Açıklama:
İlk kez 1985'te yayımlanan Hegemonya ve Sosyalist Strateji, sosyalist düşün dünyasındaki güncel açılımların merkezinde yer alan eserlerden biri. Elinizdeki 2001 tarihli ikinci baskıya yeni bir önsöz yazan Laclau ve Mouffe, seksenlerden iki binli yıllara uzanan değişimler silsilesini incelerken, sosyalizmin bitmek bilmez krizlerinin tarihsel izini sürüyor. Sundukları "radikal ve çoğulcu demokrasi" tasarımıyla siyasal ve sosyal kuram alanında çığır açan yazarlar, 19. yüzyılın sosyalist çevrelerindeki önemli tartışmalardan, günümüzün yeni mücadele biçimlerine uzanan bir tarihsel eksende hegemonya kavramını inceliyorlar ve bugünkü sosyal mücadelelerin demokratik kuram açısından önemini ortaya koyuyorlar.
Sovyet Bloku'nun çöküşünü, kapitalizmin son evresinde gerçekleşen dönüşümle birlikte meydana çıkan yeni sosyal ve politik kimliklerin ilişkilerini, temellerini hızla yitiren sol tasavvurun çalkantılarını etkili bir biçimde ve yeni bir bakış açısıyla dile getiren Laclau ve Mouffe, "post-Marksizm" tartışmalarını ateşleyen isimler. Marksizmin ekonomik determinizm kestirmeciliğine ve sınıf mücadelesinin, toplumsal karşıtlık alanlarının merkezine oturtulmasına karşı çıkan ikili, tüm karşıtlıkların özgürce ifade edilebildiği, zıt güçlerin birlikteliğini mümkün kılan bir çoğulculuğu ön plana çıkarıyorlar.
Klasik karşıtlıklara çoğulcu bir yaklaşım getiren ve hegemonya ilişkilerini, günümüzün toplumsal çatışmaları bağlamında kavramamızın yolunu açan bu başyapıt, tüm zamanların sorularına "zamanı aşan" cevaplar sunuyor.
(Tanıtım Yazısından)
İlk kez 1985'te yayımlanan Hegemonya ve Sosyalist Strateji, sosyalist düşün dünyasındaki güncel açılımların merkezinde yer alan eserlerden biri. Elinizdeki 2001 tarihli ikinci baskıya yeni bir önsöz yazan Laclau ve Mouffe, seksenlerden iki binli yıllara uzanan değişimler silsilesini incelerken, sosyalizmin bitmek bilmez krizlerinin tarihsel izini sürüyor. Sundukları "radikal ve çoğulcu demokrasi" tasarımıyla siyasal ve sosyal kuram alanında çığır açan yazarlar, 19. yüzyılın sosyalist çevrelerindeki önemli tartışmalardan, günümüzün yeni mücadele biçimlerine uzanan bir tarihsel eksende hegemonya kavramını inceliyorlar ve bugünkü sosyal mücadelelerin demokratik kuram açısından önemini ortaya koyuyorlar.
Sovyet Bloku'nun çöküşünü, kapitalizmin son evresinde gerçekleşen dönüşümle birlikte meydana çıkan yeni sosyal ve politik kimliklerin ilişkilerini, temellerini hızla yitiren sol tasavvurun çalkantılarını etkili bir biçimde ve yeni bir bakış açısıyla dile getiren Laclau ve Mouffe, "post-Marksizm" tartışmalarını ateşleyen isimler. Marksizmin ekonomik determinizm kestirmeciliğine ve sınıf mücadelesinin, toplumsal karşıtlık alanlarının merkezine oturtulmasına karşı çıkan ikili, tüm karşıtlıkların özgürce ifade edilebildiği, zıt güçlerin birlikteliğini mümkün kılan bir çoğulculuğu ön plana çıkarıyorlar.
Klasik karşıtlıklara çoğulcu bir yaklaşım getiren ve hegemonya ilişkilerini, günümüzün toplumsal çatışmaları bağlamında kavramamızın yolunu açan bu başyapıt, tüm zamanların sorularına "zamanı aşan" cevaplar sunuyor.
(Tanıtım Yazısından)