![]() |
--->: Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Said Nursi ile atatürkün bir tutulmasından dolayı o cümleyi kullandım,Said nursi asla dış mihraklara hizmet etmemiştir,düşüncelerde bi yanlışlık yok onlara ben de katılıyorum dış güçlerin oyunları oldu hala daha oluyor,ama kişileri yanlış yere koyuyorsunuz tepkim buna... |
--->: Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Dış mihraklar içerdeki karışıklığı gördükleri zaman ortaya çıkar,körükler ve başarılı olurlar. |
--->: Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler dıs mıhraklar olayları tasarlar gelıstırır ve atesler ...kendı ıkı zıt kutup pıyonlar bu olayı gerceklestır...halk aldanır onlar emellerını gerceklestırır..... |
--->: Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Okullarda öğretilerin tarih dersleri amerikanın elinden geçip onarılmış ve değiştirilmiş tarihtir. Elbetteki herkes kendi inancını yaşamalıdır. Diğerlerinin inançlarını suistimal etmediği ve değer verdiği şeyleri hiçe saymadığı taktirde. |
arkadaşlar bizler müslümanlar olarak yalnızca Kur'an 'ı Kerimi ondan sonra da peygamber efendimizin(sav) hadislerini kendimize rehber alırız ve buna uygun yaşarız ... Kur'an da mü'minlerin devletinin sadece ve sadece islamiyetle yönetilecği yazıyor ve bu yöneticilerin de mü'min olması gerektiğini Allah-u Teala bizlere emrediyor ... osmanlı devleti 600 küsür sene böyle yapmış hangi hristiyan hangi yahudi bundan zarar görmüş bizansta ortodoksların göremediği rahatlığı osmanlı onlara vermiş... pekii atatürk ? önce hilafeti kaldırmış sonra da devletin dinini ortadan kaldırmış gerisini size bırakıyorum... |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Bu hamur daha çok su götürür , siz bugünkü putları kırın kardeşler. |
Biz ne kadar uğraşsak ta bu putperestlere laf anlatamayız. Allah onları ıslah etsin. Mesaj Mobil üzerinden gönderilmistir |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler BİR AYDA ZİRVEYE DOĞRU!.. Yazarımız Tahir ÇALGÜLER'İN Mayıs ayı içerisinde çıkan kitabı "KEMALİST EKOLOJİ" piyasada henüz bir ayını yeni doldurmuşken dalında zirveye yerleşen ve okurun en çok aradığı kitap oldu. Çalgüler'in kitabı piyasaya dağıtımı yapıldığı gün haberini şöyle vermiştik; birlikte anımsayalım: YAZARIMIZIN YENİ KİTABI ÇIKTI!.. Yazarımız, Tahir ÇALGÜNER'in alanında çok büyük bir boşluğu dolduracağı kitabı iki gün önce tüm kitabevlerinde satışa sunuldu. Herkesin kütüphanesinde olması gereken bu kitabı sakın kaçırmayın!.. ÖNSÖZDE NE DEDİ? NEDEN “KEMALİSTEKOLOJİ”? Bu kitap, 2008-2011 tarihleri arasında yazılmış popüler düşün deneme yazılarımı içeriyor. Yazıların çoğu Kema-lizm, Ekoloji ve Toplumsal alandan doğma, sosyal alandan olma kavramlardan seçilidir. 2003 yılında yayınlanan, “Çevre mi Ekoloji mi?” adlı kitabımın devamı niteliğinde bir çalışma. Bu kitabın ismi, “Kemalizm’in ekolojisi” olabilirdi. Eko-Kemalizm,” Kemalizm ve Ekoloji” veya Ulusal Ekoloji de olabilirdi. Ancak her kuramın bir toplumsal ideoloji ile ilişkisinin kurulması gereğine birde Kemalizm ile Ekolojizm arasındaki epistemolojik, ontolojik ve felsefi yakın ilişki de eklenince, kitabın ismi belirginleşmiş oldu. “Kemalizm”’i bir ideoloji olarak görmeyen ve de anti- Kemalist bir entel zümrenin; Atatürk, ekolojist miydi? “Yahu! Şimdi de ağaçları, böcekleri de Kemalist olan mı? Olmayan mı diye ayıracağız” dediklerini duyar gibiyim. Bu türden düzeysiz ve yüzeysel görüşe sahip olan, bilgiden azade “çevreci” ulemaya ve de fikirden muaf, zikirden budala “sözde Atatürkçülere”! (Kemalist olmayan) şunu hatırlatmak isterim; Neo-liberal çevrecilik, Eko-Sosyalizm, “Faşist Ekoloji”, ”Marksist Ekoloji” Yeşiller, Toplumsal Ekoloji, “Demok-ratik Ekoloji” gibi kavramlar nasıl oluyorsa, “Kema-listEkoloji” de olur. Orijinal Kemalist kuramına (1919-1938) ve ideolojisine hayran olan bir yazar olarak; 6 oka bütünüyle sahip çıkan ve okların ucunun gösterdiği hedefinin de demokrasi olduğunu kavrayan bir Kemalist olarak; Kemalist ilkelere bir ok ilave edilmesi gerekse, onun da (7. ok olarak) ekoloji(zm) oku olacağı noktasına ulaştım. Bir Ekosistemde; a) Üreticiler b) Tüketiciler ve c) Ayrıştırıcılar olmak üzere üç temel kategori vardır. Buna ekolojinin “döngüsellik” prensibi denir. Ekoloji, doğrusal değil döngüsel çalışır. Düşünce üreten "Ekolojistler" ile düşünce tüketicisi "Çevreciler" arasındaki "çevreciler" lehine oluşan bu deng-esizlik "düşünce ayrıştırıcılarının", bir toplumdaki populas-yonunun, azalmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla, düşünsel ekosistemimizde oluşan bu döngüsel anamoli de; ekosistemlerdeki zincirleme yıkımlar ve bozulan dengeler olarak biz insanlara geri dönüyor. Ekolojik olmayan bu durumu önleyebilmek de; Ekolojist paradigma ile "Çevre(bilim)cilik"! arasındaki "ay-rımı" algılayan ayrımlaştırıcıların; ekosistemin zihinsel "dilini" ve domino etkisindeki, birbirlerine görünmez ipliklerle bağlı, üç (3+) boyutlu ilişkilerini çözümleye-bilmelerinden geçiyor. Ekolojizm ile çevrecilik kavram farkı; yatayda anlam genişlemesinden değil dikeyde paradig-masal bir eksen kayması olarak belirginleşiyor. Bu da beraberinde Ekolojizm dnemine tekabül eden bir bilinç farkındalığını gündeme getiriyor. Düşüncelerin de bir ekolojisi vardır. Sosyalist ve liberal ideolojiler, ontolojik alanları içinde bağımsız ideolojiler olsa bile, aslında eksik etek ideolojilerdir. Ancak kavranabilir bir bütünün içinde bir anlam ifade ederler. Karşıtmış gibi görünse de, birbirlerini besleyen düşün ideolojileridir. Dolayısıyla; salt Liberalizm ve salt Sosyalizm, kendi kendilerini doğrulayan algısal kehanetler üzerine kurulu olması nedeniyle yeteri kadar sinerjitik değildir. Üreticileri; ideolojiler içinde “sol” iktisadi yelpazesi şeklinde düşünür, tüketicileri ise; “sağ” ideoloji ile eşlersek, bu üçlü döngüsel sürekliliği sağlayacak, 3.temel kategorinin (“ayırıştıcılar” olarak) Kemalizme tekabül etmesi düşünü-lebilir. İşte tam bu noktada da; “Kemalizm’in Ekolojisi” ya da “KemalistEkoloji” kuramı daha da anlamlı bir hale gelmektedir. "Aşınan aşılır ve "Ölüm, yaşamı beslemeye devam eder". Kemalizm’in 6 ilke okunun içinde “Demokrasi” okunu göremeyen, burnunun ucunu görmezlere de; okların ucuna değil, işaret ettikleri yere bakmalarını öneririm. Demokrasi, kavram itibariyle, bir ideoloji değil, hedeftir. Dolayısıyla Demokraside; “yolda olmak” önemlidir. Kemalizm ve Türkiye Devrimci Kemalistleri ise, bu yolda hakkıyla yürümeye kararlıdırlar. Toplum olarak sıklıkla, “yanlış” bir fikri kendisinden menkul doğrularla çözümleme gibi büyük bir yanlışı yapma hatası eğiliminde oluyoruz. Yeni çağın yükselen (anti-emperyalist) iki değeri olarak, Ekoloji(zm) ve Kemalizm varlık alanı itibariyle, bir form(biçim) meselesi değildir, bir “sosyal duruş”, içerik ve içsel bütüncü bir düşünme biçi-midir. Yedek söylemler değil, asıl olandır. Aynı zamanda, Demokratik bilinçlenme sürecinde ilişkili iki anahtar kavramdır da. Ekolojik zeka, empatiyi geliştirir, empati ise demokrasinin mayasıdır. Atatürk ekolojist miydi? Diyenlere; Marks’ın döneminde ekolojik sorunlar var mıydı? Yâda Neo-liberallere, Adam Smith ne zaman da beri çevreciydi de haberimiz yoktu? Eko-faşistlere de, Hitlerin hayvan sevgisi nereden kaynaklıdır? der, tebessüm eder geçerim. Ekoloji konusuna tüm evrensel ideolojilerin el atması ve kuramlarını revize etmeleri gerektiğini düşünen birisiyim. Bu konuda sosyalistler başı çekiyor. Kemalistler de onlardan niye geri kalsın.? Bu açıdan yeni bir kuramsal alan olan “Kemalistekoloji” bu alana destek verecek kişiler ve görüşler ile daha da güçlenecek. Kemalist yazarlarımızı bu alanı geliştirmeye kuramsal destek vermeye çağırıyoruz. Kemalizm’in “Ekoloji” ile imtihanına var mısınız.? Bu kitabın yazarının Sosyalist mi?, Liberalist mi? Yoksa gerçek bir Kemalist mi? Hatta çevreci mi? Ekolojist mi? olduğu satır aralarında gizli, belki de Kemalizm de böyle bir şey zaten, 3. yol. 3. İdeoloji, ama kesinlikle orta(cı) yol değil. Yani, (yanisi şu) Ekoloji gibi!! Kitap, üç bölümden oluşuyor; Kemalizm ve toplumsal yaşama dair düşün yazılarımın yanında Ekoloji ile ilgili bir bölümde bulunmaktadır. Ayrıca buna ilave olarak; “ Uyy da!” diyerek Ekoloji’ye uy-du denerek Türkçeye çevrilen (Neo-Liberalizm’in uydu kavramı olan) uyduruk bilim “çevrebilim”in (?); “uysa da uymasa da…” diyerek ortaya atılan ve toplumun ekolojisi ile de hiçbir zaman da uyumlaşamayan “çevre-ciliğine”! ilişkin saptamalarım da bulunmaktadır. Bu kitabın gerçek algılayıcısı ve okuru, ” kraldan çok kralcı” olmayan ancak “kral çıplak” deme düşün ve kılgı cesaretine sahip gerçek Türkiye Kemalistleri ve Ekolojistleridir. Sözde “Çevreci-Daniskalara” ithaf olunur.! Bu kitap türünün tek örneği olup, güncel akademik dünya yazınıyla bilimsel dayanağını bulan bir çalışmadır. Retorik-sel ve polemiksel bir üsluptan kaçınılmıştır. Yararlanılan kaynakçaların birçoğu Türkiye’de yayınlanan çevreci kitap-ların kaynakçalarında bile yer almamaktadır. Yeni bir teori arayışında olan kitabı öncelikli olarak üniversitenin gündemine, sonrasında da düşünsel jimnastik için kamuoyunun ilgisine sunarım. "KEMALİSTEKOLOJİ" toplumsal bir hareket olmanın yanında; İnsan(toplum) ve ekosistemler arasındaki mevcut karşılıklı "tahakkümden", sessiz güce dayalı "karşılıklı" bağlılık, hük-medebilirlik ve flörte temelli birlikte evrilme sürecinin sonucunda oluşan bir sosyal ilişki boyutuna geçişin adıdır. Dolayısıyla;yeni bir kombine düşünme/düşünce sanatının adı, bir enerji türü ve demokrasi biçimidir de.! Kemalizm ideolojisi ve Ekoloji kuramı yeniden doğmuyor, adeta halen daha yaşadığını haykırmakta. Her nerede, nasıl ve kimler tarafından ve de hangi üniter vatan ekosisteminde yaşatılıyorsan? Tahir Çalgüner Kemalist-Ekolojist ANKARA 2011 ÖZSÖZDE NE DEDİLER? Mustafa Kemal Atatürk sadece bir ulusun değil belki de yeni bir çağın yazgısında kilit bir rol oynayan devlet adamı. Sadece devlet adamı demek de yetersiz kalabilir belki. Bir düşün ve fikir insanı aynı zamanda. Sadece askeri ve politik alanda değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik, felsefi dahil olmak üzere hemen her alanda özgün fikirleri olan ve her insana nasip olmayacak şekilde geleceği kestirebilen ve bu geleceği kestirebilme yeteneği sonucu kararlarını en doğru şekilde alabilen evrensel bir değerdir Atatürk. Üstün görüş ve kabiliyetleri ve ön görüşlülüğü sayesinde sadece bir ulusun kaderini çizmemiş aynı zamanda tüm dünyaya örnek olmuş ve yine tüm dünyanın takdirini kazanmış. Evrensel oluşunun bir ispatı da bu durum olsa gerek. Evrensel deyince; en önemli özelliklerinden biri düşünce ve fikirlerinin sistemler üstü, evrensel olması, bir başka deyişle belli bir zaman ve mekan kalıbı içine sıkışmamasıdır. Bu açıdan bakılırsa Atatürk’ün fikirleri ile ideolojiler üstü bir yapıya sahip olduğu da tartışılması gereken konulardan biridir. Atatürk’ün fikirlerini ve değerlerini ortak bir çatı altında toplamak ve rafine bir şekilde bunları sunmak için kullanılan “Kemalizm” sözcüğü kesinlikle içi geçmiş ideolojilerin “izm” kalıplarıyla bir tutulmamalıdır. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün görüşü, düşünce yapısı ve fikirlerinin evrensel ve insancıl boyutları her zaman ön plana çıkmaktadır. Görüş ve fikirlerinin eskimemesi ve değerini geçen zaman içinde yitirmemesi de işte tam bu yüzdendir. “Ekoloji” özellikle son 30 yıl içinde dar anlamıyla “çevre” den kesin bir ayırım göstermekle beraber bir bilim olma yolunda çok fazla ilerleme kaydetmiş ve canlı ve var olanın bilimi olarak ön plana çıkmıştır. “Ekolojik sistem” sözcüğü çok revaçta olmasına rağmen ekolojik düşünce yapısının da sistemler üstü, evrensel bir yönü bulunmaktadır. Tam bu noktada, “Kemalizm” ve “ekoloji” sözcükleri birbirlerinden ilgisiz ve farklı gibi görünseler de evrensel ve insancıl nitelikleri ve sistemler üstü olmaları bakımından örtüşmek-tedirler. Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce yapısı ve fikirlerinin evrensel ve insancıl özelliklerinin tamamıyla ekolojik düşünce tarzına uygunluk gösterdiği kolaylıkla söylenebilir. Ekolojik düşüncenin dar düşünce kalıplarına sığdırılmaya ve dünya ekolojisinin neredeyse can çekişmeye başladığı günümüzde Kemalist düşünce yapısı ekolojiye uygulanarak dünyanın önünde yepyeni kapılar açılabilir. Çünkü görülmüştür ki ne liberal çevrecilik, ne sosyalist ekoloji ne de anarşist ekoloji anlayışı, teorik ve özellikle artan pratik sorunlara bir çare olamamıştır. Kemalist düşüncenin ve ekoloji biliminin temel özellikleri aynı potada eritilerek yeni kuramsal ve pratik sonuçlara ulaşılabilir. Yeter ki insancıl ve evrensel özelliklerden feragat edilmesin. Bu açıdan bakıldığında, “Kemalist” ve “Ekolojist” düşüncenin harman-lanması yani “KemalistEkoloji” için bir başlangıç niteliği taşıyan bu kitap ve bu kitabın çıkış zamanı önem arz etmektedir. Kemalizm’in (ideolojinin) “demokratik”! yollarla itibarsız-laştırılmaya çalışıldığı, adeta günah keçisi ilan edildiği günümüzde, Çalgüner’in toplumun gündemine getirdiği “KEMALİSTEKOLOJİ” kuramı; Türkiye için yeni bir bilimsel ve toplumsal açılım olmakla beraber, bazı çevre bezirganları için ise, sinir bozucu ve travmatik etkileri olacaktır. Yeni kuram; eserde ultra-entelektüel bir anlatım dili kullanılarak, kaleme alınmış. (Hermenutik bir dil kulla-nılması, Çalgüner’in bilinçli bir seçimidir). Okuyucuyu düşündürmeye, algılamasını kamçılamaya ve Üst-Bilinci uyandırmaya yöneliktir. Bu nedenden dolayı anlam bütünlüğü, analitik dilde olduğu gibi “yatay gramerde” aranmamış, dikeyde katmanlı bir anlatım tarzı benim-senmiştir. Tahir Çalgüner, buna özne-nesne geçişkenliğine dayalı “ekolojik dil” diyor. Yalın ama “basit” değil. Aklen ama naklen değil, Orhan Pamuk gibi de post-modernist değil. (“Hiç düşünmez misiniz?”) Saptamaları vurucu, kelime aralarında gizli. Son zamanlarda okuduğum en ilginç ve doyurucu bir çalışma. Kitap ayrıca; Temiz havaya hasret çevre tacirlerinin kapalı sistem ekolojilerine de bir pencere açan demokrat mesajların iletilmesi sorumluluğunu da yerine getiriyor. Bu türden ufuk açıcı eserlerin, gerçek değerinin anlaşılması; (en iyimser tahminle) kitap zamanından ne kadar önce yazılmış ise, konunun gelecekte gündeme geliş tarihinden itibaren de en az “o kadar” bir sürenin üzerinden geçmiş olmasıyla mümkün olabilmektedir. Bırakınız “Ekolojizmi”, Kemalizm’i bile 2012 Türkiye’sinde halen daha yeteri kadar içselleştirememiş “rötarlı aydın-lanan” bir toplumun parçası olan,”erken aydınlanmış” aydın yazarların ortak kaderi ve aynı zamanda hikâyesidir de bu kitap… “Etkinlik ve etkenlik, bütüncü olmaktan geçer. Gerçek “Evrensellik”, yerel ve ulusal çıkışlıdır…” diyor Çalgüner. Birbirinden bağımsız, dağınık, (parça parça) olan ekolojist hareketleri; hedefi belli, etkin bir ideolojik söyleme dayalı, ulusal bir çatı altında toplamanın gerekliliği ortadadır. “Akademik (sivil) Kemalizm” alanına da katkıları ile bilinen Çalgüner’in, “Toplumsal Ekoloji” konusuna da el atması; akademik dünyanın renksiz ekolojisini de renklendireceğe benzer. SKY YAYINCILIK 2012 *************** Ekolojizm Çağında “KEMALİSTEKOLOJİ” TAHİR ÇALGÜNER **************************** Kitabevlerinin dikkatine!.. Sokak Kitapları Yayıncılık Rasim Paşa Mahallesi Siftah Sokak N:19 Kadı-köy\İSTANBUL Telefon: 0 216 405 10 88 Faks: 0 216 540 46 14 info@sokakkitaplariyayincilik.com .:: Sokak Kitaplar Yaynclk ::. [ Ulusal Ses ] - 23.05.2012 [ Ulusal Ses ] - 01.07.2012 |
Kitap Tanitimlari bölümünde kitabi tanitmaniz daha dogru olacaktir. Anlayisiniz icin tesekkürler Alıntı:
|
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler bilmediğim çok şey varmıs megerse ..ilginç gerçekten |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler herkesin bilmedigi pek çok sey var :) |
Arkadaşlar benim düşünceme göre atatürk ister dinci olsun ister olmasın ülkemizi kurtardı ve şuanda atatürk benim dinci olmamı engellemiyor hangi dine inanacağımada karışmıyor ve ben müslümanlık şartlarımı yerine getirebiliyorum. atatürk buna engel olmadığına göre bana bu konuda karışmadığına göre ister dinci olsun ister din düşmanı beni ilgilendirmez ben onu sadece ülkemizi kurtardığı için seviyorum başka bir sebebi yok. ayrıca atatürkün din düşmanı biri olduğuna dahil hiç bir kanıt olmamasıyla birlikte dinci olduğuna dahilde birsürü kanıt var. lütfen araştırma yapmadan ve ne olduğunu anlamadan bu tür suçlayıcı düşüncelerinizi paylaşmayınız buna iftira denir. |
Tarih olduğu gibi anlatılmıyor . Bizden bir şeyler illa ki saklıyorlar . |
anca kulaktan dolma bilgilerle gelin zaten. Atatürk bi kere kuran ı dorıu açıklanması we hurafelerden arındırılması için ülkenin en iyi hocalarına görev vermiştır.atatür bize gögten gelen kitaplar sözü bir kere değiştirilmiştir onun gerçeğini arştır öle konuş zaten gerçeğindede yahudierin aptallığından bahsediyor islamiyeti övüyodu.atatür kurana basmıştır olayıda şöledir atatürk ülkenin en iyi denilen hoclaarını toplar we hangisini dini gerçekten bilen hangisini sahtekar olup olmadığını anlmak için yere kuran koyar ve der ki "bu kuranı basanı affederim basmayani asarım demiştir" zaten sahtekar sözde müslümanların hepsi basmıştır atatürk işte bu basnları öldürtmüştür basmayanlarda ona "sen hani basmayanları öldürecektin demişler" atatürk onlara " bu sizin sınawınızdı şimdi gerçekten kimin sahtekar olup kimin olmadığını anladım onlar sahtekardır" demiş we o kuran a bamayan hocalara anadolunu dört bir yanına dini halka anlatıp emevi hurafelerinden temizlemek için yollamış. yani anlıcağın atatürk hem mantıklı hem özgürlükçü hemde dinine sağdık bir adamdı gidip araştırın bunları ne dediğini bilmeyen geri kafalılar |
Alıntı:
Stalin, birgün meydanda konuşma yapıyormuş. Herkes sessizce dinliyor tabi. Konuşmanın heyecanlı bir yerinde adamın biri çok seslice hapşırmış, Stalin'in dikkatini dağıtacak kadar. Stalin, kükremiş, kim o hapşıran?!. Kimse de ses yok. Kimse o, çabuk ortaya çıksın?!. Ses yok yine kimsede. Emir vermiş Stalin, en ön safı tarayın. Askerler miting alanındaki ön safı kurşuna dizmişler. Tekrar sormuş, kimse o ortaya çıksın. Kimse ağzını açmamış. Emir vermiş Stalin, ikinci safı da tarayın. Askerler, gözlerini kırpmadan ikinci safı da kurşuna dizmişler. Stalin, tekrar sormuş, kimdi o hapşıran, kimse söylesin yoksa üçüncü saf da kurşuna dizilecek. Orada bir garip, sesi soluğu kesilmiş: bendim efendim, demiş. Stalin de, desene be yoldaş yaa, ÇOK YAŞA, demiş... merhametine qurban... de hadi selametle... |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler dunya nerelerde siz hala 1938 yılında ölmüş bir adamı konuşup tartışıyorsunuz |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler atatürk şeyh saidi asmış diyorlar buna ne demeli... |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler buradaki açıklamalar uydurmadır atatürk dindar bir adamdır aynı zamanda insanların bilime ve bilgiye yönelmesini istedi çünkü insanlar cahildi cahalet felakettir |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler arkadaşlar 5816 sayılı kanun halen yururlukte halen konustuklarımıza dikkat edelim... bu kanun kalksın tarihcilerimiz bildiklerini anlatsın , arsivler acılsın , fransa ve ingiltere elindeki osmanlı arsivleri acsın yada versin. BU ulkede ne KEMALIZM KALIR NE ATATURK .. O ANITKABIRDE KABE DE PUTLARIN YIKILDIGI GIBI YIKILIR... Bu MILLET BU ULKE VE BU DUZENE SIVIL DARBE YAPAR (ATATURKUN YAPTIGI ASKERI DARBEDIR ) TEKRARDAN OZUNE DONER . 100 yıldır bu millet uyutuluyor ve hain olanlar kahraman gibi gosteriliyor. Haini allah olarak gören nesil yetistirildi 100 yıldır bu ulkede. Bu nesıl kemalizm diyor baska birsey demiyor. Bunların ıcınde alevisi, ateisti, teisti , agnostiki allaha inanmayan ve allahın var olup olmadıgına suphe ile bakan insanlar yetisti bu ulkede. BU ULKEDE BIR YAZAR CIKIPTA KABEYE GENELEVIDIR diyebiliyor... BU ULKEDE ATALARI ISLAM UGRUNA 1000 YILDIR SEHIT OLAN ULKEDE O ATALARIN TORUNLARI TURBANLI YADA BASORTULU DIYE UNIVERSITELERDEN JOBLANARAK ATILDI GORDUK HEPIMIZ... ARTIK BU MILLET UYANDI... 1915 lerde DAGITTILAR İSLAM HİLAFETİNI AMA BAKIYORUZ HRISTIYAN ALEMININ LIDERI HALEN ORDA PAPA EFENDI...NIYE ISLAM ALEMININ LIDERI YOK NEDEN BU ALEM LIDERSIZ KALDI ? BU ALEMI BASSIZ BIRAKIP ISLAM ALEMINI DAGITTILAR ISTE ... TEK AMACLARI BUYDU BASARDILAR...AMA ISLAM ALEMI YENIDEN UYANIYOR, TURKIYENIN ONDERLIGINDE.. GAZAMIZ MUBAREK OLSUN . II. OSMANLI DEVLETI YAKINDIR ARKADASLAR... ESEN KALIN .ALLAHA EMANET OLUN... |
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Alıntı:
|
→ Atatürk kimdir? Gizlenen gerçekler Bakın arkadaşlar tartışmaya gerek yok atatürkün yaptıkları tamamen ortada ünlü haham haim nahumla trende saatlerece sohbet etmiş ne konuşulduğu bilinmiyor ve atatürk mülüman değildir devlet arşivlerinde bir videoda gökted ndiği sanılan kitapları inkar edior kabul etmiyor ama şu bir gerçektir atatürkün muhteşem bir askeri dehası vardır ama bu devleti o kurtardı demek mantıksız çünkü kimse tek başına devlet kurtaramaz bu devletin inançlı evlatları olmasa hiç bişey yapamazdı bu bir gerçek ha dini devlet işlerinden ayırmak ta ayrı bi meseledir çünkü peygamber efendimiz din bir siyasettir diyor dini siyasetten ayırmak hadise ters düşmektir ve biz müslüman bir ülkeyiz ve çeçevremizdeki müslüman ülkerinde lideri konumundayız şunu unutmayın hilafet nerde düştüyse orda kalkacak... |
Bak kardesim, iyi guzel konusuyorsunda, dinle halk niye ayrilmali? zaten Osmanli zamanindada Din vicdan meselesi degilmiydi? Ister hristyan olurdun, ister musluman istersende baska bisey, Benim bu soruma cevap ver, senin özün nedir? bunu bana açikla, bizim turk milletimiz bu gunlerde nereye gitmek istedigini fazlasiyla iyi biliyor ama nereden geldigini unutuyor, |
Gectigimiz yuzyilin dehasi. Musolini ve Hitler in hocasi. Cok sey var coook. En iyisi. Son fiavun diyelim... Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir Mesaj mobil cihaz üzerinden gönderilmistir |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:02 . |
2000- 2025
Tüm bağışıklıklar ve idelerden bağımsız olan sözcükleri sarfetmeye mahkumdur özgürlük