İlmî Açıdan ve İslâm’a Göre Flört
Gelelim kadın ve erkek arasındaki en önemli konu olan duygusal bütünlüğe… Burada da, İslâm dininin fıtrata ne denli uygun olduğunun ilmî açıdan ispatını göreceğiz.


National Geographic adlı belgesel kanalının yaptığı bir programda, ele alınan konular ve ortaya çıkan ilmî tesbitler oldukça şaşırtıcıdır.


Bu programda, nâmahrem (yabancı) olan erkek ve kadının bir araya geldiklerinde fizyolojilerinde meydana gelen değişiklikleri gözlemlemek amacıyla bir dizi test yapılmaktadır. Bunun için öncelikle üniversitelere “âşık olan kişiler” ile ilgili ilânlar asılır ve âşık olduğunu iddia eden kız ve erkeklerin tomografileri alınır.


Bu tomografi sırasında erkek deneklere, âşık oldukları kızın, kız deneklere de âşık oldukları erkeklerin resimleri gösterilir. Bu esnada beyin hücrelerinin verdiği tepki, eroin kullanan bir kişinin eroin kullandığı andaki beyin hücrelerinin gösterdiği tepkinin aynısıdır. Yani flört eden bir çiftin beyninde, eroin kullanan bir kişinin beynindeki olumsuz durumlar gerçekleşmektedir. Bu sebeple eroin kullanan bir kimse, nasıl, bilincini sıfırlama noktasına düşüp dengesiz ve mantıksız düşünürse, flört eden kişilerde de beyin sistemi aynı tepkiyi vermektedir. Bu sebeple kişi, flört döneminde bağlantılı olduğu kimse için mantık dışı tehlikeli davranışlar sergileyebilir. Flört dönemindeki reddedilişlerin bazen ölümle sonuçlanabilmesinin sebebi de apaçık ortadadır.


Aynı zamanda yukarıdaki deneyde, erkek deneklerin kadın fotoğrafına baktıklarında beyinlerinin görsel bölümü devreye girmektedir. Kadınlarda ise, beyinlerinin hâfıza bölümü devreye girer. Bunun anlamı ise şudur: Erkekler, pek çok şeyi görsel olarak değerlendirip beyinlerine o şekilde kodluyorlar. Bu da dinimizin dış kıyafet ve görünüş tarzında kadınlar üzerinde, neden bu kadar hassasiyetle durduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Gelelim flört ânında, yani çiftlerin birbiriyle görüşme seanslarında yaşananlara… İncelemeyi yapan bilim adamı aynen şöyle der:

“–Âşık olan çiftler, bir araya geldiklerinde vücuttaki dopamin hormonları o kadar fazla çalışır ki, eğer aralıksız bu çiftler, üç gün bir arada bulunurlarsa, muhtemelen vücutları iflas edecektir. Bu da şunu göstermektedir. İleride bu çiftlerin birbirlerine sâdık kalmalarını temin edecek tek şey, cinsel birleşmedir. Yani erken tükettikleri dopamin salgılarının yerine, birlikteliklerini kurtarmak için tek yol, maalesef ki, cinsel birleşmedir. Bir eşte, cinsel birleşmenin dışında daha ulaşılamaz değerler olması gerektiğini düşünürsek, flört ile dopamin salgılarını erken tüketenler, evlilik hayatlarının geleceği için oldukça zor duruma düşebilirler.

Ve son olarak, sokakta erkeklere bir anket uygulanır. Kâğıtta 5 farklı kadın vücudu bulunmaktadır. Ve erkeklerden hangisinin kendisine daha çekici geldiği sorulur. Sonuç şudur; En kıvrımlı hatlara sahip olan bayan, en çekici çıkar. Tesettürdeki vücut hatlarının saklanmasının hikmeti ve önemi de buradan geliyor olsa gerek… Allah Teâlâ’nın Nûr Sûresi’nde de buyurduğu gibi, kadınların vücut hatlarını belli etmeyecek dış kıyafetler ile ziynet yerlerini gizlemeleri gerekmektedir.

Yukarıda anlattığımız ve National Geographic kanalında tekrar tekrar gösterilen bu ilmî sonuçlar, İslâm Dini’nin insan için koyduğu kuralların hikmetsiz olmadığını en güzel şekilde ispatlamaktadır.

Şimdi bizi bizden daha iyi tanıyan Allah Teâlâ’nın, bize lutfetmiş olduğu bu güzel din ve bu harika kâinat için derin bir nefes alıp tekrar tekrar hamd edelim…

alıntıdır