Yayınevi: Epsilon Yayınevi
Basım Tarihi: Ocak 2004
Kitap Türü: Roman / Edebiyat
Albert Einstein'ın beyninin içini görebilmek isterdim. Neler düşünürdü? Zihni nerelerde dolaşırdı? Günün hangi saatinde ve nerede gelirdi çözümler aklına? Gerçekten bir aşçısı var mıydı? Yemek yaparken aşçısının işine karışır mıydı? Doğrusu o karmaşık saçlı başını bir tencerenin içine sokmuş merakla içindekilere baktığını, ya da serçe parmağını pastanın kremasına batırıp yüzünde muzip bir ifadeyle tattığını görür gibiyim.Epsilon Yayınları, geçtiğimiz günlerde Robert L. Wolke'un Washington Post'ta ve diğer gazetelerde 'Yiyecek 101' başlıklı köşesinde çıkan yazılarından oluşan 'Einstein Ahçısına Ne Dedi?' adlı kitabının (ben 'aşçı'yı tercih ederdim ya yayınevi 'ahçı' demeyi seçmiş) Türkçe çevirisini yayımladı. Bu kitabın çevrilmesine kim karar verdi bilmiyorum, ama bunun iyi bir karar olduğunu söyleyebilirim. Kaliforniya'da yaşayan başarılı bir şef, Burak Epir, yiyeceklerin kimyasıyla ilgili hangi kitabı almam gerektiğini sorduğumda; başka birkaç isimle birlikte bu kitabı da önermiş, hatta Türkiye'ye gelirken kitabın İngilizce'sini getirmişti. Mutfak konusundaki merakımı gidermek üzere okumaya başladığım kitabın Türçesi'nin de elimin altında olması hoş bir duygu doğrusu.Bu kitapta yer alan sorular, köşenin okuru olan aşçılar tarafından sorulmuş. Robert Wolke da onları bilimsel veriler ışığında yanıtlamış. Karbonatla kabartma tozu arasındaki farkı merak etmiş bir aşçı mesela. Gerçekten de özellikle hamur işlerine meraklı olanlar bu sorunun yanıtını merak ederler. Hangisini kullanmalı? Neden? Sonra makarnanın haşlama suyuna neden tuz koyduğumuzu, kafeinsiz kahvenin nasıl yapıldığını, yemeğe konan şarabın pişince uçup uçmadığını, 'karamelize etme'nin ne demek olduğunu, çikolatanın neden ağzımızda eridiğini merak etmiş Amerikalı aşçılar, Robert da araştırmış, bulmuş ve anlaşılır bir dille anlatmış. Araştırmış dediğime bakmayın, yıllarını üniversite hocalığı yaparak geçirmiş biri Robert. Onu bu kitabı yazmaya iten de 'okul yöntemi' ile 'deneme yanılma yöntemi' arasındaki fark olmuş bir anlamda. Okulda, tarih dersinde öğrendiğiniz bilgileri hatırlar mısınız? Ben hatırlamam doğrusu. İşte o da bu endişeyle okul yönteminde olduğu gibi sorular ortaya çıkmadan yanıtları vermek yerine, deneme yanılma yönteminde olduğu gibi, yani mutfağa girip malzemeleri bir araya getirirken aklımıza düşen soruları toplamış ve bir kitap içinde meraklısına sunmuş.Kitabın İngilizcesi'nin arka kapağında konunun uzmanlarının kitap hakkında ne dedikleri yer alıyor. Bir yemek kitabı yazarı, Mark Bittman, Wolke'un köşesini yıllarca okuduğunu söylemiş ve mutfakta oluşan büyünün, okuyan herkesin anlayabileceği bir dille açıklanmasından duyduğu mutluluğu paylaşmış. Ben yemek pişirmenin bilimine, iyi kötü mutfağa adım atmış her yetişkinin merak duyması gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü beş dakikada ısıtılan hazır bir yemekte bile pek çok bilinmeyen varken, şarapla karıştırılmış bir sosun yiyeceği dönüştürdüğü şekilden sirkenin öyküsüne, üzerine alüminyum folyo örtülmüş domates soslu lazanyada oluşan kimyasal reaksiyonlardan düdüklü tencerenin nasıl çalıştığına dair yüzün üzerinde soru, gerçekten de herkesin anlayabileceği bir dille açıklanmış kitapta. Hele de mutfak bilginizle eşe dosta hava atmayı sevenlerdenseniz, bu kitap tam size göre! Tanıtım : Radikal
