Geçmişten günümüze din, insanoğlunun sürekli ilgilendiği temel konulardan birisi olmuştur. Bu olgu günümüzde de çeşitli boyutlarda devam etmektedir. Hatta geçmişte birbirlerini düşman olarak kabul eden din mensupları bile, karşılıklı diyalog çerçevesi içerisinde bir araya gelerek ortak bireysel ve toplumsal problemlerin çözülmesine çalışmaktadırlar. Böyle bir süreçte Hıristiyanlıkla İslam?ın önemli bir rolünün olduğu söylenebilir. Eğer bu iki grup, mevcut potansiyeli insanlığın yararına sunabilirlerse, huzur dolu bir dünyanın temelleri atılabilir. Dolayısıyla geleceğin dünyasındaki barış ve huzurun bir bakıma, bu iki dine mensup olanların düşünce yapısına bağlı olduğu söylenebilir.