Hz.Ömer'in Kabir Sorgusu

Hz. Ömer vefat ettiği zaman, bütün dinî muamelesi yapıldıktan sonra, her fani gibi onu da getirip kabre koydular. Vazifeli şahıs, tel*kinini da yapıp cemaat dağıldıktan sonra, Hz. Ali Kerremellahü veçhe, ...



  1. Alt 02-10-2008, 02:21 #1
    safinaz Mesajlar: 3.348
    Hz. Ömer vefat ettiği zaman, bütün dinî muamelesi yapıldıktan sonra, her fani gibi onu da getirip kabre koydular. Vazifeli şahıs, tel*kinini da yapıp cemaat dağıldıktan sonra, Hz. Ali Kerremellahü veçhe, bakalım Ömer, sual meleklerine ne cevap verecek diye merak ederek, kabrin bir kenarına, kimse görmeden çömelmiş neticeyi beklemekte idi. Biraz sonra beklenen melekler gelip dünyadan gelen herkese sordukları sorulan Ömer'e de sormaya başladılar.

    Meleklerden biri:

    —Rabbin kimdir? Nebin kim? diye sormaya başladı. Meleklerin bu sualleri karşısında hiddete gelen büyük halife, ken*disi başladı:

    — Siz kimsiniz, Buraya nereden ve niçin geldiniz- Sizin derdiniz ne de, beni gelir gelmez suale çekiyorsunuz? diye sormaya başlayınca me*lekler, onun diğer insanlar gibi olmadığını anladılar ve sorularına cevap vermeye başladılar :

    —«Biz yedi kat semadan, buraya sana soru sormak için geldik. Bizi bu vazifeyle Allah vazifelendirdi, biz münker ve nekir melekleriyiz ve herkese aynı sorulan sormak bizim vazifemizdir» dediler.

    Melekleri sonuna kadar dinleyen Hazreti Ömer, sorularına devam etti:

    —Siz yedi kat semadan geldiğiniz halde, Allah'ı unutmadınız m?ı diye sorunca, melekler, kendilerinin vazifelerinin Allah'a ibadet etmek olduğunu ve unutmadıklarını söylediler.

    Melekler bu cevabı verince, Hazreti Ömer Buna da kızdı ve şunları söyledi:

    —Siz o kadar uzak yerden geldiğiniz halde Allah'ı unutmadınız da, ben iki karış toprağın altına girmekle mi Allah'ı unutacağım. Bir daha ümmeti Muhammede, böyle çirkin surette gelmeyeceksiniz ve böyle ya*kışıksız sualler sormayacaksını z. Bakın, şu anda sizi geri gönderiyorum, sakın bundan sonra söylediklerimi unutmayın.

    Ömer-ül Faruk hazretlerinden bu nasihatleri dinleyen melekler, bir daha ümmeti Muhammed'e kötü surette gelmeyeceklerine ve onların memnun olması için ellerinden geleni yapacaklarına dair söz verip, daha fazla üstelemeden Allah'a ısmarladık, deyip çekip gittiler.

    Meleklerle Hazreti Ömer arasındaki bu hadiseye şahit olan Allah'ın Arslanı, göz yağlarını tutamaz ve :

    — Ya Ömer! Hakikaten sen Ömer-i Adilsin. Hayatın da, mematın da, ümmete rahmet senin, der ve ağlayarak kabri terkeder.[1]

    beyza ve kipchak bunu beğendiler.
  2. Alt 02-10-2008, 11:18 #2
    gizemli Mesajlar: 162
    Allah(c.c) razı olsun..
    Rabbim Ümmeti Muhammedin Kabrini Ferah Eylesin..

  3. Alt 02-10-2008, 13:24 #3
    kipchak Mesajlar: 1.658
    Blog Başlıkları: 506
    gizemli´isimli üyeden Alıntı
    Allah(c.c) razı olsun..
    Rabbim Ümmeti Muhammedin Kabrini Ferah Eylesin..

    Amin...Amin...Amin...

  4. Alt 03-22-2008, 00:58 #4
    Ziyaretci
    deliyurek83 Mesajlar: n/a
    Allah razı olsun
    ben bu olayı ustamdan dinlemiştim
    ama burada karsıma cıkması güzel oldu.
    Allah c. c. sizden razı olsun
    saygılarımla
    selamunaleykum

  5. Alt 04-20-2008, 16:28 #5
    THEHAFIZ Mesajlar: 135
    Kur'an, haşir-neşir, hesap-kitap, cennet-cehennemin kıyametin kopuşuyla gerçekleşeceğini söyler,
    Kıyamete kadar da ölenlerin ruhlarının bekletildiğini haber verir,
    Allah bu durum da ya sözüne sadık olmamıştır (haşa) ya da Ömer'e bir ayrıcalık tanımıştır.
    Allah'ın sünnetinde de değişiklik olamayacağına göre,
    Sevgili kardeşim, belli ki bu da uydurulmuş bir hikayeden öte bir şey değildir.
    Kur'ani gerçeklerle yüzleşmek dileğiyle..

  6. Alt 04-20-2008, 16:34 #6
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    THEHAFIZ´isimli üyeden Alıntı
    Kur'an, haşir-neşir, hesap-kitap, cennet-cehennemin kıyametin kopuşuyla gerçekleşeceğini söyler,
    Kıyamete kadar da ölenlerin ruhlarının bekletildiğini haber verir,
    Allah bu durum da ya sözüne sadık olmamıştır (haşa) ya da Ömer'e bir ayrıcalık tanımıştır.
    Allah'ın sünnetinde de değişiklik olamayacağına göre,
    Sevgili kardeşim, belli ki bu da uydurulmuş bir hikayeden öte bir şey değildir.
    Kur'ani gerçeklerle yüzleşmek dileğiyle..

    Olabilme ihtimali var dediginiz gibi ama ben gercekliginden cok ders olarak aliyorum Bu konunun belki DISINDA olacak ama Kuranda uyurken ölenler icin onlarin ruhlarini kiyamate kadar bekletiyoruz gibi bir ayet vardi bulursaniz ve buraya koyarsaniz sevinirim

    selametle

  7. Alt 04-20-2008, 16:45 #7
    THEHAFIZ Mesajlar: 135
    Alıntı:
    —Siz o kadar uzak yerden geldiğiniz halde Allah'ı unutmadınız da, ben iki karış toprağın altına girmekle mi Allah'ı unutacağım. Bir daha ümmeti Muhammede, böyle çirkin surette gelmeyeceksiniz ve böyle ya*kışıksız sualler sormayacaksını z. Bakın, şu anda sizi geri gönderiyorum, sakın bundan sonra söylediklerimi unutmayın.


    Canım kardeşim,
    Bilirsiniz benim MELEK inancım farklıdır,
    Gökte yaşayan ve 24 saat Allah'ı zikreden Melek topluluğu değildir inandığım melek kavramı,
    Melek dediğimiz şey, insanlıkla birebir alakalı, toprak, yağmur, güneş, su, ozon, oksijen gibi varlıklardır..
    Velakin, sizin inandığınız tarz da bir melek inancı olsa bile,
    Yukarıda ki kıssa da anlatılan MELEK kavramı, inandığınızın çok aksi istikametin de,
    Hani melekler irade sahibi değildi ve Allah ne emrettiyse aynen onu yerine getirirlerdi,
    Allah, şu kuluma asık surat ile gitme demişse, melekler kendi isteğiyle yapmışlardır ki bu melek kavramına aykırı, yok Allah asık surat ile varın demiş te Ömer buna mani oluyorsa, bu hepten mantıksız.
    Neresinden bakarsanız mantığın bittiği yer olarak duruyor hikaye.. vesselam.

  8. Alt 04-20-2008, 16:47 #8
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    THEHAFIZ´isimli üyeden Alıntı
    Canım kardeşim,
    Bilirsiniz benim MELEK inancım farklıdır,
    Gökte yaşayan ve 24 saat Allah'ı zikreden Melek topluluğu değildir inandığım melek kavramı,
    Melek dediğimiz şey, insanlıkla birebir alakalı, toprak, yağmur, güneş, su, ozon, oksijen gibi varlıklardır..
    Velakin, sizin inandığınız tarz da bir melek inancı olsa bile,
    Yukarıda ki kıssa da anlatılan MELEK kavramı, inandığınızın çok aksi istikametin de,
    Hani melekler irade sahibi değildi ve Allah ne emrettiyse aynen onu yerine getirirlerdi,
    Allah, şu kuluma asık surat ile gitme demişse, melekler kendi isteğiyle yapmışlardır ki bu melek kavramına aykırı, yok Allah asık surat ile varın demiş te Ömer buna mani oluyorsa, bu hepten mantıksız.
    Neresinden bakarsanız mantığın bittiği yer olarak duruyor hikaye.. vesselam.

    Sanirim sordugum soruyu okumadiniz bir daha okurmusunuz

  9. Alt 04-20-2008, 16:53 #9
    safinaz Mesajlar: 3.348
    Burda anlatılmak istenen asık surat değil bu yazı hikaye olsa bile ki nasıl olursa olsun toprak,su,güneşin melek olduğu hikayesinden daha gerçektir...

  10. Alt 04-20-2008, 17:34 #10
    THEHAFIZ Mesajlar: 135
    safinaz´isimli üyeden Alıntı
    Burda anlatılmak istenen asık surat değil bu yazı hikaye olsa bile ki nasıl olursa olsun toprak,su,güneşin melek olduğu hikayesinden daha gerçektir...

    Safinaz kardeş,
    Siz hayatınız da kaç melek gördünüz,
    Şeytanı en son ne zaman gördünüz,
    Son Nebi ile birlikte VAHY süreci de sona erdi, bu durum da CİBRİL denen meleğin işi bitmiş midir?
    Görmediğiniz bir şeytan ile nasıl başa çıkmayı düşünüyorsunuz (üstelik donanım olarak sizden çok üstün biriyle)
    Dünya da insan hayatıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir varlığın, kabir de sorguçluk yapması ne kadar akli ve vahyidir?..
    Allah insanlığı imtihan için yaratmıştır, yi meleği ne için yaratmıştır.
    Dünya hayatı sona erince melekut alemi ne olacaktır.. ölecekse, imtihan yok, yeme-içme ve diğer eylemler yok, o kadar melek boşuna yaratıldı ve kıyemetle yok edildi mantığı ne kadar tutarlıdır.
    Yok kıyamet onları etkilemeyecekse, cennete mi konacaklar cehenneme mi ve hangi kıstas ile..
    Azrail bir melektir değil mi, ve melekler maddi değildir, öyleyse bir maddeden mamul insanın canını nasıl almaktadır..
    Hadi bir şekil de aldı diyelim, en son azrailin canını kim alacaktır.
    İnsanlığın yaradılışın da hiçbir dahli bulunmayan meleklerin, ölümün de ve ölümötesin de dahli ne manaya gelmektedir.
    Bütün işleri güçleri ALLAH'A İTAAT ile proğramlı olması gereken melek aleminin, Allah'ın Adem'e vereceği halifelik tayinin de, nasıl itiraz edebilmekteler, meleklerin itiraz etme etme özelliği, iradeyi de gündeme getirmektedir ki, meleklerin iradesiz varlıklar olduğu söylenir hep..
    Madem fikirlerim çok saçma, buyrun bu itirazlarımı cevaplandırın, ardından yeni itirazlarım gelecektir inş.

Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.