Çocuklar,kendilerini koruyacak kimseleri varken bile tecavüz denen bir vahşete maruz kalırken,yetiştirme yurtları ve ıslahevleri gibi yerlerde tamamen savunmasız kalıyorlar.
Nur Akman'da 2 Martta bu konu üzerine TECAVÜZ GERÇEKSE SUSKUNLARI OYNA adlı bir yazı yazmıştı.Paylaşmak istedim.
“Onlar 4 küçük arkadaştı
Birgün masum bir hata yaptılar ve o gün birdenbire büyüdüler.
Hapse girdiler, dayak yediler, tuvalet temizlediler.
Tecavüze uğradılar!”
Sleepers filminden ilham alan 'Suskunlar' dizisi dün akşam başladı.
Twetter yıkıldı, 'suskunlar' TT oldu. Ekşi sözlük çalkalandı, fikir beyan etmeyen yazar kalmadı
Kimi boğazında bir yumrukla kalakalmıştı, kiminin kanı donmuştu, kimi salya sümük ağlamıştı. Kimi de dizinin Sleepers'tan fazla etkilendiğinden şikayet ediyordu.
'MÜDÜR BENİ COPLA TEHDİT ETTİ'
Bense 4 küçük çocuğun cezaevinde gördükleri işkenceleri ruhum daralarak izledim. Dizi bittiğindeyse kulaklarımda şu cümleler yankılanıyordu:
- Bazı arkadaşlarımıza adli tutuklular tarafından defalarca tecavüz edildi. Bazen zorla pantolonlarımızı indirmeye çalışıyorlardı.
- Çok küçük yaştaki bir çocuk koğuş sorumlusu tarafından zorla yatağına alındı. Onun çığlıklarını duymamak için kulaklarımı kapattım.
- Cezaevinde cinsel taciz ve tecavüz olayları sürekli oluyordu. A-10 koğuşunda Ahmet D.’nin, A-3’te Kemal Y.’nin, diğer mahkumlara karşı cinsel tacizde bulunduklarını duyduk. Özellikle Mehmet T.’nin A-3 koğuşunda tecavüze uğradığını duyduk. C-7 koğuşunda Fırat M. A-3’te yattığı zamanda, Mehmet T.’ye tecavüz edildiğini söyledi
- Müdür beni copuyla tehdit etti!
- Küçük bir odaya kapatıldım, oraya gelen giden bana vuruyordu. Ayaklarımı bağlayarak sopa ile dövdüler.
- Koğuş sorumlusu bir arkadaşımızı basketbol potasına boynundan astı, tam boğulmak üzereyken indirdiler. Bu nedenle onu arkadaşlarımla dövmeye kalktık. Bunun üzerine götürüldüğümüz müdür odasında müdür bizi dövüp, koğuşa gönderdi. Koğuşta da sürekli dayak ve kötü muamele sürdü.
SLEEPERS DEĞİL POZANTI'DAN YOLA ÇIKILSA, YİNE DE İZLER MİSİNİZ?
Bu diyaloglar diziden değil maalesef. Gerçeğin taa kendisi... Pozantı Cezaevi'nden çıkan çocukların ifadeleri... Hani 'taş atan çocuklar' var ya, onların!..
Suskunlar'ın yayına girdiği gün, onların dramı da manşetteydi. Cezaevinde yaşadıkları cinsel tacizi ve işkenceyi anlatıyorlardı. Haber tepki çekse de, kimsenin boğazında bir düğüm oluştuğu, salya sümük ağladığı falan yoktu.
Hadi şeytanın avukatlığını yapalım! Dizinin yapımcısı (TİMS) çıkıp “Ne Sleepers'ı kardeşim, bu bire bir yaşanmış bir hikayedir! Bizim çocuklarımızın hikayesidir” dese!... 'Acaba diyorum' dizi bu kadar çok ilgi çeker mi?
Kurguysa tamam ama gerçeğin ekrandan yüzümüze yüzümüze vurulmasına tahammül edebilir miyiz?
Dizide Murat Yıldırım'ın oynadığı Ecevit'in Pozantı'daki S.Y. olduğunu bile bile; Bilal, İbrahim ve Zeki'nin o işkencelere gerçekten uğradığını bile bile yine de 'Vayyy! Ne dizi be' diyebilir miyiz?
SUSKUNLAR'I DEĞİL, 'TAŞ ATAN ÇOCUKLARI' İZLEYECEĞİM
Diziye gelecek olursak eğer fazla söze gerek yok; iyi oyunculuk, film gibi çekilmiş sahneler, iyi kurgu ve iyi bir iş... Dizinin senaristi de zaten tanıdık. Ezel'in senaristi Pınar Bulut! (Bu arada Kerem Deren'e gönderme yaparken Ezel'in senaristi, Pınar Bulut'tan bahsederken Ezel'in senaristlerinden biri diyen zihniyete de çok pis gıcığım)
SBT reytinglerinde dizi totalde 5., AB grubundaysa 3. olmuş.
Yani seyircinin Suskunlar'ı takip edeceği kesin.
Bana gelince, çok beğenmeme rağmen bundan sonra diziyi izlemeyi düşünmüyorum.
Çünkü o sırada 'Pozantı'daki yahut diğer islahevlerindeki küçük bedenlere yapılan işkenceleri durdurmak için neler yapabilirim?' diye düşünüyor olacağım.
Size de tavsiye ederim.
