Şöyle bir gerçek varsa o da bizlerin erkekleri sevdiğimizdir. Fakat kabul etmek de gerekir ki; bazen erkekler gerçekten garip düşüncelere sahip olabiliyorlar. Maç seyrederken tüm dünyadan kendilerini soyutlayabiliyor ve avazları çıktığı kadar bağırarak tezahürat yapabiliyorlar. Sizinle sohbet etmek yerine bilgisayar oyununun başına oturup sabaha kadar oyun oynayabiliyorlar. Bizi bazen şaşırtan bazen de çok kızdıran erkek davranışlarını kendilerine sorduk.
Erkekler neden düz ekran bir televizyon için milyarlarca para harcarken, neden bir pantolona 80 YTL vermeye kıyamazlar? 28 yaşındaki Tolga, tüm pantolonların birbirinin aynısı olduğunu, yeni bir tane almanın mantıksız olduğunu düşünenlerden. Şu an giydiği pantolonun, yenisinden bir farkı olmayacağını düşünüyor (ki renkleri solmuş veya markası olmayan bir pantolon olsa bile). Oysa biz kadınlar, istediğimiz renkte ve çok ucuza bir pantolon bulduğumuzda bizden mutlusu yoktur. Beğendiğimiz kıyafetlere sahip olmak belki aynı kıyafetin her renginden olsa bilebiz kadınları keyiflendirir. Fakat iş teknolojiye gelince erkekler için her şey değişiyor. Arkadaşlarından önce eşsiz özelliklere sahip, son model bir plazmaya sahip olmak onlar için bir gurur meselesidir. Zaten çoğu erkek için kıyafet alışverişi bir işkencedir.
Erkekler, neden maç seyrederken bir hırsızın saldırısına maruz kalmışçasına çığlık atarlar?
29 yaşındaki Caner, "Spor programlarını ve maçları izlerken açıkçası öyle konsantre oluyorum ki hiçbir konuşmayı duymuyorum, çok heyecanlanıyorum hatta bazen kalp krizi geçirme riski ile karşı karşıya kaldığımı bile hissettiğim zamanlar oluyor" diyor. Erkekler için maçta yapılan her atak ve fileleri havalandıran her gol kazanılmış bir zafer sayılıyor. 32 yaşındaki Eser de "Kendimizi takımdaki oyuncular gibi hissediyoruz. Başarılı olduğumuzda ya da maçı kaybettiğimizde kendimizi de kaybediyoruz" diye ekliyor. 30 yaşındaki Mehmet ise "Erkeklerin maç izlerken attıkları çığlıkları, kadınların duygusal bir film karşısında ağlamasıyla eş değer tutabiliriz" diyor.
Erkekler, neden bazı kıyafetlerini senelerce saklama ihtiyacı duyarlar? 34 yaşındaki Tuna, "Eğer kıyafetlerim beni sıcak tutuyorsa, üzerinde de hiçbir delik yoksa ve tam üzerime göreyse neden atayım ki" diye düşünüyor. Erkekler için eski ya da modası geçmiş olması bir problem değil, önemli olan işlevselliği.
22 yaşındaki Deniz ise, "Kıyafetlerim bana mutlu olduğum anları; örneğin üniversitedeyken gittiğim o keyifli bahar konserlerini, halı sahada son dakikada attığım golle kazandığımız maçı hatırlatıyor" diyor. Buradan anlıyoruz ki erkekler, her ne kadar duygusal olduklarını kabul etmeseler de kıyafetleriyle aralarında bağ kurdukları bir gerçek.
Erkekler neden popüler filmlerin repliklerini söyleme ihtiyacı duyarlar? Çünkü kendilerini ifade etmelerinin en basit yolu budur. Kadınlar iletişimde erkeklerden daha başarılıdırlar ve kendilerini daha rahat ifade edebilirler ama erkekler duygularını gösteremezler. "Galiba hata yapmaktan korkuyoruz. Bir film repliği herkes tarafından beğenilmiş ve güzel tepkiler almışsa; garanti olanın üzerine oynamakta hiçbir sakınca görmüyorum" diyor 37 yaşındaki Ahmet.
Erkekler nasıl oluyor da futbol takımındaki oyuncuların isimlerini biliyor fakat bizim kız arkadaşlarımızın ismini hatırlamakta güçlük çekiyorlar? 25 yaşındaki Can, "Eğer kız arkadaşımın arkadaşları da tişörtlerinin arkasına isimlerini yazsalar hatırlayabilmem daha kolaylaşırdı" diyor. Onları bu konuda suçlayamayız, bazen biz kadınlar da isim ve yüz hatırlamakta zorlanabiliyoruz.
Erkekler tüm elektronik aletlerin nasıl çalıştığını bilirler fakat yalnız kaldıklarında neden kirli çamaşırlarını makineye koyup çalıştıramazlar?
33 yaşındaki Alper bunu bakın nasıl açıklıyor: "Aslında biliyoruz ama beyaz ve renklileri ayırmak, deterjan ve yumuşatıcı eklemek, programı seçmek zaman kaybı. Onun yerine eşimin gelmesini beklemek ve temiz, ütülenmiş kıyafetler almak daha kolay bir yol."
Alıntı