Gelibolu Günlüğü - Rus Gözüyle Gelibolu - Nikolay Rayevski - Ana Fikri   Konuyu açan: tasfirin77   İlk Mesaj: 01-16-2011 (19:50)   Son Mesaj: 01-16-2011 (19:50)    Cevap: 0    Gösterim: 895  

    01-16-2011

    Gelibolu Günlüğü - Rus Gözüyle Gelibolu - Nikolay Rayevski - Ana Fikri

    Gelibolu Günlüğü - Rus Gözüyle Gelibolu - Nikolay Rayevski - Özeti, Gelibolu Günlüğü - Rus Gözüyle Gelibolu Kitabı, Kitap Özeti, Ana Fikir

    Yayınevi: Ağaç Yayınları
    Basım Tarihi: Nisan 2009
    Kitap Türü: Anı / Edebiyat

    1917 Ekim devriminden sonra çıkan iç savaş sonucunda Rusya da Bolşevikler zafere ulaşır ve mağlup olan General P.N. Vrangel in komutanlığında Beyaz Ordu, 1920 Kasım ının başında son kalesi olan Kırım ı da kaybederek, 130 gemi ile istanbul a ulaşır. Gemilerdeki toplam mülteci sayısı yaklaşık 150.000 kadardı. 15 gün boyunca süren tartışmalardan sonra, Fransız işgal güçleri komutanlığı, beklemekten yorgun düşen insanlara karaya çıkma izni verdi ve daha sonra onları üç askeri kampta yerleştirmeye karar verdi. Don Kazak birliklerinin yerleşeceği birincisi istanbul yakınlarındaki Çatalca da kurulmalı idi; Gelibolu yakınlarında kurulması planlanan ikincisinde Rus ordusunun tüm düzenli birliklerini içine alan 1.Kolordu yerleşecekti ve üçüncüsü Ege Denizi nin kuzeyinde Lemnos adasında Kuban ve Tersk Kazakları için kurulmalı idi. Fransızlar kampta kalanlara gıda desteği verilmesine ve yerleşme için gerekli malzemenin temin edilmesine razı oldular. Bunun karşılığında tüm ticari gemilerle yükleri Fransa ya teslim edildi. Gelibolu nun çevresi kendine özgü çekiciliğini yitirmiş; otlar, kış mevsimindeki gibi sarı; buğday neredeyse her yerde toplanmış; çiçekler solmuş. Parıldayan haşhaşlar kıpkırmızı. Küçük Asya da bağlar yeşermiş. Bazı akşamlarda bahçelerde insanı şarhoş eden yasemin kokusu duyuluyor. Koyu kırmızı çiçekli nar ağaçları görülüyor. S.M.Sevlyakov un evinin önünde akasyaya benzer bilinmeyen bir ağacın üstü; acaip, küçük, kuyruklu çiçeklerle kaplanmış. Gelibolu bahçelerinde Rus insanına (hatta Güney Rusya da yaşayanlara) tanıdık ağaç az. Burada daha çok nar, insan eline benzer koyu renkli ve geniş yapraklı incir, badem, ayva, bazı yerlerde defne, manolya, zakkum ve mersin var. Evlerin yanındaki Türk mezarları (Ben şimdi kuşkulanıyorum, mezar mı bunlar?) hala bunlardan çok hoşlanıyorum; özellikle Kutepov un evinin yanındaki küçük mezardan. Gelibolu topraklarında son dakikalarımızı geçiriyoruz. Aleksiyevcilerin binişi bitmek üzere, sırada biz varız. Çocuklar üzüm, üzüm diye bağırıyor; Gallipoli ye geldiğimizde incir, incir diye bağırıyorlardı. Fransızlar o zamanlar çoğunlukla kaba ve kibirliydiler, şimdiyse hattın üzerinde alışıldık Senegal devriyesi de yok. Yalnızca yüklemelerin değişmez üyesi şişman Teğmen Buse, hat üzerinde sırayla giden subay ve erleri sayıyor.







    Gelibolu Günlüğü - Rus Gözüyle Gelibolu - Nikolay Rayevski - Ana Fikri Yorumları