Düztabanlık 30'unda bile başlar
Şişmanlık, topuk kırıkları, ayakları kötü kullanma, diyabet ve romatizmal hastalıklar, genellikle doğuştan olduğu sanılan düztabanlık sorununun yetişkinlikte de yaşanmasına zemin hazırlıyor.
Şişmanlık, topuk kırıkları, ayakları kötü kullanma, diyabet ve romatizmal hastalıklar, genellikle doğuştan olduğu sanılan düztabanlık sorununun yetişkinlikte de yaşanmasına zemin hazırlıyor. Düztabanlık genellikle çocukluktan itibaren var olan bir sorundur. Ancak çocukken ayakları normal olan birinde 30'lu yaşlardan itibaren de gelişebilir. Erişkin tip olarak adlandırılan bu tür düztabanlıkların, ayakların zaman içerisinde deforme olmasıyla ortaya çıktığını belirten Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt, bunun ilerleyici olduğunu ve ilerleme hızının kişiden kişiye, kullanım durumuna ve genetik yapıya bağlı olarak değiştiğini söyledi.
Ayağın iç tarafındaki çukurluğun çökmeye başlamasıyla belirginleşen sorunun belirtilerini Prof. Öğüt, şöyle anlattı: "Başparmağın tırnağı daha önce tavana bakarken artık diğer ayağa doğru bakıyordur, topuk yavaş yavaş dışa doğru kaymaya başlar. Deformite arttıkça ayağın orta-iç tarafında bir çıkıntı oluşmaya başlar. Kişi o ayağı üzerinde tek ayak parmak ucuna kalkamaz veya kalkmakta zorlanır. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafında iken ilerleyen dönemlerde ayağın dış tarafında ağrı olur. Kısaca ağrı ve deformite düztabanlığın başlıca belirtileridir."
Prof. Öğüt, düztabanlığın teşhis ve tedavisinde birçok hata yapıldığını, bunun da zaman kaybına yol açtığını söyleyerek, "Böyle bir hasta doktora başvurduğunda ne yazık ki çoğu kez tetkik olarak sadece MR istenir. Hasta koltuğunun altında tomarla MR tetkikleri ile doktor doktor dolaşır ve kendisine söylenen genellikle sadece bir çift tabanlık kullanması gerektiğidir. Hatta hasta çocuksa özel ayakkabılar da tavsiye edilerek aileler tatmin edilir. Hâlbuki ayakta dururken çekilen normal ayak röntgenleri tanı koymakta ve düztabanlığın derecesini belirlemekte yeterlidir. MR tetkiki son derece gereksizdir. Özel ayakkabıların ise düztabanlık tedavisinde bir yeri yoktur" dedi.
NASIL TEDAVİ EDİLMELİ?
Tedavide her şeyden önce ayak konusunda tecrübeli bir ortopediste başvurulmasını öneren Öğüt, düztabanlık tedavisinde izlenen yol hakkında ise şunları söyledi: "Tedavi düztabanlığın derecesine göre yapılır. İlk, başlangıç evresinde tabanlıklar kullanılabilir. Tabanlık düztabanlığı gidermez ancak ağrıları giderebilir, ilerlemeyi azaltabilir. Kullanılan tabanlık kişiye özel olmalıdır. Ne yazık ki başlangıç evresinde hastaların doktora başvurması, başvursa da doğru tanı konulması çok nadiren gerçekleşir. Bu evre geçip ayakta deformite oluşmaya başladıktan sonra ise tabanlığın pek faydası olmaz. Ağrısı olan ve başlangıç evresini geçmiş düztabanlar ameliyatla düzeltilmelidir. Ameliyat eğer zamanında yapılırsa eklemleri sabitlemeden düztabanlığı düzeltmek mümkündür, fakat gecikilen durumlarda tek çare eklemleri sabitleyerek (dondurarak) düzeltme yapmaktır. Düztabanlık ameliyatı hastalara daha kaliteli bir hayat sağlar."
KOMPLİKASYON RİSKİ VAR MI?
Bu ameliyatların en sevimsiz yanının, ameliyat sonrasında hemen ayağa kalkıp basamamak olduğunu belirten Prof. Öğüt, "Bu aslında çok normaldir. Çünkü insanlar ayakları üzerinde yürürler ve tam iyileşmemiş bir ayağa basılırsa komplikasyonlar o zaman ortaya çıkabilir. Onun dışında, tecrübeli bir ayak cerrahı tarafından yapıldığında komplikasyon riski yok denecek kadar azdır" diye konuştu.
Kaynak: NTV
Şişmanlık, topuk kırıkları, ayakları kötü kullanma, diyabet ve romatizmal hastalıklar, genellikle doğuştan olduğu sanılan düztabanlık sorununun yetişkinlikte de yaşanmasına zemin hazırlıyor.
Şişmanlık, topuk kırıkları, ayakları kötü kullanma, diyabet ve romatizmal hastalıklar, genellikle doğuştan olduğu sanılan düztabanlık sorununun yetişkinlikte de yaşanmasına zemin hazırlıyor. Düztabanlık genellikle çocukluktan itibaren var olan bir sorundur. Ancak çocukken ayakları normal olan birinde 30'lu yaşlardan itibaren de gelişebilir. Erişkin tip olarak adlandırılan bu tür düztabanlıkların, ayakların zaman içerisinde deforme olmasıyla ortaya çıktığını belirten Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt, bunun ilerleyici olduğunu ve ilerleme hızının kişiden kişiye, kullanım durumuna ve genetik yapıya bağlı olarak değiştiğini söyledi.
Ayağın iç tarafındaki çukurluğun çökmeye başlamasıyla belirginleşen sorunun belirtilerini Prof. Öğüt, şöyle anlattı: "Başparmağın tırnağı daha önce tavana bakarken artık diğer ayağa doğru bakıyordur, topuk yavaş yavaş dışa doğru kaymaya başlar. Deformite arttıkça ayağın orta-iç tarafında bir çıkıntı oluşmaya başlar. Kişi o ayağı üzerinde tek ayak parmak ucuna kalkamaz veya kalkmakta zorlanır. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafında iken ilerleyen dönemlerde ayağın dış tarafında ağrı olur. Kısaca ağrı ve deformite düztabanlığın başlıca belirtileridir."
Prof. Öğüt, düztabanlığın teşhis ve tedavisinde birçok hata yapıldığını, bunun da zaman kaybına yol açtığını söyleyerek, "Böyle bir hasta doktora başvurduğunda ne yazık ki çoğu kez tetkik olarak sadece MR istenir. Hasta koltuğunun altında tomarla MR tetkikleri ile doktor doktor dolaşır ve kendisine söylenen genellikle sadece bir çift tabanlık kullanması gerektiğidir. Hatta hasta çocuksa özel ayakkabılar da tavsiye edilerek aileler tatmin edilir. Hâlbuki ayakta dururken çekilen normal ayak röntgenleri tanı koymakta ve düztabanlığın derecesini belirlemekte yeterlidir. MR tetkiki son derece gereksizdir. Özel ayakkabıların ise düztabanlık tedavisinde bir yeri yoktur" dedi.
NASIL TEDAVİ EDİLMELİ?
Tedavide her şeyden önce ayak konusunda tecrübeli bir ortopediste başvurulmasını öneren Öğüt, düztabanlık tedavisinde izlenen yol hakkında ise şunları söyledi: "Tedavi düztabanlığın derecesine göre yapılır. İlk, başlangıç evresinde tabanlıklar kullanılabilir. Tabanlık düztabanlığı gidermez ancak ağrıları giderebilir, ilerlemeyi azaltabilir. Kullanılan tabanlık kişiye özel olmalıdır. Ne yazık ki başlangıç evresinde hastaların doktora başvurması, başvursa da doğru tanı konulması çok nadiren gerçekleşir. Bu evre geçip ayakta deformite oluşmaya başladıktan sonra ise tabanlığın pek faydası olmaz. Ağrısı olan ve başlangıç evresini geçmiş düztabanlar ameliyatla düzeltilmelidir. Ameliyat eğer zamanında yapılırsa eklemleri sabitlemeden düztabanlığı düzeltmek mümkündür, fakat gecikilen durumlarda tek çare eklemleri sabitleyerek (dondurarak) düzeltme yapmaktır. Düztabanlık ameliyatı hastalara daha kaliteli bir hayat sağlar."
KOMPLİKASYON RİSKİ VAR MI?
Bu ameliyatların en sevimsiz yanının, ameliyat sonrasında hemen ayağa kalkıp basamamak olduğunu belirten Prof. Öğüt, "Bu aslında çok normaldir. Çünkü insanlar ayakları üzerinde yürürler ve tam iyileşmemiş bir ayağa basılırsa komplikasyonlar o zaman ortaya çıkabilir. Onun dışında, tecrübeli bir ayak cerrahı tarafından yapıldığında komplikasyon riski yok denecek kadar azdır" diye konuştu.
Kaynak: NTV
