Erkek Acı Çeker Kadının Ruhu Duymaz - Mineke Schipper - Özeti, Erkek Acı Çeker Kadının Ruhu Duymaz Kitabı, Kitap Özeti, Ana Fikir
Yayınevi: NTV Yayınları
Basım Tarihi: Mayıs 2010
Kitap Türü: Roman / Edebiyat
Bütün kültürlerde cinsellik, toplumsal cinsiyet ve kadınlarla ilgili meseleler, dünyanın en basit edebi türü olan atasözlerinde ifade edilmiştir. Mineke Schipper'in 150'nin üzerinde ülkeden ve yüzlerce dilden derlediği atasözleri de tarih boyunca ve tüm dünyada kadınların durumunu gözler önüne seriyor. Kitapta kadın bedeniyle ilgili atasözleri ele alındıktan sonra kadınların yaşadığı evreler ortaya konuyor: çocuk, gelin, zevce, kuma, anne, kaynana, dul veya nine olarak, aşk ve cinsellik hayatları, çocuk yetiştirmeleri, yaptıkları işler, yetenekleri ve iktidarları.Ancak, söylenmiş sözler söyleyeni de anlatır; o nedenle bu kitaptaki atasözleri en az kadınlar kadar erkekleri de anlatıyor.Aslında bu derlemeyle kültürler arası bir insanlık tarihi sunan Mineke Schipper, halklar arasında farklılıktan çok benzerlik buluyor: Yaklaşık 4000 yıl önce Sümer tabletleri üzerine yazılmış bazı gözlemlerin (yerel kültürel farklara ve tarihsel değişimlere karşın) daha sonra Grekçe, Latince, Sanskritçe ya da Çince ifade edilmiş düşüncelerle örtüştüğünü, hatta bugün bile Afrika, Asya ve Güney Amerika'da dolaşımda olan sözlü kültürlerde karşımıza çıktığını görüyoruz. Schipper burada olağanüstü bir fırsat yakalanabileceğine işaret ediyor:İnsanlığın birbirleriyle tanışma zahmetine katlanmamış akrabalardan oluştuğu gerçeğini vurgulayarak farklı kültürlerden gelen insanların birbirleriyle nasıl iletişim kurabileceğinin yolunu aydınlatmaya çalışıyor ve dışlayıcı değil kucaklayıcı biçimde düşünmeyi, konuşmayı, yazmayı öneriyor.Atasözlerindeki erkek egemen söylemi de gözler önüne seren Schipper, bunun böyle sürüp gitmesini önlemek istiyorsak, yüzyıllar boyunca uydurulmuş, değer verilmiş ve bütün dünyaya yayılmış sayısız engelin farkında olmamız gerektiğini söylüyor.- Kızı olmayan aile, ısınmayan bir fırın gibidir. (Kore)- Kadınların dilleri eteklerinden uzundur. (Hollanda)- En zehirli şey, bir kadın kalbidir. (Tayland)- Aşk çiçek bozuğunu gamzeye dönüştürür. (Japonya)- Yedi yıl geçmeden karınızı övmeyin. (Rusya)- Modayı takip eden kadın hiçbir zaman çorbayı iyi pişiremez. (Jamaika)- Karanlıkta kraliçenin değeri, siyah aşçı kadınınki kadardır. (Brezilya)- Her anne, güneşin yalnızca kendi çocuğunun üzerine doğduğunu sanır. (İrlanda)- Aşığınız tarafından dövülmek üzüm yemek gibidir. (Arapça)- Âşık bir kadını yakalamak için Tanrı bile yeterince zeki değildir. (Yoruba dili)- Ayağı seninkinden büyük olan kadınla sakın evlenme. (Malavi - Mozambik)- Kadın dudakları çok kişiyi iyileştirmiştir (Fransa)- Aşk ipek gibidir: onunla ölü de sarılabilir diri de giydirebilir.(Malgaşça)- Evlilik bir kafes gibidir: dışarıdaki kuşlar içeri girmeye, içerdekiler dışarı çıkmaya can atar.(İbranice)
Yayınevi: NTV Yayınları
Basım Tarihi: Mayıs 2010
Kitap Türü: Roman / Edebiyat
Bütün kültürlerde cinsellik, toplumsal cinsiyet ve kadınlarla ilgili meseleler, dünyanın en basit edebi türü olan atasözlerinde ifade edilmiştir. Mineke Schipper'in 150'nin üzerinde ülkeden ve yüzlerce dilden derlediği atasözleri de tarih boyunca ve tüm dünyada kadınların durumunu gözler önüne seriyor. Kitapta kadın bedeniyle ilgili atasözleri ele alındıktan sonra kadınların yaşadığı evreler ortaya konuyor: çocuk, gelin, zevce, kuma, anne, kaynana, dul veya nine olarak, aşk ve cinsellik hayatları, çocuk yetiştirmeleri, yaptıkları işler, yetenekleri ve iktidarları.Ancak, söylenmiş sözler söyleyeni de anlatır; o nedenle bu kitaptaki atasözleri en az kadınlar kadar erkekleri de anlatıyor.Aslında bu derlemeyle kültürler arası bir insanlık tarihi sunan Mineke Schipper, halklar arasında farklılıktan çok benzerlik buluyor: Yaklaşık 4000 yıl önce Sümer tabletleri üzerine yazılmış bazı gözlemlerin (yerel kültürel farklara ve tarihsel değişimlere karşın) daha sonra Grekçe, Latince, Sanskritçe ya da Çince ifade edilmiş düşüncelerle örtüştüğünü, hatta bugün bile Afrika, Asya ve Güney Amerika'da dolaşımda olan sözlü kültürlerde karşımıza çıktığını görüyoruz. Schipper burada olağanüstü bir fırsat yakalanabileceğine işaret ediyor:İnsanlığın birbirleriyle tanışma zahmetine katlanmamış akrabalardan oluştuğu gerçeğini vurgulayarak farklı kültürlerden gelen insanların birbirleriyle nasıl iletişim kurabileceğinin yolunu aydınlatmaya çalışıyor ve dışlayıcı değil kucaklayıcı biçimde düşünmeyi, konuşmayı, yazmayı öneriyor.Atasözlerindeki erkek egemen söylemi de gözler önüne seren Schipper, bunun böyle sürüp gitmesini önlemek istiyorsak, yüzyıllar boyunca uydurulmuş, değer verilmiş ve bütün dünyaya yayılmış sayısız engelin farkında olmamız gerektiğini söylüyor.- Kızı olmayan aile, ısınmayan bir fırın gibidir. (Kore)- Kadınların dilleri eteklerinden uzundur. (Hollanda)- En zehirli şey, bir kadın kalbidir. (Tayland)- Aşk çiçek bozuğunu gamzeye dönüştürür. (Japonya)- Yedi yıl geçmeden karınızı övmeyin. (Rusya)- Modayı takip eden kadın hiçbir zaman çorbayı iyi pişiremez. (Jamaika)- Karanlıkta kraliçenin değeri, siyah aşçı kadınınki kadardır. (Brezilya)- Her anne, güneşin yalnızca kendi çocuğunun üzerine doğduğunu sanır. (İrlanda)- Aşığınız tarafından dövülmek üzüm yemek gibidir. (Arapça)- Âşık bir kadını yakalamak için Tanrı bile yeterince zeki değildir. (Yoruba dili)- Ayağı seninkinden büyük olan kadınla sakın evlenme. (Malavi - Mozambik)- Kadın dudakları çok kişiyi iyileştirmiştir (Fransa)- Aşk ipek gibidir: onunla ölü de sarılabilir diri de giydirebilir.(Malgaşça)- Evlilik bir kafes gibidir: dışarıdaki kuşlar içeri girmeye, içerdekiler dışarı çıkmaya can atar.(İbranice)