'Kabızlığın tedavisi ihmal edilmemeli'
"Günlerce tuvalete çıkamıyorum," cümlesi, sık duyulan şikayetlerden biri. Uzmanlar, kabızlığın geçiştirilecek bir rahatsızlık olmadığını, mutlaka bir hekime başvurulmasını öneriyor.
"Günlerce tuvalete çıkamıyorum," cümlesi, sık duyulan şikayetlerden biri. Uzmanlar, kabızlığın geçiştirilecek bir rahatsızlık olmadığını, mutlaka bir hekime başvurulmasını öneriyor. Tuvalete çıkma süresindeki her değişikliğin kabızlık olarak kabul edilmeyeceğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Yenidünya, kabızlıktan bahsedilebilmesi için gerekli beş durumu şu şekilde açıklıyor: "Dışkılama sırasında fazla ıkınma ihtiyacı, sürekli sert dışkılama, dışkılama sonrası tam rahatlayamama, dışkılamaya elle destek ihtiyacı, üç dört günde bir dışkılamak."
Uzm. Dr. Yenidünya, kabızlık her yaşta görülmesine rağmen ileri yaşlarda ve kadınlarda daha çok ortaya çıktığını dile getirerek şu uyarılarda bulunuyor:
"Başvuran hastanın şikayetlerini dinleyerek, gerçek kabızlık olup olmadığına karar veriyoruz. Ardından bu duruma yol açan bir neden olup olmadığı sorguluyoruz ve araştırıyoruz. Kabızlık yapan unsurlar arasında diyabet veya hipotiroid gibi metabolik nedenler, bazı sinir sistemi ve kas hastalıkları (multipl skleroz ve parkinson gibi), ilaçlar (antidepresan, antiparkinson, demir, bazı antiasitler, bazı ağrı kesiciler) sayılabilir. Kabızlık yapan organik bir etkenden şüpheleniliyorsa veya kilo kaybı ve kanama gibi eşlik eden yandaş belirtiler varsa buna yönelik test ve tetkiklerin yapılması gerekiyor. Özellikle 50 yaş üstünde veya aile öyküsü olan kişilerde kolonoskopi ve yılda bir defa dışkıda gizli kan tahlili öneriyoruz. Sıklıkla kabızlıkta bir neden bulunmuyor ve bu hastaları kronik kabız olarak değerlendiriyoruz."
'TUVALETE ÇIKMA ALIŞKANLIĞI ÖĞRETİLMELİ'
Kabızlık tedavi edilmezse, fazla ıkınmaya bağlı olarak özellikle anal bölgede çatlak, hemoroit ve makat sarkması gibi rahatsızlıklar gelişebiliyor. Bu sebeple hastalara, normal dışkılama alışkanlığı kazandırılması önemli. Herhangi bir hastalığı olmayan kişilerin de tuvalet alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekiyor. Uzmanlar, bu durumda iki noktaya çok dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Birincis, tuvalet ihtiyacını ertelememek, hissedildiği zaman mutlaka tuvalete gitmek. İkincisi ise tuvalette uzun süre ıkınarak bitmesini beklememek. Ikınmanın zararlı sonuçları olduğu için mümkün olduğu kadar ıkınmadan tuvaletin bitirilmesinin faydalı olduğu görüşündeler.
KABIZLIK TEDAVİSİ
Özellikle bir sebep bulunduysa ona yönelik tedbir alınması gerektiğini söyleyen Zeki Yenidünya, tedaviyle ilgili şu bilgileri veriyor: "Örneğin kişi ilaç kullanıyorsa değiştirilebilir veya kesilebilir. Sebep belli değilse ilk yapılacak şey yemekteki lif miktarını, sebze meyve tüketimini ve sıvı alımını arttırmak. Beyaz ekmek yerine kepekli ekmeği tercih etmek, meyveleri kabuğuyla yemek, incir, kayısı gibi meyve ve bakliyat tüketimini arttırmak gibi önlemlerdir. Hareketsizlik de kabızlığa neden olduğu için düzenli egzersizin de yararı olabilir. Bu önlemlere rağmen devam ediyorsa ilaç kullanılabilir. Kabızlıkta kullanılan ilaçlar, dışkı kitlesini ve su miktarını veya bağırsak hareketlerini arttırarak etkili olur. Problemi doğal yoldan çözümlemek ve uzun süreli ilaç kullanmamak en doğru yol. Bazı ilaçlar uzun süre kullanıldığında alışkanlık, yan etki, hattâ kabızlığa neden olabiliyor. Bu yüzden mutlaka doktor önerisiyle ilaç alınmalı."
Kaynak: CİHAN
"Günlerce tuvalete çıkamıyorum," cümlesi, sık duyulan şikayetlerden biri. Uzmanlar, kabızlığın geçiştirilecek bir rahatsızlık olmadığını, mutlaka bir hekime başvurulmasını öneriyor.
"Günlerce tuvalete çıkamıyorum," cümlesi, sık duyulan şikayetlerden biri. Uzmanlar, kabızlığın geçiştirilecek bir rahatsızlık olmadığını, mutlaka bir hekime başvurulmasını öneriyor. Tuvalete çıkma süresindeki her değişikliğin kabızlık olarak kabul edilmeyeceğini belirten Acıbadem Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeki Yenidünya, kabızlıktan bahsedilebilmesi için gerekli beş durumu şu şekilde açıklıyor: "Dışkılama sırasında fazla ıkınma ihtiyacı, sürekli sert dışkılama, dışkılama sonrası tam rahatlayamama, dışkılamaya elle destek ihtiyacı, üç dört günde bir dışkılamak."
Uzm. Dr. Yenidünya, kabızlık her yaşta görülmesine rağmen ileri yaşlarda ve kadınlarda daha çok ortaya çıktığını dile getirerek şu uyarılarda bulunuyor:
"Başvuran hastanın şikayetlerini dinleyerek, gerçek kabızlık olup olmadığına karar veriyoruz. Ardından bu duruma yol açan bir neden olup olmadığı sorguluyoruz ve araştırıyoruz. Kabızlık yapan unsurlar arasında diyabet veya hipotiroid gibi metabolik nedenler, bazı sinir sistemi ve kas hastalıkları (multipl skleroz ve parkinson gibi), ilaçlar (antidepresan, antiparkinson, demir, bazı antiasitler, bazı ağrı kesiciler) sayılabilir. Kabızlık yapan organik bir etkenden şüpheleniliyorsa veya kilo kaybı ve kanama gibi eşlik eden yandaş belirtiler varsa buna yönelik test ve tetkiklerin yapılması gerekiyor. Özellikle 50 yaş üstünde veya aile öyküsü olan kişilerde kolonoskopi ve yılda bir defa dışkıda gizli kan tahlili öneriyoruz. Sıklıkla kabızlıkta bir neden bulunmuyor ve bu hastaları kronik kabız olarak değerlendiriyoruz."
'TUVALETE ÇIKMA ALIŞKANLIĞI ÖĞRETİLMELİ'
Kabızlık tedavi edilmezse, fazla ıkınmaya bağlı olarak özellikle anal bölgede çatlak, hemoroit ve makat sarkması gibi rahatsızlıklar gelişebiliyor. Bu sebeple hastalara, normal dışkılama alışkanlığı kazandırılması önemli. Herhangi bir hastalığı olmayan kişilerin de tuvalet alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerekiyor. Uzmanlar, bu durumda iki noktaya çok dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Birincis, tuvalet ihtiyacını ertelememek, hissedildiği zaman mutlaka tuvalete gitmek. İkincisi ise tuvalette uzun süre ıkınarak bitmesini beklememek. Ikınmanın zararlı sonuçları olduğu için mümkün olduğu kadar ıkınmadan tuvaletin bitirilmesinin faydalı olduğu görüşündeler.
KABIZLIK TEDAVİSİ
Özellikle bir sebep bulunduysa ona yönelik tedbir alınması gerektiğini söyleyen Zeki Yenidünya, tedaviyle ilgili şu bilgileri veriyor: "Örneğin kişi ilaç kullanıyorsa değiştirilebilir veya kesilebilir. Sebep belli değilse ilk yapılacak şey yemekteki lif miktarını, sebze meyve tüketimini ve sıvı alımını arttırmak. Beyaz ekmek yerine kepekli ekmeği tercih etmek, meyveleri kabuğuyla yemek, incir, kayısı gibi meyve ve bakliyat tüketimini arttırmak gibi önlemlerdir. Hareketsizlik de kabızlığa neden olduğu için düzenli egzersizin de yararı olabilir. Bu önlemlere rağmen devam ediyorsa ilaç kullanılabilir. Kabızlıkta kullanılan ilaçlar, dışkı kitlesini ve su miktarını veya bağırsak hareketlerini arttırarak etkili olur. Problemi doğal yoldan çözümlemek ve uzun süreli ilaç kullanmamak en doğru yol. Bazı ilaçlar uzun süre kullanıldığında alışkanlık, yan etki, hattâ kabızlığa neden olabiliyor. Bu yüzden mutlaka doktor önerisiyle ilaç alınmalı."
Kaynak: CİHAN