Osmanlı reçeteleri   Konuyu açan: Günceleditör   İlk Mesaj: 09-16-2012 (16:08)   Son Mesaj: 09-16-2012 (16:08)    Cevap: 0    Gösterim: 3151  

    09-16-2012

    Osmanlı reçeteleri

    Osmanlı reçeteleri
    Osmanlı reçeteleri

    Saçların beyazlamasını durduran formül... Kelliğe karşı: 'Ma-i Kibrit-i Şerif'

    Saçların beyazlamasını durduran formül... Kelliğe karşı: 'Ma-i Kibrit-i Şerif' İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Altıntaş:

    ''Saçla ilgili sorunlara dair Osmanlı hekimlerinin tavsiye ettikleri pek çok ilaç dönemin tıp kitaplarında yer alıyor. Kimyasallardan başka çaremiz yok zannediyoruz ama doğanın tılsımına tekrardan el uzatabiliriz'' dedi.

    Prof. Dr. Altıntaş, saçın temizliğine, bakımına ve gürleştirilmesine yönelik Osmanlı hekimlerinin tavsiye ettikleri pek çok ilacın, dönemin tıp kitaplarında yer aldığını belirtti.

    Binlerce yıldır doğal maddelerle yapılan formülleri öğrenen ve kullanan insanlar olduğunu bildiren Prof. Dr. Altıntaş, ''Kimyasallardan başka çaremiz yok zannediyoruz ama doğanın tılsımına tekrardan el uzatabiliriz. Bu şekilde Osmanlı'dan günümüze aktarılan bu formülleri biz de geleceğe aktarabiliriz'' dedi.

    SAÇ TEMİZLİĞİ İÇİN SARAYA ÖZEL SABUNLAR
    Osmanlı dönemindeki tıp kitaplarında saç bakımı için en çok temizliğe önem verildiğine dikkati çeken Prof.Dr. Altıntaş, dönemin hekimlerinin de saç bakımında özellikle kil ve sabun tavsiye ettiğini söyledi.

    Prof. Dr. Altıntaş, sabunun önemli bir tüketim maddesi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

    ''Sabunhanelerde zeytinyağından imal edilen sabunlar özellikle tercih edilirdi ve halk kaliteli sabunları hemen tanırdı. Saray için alınan sabunlar ise özel bir muameleyle gül suyunda eritilip, içine misk, amber, karanfil, mahlep, kakule, öd ağacı gibi kokulu maddeler katılırdı. Kalitesini yükseltmek için de içine reçine eklenen sabunlar kalıplara dökülerek, kişilere has motiflerle basılır ve kesilirdi."

    OSMANLIDAKİ SAÇ BAKIM FORMÜLÜ 'BAŞ YUMAĞI'
    Prof. Dr. Altıntaş, Osmanlı döneminde kadınların güzellik sembolünün topuklara kadar uzun, gür ve siyah saçlar olduğunu belirtti.

    Bunun için de kadınların ''baş yumağa'' formülünü uyguladığını bildiren Altıntaş, saçların yıkandıktan sonra kolay taranması ve yumuşak olmasını sağlayan bu formülün içinde nilüfer, menekşe, gül ile yumuşatıcı etkisi olan haşhaş kabuğu, onarıcı etkisi olan papatya, hatmi ve ebegümecinin yer aldığını kaydetti.

    KELLİĞE KARŞI 'MA-İ KİBRİT-İ ŞERİF'
    Osmanlı dönemindeki tıp kitaplarında kelliğe ve saç dökülmesine karşı formüllerin de yer aldığına işaret eden Altıntaş, şöyle devam etti:

    ''Saç çıkaran, gürleştiren ve parlaklaştıran formüller içinde en çok tekrar edilenler defne yağı, çörek otu, zeytinyağı yağı ve akasya zamklı reçetelerdir. Saç dökülmesinin önlenmesinde beslenme ve sağlık kurallarına riayet etmenin büyük önem taşıdığını görebiliyoruz. Fatih Sultan Mehmet'in hocası ve hekimi Akşemseddin'in 'Ma-i kibrit-i şerif' ilacının ise kelliği sonlandırdığı söylenir."

    SAÇLARIN AKLAŞMASINA ENGEL OLAN MACUN
    Altıntaş, Osmanlı hekimlerinin saç ve sakalların erken aklaşmasını önlemek için de formüller geliştirdiğini belirterek, ''Dönemin hekimlerinin zencefil ve helile gibi bitkileri içeren macunların önerildiğini ve bu uygulamaya rağmen saç ve sakalların ağarmasından kaçınılamazsa kına ve ceviz kabuğuyla boyanmasının tavsiye edildiğini sözlerine ekledi.

    Kaynak: AA





    Osmanlı reçeteleri Yorumları