''Sırların hazinesi olan 'Bismillah' ile başlarım.Onun ile o hazineyi keşfederim.Ardından muhlukatın en hayırlısı,tüm dalalet ve yanlışlıkların ortadan kaldırıcısı Hz.Muhammed'e salât ve selâm getiririm.''
Celcelutiye'den
İnsanı ihya edecek tek bir şey vardır: o da sonsuz bilginin dönüştürücü gücüdür.Bu güce muhatap olmak için,sizin sınırlı gücü sınırsız ile irtibatlandırmanız lazım
Bilinç - Bilinçaltı - Bilinçüstü
Bütün olguların toplamı,depo hali bilinçaltını oluşturur.Bilincin oluşabilmesi içinde bilinçaltına ve dahilindeki bilinçüstüne ihtiyacımız vardır.Geçmiş ve gelecek arasındaki bilinç,'AN'ı belirler.Bilinçaltı geçmişle ilgilidir.Geçmiş tüm yaşantılar bilinçatında depolanır.(Harddisk) Bilinçüstü alan ise gelecekle ilgilidir.Bilinçüstü boyutta henüz işlenmemiş saf enerji vardır.İşte bu saf enerjiye form verebilmek ancak bilinçaltını kapatıp bilinci temizledikten sonra mümkündür.Saf enerjiye saf düşünceyle erişilebilir.(Düşüncesiz farkındalık)
Bilinçaltı,kendisine gönderilen herşeyi kabul eder ve depolar.Geçici olan ve geçici olmayan herşeyi kaydeder.Akıl yürütmez.Hayal-gerçek,doğru-yanlış ayrımı yapmadan herşeyi gerçek gibi algılayarak hareket eder.Ve genelleme yapar.(Zaten herkes böyle,insanlar böyle,araplar şöyle,kürtler böyle.. vs.)
BİLİNÇALTIMIZ
''Görmek için gözlerimi kapatırım'' (Paul Gauguin)
Acaba,neden algıda seçicilik yaşarız ve olayları kendileştiririz?Yani olayları aslı gibi değil hep kendimize göre algılarız.Hakikatı kendi aynamızın rengine bürürüz...
Mesela fizyolojik olarak (tıpkı görme olayında,aslında gören göz değil!göz,sadece bir pencere) hepimizin gördüğü aynı olmasına rağmen,neden ayrı ayrı yorumlarız? Sistem hepimizde aynı işler,ama nasıl olur da herkes farklı görür?
İşte bu olayında baş aktörü ; bilinçaltı
Birşey görmek,ona bakmak başka bir şey; onu algılamaksa bambaşka birşey.
Bu nokta bilinçaltı.
* * *
Bilinçaltı,kendinde var olan ne ise,kendi algısı dışındaki konumda onu daha çok ön plana çıkarır.Onun için hadisi şerifte;''Kul musibeti anlarsa,o musibet rahmete dönüşür.''diyor.
Evet, bilinçaltı filtrelerinden sonra biz olayları görürüz.Öylece tanımlar,yorumlar ve anlarız.Yani gördüğümüz şeylerden çıkardığımız anlamlar farklı oluyor.Onun için insanlar sayısınca görüş ve anlayış vardır.Ve onun için gördüğümüz şeyler genelde farklı oluyor.
Bilinçaltı bir tür programlamadır
Doğru programlayıp,üst bilincin farkında olursan,o zaman bütünlük rahmi içine düşersin.İşte saf alana intikal da budur.
Doğru programlamak, ''Kulum bana bir adım atarsa''nın ilk adımıdır.''Ben ona on adım gelirim''se seyretmektir.O sana gelir.Doğru programlama yapmadan seyri becermek,seni aşar(!) Adım atmadan sana gelmez.
Bilinçaltımız bir tür mıknatıs gibidir
Bilinçaltımızdaki bilgiler bir türk mıknatıs gibidir.İçeride varolan şeyleri dışarıdan çeker.
''Şüphesiz Allah (hiç kimseye) zerre kadar zulmetmez.''(Nisa:40)
''Başınıza her ne musibet gelirse kendi yaptıklarınız yüzündendir.''(Şura:30)
Hz.İsa (as) şöyle der: ''Yerde ne bağlarsanız,göklerde de onu bağlayacaksınız,Yerde ne çözecekseniz,göklerde de onu çözeceksiniz.''
Sanki bilinçaltımızda ne varsa,neye inanmışsak,bu inanca uygun enerjik boyutunda titreşimler oluşturuyoruz.
* * *
''Kulum beni nasıl bilirse,ona öyle muamele ederim.'' (Kutsi Hadis)
(Bu hadis kişinin,hayatta başarılı olabilmesi için çok derin tefekkür etmesi gereken bir hadistir)
Bilinçaltına ne ekerseniz onu biçersiniz
Bilinçaltımız bir fikri kaydettikten sonra doğruluğuna,yanlışlığına bakmadan sorgusuz sualsiz uygulamaya başlar.Burası çok önemli ve kırılma noktası olan bir bilgi.Yani ektiğiniz ne ise,iyi ya da kötü mutlaka yeşerecek.Her ne ekerseniz onu biçersiniz.Bu tarlaya ekilen herşey biçilmek içindir.Sanki bilinçaltı bilinçli zihnimizin hizmetkarıdır.
''Güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır.'' (Bediüzzaman)
Yani bu,maddeden manaya ve manadan tekrar maddeye(ancak yerin saf 'nur' olması,madde içinde mananın görülmesi,mana-ı harfi) helezonik bir döngüdür.
* * *
''Ademi yarattım ve ona ruhumdan üfledim''(Kutsi hadis)
''Adem bu sır ile halifem oldu,madde üzerinde hüküm sahibiridir.''
''Ey Geylani! İnsan benim katımdaki (Allah katındaki) değerini bilse,'Bugün mülk benimdir' der.''(İlahi İhsan)
Ve böylelikle Adem,Allahın ruhunu taşımakla halife-i ruy-i zemin oldu.Yani Allahın halifesi.
'Ademi yarattım' maddi süreç.'Ona ruhumdan üfledim' ruhsal yapı,mana boyutu. Ve o da tekrar kemaliyle maddi düzleme yansıdır.Belki tahkiki iman sahası,imanın bilinçaltı düzeyde de yerleşmesidir bu..Düşünce tohum gibidir ve bilinçaltımızda toprak,gönderilen herşeyi kabul edip,inandığımız,onayladığımız her olgu burada yaşama dönüşür.
''Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz,nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz.''(Münavi,Feyzü'l Kadir)
''AllahuAlem''
('KA'ya selam..)
Sefa Mehmetoğlu [Ra)