GünDaşım (=

...



  1. Alt 02-18-2010, 14:37 #1
    ayışığı Mesajlar: 111
    GünDaşım (=

    başlık size değişik geldi biliyorum yoldaşım olabilirde gündaşım olamazmı yani
    bu isim benm bazen günlüğüme seslendiğim isimdir...malum herşey paylaşıldığı için günlükle bu ad çok iyi oldu


    şimcik konuyu merak ettiğinizi adım gibi biliyorum...

    bunun gibi konularda var.Haleti ruhyeniz suanki Pisikolojiniz gibi gibi,ben onun ,

    yerine yaratıcılığımı kullanıp bildik olmasın diye böle bir isim buldum...

    eee ama çok laga luga yaptın dicekseniiiiiiz..

    bazen gün olur herşeyini yazmak istersin içindeki fırtınaları tatlı anlarıı...
    bir çok kişimiz yazmaz bunu öle kalır gider içinde halbuki yazsa ne cevherler

    çıkacakta haberi yok(işte size yeni bir fırsat) hehe tabi bu işin sakası..

    bende böyle bir konu açarak paylaşmak istedim... arada gizemli olmayı sevenlerde

    var ama gizemli bir şekilde anlatmakta marifet...gün içinde düşündükleriniz gün

    içindeki hayalleriniz hal ve tavırlarınız ve daha bir sürü şey...
    şimdiden konuma katılıp gündaşımı yalnız ve sessiz ve sakin boynu bükük yaralı

    ceylan bırakmadığınız için size yürekten teşekkür edip kahvaltı yapmaya gidiyorum...

    sağlıcakla kalın...

    Konu ayışığı tarafından (02-18-2010 Saat 15:05 ) değiştirilmiştir.
    yabanGülü, alper, ViSAL ve 1 diğerleri bunu beğendiler..
  2. Alt 02-20-2010, 16:34 #2
    ViSAL Mesajlar: 95
    gündaş çok tatlı ve yürekten yazmışsınız.. evet bu konu geliştiriebilir

    ay????? ve mus'ab bunu beğendiler.
  3. Alt 02-20-2010, 18:33 #3
    xyzt Mesajlar: 384
    gündaşınız yalnız , sessiz ,sakin, boynu bükük ve yaralı kalmasın.

    ancak ne yazılması gerektiğini birazdaha netleştirelim ki kendi kendimize konusuyor psikolojisinde olmayalım

    ay????? ve mus'ab bunu beğendiler.
  4. Alt 02-23-2010, 01:32 #4
    ayışığı Mesajlar: 111
    kşke yazdıgın mesajı silme hakkın olsaydı gündaşım :D

    Konu ayışığı tarafından (02-23-2010 Saat 01:57 ) değiştirilmiştir.
  5. Alt 02-23-2010, 01:46 #5
    ayışığı Mesajlar: 111
    ViSAL´isimli üyeden Alıntı
    gündaş çok tatlı ve yürekten yazmışsınız.. evet bu konu geliştiriebilir

    çok teşekkürler bu güzel yorumunuz için umarım gelişir konu gündaşımı yalnız bırakmak olmaz hep beraber tabi...

    ViSAL bunu beğendi.
  6. Alt 02-23-2010, 01:51 #6
    ayışığı Mesajlar: 111
    xyzt´isimli üyeden Alıntı
    gündaşınız yalnız , sessiz ,sakin, boynu bükük ve yaralı kalmasın.

    ancak ne yazılması gerektiğini birazdaha netleştirelim ki kendi kendimize konusuyor psikolojisinde olmayalım

    haklısınız yavas yavas netleşmekte sizinle yardımınızla tabi

    mus'ab bunu beğendi.
  7. Alt 02-23-2010, 02:09 #7
    ayışığı Mesajlar: 111
    GünDaşım (=


    bahar hanım geldi sonunda henüz süslenip püslenmesede yüzündeki tebessümle belli etmeye basladı bunu gündaşım...
    bahar yeni yeni genç kız olmaya başlamıştı..kokoşun tekiydi süslü püslü...çiçekleri güneşi çok severdi...
    büyümek isterdi yaz (kadın) olmak merak ederdi...o hepsinin tanıdı çıkarmasını bilirdi ama..
    yazın da tam bir kadın olurdu hem bakımlı hem kültürlü..
    herkez hayrandı ona..herkezi doyururdu..güler yüzüyle..
    onunla birlikte kuşlar neşelenir cıvıldarlardı...
    gece kıyafeti vardı birde yazın siyahtı
    yıldızları ayrı bir parlak ayrı bir güzeldi
    çok şıktı..insanlar yazın gecesiyle ayrı bır huzur ve nese bulurlardı...
    o kadar güzeldiki yaz...son baharda bile sevdirirdi kendisini...
    sonbaharda ayrı bir anlamlı olurdu..
    artık orta yaşa gelmişti...
    asildi sadeydi...ağlamayı severdi..sulu gözlü olmuştu biraz..
    süsü püsü bırakmıştı diğer baharlara...hepsini yaşamıştı sonuna kadar...
    çk sade ve asildi...
    hele kışın hayran bırakırdı kendine...yaşlanmıştı..ak düşmüştü..
    saçlarına...bütün heryeri kaplardı ak düşen saçları...
    tecrübe sahibiydi...yanında çok duramazdık..
    üşürdük...o bembeyaz bilğinliğiyle henüz yanımda duracak
    olgunluğa tecrübeye ulaşmadınız der gibiydi....
    ve vakit tamamdı...1 mevsimlikti ömrü...
    yeni baharlara bıraktı mevsimleri...

    alper, ViSAL ve mus'ab bunu beğendiler.
  8. Alt 02-24-2010, 13:52 #8
    ayışığı Mesajlar: 111
    GünDaşım (=

    Ama hep böyle oluyor havalar güzellişince evler cok soguk oluyo bunu farkettım yanı yenı bahar geldıgınde oluyor bu....
    yazı'da özledik yahu kışa haksızlık olmasın tabi ama yazın tadıda ayrı oluyor. şöyle bir iliklerimize kadar güneş banyosu yapmak ayrı bi tad...
    ama o sıradada serinliği aıyoruz şuanki serinlik gibi...ya işte bzm sorunumumzda burada hangi mevsimi sevdiğimize karar veremedik bir türlü...
    yazın kışı kışın yazı seviyoruz. yoksa ben dönekmiyim(ne alakası var canım) amaaaan neyse hepsini seviyoruz...
    bugün havanın güzel olmasıyla şöle bir ısrar edip arkadaşımın yanına gıdeyım dedım..baktık evde olucak gibi değil attık kendimizi baharın o yeni yeni baslayan ılık havasına gülücüklerle karşıladı bizi sanki..
    yürüdükçe minikler çıktı karşımıza..saç bandajı vardı sıra sıra takıyorlardı her biri on dakıka takıyormuş bır tane olunca öyle paylaşmışlar bandajı ...upuzun bir yoldu yürüdüğümz yer.bir yaşlı dede geliyordu.beyaz sakallı,tanıdım dedeyi geçen gün oraya geldiğimde beni görüp sen şunun kızı değilmisin diye sormuştu çok yaşlıydı dede elini arkasına atmış bir gilip bir geliyordu başında takkesi o uzuuun kalabalık sokakta ama tek...
    merak ettim neler yaşamıştı acaba acının hangi renginde dönmüştü..
    ve erkek çocuklar futbol oynuyorlardı ohh ya sonunda sokakta top oynuyan da gördüm
    ..topta ayagıma geldi sans işte topu bir attım uzaga bir yere gitmezmi:d baktım cocuklar ya ablaaa yaa die sitem ettiler..
    bıraz daha ilerleyınce 14 yaslarında büyümüş kızlar vardı onların ne yaptıklarını çözmüş değilim...ama galiba aralarında ikiz olan vardı aynı gibiydiler...bizim yaşlarımızda bi kız'da vardı...aralarında kız bize bakıp bakıp gülümsüyordu...sanki sizinle yürümek istiyorum dercesine farkettım anladım...sordum ayşeye kim bu kız diye ya o biraz sorunlu biri dedi...
    sonra çekirdek keyfi yapalım dedik gittik bakkala aldık.kırık dökük park vardı renkliydi salıncakların zincirleri egrilmiş...tek salıncaga 2 tane kız cocugu çıkmış sallanıyorlardı...kıskandım onları,hadı ayşe bizde deyip 2 kişi bindik çocuk salıncagına,salıncak kırılır diye az sürdü minik maceramız..
    ...geri dönüş yolunda 2 genç kız gördüm yürüyorlardı birinde ferace vardı.sobetlrden tanıyorum digeri ise rengarenk,selamlaşıp yürüyüp gittlier...duvardada genç bir çocuk vardı..sankı kız arkadasını bekliyor gibi eli telefonda mesajlasıyor belli..birde kırmızı büyük külüstür bir araba geçti içinde bir müzik çalıyordu eskilerden hoş müzikti sesi gümbür gümbür öle yavastan gidiyor...bir bu eksikti zaten burada... ve araba gelmişti gitmek zorundaydm...
    yürüyüşümüz kısa sürmüştü ama aslında büyüktü mayhoş bir tat bıraktı

    ...

    alper, ViSAL ve mus'ab bunu beğendiler.
  9. Alt 03-03-2010, 02:53 #9
    ayışığı Mesajlar: 111
    GünDaşım (=

    oyy oyoy çok yorgunum cook ama bir o kdarda huzurlu tabi
    ya ben hayatın tadını çıkarmasını valla biliyorum ya ya ben birtaneyim ya ben çok tatlıyım ya ben kendimi çok seviyorum yaa
    azcıkta kendimi beğenmişim ama (azcıkmı :S) olsun ayh
    tabiki işin şakası kendimle espiri yapıyorum tamam söylediklerim doğru ama hani dile getirmem şaka
    bir dünki halime bakıyorum bir bugünki ya gerçekten bir bayan olmak bir bayanın ruhu ne kadar değişik bunu kendimden söylüyorum ama bütün bayanlarda varolan birşey heralde dün kendimden nefret ederken güvenim yokken yataga kilitlenip ruhumuda kilitlemişken bugün onun tam tersi olabiliyoruz..biz gerçekten garip mahluklarız.. yani bayan oldugum halde anlayamıyorum kendimi..(kimse duymasın gündaş efendi ama erkeklerin işi çok zor) şimdi dün baharın ilk günüydü benm ne yapıp edip kendime gelmem gerekiyordu.baharı hüzünle karşılamak bana göre değil hiç,
    dışarı çık içeri gel yazı yaz,yazı oku,yok kendime gelemiyorum her ne ise gitmiyor yapıştı kapıma..
    akşam sebepsiz yere kırdıgım arkadasıma mesaj attım ve içimi açtım gördümki o benim 2 günümü zehir eden karanlığın yerini toz pembe bulutlar kaplıyordu sanki..ohh yaa dedim ve erken yattım(erken yattım dediğimde gece 12 buçuk)
    sabah kalktıgımda işte hayat dedim..cok bildik olucak ama kusların cıvıldaması güneşin doğusu ya bahar kokuyordu heryer..yatagımdan kalktıgım gibi açtım perdeleri camları burnumdan içime doğru çektim derin bir nefes işte yaşamak dedim snra bagırdım günaydınn diye dışarıya doğru neyseki kalabalık değil dışardada kimsecikler yok zaten...sonra bir kaşık çikolatayı ağzıma atıp hırkamı aldığım gibi sabahın 8inde koştum dışarı yürüdüm kendimle konuştum toprakla suyla çimenle kuşlarla gökyüzüyle güneşle laf olsun diye değil gerçekten sesli bir şekilde konuştum..onlarda benle konuşur gibi zevk aldım konuşmaktan...
    eve geldim duvarıma,mavi gökyüzü ve bembeyaz giyen bir kız kızın elinde güvercin var ve salıyor onu kuş açmış kanatlarına özgürlüge uçuyor..
    dergiden görüp begendigim bu resmi kesip astım kenardada halil cibranın kalbimin derinliklerinden şiiri var.astım diger resimlerimin yanına.. daha bir güzel oldu şimdi duvarım daha bir hayat dolu..
    sonra yatak örtülerimi attım makinaya baharın ilk günü herşey bahar gibi koksun istedim yeni olsun istedim değiştirdm yatağımıda..
    sonra sabahları kaslarım kemiklerim yani kısaca vücudum açılsın diye bir güzel plates yaptım.. ya platesi istekli yapnca çok güzel oluyorda isteksiz yapınca çok yoruyor sıkıyor..
    sonracıgıma ayşem aradı beni gelsene dedi damam dedim bende gelmeyi düşünüyordum deyüp gittim üst katımı topladım bir güzel cenee
    sonra annemlerden çok gizli giyindim hırkamı aldım yeşil mataramı aldım babetlerimi giyip fırıldadım dışarıııı evet yine ben dedim bahara ve yürü babam yürü uuuuuuup uzuuuun bir yolda köpek tehlikesi oldugu haldee canını sevdiğim cesaretimle (yalaaaan ödüm kopuyordu) ayşelere müthiş ama tatlı bir yorgunlukla vardımmm ayşenin annesi sohbete gidicekti ve ev bize kalıyordu trilaylaylommm: sudiye ablacım bizi bir güzel tembihledikten sonraaa (aman kapıyı kimseye açmayın aman dışarı çıkmayın aman kötülük çok dışarda aman bu zmn kötü zaman ) deyiiip çarşafınıda giyip vekillerin yapılacagı toplantıya gittiiii.. sonra ayşelerin mutgına bir bakıyım dedim aman allahımmmmmmmmmmm oda neee ühhü "ayşe her geldigimde mutfagı benm içinmi böyle bulaşıklı bırakıyorsun" diye bir güzel bağırdım.bide pişkin pişkin eveeet diye gülmezmii
    ahh ahh hayatın dertlerinden konuşup konuşup yine konuşurken ayşe kalk dedim mutfak böyleyken içim rahat değil girdik mutfağaa
    su ısıttık sonra leğenin içine döküp bırazda soğuk su döküp prili bolcana döktüük ayşe dedim bu bulaşıkları pril aklamaz çamaşır suyu ver deyip onuda döktük ben köpükledim ayşe duruladı allahım elimi nereye atsam bulaşık çıkıyor.açtık müziği taktık önlükleri yıka babam yıkaa..
    ve sohbetimizin doruk noktalarında baktık bulaşıklar bitmiş çak dedik birbirimize sonra ayşe dedim birde kuru bez getir yerleştirelim
    2 tane getirdi ben o kuruttum o yerleştirdi..ve işimiz bittiğinde dağınıklıktan eser yoktuu..sonraa ayşe u ısıtmıştı,çay yapıcam dedi yok dedim canım kuşburnu çekiyor.var deyip kocaman bardaklara kuşburnu koyup gittik içeri,bide ayşenin bana minik bir süprizi vardııı çikolatalı gofreeeeeeeeet bir güzel yedik içtik ten sonracıgıma annemler merak eder deyip attık mesaj annem arayıp beni bir güzel alt üst edincee..
    tlefonu kapayıp suçluluk piskolojisiyle ayşeye kendimi savundumm yok izin vermezdi alsaydım die ayy kötü örnek olmam inşllh
    sonracıkımaa ayşeyle tabaklarımıza bir güzel zeytinyağlı sarma varmış dün.doldurduk yanınada çikolata soslu kek koydum 3 dilim bi bardak daha kuşburnu yedik içtim afiyetle elhamdülillah.. sonracıkıma cıkıma baktım bulutlar kaplamış gökyüzünü allah hava kararıyor eve gidene kadar akşam olur saate baktım bizim çocuklar bu saatte çıkıyorlar okuldan ayşelern yolundan geçiyorlar arabayla bekledim onları hafif yağmur da yağıyor e şimdi yağmurda yokuş yukarı çıkmak zor arabanın gelmesini bekliyorum..kontürümde yok bekçinin numarasınıda bilmiyorum..
    bekle bekle bekleeee yoklar tam ümidimi kesip arkamı dönüp bir kaç metre yürüdümkii bizim araba vııııjjjjj diye hıp hızlı geçip gitmezmiii
    ahhh 2 dakika daha bekleseydi varacaktımm içim ağladı içiiimmm sonra bir servis arabası geldi koşa koşa durdurdum açtım kpıyı "abi yukarımı çıkıcan" içindede bir sürü çocuk bana bakıyor "yok aşşağıya inicem" dedi "tmm kusura bakmayın" deyip kapadım son çaremde gitti ne taksi var ne otobüs zaten onun üstüne yağmur dahada çoğalmazmı bardaktan boşalırcasına daha yolun çeyreğinin çeyreğinde sırılsıklam oldum neyse dedim buda benım sınavım çıkardım müzik çalarımı taktım kulağıma açtım slov bi müzik paçalarıma baktım yerde sürünüyor koydum çoraplarımın altına yürüyorum...yokuş bir sürü yürü yürü bazen arkaya doğru yürüyordum dinlenmiş gibi oluyorda.ayy agzımda burnumdan saçlarımdan elbisemden resmen şarıl şarıl su akıyor ve yokuş bitmiyooor...yokuşta şimşek çakmazmı sürüne sürüne giden ben ödüm kopup bir koşmaya başladım bir koşamay öyle koşmuşumki baktım yol bitmiş..ama öyle nefes nefese kalmışımki sular şelale gibi damlarken üstümden bogazımın kup kuru oldugunu farkedip allahtan matarımı aldım deyip içtim bir güzel ..bizim düz yola geldigimde yağmur daha fazla yağıyordu o kocaman yoluda yürüdüm ama karşımda kocaman bir deniz manzarası kuşlar ve yağmur yeşillik ve ağaçlar ayrı bir tat ayrı bir huzur iyiki arabaya yetişemedim deyip yavaş yavaş yürüdüm ıslandıkça mutlu oluyordum uzun zamandan beri yağmur altında yürümüyordum..oysa ben 2 sene öncesine kadar her yağmur yağdıgında gider altında durur ıslanırdım yürürdüm,bu sefer yağmur çağırdı sanki benieve vardığımda kapı açıktı çok şükür sırıl sırıl bir şekilde annemi görmemek için dua ederken parmak uçlarımla yürüyerek odaları aradım her odaya kapı kenarından bakıp annemi görmediğimde içimden bir oh çekiyo sonraa bizim odaya vardığımda parmak uçlarım çok yorulmuştu kapıyı sessizce açtım derken ablam tuba senmisin diye bağırmazmı
    yuuh diye bağırdım ne adımı sesleniyorsun annem duyucak oda gülüp annem amcamlara gitti demezmi şıkı şıkı şıkı ratatam ratamam göbek atasım geldi bu gün hayat bana kocamaaaan bir gülücük atmıştı ve günlüküme yazmam gerektiğini düşünüp girdim yorganımın altına son 1 saattir seni yazıyorum şimdi gidip kendime koca bir tabakta marul salatası yapıp yiyeyim ekşi ekşi

    Konu ayışığı tarafından (03-03-2010 Saat 19:21 ) değiştirilmiştir.
    ViSAL, Unnecessary ve mus'ab bunu beğendiler.
  10. Alt 03-03-2010, 05:43 #10
    alptraum Mesajlar: 38.107
    Blog Başlıkları: 28
    Geceydi. Kendime sardigim tütünü icerken sadece rüzgari duyabiliyordum ve birde sigaramin sönmeden önceki küllerini görebiliyordum.

    Gözlerimin pek bir faydasi olmadigi dakikalarda bir cilginlik yapma teatisinde bulundum kendimle. Bir sirt cantasi, bir icecek ve bolca sigara sardiktan sonra gar a dogru yola ciktim.

    Gece otobüslerini beklemek cok SIKICI oldugundan fazlasiyla tükettigim heyecanin yerini icmemis oldugum sigaralara ve termosuma koydugum kahveye biraktim.

    Otobüs gelmisti ve beni sarhoslar karsiladi. Kokulari kötü olsada güleryüzlü insanlardi. Tren gar ina geldigimde hemen kalkmakta olan bir ülkeye biletimi aldim ve kosusturma ile tren e sag salim bindim. Hemen bos olan oda aramaya basladim.

    Bir tane buldum ve hemen kuruldum. Bu ani resmetmek icin elime telefonumu aldim ki sarji bitmisti. Zaten ihtiyacimda yoktu telefona. Laptop umu actim ve ayaklarimi uzattim. Internette hep yarim kalan yakama yapismis hic birakmayacak olan mecburiyetliklere göz atiyordum ve o sirada bir grup kisi odaya girdi.

    Tren yavas yavas doluyordu ve Sivelerinin farkli olusundan anladim ki bunlar isci idi. Cünkü bulundugum yerin disindaki köylerde farkli siveler kullanilirdi. Bende o sirada laptop u kapatip bir yarim saat kadar uyumusum.

    Sigara icmek icin uygun bir yer bakmak icin odadan ciktim ve tren de gezmeye basladim. Bir yer bulmustum nihayet ve masanin bir diger ucunda yasli bir amca oturuyordu. Izin aldim oturmak icin. Elbette dedi. Sigarami yaktim ve gün dogmaya baslamisti. O sirada ister istemez bir kac kez göz göze geldik.

    Nereye yolculuk diye sordu. Son durak dedim. Güldü ve bende sordum siz nereye diye. O da son durak dedi gülerek. Meslegimi sordu ve bende sanirim ögrenci diye cevap verdim. Siz, dedim. Emekli ögrenci dedi. .......................




    Acikcasi bu sohbet, bu yolculuk, bu kisi ve o gün. Tarihte illaki bir gün bir filmde ya da gercek hayatta var olmus olabilir. Devamini getirmedim lakin sonu bir sekilde dönüs ile bitecekti. Sonrasi merak edilir hep o dönüslerin. Neyse günlügüne bir gün ekledim. Ister benim olsun ister senin ya da isteyenin. Ben geceyi sonlandirdim. Isteyen gündüzü yasar.

    alper, ay?????, altun ve 2 diğerleri bunu beğendiler..
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın

Bu soru sistemi, zararlı botlara karşı güvenlik için uygulamaya sunulmuştur. Bundan dolayı bu kısımı doldurmak zorunludur.