Bu ilaçlarda 'panik atak' tehlikesi!
Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özdel, kalp rahatsızlıkları, guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini söyledi.
Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özdel, kalp rahatsızlıkları, guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini söyledi. Özdel, yaptığı açıklamada, son yılların toplumda ciddi sorunlar oluşturan panik atak hastalığının, aniden gelişen ''çıldırıyorum, boğuşuyorum, ölüyorum'' korkularının kişiyi esir alması ve bununla birlikte vücut dilinin harekete geçerek çarpıntı ve terleme gibi belirtilerle ortaya çıktığını bildirdi.
Panik bozukluğun bireyde ciddi derecede işlev kaybına yol açtığını ifade eden Özdel, işini yapamaz hale gelen bireyde mesleki problemlerin baş gösterdiğini, sosyal işlevlerde kayıplar yaşadığını, aile ilişkilerinin bozulduğunu, hastanın gününü hastanelerin acil servislerde yardım arayışıyla geçirdiğini anlattı.
Acil servislerde yapılan tetkiklerle rahatsızlığa tanı konulamayacağını, hastalığın psikiyatrist tarafından teşhisinin konulabileceğini kaydeden Özdel, şöyle konuştu:
''Çoğu panik atak hastası, acil servislerde veya diğer branşlarda çare arayarak zaman kaybına uğruyor. Panik bozukluk olgularına başka sorunlar da eşlik edebiliyor. Bu kişiler sorunlarıyla baş etmek için farklı ilaçlar kullanırlar. Ama bu zihinsel bir problemdir ve arayışların çoğu bir işe yaramamaktadır. Panik atak hastaları çevresindekilerle ilişki kurmakta zorlanır. Korku, onların başkalarıyla ilişki kurabilmelerini, toplum içine çıkabilmelerini, toplumda kendilerini ifade edebilmelerini engeller. O nedenle de içine kapanırlar. Genellikle çok güvendikleri birinin yanında kalmaya özen gösterirler.''
"EVLİLİKLERİ ÇOK ETKİLİYOR"
Hastalığın özellikle aile ilişkilerinde ciddi problemlere yol açtığını vurgulayan Özdel, panik bozukluğun kesinlikle tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, tedavisinin sadece psikiyatri polikliniklerinde ve psikiyatri ilaçlarıyla mümkün olduğunu ifade etti.
Özdel, kalp ve guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini ifade ederek, ''Kronik hastalığı olan bireyler uzun süreli kortizon içeren ilaçlar kullanmaktadır. Uzun süre kullanılan bu ilaçlar vücuttaki salgı bezlerini etkileyerek panik atak benzeri vakalara yol açabiliyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Osman Özdel, Hastalığın kişilerin erişkin döneminde ve strese maruz kalan kadınlarda daha sıklıkla görüldüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özdel, kalp rahatsızlıkları, guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini söyledi.
Pamukkale Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özdel, kalp rahatsızlıkları, guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini söyledi. Özdel, yaptığı açıklamada, son yılların toplumda ciddi sorunlar oluşturan panik atak hastalığının, aniden gelişen ''çıldırıyorum, boğuşuyorum, ölüyorum'' korkularının kişiyi esir alması ve bununla birlikte vücut dilinin harekete geçerek çarpıntı ve terleme gibi belirtilerle ortaya çıktığını bildirdi.
Panik bozukluğun bireyde ciddi derecede işlev kaybına yol açtığını ifade eden Özdel, işini yapamaz hale gelen bireyde mesleki problemlerin baş gösterdiğini, sosyal işlevlerde kayıplar yaşadığını, aile ilişkilerinin bozulduğunu, hastanın gününü hastanelerin acil servislerde yardım arayışıyla geçirdiğini anlattı.
Acil servislerde yapılan tetkiklerle rahatsızlığa tanı konulamayacağını, hastalığın psikiyatrist tarafından teşhisinin konulabileceğini kaydeden Özdel, şöyle konuştu:
''Çoğu panik atak hastası, acil servislerde veya diğer branşlarda çare arayarak zaman kaybına uğruyor. Panik bozukluk olgularına başka sorunlar da eşlik edebiliyor. Bu kişiler sorunlarıyla baş etmek için farklı ilaçlar kullanırlar. Ama bu zihinsel bir problemdir ve arayışların çoğu bir işe yaramamaktadır. Panik atak hastaları çevresindekilerle ilişki kurmakta zorlanır. Korku, onların başkalarıyla ilişki kurabilmelerini, toplum içine çıkabilmelerini, toplumda kendilerini ifade edebilmelerini engeller. O nedenle de içine kapanırlar. Genellikle çok güvendikleri birinin yanında kalmaya özen gösterirler.''
"EVLİLİKLERİ ÇOK ETKİLİYOR"
Hastalığın özellikle aile ilişkilerinde ciddi problemlere yol açtığını vurgulayan Özdel, panik bozukluğun kesinlikle tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu, tedavisinin sadece psikiyatri polikliniklerinde ve psikiyatri ilaçlarıyla mümkün olduğunu ifade etti.
Özdel, kalp ve guatr hastalığı ve uzun süreli kullanılan kortizon ilaçlarının panik atağı tetiklediğini ifade ederek, ''Kronik hastalığı olan bireyler uzun süreli kortizon içeren ilaçlar kullanmaktadır. Uzun süre kullanılan bu ilaçlar vücuttaki salgı bezlerini etkileyerek panik atak benzeri vakalara yol açabiliyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Osman Özdel, Hastalığın kişilerin erişkin döneminde ve strese maruz kalan kadınlarda daha sıklıkla görüldüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA