Okullarla birlikte hastalıklar da başlıyor
Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor.
Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor. Ev kadar temiz ve mikroplardan arınmış olmayan okul ortamı, çocukları virüs ve bakterilerle karşı karşıya bırakıyor.Â*
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Ercan Tutak, okul döneminde sık görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Grip hastalıklarda başı çekiyor
Çocuklar kreşe veya okula başlayana kadar ev ortamında çok sık hastalanmazlar. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Hastalıklar hem onların hem de ailelerin yaşamının bir parçası halini alır. Sonbaharla birlikte damlacık yolu ile yayılan ve solunum yollarına yerleşen virüslerin yol açtığı enfeksiyonlarda artış görülür.Okulda yaygın olarak görülen rahatsızlıkların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonlar gelir. Grip, özellikle Eylül ile Mart ayları arasında sonbahar-kış dönemini kapsayan mevsimsel özellik gösteren bir hastalıktır. Ateş, baş ağrısı halsizlik, kırgınlık ile başlar. Öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklarla birlikte görülebilir. Kış aylarında 2 yaşın altındaki çocuklarda gözlenen solunum yolu hastalıklarının %80'i bu virüslerden kaynaklanır.
Çocuğunuz bademciğinden mi, solunum yollarından mı rahatsız?
Bakteriler aracılığı ile oluşan bademcik enfeksiyonu ile virüslerin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunu birbirinden ayırt etmek tedavi seçiminde çok önemlidir. Bademcik enfeksiyonunda öksürük ve burun akıntısı genellikle görülmemektedir. Ateş, yutkunmada güçlük, iştahsızlık ve karın ağrısı ön planda iken; virüslerin neden olduğu gribal enfeksiyonlarda öksürük, burun akıntısı, halsizlik, yaygın kas ağrıları daha belirgin şikayet olarak gözlenmektedir.
Öksürük ilaçlarının bilinçsiz kullanımından kaçının
Aileler çoğu kez ateş, öksürük ve burun akıntısı şikayeti olan çocuklarına gereksiz yere antibiyotik ve şurup verir. Oysa yapılan çalışmalar virüs enfeksiyonlarında bu ilaçların etkili olmadığını ortaya koymaktadır. Ateş düşürücülerin gereksiz yere kullanımı çocukların doğal bağışıklık sisteminin güçlenmesine engel olmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonlarında gözlenen öksürük şikayeti aslında oluşan salgıların solunum yollarından temizlenmesi için vücudun bir savunma mekanizması olarak işlev görür. Öksürük kesici özelliği olan ilaçların kullanımı, vücudun bu doğal savunmasını bloke ettiği için kullanılması önerilmez. Bazen bademcik enfeksiyonu ile gribal enfeksiyon ayırımı, muayene sonucunda da yapılamaz. Bu durumda boğaz kültürü alınması, bazı kan testlerinin yapılması ve sadece ateş düşürücü verilerek hastanın gözlenmesi gerekir. Özellikle alerjik bünyesi olan çocuklarda astım atağını başlatması veya küçük bronşların salgılarla tıkanması neticesinde "bronşiolit" adı verilen rahatsızlığa neden olabilmesi açısından gribal enfeksiyonlara karşı tedbir almak bu aylarda özellikle önemlidir.
Grip mi nezle mi?
Nezle, grip ile çok sık karıştırılan bir rahatsızlıktır. Ancak nezlede genel durum daha iyidir. Ateş yüksek olmaz. Daha çok hapşırık, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile kendisini gösterir. Nezle ve grip gibi hastalıkların uzun sürmesi hastalığın sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu ile komplike olmasına yol açabilir. Bu nedenle sinüslerin ve östaki kanalının ağzının açılmasını sağlayacak steril tuzlu su içeren burun damlalarının kullanımı yarar sağlayacaktır. Eğer bir çocukta yılda 5 defadan fazla tekrarlayan, sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ile komplike olan solunum yolu enfeksiyonu şikayeti varsa mutlaka uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekir.
Â*
Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor.
Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor. Ev kadar temiz ve mikroplardan arınmış olmayan okul ortamı, çocukları virüs ve bakterilerle karşı karşıya bırakıyor.Â*
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Ercan Tutak, okul döneminde sık görülen hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Grip hastalıklarda başı çekiyor
Çocuklar kreşe veya okula başlayana kadar ev ortamında çok sık hastalanmazlar. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Hastalıklar hem onların hem de ailelerin yaşamının bir parçası halini alır. Sonbaharla birlikte damlacık yolu ile yayılan ve solunum yollarına yerleşen virüslerin yol açtığı enfeksiyonlarda artış görülür.Okulda yaygın olarak görülen rahatsızlıkların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonlar gelir. Grip, özellikle Eylül ile Mart ayları arasında sonbahar-kış dönemini kapsayan mevsimsel özellik gösteren bir hastalıktır. Ateş, baş ağrısı halsizlik, kırgınlık ile başlar. Öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklarla birlikte görülebilir. Kış aylarında 2 yaşın altındaki çocuklarda gözlenen solunum yolu hastalıklarının %80'i bu virüslerden kaynaklanır.
Çocuğunuz bademciğinden mi, solunum yollarından mı rahatsız?
Bakteriler aracılığı ile oluşan bademcik enfeksiyonu ile virüslerin neden olduğu solunum yolu enfeksiyonunu birbirinden ayırt etmek tedavi seçiminde çok önemlidir. Bademcik enfeksiyonunda öksürük ve burun akıntısı genellikle görülmemektedir. Ateş, yutkunmada güçlük, iştahsızlık ve karın ağrısı ön planda iken; virüslerin neden olduğu gribal enfeksiyonlarda öksürük, burun akıntısı, halsizlik, yaygın kas ağrıları daha belirgin şikayet olarak gözlenmektedir.
Öksürük ilaçlarının bilinçsiz kullanımından kaçının
Aileler çoğu kez ateş, öksürük ve burun akıntısı şikayeti olan çocuklarına gereksiz yere antibiyotik ve şurup verir. Oysa yapılan çalışmalar virüs enfeksiyonlarında bu ilaçların etkili olmadığını ortaya koymaktadır. Ateş düşürücülerin gereksiz yere kullanımı çocukların doğal bağışıklık sisteminin güçlenmesine engel olmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonlarında gözlenen öksürük şikayeti aslında oluşan salgıların solunum yollarından temizlenmesi için vücudun bir savunma mekanizması olarak işlev görür. Öksürük kesici özelliği olan ilaçların kullanımı, vücudun bu doğal savunmasını bloke ettiği için kullanılması önerilmez. Bazen bademcik enfeksiyonu ile gribal enfeksiyon ayırımı, muayene sonucunda da yapılamaz. Bu durumda boğaz kültürü alınması, bazı kan testlerinin yapılması ve sadece ateş düşürücü verilerek hastanın gözlenmesi gerekir. Özellikle alerjik bünyesi olan çocuklarda astım atağını başlatması veya küçük bronşların salgılarla tıkanması neticesinde "bronşiolit" adı verilen rahatsızlığa neden olabilmesi açısından gribal enfeksiyonlara karşı tedbir almak bu aylarda özellikle önemlidir.
Grip mi nezle mi?
Nezle, grip ile çok sık karıştırılan bir rahatsızlıktır. Ancak nezlede genel durum daha iyidir. Ateş yüksek olmaz. Daha çok hapşırık, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile kendisini gösterir. Nezle ve grip gibi hastalıkların uzun sürmesi hastalığın sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu ile komplike olmasına yol açabilir. Bu nedenle sinüslerin ve östaki kanalının ağzının açılmasını sağlayacak steril tuzlu su içeren burun damlalarının kullanımı yarar sağlayacaktır. Eğer bir çocukta yılda 5 defadan fazla tekrarlayan, sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, akciğer enfeksiyonu ile komplike olan solunum yolu enfeksiyonu şikayeti varsa mutlaka uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi gerekir.
Â*