Diyabetli çocuklarda erken tanı önemli
Uzmanlar, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu belirtti.
Uzmanlar, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu belirtti. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, ''Çok su içen, çok idrar yapan, kilo kaybeden halsiz çocuklarda aklımıza şeker hastalığını getirmemiz gerekiyor'' dedi.
Tütüncüler, başhekimlikte düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, çocuklarda erişkinlerden daha farklı görüldüğünü söyledi.
Çocuklarda görülen ''tip 1'' diyabetin insülin eksikliğine bağımlı, erişkinlerde görülen ''tip 2'' diyabetinin ise şişmanlığa bağlı olduğuna dikkati çeken Tütüncüler, ''Çocuklarda görülen diyabetin, erişkinlerde görülenden farklılığı, insülin eksikliği sonrası gelişen klinik bir durum olması. İnsülin, kan şekerinin normal olmasını sağlayan bir hormon. 'Çocukluk çağı' diyabeti dediğimiz durumda bu insülin beta hücreleri tarafından yapılamıyor. Besinlerle alınan şekeri, insülin yokluğu nedeniyle vücut kullanamıyor ve giderek kan şekeri yükselmeye başlıyor'' diye konuştu.
Belirli bir düzeye çıkan kan şekerinin idrarla vücuttan atıldığını ifade eden Tütüncüler, çocukların çok idrar yaptıkları için çok su içtiklerini, şekeri kullanamayan vücudun yağları yakmaya başlaması nedeniyle zayıfladıklarını bildirdi.
''Aileler duyarlı olmalı''
Ailelere çocuklarda diyabet hastalığına karşı dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulunan Tütüncüler, ''Çok su içme, çok idrar yapma ve yemek yediği halde zayıflama en önemli 3 belirti. Aile, çocuğunun eskiye göre daha fazla su içmeye başladığını, gece tuvalete kalktığını fark ederse bu çocuk daha hızlı tedavi edilebiliyor'' ifadelerini kullandı.
''Belirtileri, vücut şekeri kullanamadığı için yağları yakmaya başlıyor ve buna karın ağrısı, bulantı yada hızlı solunum eşlik ediyor'' diyen Tütüncüler, belirtiler önemsenmezse çocuğun şuur kaybı yaşayabileceğini ve komaya girebileceğini söyledi.
Tütüncüler, diyabetik komaya giren çocukların tedavi sürecinin uzayabileceğine dikkati çekerek, tedavi sırasında beyinde şişme, ölümcül bir takım sorunlarla karşılaşma riskinin açığa çıkabileceğini vurguladı.
''Aktardaki ottan medet ummayın''
''Çok su içen, çok idrar yapan, kilo kaybeden halsiz çocuklarda aklımıza şeker hastalığını getirmemiz gerekiyor'' diyen Tütüncüler, diyabetin bebeklerde nadir görülebileceğini, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu ifade etti.
Çocuklarda görülen diyabetin insülin dışında tedavisinin bulunmadığını aktaran Tütüncüler, ''İnsülini terk edip meyve, sebze ve aktarlardan alınan otları kaynatıp içiren ve bunlardan medet umanlar olabiliyor. Bu, çocuğa son derece zarar verici bir yöntem. Çünkü insülinin tek bir dozu bile unutulsa çocuk eski tablosuna geri dönebilir. Teşhis konduğu zaman tedavisinde mutlaka insülin kullanılması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Uzmanlar, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu belirtti.
Uzmanlar, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu belirtti. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Filiz Tütüncüler, ''Çok su içen, çok idrar yapan, kilo kaybeden halsiz çocuklarda aklımıza şeker hastalığını getirmemiz gerekiyor'' dedi.
Tütüncüler, başhekimlikte düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin, çocuklarda erişkinlerden daha farklı görüldüğünü söyledi.
Çocuklarda görülen ''tip 1'' diyabetin insülin eksikliğine bağımlı, erişkinlerde görülen ''tip 2'' diyabetinin ise şişmanlığa bağlı olduğuna dikkati çeken Tütüncüler, ''Çocuklarda görülen diyabetin, erişkinlerde görülenden farklılığı, insülin eksikliği sonrası gelişen klinik bir durum olması. İnsülin, kan şekerinin normal olmasını sağlayan bir hormon. 'Çocukluk çağı' diyabeti dediğimiz durumda bu insülin beta hücreleri tarafından yapılamıyor. Besinlerle alınan şekeri, insülin yokluğu nedeniyle vücut kullanamıyor ve giderek kan şekeri yükselmeye başlıyor'' diye konuştu.
Belirli bir düzeye çıkan kan şekerinin idrarla vücuttan atıldığını ifade eden Tütüncüler, çocukların çok idrar yaptıkları için çok su içtiklerini, şekeri kullanamayan vücudun yağları yakmaya başlaması nedeniyle zayıfladıklarını bildirdi.
''Aileler duyarlı olmalı''
Ailelere çocuklarda diyabet hastalığına karşı dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulunan Tütüncüler, ''Çok su içme, çok idrar yapma ve yemek yediği halde zayıflama en önemli 3 belirti. Aile, çocuğunun eskiye göre daha fazla su içmeye başladığını, gece tuvalete kalktığını fark ederse bu çocuk daha hızlı tedavi edilebiliyor'' ifadelerini kullandı.
''Belirtileri, vücut şekeri kullanamadığı için yağları yakmaya başlıyor ve buna karın ağrısı, bulantı yada hızlı solunum eşlik ediyor'' diyen Tütüncüler, belirtiler önemsenmezse çocuğun şuur kaybı yaşayabileceğini ve komaya girebileceğini söyledi.
Tütüncüler, diyabetik komaya giren çocukların tedavi sürecinin uzayabileceğine dikkati çekerek, tedavi sırasında beyinde şişme, ölümcül bir takım sorunlarla karşılaşma riskinin açığa çıkabileceğini vurguladı.
''Aktardaki ottan medet ummayın''
''Çok su içen, çok idrar yapan, kilo kaybeden halsiz çocuklarda aklımıza şeker hastalığını getirmemiz gerekiyor'' diyen Tütüncüler, diyabetin bebeklerde nadir görülebileceğini, çocuklarda astımdan sonra en sık görülen kronik hastalığın diyabet olduğunu ifade etti.
Çocuklarda görülen diyabetin insülin dışında tedavisinin bulunmadığını aktaran Tütüncüler, ''İnsülini terk edip meyve, sebze ve aktarlardan alınan otları kaynatıp içiren ve bunlardan medet umanlar olabiliyor. Bu, çocuğa son derece zarar verici bir yöntem. Çünkü insülinin tek bir dozu bile unutulsa çocuk eski tablosuna geri dönebilir. Teşhis konduğu zaman tedavisinde mutlaka insülin kullanılması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
