Hepatite karşı çocuklarınızı aşılatın
Uzmanlar, hepatitin kalıcı hasarlara neden olduğu için önemsenmesi gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, hepatitin kalıcı hasarlara neden olduÄŸu için önemsenmesi gerektiÄŸini belirtti. Karadeniz Teknik Ãœniversitesi (KTÃœ) Tıp Fakültesi Çocuk SaÄŸlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Ali Baki,Â* ''Virüslerle ortaya çıkan ve bulaşıcı olan bu hastalık çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden çocuklar hepatit yönünden mutlaka deÄŸerlendirilmeli ve aşılanmalıdır'' dedi.
Baki, hepatitin karaciğerde meydana gelen iltihaplı hastalıkların genel adı olduğunu, karaciğer hücrelerinde hasara yol açtığını belirtti.
Hepatitin A, B, C, D, E, G tiplerinin olduğunu ifade eden Baki, ''Hepatit'in en sık görünen tipleri A ve B tipidir. Bazı durumlarda kalıcı hasarlara neden olduğu için önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Virüslerle ortaya çıkan ve bulaşıcı olan bu hastalık çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden çocuklar hepatit yönünden mutlaka değerlendirilmeli ve aşılanmalıdır'' dedi.
Türkiye'de 18 yaşına kadar çocukların yüzde 98'inin hepatit geçirdiğini, hepatit A'nın su ve kirli gıdayla bulaştığını dile getiren Baki, ''Altyapı eksikliği ve su kirliliği gibi çevresel sorunların yaygın olduğu geçmiş dönemlerde çok görülen hepatit A, küçük çocuklarda genelde fark edilmeyen ve hafif atlatılabilen bir hastalık. Özellikle küçük çocuklarda sarılık olmadan halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı ve bazen kusma şeklinde seyreden ve kendiliğinden düzelen bir hastalık. Çok nadir olarak karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Ancak büyük çocuklarda ve erişkinlerde tehlikeli'' diye konuştu.
Baki hepatit B'nin ise taşıyıcılık yapabilen ancak bazen de kronikleşebilen, siroza dönüşebilen, hatta Karaciğer kanseri yapabilen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Maalesef hepatit B'nin taşıyıcılık oranı toplumumuzda en az yüzde 10. Taşıyıcı hasta değil ancak vücudunda mikrobu taşıyan demek. Eğer eşlerin birinde hepatit B varsa, eşine bulaştırması mümkün olduğundan sağlam eş mutlaka aşılanmalı. Aksi takdirde annede hepatit B varsa doğumda çocuğuna geçebilir. Bu nedenle çocuğa derhal koruyucu serum ve aşı yapılmalı. Çünkü çocukta hepatit B çok ağır seyredebiliyor.''
''Aşılar sayesinde çocuklar hepatit'ten korunuyor''
Prof. Dr. Baki, aşılar sayesinde artık çocukların hasta olmadıklarını vurgulayarak, ''Aşılar sayesinde çocuklar hepatitten korunuyor. Artık ülkemizde hepatit A aşısı var. 12-18 aydan sonra 6 ay ara ile iki kere yapılıyor. Hepatit B aşısı ise en az 3 kez yapılarak çocuklarımızı karaciğer hastalıkları ve sirozdan koruyabiliyoruz'' dedi.
Hepatit C, D, G, E'nin aşısı olmadığını belirten Baki, şunları kaydetti:
''Hepatit C, hepatit B gibi kan yolu ile geçen bir hastalık. Yine hepatit B gibi kronik hepatite ve siroza neden olabiliyor. Sevindirici tarafı ise hepatit B kadar yaygın değil. Hepatit D ise hepatit B ile birlikte oluyor. Çocukluk çağında çok nadir görünüyor. Hepatit E ve G virüsleri ile de hastalık oluşabiliyor.''
Kaynak: AA
Uzmanlar, hepatitin kalıcı hasarlara neden olduğu için önemsenmesi gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, hepatitin kalıcı hasarlara neden olduÄŸu için önemsenmesi gerektiÄŸini belirtti. Karadeniz Teknik Ãœniversitesi (KTÃœ) Tıp Fakültesi Çocuk SaÄŸlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Ali Baki,Â* ''Virüslerle ortaya çıkan ve bulaşıcı olan bu hastalık çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden çocuklar hepatit yönünden mutlaka deÄŸerlendirilmeli ve aşılanmalıdır'' dedi.
Baki, hepatitin karaciğerde meydana gelen iltihaplı hastalıkların genel adı olduğunu, karaciğer hücrelerinde hasara yol açtığını belirtti.
Hepatitin A, B, C, D, E, G tiplerinin olduğunu ifade eden Baki, ''Hepatit'in en sık görünen tipleri A ve B tipidir. Bazı durumlarda kalıcı hasarlara neden olduğu için önemsenmesi gereken bir hastalıktır. Virüslerle ortaya çıkan ve bulaşıcı olan bu hastalık çocuklar için tehlikeli olabiliyor. Bu yüzden çocuklar hepatit yönünden mutlaka değerlendirilmeli ve aşılanmalıdır'' dedi.
Türkiye'de 18 yaşına kadar çocukların yüzde 98'inin hepatit geçirdiğini, hepatit A'nın su ve kirli gıdayla bulaştığını dile getiren Baki, ''Altyapı eksikliği ve su kirliliği gibi çevresel sorunların yaygın olduğu geçmiş dönemlerde çok görülen hepatit A, küçük çocuklarda genelde fark edilmeyen ve hafif atlatılabilen bir hastalık. Özellikle küçük çocuklarda sarılık olmadan halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı ve bazen kusma şeklinde seyreden ve kendiliğinden düzelen bir hastalık. Çok nadir olarak karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Ancak büyük çocuklarda ve erişkinlerde tehlikeli'' diye konuştu.
Baki hepatit B'nin ise taşıyıcılık yapabilen ancak bazen de kronikleşebilen, siroza dönüşebilen, hatta Karaciğer kanseri yapabilen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Maalesef hepatit B'nin taşıyıcılık oranı toplumumuzda en az yüzde 10. Taşıyıcı hasta değil ancak vücudunda mikrobu taşıyan demek. Eğer eşlerin birinde hepatit B varsa, eşine bulaştırması mümkün olduğundan sağlam eş mutlaka aşılanmalı. Aksi takdirde annede hepatit B varsa doğumda çocuğuna geçebilir. Bu nedenle çocuğa derhal koruyucu serum ve aşı yapılmalı. Çünkü çocukta hepatit B çok ağır seyredebiliyor.''
''Aşılar sayesinde çocuklar hepatit'ten korunuyor''
Prof. Dr. Baki, aşılar sayesinde artık çocukların hasta olmadıklarını vurgulayarak, ''Aşılar sayesinde çocuklar hepatitten korunuyor. Artık ülkemizde hepatit A aşısı var. 12-18 aydan sonra 6 ay ara ile iki kere yapılıyor. Hepatit B aşısı ise en az 3 kez yapılarak çocuklarımızı karaciğer hastalıkları ve sirozdan koruyabiliyoruz'' dedi.
Hepatit C, D, G, E'nin aşısı olmadığını belirten Baki, şunları kaydetti:
''Hepatit C, hepatit B gibi kan yolu ile geçen bir hastalık. Yine hepatit B gibi kronik hepatite ve siroza neden olabiliyor. Sevindirici tarafı ise hepatit B kadar yaygın değil. Hepatit D ise hepatit B ile birlikte oluyor. Çocukluk çağında çok nadir görünüyor. Hepatit E ve G virüsleri ile de hastalık oluşabiliyor.''
Kaynak: AA