Yayınevi: Otopsi Yayınları
Basım Tarihi: Kasım 2007
Kitap Türü: İslam / Din
Mehmet Akif Ersoy diyor ki: Kur an da geçen kanaati, tevekkülü, sabırı, hepsini yanlış anladık. Sabır nedir?.. Bize göre sabır, ne olursa olsun katlanmak demektir. Neye katlanmak? Her şeye. Daha doğrusu katlanılmayacak şeylere. Mesela aşağılanmaya, hakaret görmeye, döğülmeye, söğülmeye; özetle insanlık onurumuzu lekeleyecek kötülüklerin hepsine. Aman yarabbi!.. Kur an ne söylüyor, biz ne anlıyoruz!.. Sabır katlanmak değil, göğüs germektir. Neye göğüs germek? Sonunda katlanılmayacak acılara katlanmak ıztırabına mahkum olmamak için, önceden her türlü zorbalıklara, her türlü sıkıntılara, mertcesine, insancasına göğüs germek. Hele Kur an daki tevekkül hiç bizim anladığımız mahiyette mi? Tevekkül, Kur an ın gösterdiği, Hadis in gösterdiği tevekkül, tüm yolları denedikten sonra olan tevekküldür. Biz cehaletimiz yüzünden dini bu hale getirdik. Din de bizi bu hale getirdi. İslam dini bir miskinlik dini oldu... Mehmet Akif, bu sözleriyle Kur an ın temel kavramlarının yanlış yorumlanarak topluma yanlış belletilmesinin yıkıcı sonuçlarını çok doğru bir biçimde saptamıştır. Müslüman toplumlar dinsel aydınlanma olmaksızın geri kalmışlık zincirini kıramayacaktır. Dinsel Aydınlanma; insanları bir anda sevgisiz, yıkıcı, acımasız, yabanıl sürülere dönüştürebilen, usdışı, bilimdışı, gerçekdışı, karanlık, boş inançların tutsaklığından kurtarıp; gerçeğin ışığında yürüyen, özgür, bağımsız, eleştirel düşünceli, barışçıl, iyicil, sevecen, çalışkan bireylere dönüştürme çabasıdır. Çağlar boyu yığınların beynine kazınan yanlış kavramlar öyle inatçı, öyle direngendir ki, bunların kısa süreli çabalarla toplumsal bellekten kazınması olanaksızdır. Başka ulusların dinsel aydınlanma deneyimlerinden dersler çıkararak, aydınlanmayı uzun soluklu bir devrim ve çilelerle dolu bir süreç olarak kavramamız gerekiyor. Toplumsal aydınlanmanın geçilmesi zorunlu en önemli evrelerinden biriyse, dinsel düşünce üretiminin ulusallaştırılması ve ulusal dilin olabildiğince özleştirilip sağlığına kavuşturularak yaşamın her alanında egemen kılınmasıdır. Bu kitabında, dil ve din ilişkilerini Müslüman Aydınlanmasının odağına yerleştiren Cengiz Özakıncı, dilin düşünce üretimiyle, dinsel ve toplumsal aydınlanmayla bağlarını gözler önüne sererek, dilimizin bin yıldan bu yana dinsel kaygılarla bozulmuş olmasının, anlama yetimiz ve düşünsel üretimimiz üzerinde nasıl onarılması güç yıkımlara yol açtığını örneklerle gösteriyor ve çözümler öneriyor.
Diğer "Cengiz Özakıncı" Kitapları:
1. Derin Yahudi / Siyon-Türk Zelda Musevi Tarihinde B
2. Neveser Yazar Ne Yazar Ne Yazmaz
3. İblisin Kıblesi
4. Türkiye'nin Siyasi İntiharı Yeni Osmanlı Tuzağı
5. Münevver
6. Dolmakalem Savaşları
7. İslam da Bilimin Yükselişi ve Çöküşü (827-1107)
8. United States Of İrtica 1945-1999