduğundan ve alerjinin etkilerini açıkladı.
ÜLKEMİZDE ALERJİ RAHATSIZLIĞININ ORANI YÜKSEK
Alerjik Rinit ve alerjik Astımın diğer alerji türlerine göre üzerinde daha sık durulması gerektiğini ifade eden Maden, "Özellikle alerjik Astım ve Alerjik Rinit mevsimsel olarak ortaya çıkabiliyor. Alerjik Rinit yani saman nezlesi iki çeşittir. Birincisi yıl boyunca süren perineal dediğimiz Alerjik Rinittir. İkincisi de mevsimseldir. Mevsimsel alerji özellikle bahar aylarında çiçeklerin açmasıyla; ot, çiçek ve ağaçların polenleriyle birlikte belli şikâyetlere neden oluyor. Mutlaka müdahale ve tedavi edilmesi gerekiyor. Alerjik Rinit ile astımın birlikteliği çok sıktır. Astımı olan kişilerin hemen hemen yüzde 80'inde bu şikâyetler vardır. Alerjik Rinit alerjisi olanlarında hemen hemen yüzde 40-50'sinde astım ortaya çıkıyor. Astım ile Alerjik Rinit alerjisinin ikisine biz tek havayolu hastalığı diyoruz. Çünkü ikisi de burunda başlayıp akciğere kadar etkili oluyor. Özellikle şimdi bahar mevsimine giriyoruz, birçok hastamız burun akıntısı, hapşırma, gözlerde kızarıklık, burun tıkanıklığı, öksürük ve astım hastalarında kötüleşme gibi şikâyetlerle bize başvuruyor. Bizde tedavilerini yapmaya çalışıyoruz ve mutlaka bu konuda halkı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye'de Alerjik Rinit (saman nezlesi) sıklığı yüzde 10'larda, astım sıklığı yüzde 5, yüzde 10 arasında. Dolayısıyla toplumumuzun çok ciddi bir kısmını etkiliyor bu iki hastalıkta. Bu yüzden halkımızda bu tür şikâyeti olan kişilerin mutlaka hekimlere başvurması gerekiyor" dedi.
KORUNMA YOLLARI VAR VE İHMAL EDİLMEMELİ
Alerjiden korunma yolları hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Emin Maden, "Bunların korunma yolları var. Özellikle Alerjik Rinitten korunma çok önemli. Çünkü Alerjik Rinit ve Astım alerjisi, ömür boyu sürebilecek bir hastalıktır. Bu hastalıklara tutulmuş hastalar, ilaçlarını düzenli kullanırlarsa ve korunmaya dikkat ederlerse hayatlarını konforlu bir biçimde sürdürebilirler. Yıl boyu süren Alerjik Rinitin en büyük nedeni ev tozu akarları dediğimiz çok küçük, mikroskopla görülebilecek canlılardır. Hamam böcekleri, küf mantarları bunlar evimizin içinde olan şeyler. Bir de evimizin dışında olan ot, çiçek, ağaç polenleri ve hububatlar da alerjiyi oluşturan etkenlerdendir. Bunlarda Mevsimlik Alerjik Rinit alerjisine neden olur. Bu alerjilerden kurtulmak için ilk önce evimizde gerekli önlemleri almalıyız. Özellikle yatak odalarında yoğun olarak bulunan ev tozu akarlarına dikkat etmeliyiz. Yatak odalarındaki halılar kesinlikle kaldırılmalı. Yatarken nevresimsiz bir şekilde battaniye örtünmemeliyiz ve nevresim yatak örtüleri 60 derecenin üstünde sıcak kaynar su da yıkanmalı. Eğer evlerin içinde çiçek varsa onları balkonlara çıkarmalıyız. Evin ısısına ve nemine dikkat etmeliyiz. Çok sıcak ve nemli ev ortamı iyi değildir, buralarda küf mantarı daha fazla üreyebilir. Bu yüzden evde sıcaklık 20-22 derece olmalıdır.
Dış ortama gelince, evlerimizi sabah havalandırmamalıyız. Çünkü polen yükü en fazla sabah erken saatlerde olur. Bu yüzden mümkün olduğu kadar öğle saatlerinde, öğleden sonra evlerimizi havalandırmalıyız. Eğer bahçede çalışması gereken hastalar varsa kesinlikle alerji ilaçları kullanmalılar" şeklinde konuştu.
Alerjinin ne zaman ortaya çıkacağının belli olmadığını söyleyen Maden, alerjinin 30 yaşında da, 40 yaşında da çıkabileceğini belirterek, "Alerji her yaşta her kişide çıkabilir. Bunun için herkes tedbirli olmalı, kendisini yoklamalı ve eğer şikayetleri varsa kesinlikle hekimlere başvurmalı ve kesinlikle ihmal etmemelidir" diyerek vatandaşlara uyarıda bulundu.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Maden bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte artış gösterebilecek alerjiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Maden bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte artış gösterebilecek alerjiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Zeki Dursun'un haberi
Doç. Dr. Maden ilk olarak alerjiyi anlattı. Maden, "Alerji dediğimiz olay, vücuttaki belli hücrelerin belli maddelere karşı aşırı duyarlılık göstermesi ve vücudumuzun ona karşı değişik organ sistemleriyle tepki göstermesidir. Alerji değişik organ sistemlerini etkileyerek şikayetlere neden olabilir. Bu eğer burnumuz etkilenirse 'Alerjik Rinit' diğer adıyla 'Saman Nezlesi' olabilir, akciğerlerimizi etkilerse alerjik Astım olabilir. Alerji, kişilerde mide bağırsak sistemini etkileyebilir, ishal şeklinde kendisini gösterebilir, bazı insanlarda cilt döküntüsü şeklinde kendisini gösterebilir, bazı insanlarda da göz yaşarması ve kaşınmalara neden olarak alerji kendini gösterebilir. Bizim göğüs hastalıklarında esas ilgilendiğimiz konu alerjik astım ve sıklıkla birliktelik gösterdiği Alerjik Rinit (kulak, burun, boğazla bölümüyle birlikte)'tir. Diğer alerji şikâyetleriyle gelen vatandaşlarımızla da ilgileniyoruz" diye konuşarak alerjinin nasıl bir hastalık olduğundan ve alerjinin etkilerini açıkladı.
ÜLKEMİZDE ALERJİ RAHATSIZLIĞININ ORANI YÜKSEK
Alerjik Rinit ve alerjik Astımın diğer alerji türlerine göre üzerinde daha sık durulması gerektiğini ifade eden Maden, "Özellikle alerjik Astım ve Alerjik Rinit mevsimsel olarak ortaya çıkabiliyor. Alerjik Rinit yani saman nezlesi iki çeşittir. Birincisi yıl boyunca süren perineal dediğimiz Alerjik Rinittir. İkincisi de mevsimseldir. Mevsimsel alerji özellikle bahar aylarında çiçeklerin açmasıyla; ot, çiçek ve ağaçların polenleriyle birlikte belli şikâyetlere neden oluyor. Mutlaka müdahale ve tedavi edilmesi gerekiyor. Alerjik Rinit ile astımın birlikteliği çok sıktır. Astımı olan kişilerin hemen hemen yüzde 80'inde bu şikâyetler vardır. Alerjik Rinit alerjisi olanlarında hemen hemen yüzde 40-50'sinde astım ortaya çıkıyor. Astım ile Alerjik Rinit alerjisinin ikisine biz tek havayolu hastalığı diyoruz. Çünkü ikisi de burunda başlayıp akciğere kadar etkili oluyor. Özellikle şimdi bahar mevsimine giriyoruz, birçok hastamız burun akıntısı, hapşırma, gözlerde kızarıklık, burun tıkanıklığı, öksürük ve astım hastalarında kötüleşme gibi şikâyetlerle bize başvuruyor. Bizde tedavilerini yapmaya çalışıyoruz ve mutlaka bu konuda halkı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye'de Alerjik Rinit (saman nezlesi) sıklığı yüzde 10'larda, astım sıklığı yüzde 5, yüzde 10 arasında. Dolayısıyla toplumumuzun çok ciddi bir kısmını etkiliyor bu iki hastalıkta. Bu yüzden halkımızda bu tür şikâyeti olan kişilerin mutlaka hekimlere başvurması gerekiyor" dedi.
KORUNMA YOLLARI VAR VE İHMAL EDİLMEMELİ
Alerjiden korunma yolları hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Emin Maden, "Bunların korunma yolları var. Özellikle Alerjik Rinitten korunma çok önemli. Çünkü Alerjik Rinit ve Astım alerjisi, ömür boyu sürebilecek bir hastalıktır. Bu hastalıklara tutulmuş hastalar, ilaçlarını düzenli kullanırlarsa ve korunmaya dikkat ederlerse hayatlarını konforlu bir biçimde sürdürebilirler. Yıl boyu süren Alerjik Rinitin en büyük nedeni ev tozu akarları dediğimiz çok küçük, mikroskopla görülebilecek canlılardır. Hamam böcekleri, küf mantarları bunlar evimizin içinde olan şeyler. Bir de evimizin dışında olan ot, çiçek, ağaç polenleri ve hububatlar da alerjiyi oluşturan etkenlerdendir. Bunlarda Mevsimlik Alerjik Rinit alerjisine neden olur. Bu alerjilerden kurtulmak için ilk önce evimizde gerekli önlemleri almalıyız. Özellikle yatak odalarında yoğun olarak bulunan ev tozu akarlarına dikkat etmeliyiz. Yatak odalarındaki halılar kesinlikle kaldırılmalı. Yatarken nevresimsiz bir şekilde battaniye örtünmemeliyiz ve nevresim yatak örtüleri 60 derecenin üstünde sıcak kaynar su da yıkanmalı. Eğer evlerin içinde çiçek varsa onları balkonlara çıkarmalıyız. Evin ısısına ve nemine dikkat etmeliyiz. Çok sıcak ve nemli ev ortamı iyi değildir, buralarda küf mantarı daha fazla üreyebilir. Bu yüzden evde sıcaklık 20-22 derece olmalıdır.
Dış ortama gelince, evlerimizi sabah havalandırmamalıyız. Çünkü polen yükü en fazla sabah erken saatlerde olur. Bu yüzden mümkün olduğu kadar öğle saatlerinde, öğleden sonra evlerimizi havalandırmalıyız. Eğer bahçede çalışması gereken hastalar varsa kesinlikle alerji ilaçları kullanmalılar" şeklinde konuştu.
Alerjinin ne zaman ortaya çıkacağının belli olmadığını söyleyen Maden, alerjinin 30 yaşında da, 40 yaşında da çıkabileceğini belirterek, "Alerji her yaşta her kişide çıkabilir. Bunun için herkes tedbirli olmalı, kendisini yoklamalı ve eğer şikayetleri varsa kesinlikle hekimlere başvurmalı ve kesinlikle ihmal etmemelidir" diyerek vatandaşlara uyarıda bulundu.