Hızlı ve seri hareket ettikleri için Osmanlı Türklerinin hafif süvari kuvvetlerine verilen isimdir Akıncılar iyi binici olan atlı askerlerden meydana gelirdi Akıncılar ya sınırdaki yerlerde veya sınıra yakın bölgelerde bulunurlar, ...
Hızlı ve seri hareket ettikleri için Osmanlı Türklerinin hafif süvari kuvvetlerine verilen isimdir
Akıncılar iyi binici olan atlı askerlerden meydana gelirdi Akıncılar ya sınırdaki yerlerde veya sınıra yakın bölgelerde bulunurlar, yaz kış akın yaparlar; mal ve esir alırlar, düşmanın durumu, yollar ve düşman kuvveti hakkında önemli bilgi getirirlerdi
Akıncıların hepsi de Türklerden seçilirdi Babadan oğula geçmek üzere bir ocak da meydana getiren akıncılar, savaş zamanında ordunun keşif kolu hizmetini görürlerdi.
Akıncı kanunnamesi gereğince, bin akıncıya, bir binbaşı, yüz ere bir subaşı ve on ere de onbaşı komuta ederdi Düşmanla karşılaştıklarında, belirli aralıklarla arka arka durarak takımlara ayrılırlar; hücum eden öndeki kısmın yardımına arkadakiler yetişirdi Akıncıların hücumları çok ani ve sert olduğu için, düşman saflarını sarsarlar ve parçalarlardı.
Bir akının "akın" adını alabilmesi için, o saldırının mutlaka akıncı beyinin emri altındaki bütün kuvvetler ile yapılması gerekirdi Eğer akıncı beyi akına bizzat gitmez ve akına gönderdiği kuvvet yüz ve yüzden fazla olursa, böyle akına "haramilik" adı verilirdi
Akın kuvveti yüzden az olursa "çete" adını alırdı Akın ve haramilik akınlarından elde edilen esirlerden, "pencik" adı verilen beste bir resim alınırdı.
Akıncıların isimlerini, eşkallerini ve timara sahip olanların timarlarını gösteren düzenli defterleri vardı Bu defterlerin biri devlet merkezindeki defterhanede, diğeri ise akıncıların bulundukları eyalet veya sancak kadılıklarında korunurdu.
Akıncı ocağına girenler bulundukları bölgede, kefil göstermek mecburiyetindeydiler Maaşları yoktu ve vergiden muaf idiler Akına çıktıkları zaman düşman sınırına kadar yiyecekleri temin edilirdi Bundan sonraki ihtiyaçlarını kendileri elde ederlerdi
Akıncılar, kılıç, kalkan, pala, mızrak ve bozdoğan gibi silahlar kullanırlardı
Akıncı beyine akın emri, "ceribaşılar" tarafından bildirilirdi Toplu olarak bir yerde bulunmayan akıncılar, Rumeli'nin çeşitli bölgelerinde kısım kısım akına hazır dururlardı Her bölgenin beyi ayrı olup, bağlı bulundukları beylerin aile isimleri ile anılırlardı: Turhanlı akıncıları, Mihalli akıncıları ve Malkoçoğlu akıncıları vb
Akıncı kuvvetlerinin toplam nüfusu kesin olarak bilinmeyen Osmanlı akmciliği, 1595 yılına kadar devam etti
Devletin sınır kalelerindeki "Serhad Kulu" teşkilatına önem vermeye başlamasıyla, (1625'den sonra) akıncılar önemlerini iyice kaybettiler
Uyarı Mesajı | |
Cancel Changes |
|