Diş Fırçalamada Ölçü
Doç.Dr. Şahin ENES
Diş sağlığı konusunda yayımlanan makalelerde, yapılan programlarda, diş sağlığının korunması ve diş fırçalamanın şekliyle ilgili farklı yaklaşımlarla karşılaşmaktayız. Diş eti hastalığının ilerlemesi veya tedâvi edilmiş hastalığın tekrar nüksetmesi diş plâklarının düzenli kontrolüyle önlenebilir. Efendimiz'in (sas) misvak kullanması ve bunu ümmetine tavsiye etmesi bu zâviyeden büyük ehemmiyet arz etmektedir. Günümüzde ise, misvağın yanı sıra, diş fırçası, diş ipi, arayüz fırçası ve kürdanla da dişler temizlenmektedir.
İlk diş fırçası 1600'lü yıllarda Çin'de yapılmış; patentli ilk diş fırçasını ise, 1850'li yıllarda Amerikalılar üretmiştir. Diş fırçalarını, elle kullanılanlar (manuel) ve elektrikli olanlar şeklinde iki grupta inceleyebiliriz.
Diş fırçası nasıl olmalı?
Elle kullanılan diş fırçaları; fırça kıllarının dizilişi, sertlik, uzunluk, boyut ve şekle göre farklılıklar gösterir. Fırça seçiminde, kılların çok sert olmamasına, naylondan yapılmış, kıl uçlarının yuvarlatılmış, fırçadaki kıl demetlerinin enine 3-4, boyuna 6-7 sıra olmasına dikkat edilmelidir. Yaygın diş eti çekilmesi ve soğuk-sıcak hassasiyeti olan kişilerde yumuşak fırça kullanılması tavsiye edilse de, dişlerin tam temizlenememe ihtimali vardır. Bunun aksine, çok sert fırçaların kullanılması (daha müessir bir temizlik sağlamasına rağmen) diş eti çekilmesine, bakterilerin kolaylıkla kana karışmasına, dişte aşınmalara ve diş etinde ağrılı yaralanmalara sebep olabilir. Küçük başlıklı fırçalar, büyük başlıklı fırçalara göre, ulaşılamayan bölgelere daha kolay ulaşmayı sağlar. Bu tür fırçalar, kusma refleksi olan hastalar için de bir tercih sebebidir.
Elektrikli diş fırçaları; daire, elips veya bunların birleşimi şeklinde hareket eder. Elektrikli diş fırçalarının diş yüzeylerinden bakteri plâklarının uzaklaştırılması açısından elle kullanılan fırçalara bir üstünlükleri gösterilememiştir. Çocukların, yaşlıların, fizikî engellilerin ve zekâ geriliği olanların, hastahanede yatan hastaların ve özellikle ortodontik tedâvi görenlerin elektrikli diş fırçası kullanmaları tavsiye edilebilir. Çünkü bu kişiler ellerini çok iyi kullanamadıklarından, elle fırçalama yapmakta başarısız olabilirler.
Dişlerimizi nasıl fırçalamalıyız?
Tesirli bir diş fırçalama metodu hususunda fikir birliği olmamakla birlikte (diş hekimi tarafından hastaya tavsiye edilen bir metot yoksa) diş etinden dişe doğru yapılan süpürme tarzındaki fırçalamalar tercih edilebilir. Alt ve üst çene dişleri birbirinden bağımsız olarak fırçalanır. Fırça kıllarının bir kısmı diş etinde, bir kısmı da diş üzerinde olacak şekilde 450'lik açıyla fırça yerleştirilir ve üst çenede yukarıdan aşağıya doğru, alt çenede ise aşağıdan yukarıya doğru tek taraflı olarak dişler fırçalanır. Fırçalama belli bir düzen içinde yapılmalı ve dişlerin yanağa-dudağa bakan yüzeyleriyle birlikte damağa-dile bakan yüzeyleri de fırçalanmalıdır. Dişlerin fırçalanmasından sonra, üzerinde birçok bakteri birikebileceğinden, dilin üst yüzeyinin de fırçalanması unutulmamalıdır. İleri-geri yapılan yatay fırçalamalar ve aşağı-yukarı yapılan dikey fırçalamalar, dişlerde aşınmaya ve diş eti çekilmesine sebep olabilir. Fırçalama teknikleri kişiden kişiye değişebileceğinden, bu tekniklerin en sağlıklısı, bir hekim tarafından tavsiye edilendir.
Diş ne zaman fırçalanır?
Diş fırçalamanın, belli zamanlarda yapılması gerekir. Dişler arasında biriken bakterilerin dokuya zararlı tesirleri, diş fırçalandıktan 8 saat sonra oluştuğu için, fırçalamanın günde üç defa yapılması tavsiye edilir. Doğru metotlar uygulanırsa, 12 saatte bir fırçalamak da yeterlidir. Fırçalamanın yemekle doğrudan bağlantısı olmamakla birlikte, bilhassa tatlı, kola ve turşu gibi ağızda asitli ortam oluşturan besinlerin tüketilmesinden hemen sonra fırçalama yapılması dişlerde aşınmalara sebep olabilir. Dolayısıyla yemeklerden sonra en az yarım saat beklemek gerekir. Ayrıca gece, dişler fırçalandıktan sonra, herhangi bir şey yememeğe dikkat edilmelidir. Ağız temizliği ve misvak kullanılması hususunda Efendimiz'in (sas) birçok hadîsi rivayet edilmektedir. Efendimiz (sas), Hz. Aişe (ra) validemizin rivayet ettiği bir hadîs-i şerifte; "Misvak ağzın temizliği, Rabb'in rızalığıdır." buyurarak, misvakla dişlerini temizleyenlerden Allah'ın (cc) razı olduğunu müjdelemiştir. Zeyd bin Halid Cuheni (ra): "Rasulullah Efendimiz (sas) namaza giderken dişlerini misvaklamadan evinden çıkmazdı." buyurmuştur. Diş fırçasına ilâve olarak, abdestten önce ve belirli vakitlerde misvak kullanılmakla, hem sünnet yerine getirilir, hem de ağız sağlığı daha kolay devam ettirilir.
Diğer hijyen araçları nelerdir?
Diş ipi: Küçük iplikçiklerden oluşan naylon ip demetleridir. Normal fırçalamayla, özellikle çapraşık diş dizilerine sahip hastaların dişleri arasındaki bakterileri uzaklaştırmak zordur. Böyle durumlarda fırçalamaya ek olarak günde en az bir defa diş ipi kullanılması gerekir. Piyasada ticarî olarak mumsuz, mumlu, mentollü ve florürlü diş ipleri satılmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu iplerin birbirlerine üstünlükleri olmadığı görüldüğünden, diş ipi seçimi, dişlerin durumuna ve kişinin tercihine göre yapılır.
Arayüz fırçası: Diş fırçaları dişler arasındaki aralık bölgeye giremeyeceğinden fırçalamaya yardımcı olarak, günde bir defa kullanılabilir. Diş köklerinin anatomik olarak içe dönük olduğu durumlarda, bu bölgede diş ipi de müessir olmayabilir. Diş eti hastalıklarının genellikle dişler arasındaki bölgeden başlaması, bakterilerin bu bölgeden yeterince uzaklaştırılamamasına bağlıdır. Dolayısıyla dişleri arasında açıklık bulunan kişilerin arayüz fırçaları kullanmaları önemlidir.
Kürdan: Fırçalama işlemlerine ek bir faydası olmamakla birlikte, dişler arasındaki yemek artıklarının çıkarılması için kullanılır. Kürdanın çapı kullanılacak bölgedeki boşluğun çapından küçük olmamalıdır. Kürdan, yanlış kullanıldığında diş etine zarar verebilir.
Diş macunu gerekli mi?
Diş fırçalamaktan maksat, ilgili bölgenin mekanik temizliğinin sağlanması olduğundan, fırça ve diş macununun birlikte kullanılması zorunlu değildir. Çünkü dişlerin mekanik olarak temizlenmesinde fırça ve su yeterli olabilir. Diş macunlarının muhtevasında; aşındırıcılar (% 40-50 oranında), tatlandırıcılar, florür, sabun veya deterjan ve antibakteriyel maddeler bulunur. Fırçalama esnasında çok miktarda macun kullanılması, macundaki aşındırıcılardan dolayı dişlerin aşınmasına, diş eti çekilmesine ve başta soğuk olmak üzere, soğuk-sıcak hassasiyetinin gelişmesine yol açabilir. Yine de, soğuk-sıcak gibi uyarıcılara hassas olan dişlerin tedâvisi için, bazı maddelerin eklenmesi ve sigaraya karşı kullanılan ve faydasından çok zararı olan aşındırıcı miktarının artırılmasına yönelik macunlar da mevcuttur. Dişlerini fırçalarken sık sık macun yutan çocukları florürün zararlı tesirlerinden korumak için, çocuklara daha az florür ihtiva eden macunlar verilmelidir. Doğru ve müessir fırçalamada diş macunu az miktarda (mercimek veya nohut tanesi kadar) olmalı ve macun kılların üzerine değil de, fırça demetlerinin arasına yerleştirilmelidir. Bununla birlikte, içinde yüksek oranda (% 95) aşındırıcı maddeler bulunan diş parlatma tozunun kullanılmasıyla, dişin yüzeyindeki sararmış mine tabakasının bir kısmı aşındırılarak, beyaz dişler elde edilir. Bu şekilde estetik görüntü elde edilmesine rağmen, gerek dişlerde ve gerekse diş etlerinde telâfisi olmayan zararlar oluşabilir.
Netice olarak, Resulullah Efendimiz'in (sas): "Eğer ümmetimin üzerine zahmet vermeyecek olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim." (Buharî) düstûruyla ağız bakımının yapılması, hem bir sünnetin yerine getirilmesi, hem de sağlığımız açısından son derece önemlidir.
Koruyucu hekimlik, sağlığın korunması ve hastalanmamak için tedbirlerin alınmasıdır. Hz. Peygamber (sas): “Hasta olmazdan önce sağlığın kıymetini biliniz!” buyurarak sıhhati korumanın ehemmiyetini belirten tavsiyelerde bulunmuştur.
[SES]http://www.sizinti.com.tr/dosyalar/sesler/64kbps/315/985.mp3[/SES]
Doç.Dr. Şahin ENES
Diş sağlığı konusunda yayımlanan makalelerde, yapılan programlarda, diş sağlığının korunması ve diş fırçalamanın şekliyle ilgili farklı yaklaşımlarla karşılaşmaktayız. Diş eti hastalığının ilerlemesi veya tedâvi edilmiş hastalığın tekrar nüksetmesi diş plâklarının düzenli kontrolüyle önlenebilir. Efendimiz'in (sas) misvak kullanması ve bunu ümmetine tavsiye etmesi bu zâviyeden büyük ehemmiyet arz etmektedir. Günümüzde ise, misvağın yanı sıra, diş fırçası, diş ipi, arayüz fırçası ve kürdanla da dişler temizlenmektedir.
İlk diş fırçası 1600'lü yıllarda Çin'de yapılmış; patentli ilk diş fırçasını ise, 1850'li yıllarda Amerikalılar üretmiştir. Diş fırçalarını, elle kullanılanlar (manuel) ve elektrikli olanlar şeklinde iki grupta inceleyebiliriz.
Diş fırçası nasıl olmalı?
Elle kullanılan diş fırçaları; fırça kıllarının dizilişi, sertlik, uzunluk, boyut ve şekle göre farklılıklar gösterir. Fırça seçiminde, kılların çok sert olmamasına, naylondan yapılmış, kıl uçlarının yuvarlatılmış, fırçadaki kıl demetlerinin enine 3-4, boyuna 6-7 sıra olmasına dikkat edilmelidir. Yaygın diş eti çekilmesi ve soğuk-sıcak hassasiyeti olan kişilerde yumuşak fırça kullanılması tavsiye edilse de, dişlerin tam temizlenememe ihtimali vardır. Bunun aksine, çok sert fırçaların kullanılması (daha müessir bir temizlik sağlamasına rağmen) diş eti çekilmesine, bakterilerin kolaylıkla kana karışmasına, dişte aşınmalara ve diş etinde ağrılı yaralanmalara sebep olabilir. Küçük başlıklı fırçalar, büyük başlıklı fırçalara göre, ulaşılamayan bölgelere daha kolay ulaşmayı sağlar. Bu tür fırçalar, kusma refleksi olan hastalar için de bir tercih sebebidir.
Elektrikli diş fırçaları; daire, elips veya bunların birleşimi şeklinde hareket eder. Elektrikli diş fırçalarının diş yüzeylerinden bakteri plâklarının uzaklaştırılması açısından elle kullanılan fırçalara bir üstünlükleri gösterilememiştir. Çocukların, yaşlıların, fizikî engellilerin ve zekâ geriliği olanların, hastahanede yatan hastaların ve özellikle ortodontik tedâvi görenlerin elektrikli diş fırçası kullanmaları tavsiye edilebilir. Çünkü bu kişiler ellerini çok iyi kullanamadıklarından, elle fırçalama yapmakta başarısız olabilirler.
Dişlerimizi nasıl fırçalamalıyız?
Tesirli bir diş fırçalama metodu hususunda fikir birliği olmamakla birlikte (diş hekimi tarafından hastaya tavsiye edilen bir metot yoksa) diş etinden dişe doğru yapılan süpürme tarzındaki fırçalamalar tercih edilebilir. Alt ve üst çene dişleri birbirinden bağımsız olarak fırçalanır. Fırça kıllarının bir kısmı diş etinde, bir kısmı da diş üzerinde olacak şekilde 450'lik açıyla fırça yerleştirilir ve üst çenede yukarıdan aşağıya doğru, alt çenede ise aşağıdan yukarıya doğru tek taraflı olarak dişler fırçalanır. Fırçalama belli bir düzen içinde yapılmalı ve dişlerin yanağa-dudağa bakan yüzeyleriyle birlikte damağa-dile bakan yüzeyleri de fırçalanmalıdır. Dişlerin fırçalanmasından sonra, üzerinde birçok bakteri birikebileceğinden, dilin üst yüzeyinin de fırçalanması unutulmamalıdır. İleri-geri yapılan yatay fırçalamalar ve aşağı-yukarı yapılan dikey fırçalamalar, dişlerde aşınmaya ve diş eti çekilmesine sebep olabilir. Fırçalama teknikleri kişiden kişiye değişebileceğinden, bu tekniklerin en sağlıklısı, bir hekim tarafından tavsiye edilendir.
Diş ne zaman fırçalanır?
Diş fırçalamanın, belli zamanlarda yapılması gerekir. Dişler arasında biriken bakterilerin dokuya zararlı tesirleri, diş fırçalandıktan 8 saat sonra oluştuğu için, fırçalamanın günde üç defa yapılması tavsiye edilir. Doğru metotlar uygulanırsa, 12 saatte bir fırçalamak da yeterlidir. Fırçalamanın yemekle doğrudan bağlantısı olmamakla birlikte, bilhassa tatlı, kola ve turşu gibi ağızda asitli ortam oluşturan besinlerin tüketilmesinden hemen sonra fırçalama yapılması dişlerde aşınmalara sebep olabilir. Dolayısıyla yemeklerden sonra en az yarım saat beklemek gerekir. Ayrıca gece, dişler fırçalandıktan sonra, herhangi bir şey yememeğe dikkat edilmelidir. Ağız temizliği ve misvak kullanılması hususunda Efendimiz'in (sas) birçok hadîsi rivayet edilmektedir. Efendimiz (sas), Hz. Aişe (ra) validemizin rivayet ettiği bir hadîs-i şerifte; "Misvak ağzın temizliği, Rabb'in rızalığıdır." buyurarak, misvakla dişlerini temizleyenlerden Allah'ın (cc) razı olduğunu müjdelemiştir. Zeyd bin Halid Cuheni (ra): "Rasulullah Efendimiz (sas) namaza giderken dişlerini misvaklamadan evinden çıkmazdı." buyurmuştur. Diş fırçasına ilâve olarak, abdestten önce ve belirli vakitlerde misvak kullanılmakla, hem sünnet yerine getirilir, hem de ağız sağlığı daha kolay devam ettirilir.
Diğer hijyen araçları nelerdir?
Diş ipi: Küçük iplikçiklerden oluşan naylon ip demetleridir. Normal fırçalamayla, özellikle çapraşık diş dizilerine sahip hastaların dişleri arasındaki bakterileri uzaklaştırmak zordur. Böyle durumlarda fırçalamaya ek olarak günde en az bir defa diş ipi kullanılması gerekir. Piyasada ticarî olarak mumsuz, mumlu, mentollü ve florürlü diş ipleri satılmaktadır. Yapılan çalışmalarda bu iplerin birbirlerine üstünlükleri olmadığı görüldüğünden, diş ipi seçimi, dişlerin durumuna ve kişinin tercihine göre yapılır.
Arayüz fırçası: Diş fırçaları dişler arasındaki aralık bölgeye giremeyeceğinden fırçalamaya yardımcı olarak, günde bir defa kullanılabilir. Diş köklerinin anatomik olarak içe dönük olduğu durumlarda, bu bölgede diş ipi de müessir olmayabilir. Diş eti hastalıklarının genellikle dişler arasındaki bölgeden başlaması, bakterilerin bu bölgeden yeterince uzaklaştırılamamasına bağlıdır. Dolayısıyla dişleri arasında açıklık bulunan kişilerin arayüz fırçaları kullanmaları önemlidir.
Kürdan: Fırçalama işlemlerine ek bir faydası olmamakla birlikte, dişler arasındaki yemek artıklarının çıkarılması için kullanılır. Kürdanın çapı kullanılacak bölgedeki boşluğun çapından küçük olmamalıdır. Kürdan, yanlış kullanıldığında diş etine zarar verebilir.
Diş macunu gerekli mi?
Diş fırçalamaktan maksat, ilgili bölgenin mekanik temizliğinin sağlanması olduğundan, fırça ve diş macununun birlikte kullanılması zorunlu değildir. Çünkü dişlerin mekanik olarak temizlenmesinde fırça ve su yeterli olabilir. Diş macunlarının muhtevasında; aşındırıcılar (% 40-50 oranında), tatlandırıcılar, florür, sabun veya deterjan ve antibakteriyel maddeler bulunur. Fırçalama esnasında çok miktarda macun kullanılması, macundaki aşındırıcılardan dolayı dişlerin aşınmasına, diş eti çekilmesine ve başta soğuk olmak üzere, soğuk-sıcak hassasiyetinin gelişmesine yol açabilir. Yine de, soğuk-sıcak gibi uyarıcılara hassas olan dişlerin tedâvisi için, bazı maddelerin eklenmesi ve sigaraya karşı kullanılan ve faydasından çok zararı olan aşındırıcı miktarının artırılmasına yönelik macunlar da mevcuttur. Dişlerini fırçalarken sık sık macun yutan çocukları florürün zararlı tesirlerinden korumak için, çocuklara daha az florür ihtiva eden macunlar verilmelidir. Doğru ve müessir fırçalamada diş macunu az miktarda (mercimek veya nohut tanesi kadar) olmalı ve macun kılların üzerine değil de, fırça demetlerinin arasına yerleştirilmelidir. Bununla birlikte, içinde yüksek oranda (% 95) aşındırıcı maddeler bulunan diş parlatma tozunun kullanılmasıyla, dişin yüzeyindeki sararmış mine tabakasının bir kısmı aşındırılarak, beyaz dişler elde edilir. Bu şekilde estetik görüntü elde edilmesine rağmen, gerek dişlerde ve gerekse diş etlerinde telâfisi olmayan zararlar oluşabilir.
Netice olarak, Resulullah Efendimiz'in (sas): "Eğer ümmetimin üzerine zahmet vermeyecek olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim." (Buharî) düstûruyla ağız bakımının yapılması, hem bir sünnetin yerine getirilmesi, hem de sağlığımız açısından son derece önemlidir.
Koruyucu hekimlik, sağlığın korunması ve hastalanmamak için tedbirlerin alınmasıdır. Hz. Peygamber (sas): “Hasta olmazdan önce sağlığın kıymetini biliniz!” buyurarak sıhhati korumanın ehemmiyetini belirten tavsiyelerde bulunmuştur.
[SES]http://www.sizinti.com.tr/dosyalar/sesler/64kbps/315/985.mp3[/SES]